Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

lan terbiyesizlik yapma!


reyou

Öne çıkan mesajlar

dün okudum haberlerde..

terbiyesiz herif. ahmet koza'nın yazısı

başbakan o çiftçiden salı günü grupta yapacağı konuşmada özür dilemeli. başbakan o zaman bize yakışır, başbakan o zaman tarihimize yakışır.

aşağıdaki satırlar şeyh edebalinin osmanlı imparatorluğunun kurucusu osman gaziye nasihatlerinin son satırları.
ey oğul! beysin; bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize gönül almak sana; suçlamak bize, katlanmak sana; acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana geçimsizlik, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana; kötü söz şom ağız haksız yorum bize bağışlamak sana

ey oğul! bölmek bize, bütünlemek sana;üşengeçlik bize, uyarmak, gayretlendirmek sana, şekillendirmek sana.

ey oğul; sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. şunu da unutma: insan yaşat ki devlet yaşasın

ey oğul! işin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. allah yardımcın olsun.

mersinde parasız, belki de evinde çoluğu çocuğu ile aç kalan , başbakanın. senenin sonunda ceplere yansıyacak dediği politikalardan nasibini alamamış çiftçinin nasıl horlandığını görünce aklımdan satır satır geçti. vatandaşa tepeden bakarak korumalarının arasına alarak kaynaşılmaz ki...

başbakan tayyip erdoğan mersinde canı yanan bir çiftçiye ne dedi?

artistlik yapma
lan, terbiyeli konuş
hadi ananı al git buradan

peki çiftçinin ağzından hakaret çıktı mı hayır?

işte dilalogun deşifresi:

başbakan: böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
kemal öncel: terbiyesizlik yapmıyorum. lütfen bana hakaret etmeyin.
başbakan: artistlik yapma .
kemal öncel: artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
başbakan: iyi bir sanatçısın.
kemal öncel: tarım bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?
başbakan: lan terbiyesizlik yapma.
kemal öncel: lan mı? .
başbakan: evet .
kemal öncel: lan mı? canın sağ olsun.
başbakan: şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
kemal öncel: ne zaman?.
başbakan: şimdi.
kemal öncel: benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
başbakan: hadi ananı al git buradan.

ey, başbakan sen padişah mısın? padişahlar bile bu nasihat verilmemiş.

sen 7. cihana mı hükmettin ki hadi ananı al git diyorsun

hani analar kıymetliydi? hani o analar bu evlatları doğurup cephelere gönderen, gerekirse o cephelere top mermi taşıyandı?

hani köylü milletin efendisiydi?

hani cumhuriyetti, demokrasiydi, düşünce özgürlüğüydü? niye gözaltına alındı o çiftçi

ne bıraktı atalarımız bize, ne kaldı onlardan bize?
o çiftçiyi dinleme büyüklüğünü göstermedin bari özür dileme erdemini göster.

[ Mesaj 12 Şubat 2006, Pazar - 16:20 tarihinde, elaidi tarafından güncellenmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

emin çölaşan


bir hükümetin inişe geçtiği, sonun başlangıcına gelindiği iki aşamada belli olur.

1- vatandaş tepkileri çığ gibi büyümeye başlar.

2- devleti ve hükümeti yönetenlerin siniri bozulur, argo konuşmaya, azarlamaya, hazımsızlığa başlarlar.

recep bey dün mersinde. çiftçi vatandaş kemal özcan kendisine hitaben "çiftçinin hali ne olacak, hangi yüzle geliyor buraya" diye yüksek sesle soruyor. recep bey,in zaten gergin olan sinir sistemi bir anda boşalıyor. aralarında geçen konuşma:

"gel buraya, artistlik yapma.

"artistlik yapmıyorum, lütfen hakaret etmeyin."

"böyle bağırılmaz... lan bana anayasayı öğretme. terbiyesizlik yapma lan."

"lan mı?"

"evet."

"canın sağolsun."

"şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkına mısın?"

"benim mahsulüm öldükten sonra mı? iki senedir anamız ağladı."

"haydi, anan ağlasın, baban ağlasın. ananı al git buradan."

vatandaş, korumalar tarafından götürülürken haykırıyor:

"lan diye hitap etme. ayıp be! sayın başbakan diye hitap ettim, lan, diye hitap etti."

biz bunca yıllık cumhuriyet tarihinde bir başbakanın böylesine argo konuştuğuna, insanları böyle azarladığına hiç tanık olmamıştık.

* * *

kendisinden başlayarak ağızları iyice bozuldu. recep bey zor durumda. kötüye gidiş karşısında sinir sistemi çöktü. yukarıdaki sözler ne ilkti, ne de son olacak. işte kendi ağzından birkaç örnek daha:

baykala: "adam okusa, nelerin pazarlanacağını bilir."

"bunların dünyadan haberi yok. bekára karı boşamak kolay."

"milliyetçilik havasında gezip afra tafra atıyorsunuz."

"bunlara sorun, hayatında bir koyun güttün mü?"

avusturyanın ankara büyükelçisine: "senin başbakanınla görüştüm, haberin var mı? bir daha böyle siyaset yaparsanız yanarsınız! (yanıt almayınca): fazla içmedin değil mi?"

yök başkanına, kafasını göstererek: "burası basmıyor. hayatta iki koyun gütmediği için bunu kavrayamıyor."

erzurumda çiftçinin durumu ne olacak diye soran vatandaşa: "yahu bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak?"

muhalefet partilerine: "dur dinle be! 9 ay 10 gün be."

"akılları basmaz. bana da frikik attırıyorlar. iyi frikik atarım."

son günlerdeki konuşmalarından:

"ben halkımın dilini konuşuyorum. halkımın dili argoysa ben argo konuşurum. beni gaza getirmeye çalışıyorlar."

"kıbrıs elden gidiyor diyorlar. ne gidiyor be?"

"sanki meslek liselilerin hepsi imam hatipli anasını satayım."

(iyi ki s harfiyle başlayan son sözcükte bir dil sürçmesine uğrayıp yine s harfiyle başlayan bir sözcük çıkmamış ağzından!)

* * *

bu konuda kendisini izleyen, aynı argo ağızlarla konuşan bir de maliye bakanı var. onun da sinir sistemi bozuk. onun da ağzı iyice bozuldu.

birkaç gün önce kayseride deniz baykala hitaben mikrofonlara konuştu:

"lan oğlum, maliye bakanından niye bu kadar korkuyorsun? niye korkuyorsunuz oğlum?"

beyefendi birkaç gün önce hacettepe üniversitesine gitmişti. yanına bir delikanlı yanaştı. önce bakan beyin elini sıktı. genç sonra derdini anlattı:

"durum çok kötü, bir şeyler yapın. iş yok. açız. zor durumdayız."

devreye anında korumalar girdi. genç oradan uzaklaştırılırken son bir şey daha söyledi:

"sayın bakanım hep kendinize cukkalıyorsunuz, hiç halkı düşünmüyorsunuz."

son cümle çok önemliydi: "hep kendinize cukkalıyorsunuz."

(kimbilir, belki de marketten aldığı unakıtan ürünlerinin bayat çıkmasına kızmıştı!)

* * *

sevgili okuyucularım, bunların inişi her geçen gün biraz daha hızlanıyor. eğer bir iktidarın en tepesine ve öteki yöneticilerine vatandaş tepkileri böylesine artıyorsa, cukkalar, devlette ve belediyelerde ihale ve alım vurgunları, özelleştirme peşkeşleri, partili yandaşları zengin etmeler böyle havalarda uçuşuyor ve onlar da bunun karşılığında ağızlarını bozmak zorunda kalıyorsa, piyesin sonu yaklaşıyor demektir.

türkiyede sonun başlangıcı hep böyle gelir.

üç yıl boyunca övülmeye, yağlanmaya, pohpohlanmaya, çizilen ve kendileri tarafından çizdirilen yapay pembe tablolara fena alıştılar. insanlar ses vermeye başlayınca şaşkına döndüler. sinir sistemleri boşaldı. gerçek kişilikleri ve bilinçaltları yüzeye fırladı!

[ Mesaj 12 Şubat 2006, Pazar - 17:07 tarihinde, elaidi tarafından güncellenmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aferim bu adama lan . bakın ne güzel halkının dilini konuşuyor . halkı argo konuşuyorsa o da o dilden konuşur .

ulan başbakan olacak karaktersiz . ağzından çıkanı kulağı duymuyor , ''halk argo konuşuyor , ben de onlarin dilinden konuşuyorum'' . adam resmen halkına hakaret ediyor . bu adamı başa getirenlerin , yaptıklarına rağmen hala destek olanların , gerek dışarda gerek içerde gerek msn de gerek forumda ''e adam haklı ama'' diyenlerin kafasına en fiyakalısından pisleme ihtiyacı duyuyorum .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@canni: koskoca başbakana terbiyesizlk etme demekde terbiyesizlik. önce biz saygı gösterelim, kişinin makamından ötürü, temsil ettiği değerlerden ötürü saygıyı hakettiğinden dolayı. kendisi hür millet iradesi ile seçilmiş, türkiye cumhuriyeti başbakanıdır. öncelikli olarak bu bilince varalım, ondan sonra karşı tarafdan bişiler bekleyelim. başbakanımızada allah sabır versin diyorum. sanırım turgut özaldan sonra en çok taşlanan, en çok laf atılan, rahatsız edilen kişi kendisi. herkesin (medyası, forumdaki üyeler, sokakta dolaşan adamı, vb) üzerine üzerine gidip duruyor. onunda bir insan olduğu gerçegini göz önüne alınca, artık bir yerden sonra ipin kopması, sinirlerin gerilmesi dogaldır. bu sözü edilen dialogun yaşanmamas gerekmekte idi, zira kendisinin bu tarz provakasyona gelmemesikadar zeki olduğunu düşünüyorum. lakin bir söz vardır, beşer şaşar diye, herkes hata yapar. bunun yanında, sözü edilen köylümüzün dialoglarını incelersek bariz bir şekilde birileri tarafından oraya gönderildiğini, amacının farklı , tamamen kötü olduğunu düşünüyorum.

bir diger konu, kimi secelim diye sormuşsunuz. beni seçin. beni seçerseniz, oylarınız size çift işlemcili zeon pati sunucusu olarak geri dönecektir. teorik olarak 300bin oyum garanti. hassas toplumsal yazarlarımıza da buradan seslenelim, "karakedi nereye koşuyor" adlı kitabınızı bekliyoruz efem.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adam başbakan , adamın işi halkının arasında olmak , dinlemek , çare bulmak . adamın işi bazı şeylere kulak kabartıp bazılarına kulak asmamak . beşer şaşar diye bir şey yok . bu adam başa geldiyse baştaki insan gibi davranmalı , diğer insanlardan daha çok fedakarlık yapmalı . kendini tutamamak diye bir opsiyon söz konusu bile olamaz , saçma .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...