ghaldszar Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Yönetmen Peter Segal Oyuncular Adam Sandler Drew Barrymore Rob Schneider Sean Astin Senaryo George Wing Görüntü Yönetmeni Jack N. Green Müzik Teddy Castellucci Türü Duygusal Komedi Süresi ve Yapım Yılı 99 dakika - 2003 Konusu: Seviş-terk et zihniyetinde bir kazanova, her gece hafızasının silinmesine yol açan nörolojik bir rahatsızlığı olan Lucy’ye vurulursa neler olur?.. Hawai’de yaşayan veteriner Henry Roth, Deniz Yaşamı Parkı’ndaki deniz hayvanlarıyla ilgilenmediği zamanlarda, tatil aşkı arayışındaki turistlerin kalbini çalmakla meşguldür. Uzun süreli ilişki nedir bilmeyen Henry’nin çapkınlığı, onun yıllardan beri hayallerini süsleyen Alaska’ya tekneyle gidip morsların sualtı yaşamını inceleme planlarını bile sekteye uğratmaktadır. Rüyalarını gerçekleştirmeye ramak kala, teknesinde meydana gelen bir problem sonucunda kendini Hukilau Café’de bulan Henry’nin güzel Lucy Whitmore’la karşılaşması bu sayede gerçekleşir. Henry, tek başına kahvaltı eden Lucy’ye görür görmez çarpılır. İki genç gözlemelerden ve deniz memelilerinden bahsederken, Henry Lucy’ye giderek daha büyük ilgi duymaya başlar ve ertesi gün onu beraber kahvaltı etmeye davet eder. Ama bir sonraki gün Café’ye gidip bir önceki günkü sohbetlerinden söz edince, Lucy onun bir tür sapık olduğunu düşünerek etraftan yardım ister. Henry’nin kim olduğu hakkında hiçbir fikri yoktur. Sonuçta Henry, Lucy’nin sevgisini kazanmak istiyorsa, hayatı boyunca her gün sıfırdan başlamak zorunda olduğu gerçeğinin farkına varır... Peter Segal’in yönettiği romantik komedi filmi “50 First Kisses”ın başrollerinde “Mr. Deeds/Kazara Zengin” ve “Anger Management/Asabiyim” gibi hit yapımlarında rol alan Adam Sandler (Henry) ile “Charlie’nin Melekleri”nin genç ve güzel oyuncusu Drew Barrymore (Lucy) kamera karşısına geçmiş. İkiliye eşlik eden oyuncular arasında Rob Schneider, Sean Astin ve Dan Aykroyd başı çekiyor. Senaryosunu George Wing’in kaleme aldığı filmin müzikleri Teddy Castellucci imzası taşıyor. “50 İlk Öpücük”ün orijinal hikayesi Seattle’da geçiyormuş. Hikayenin Havai’ye taşınması fikri Sandler’dan çıkmış. Filmin yapımcılarından Michael Ewing bunu şöyle anlatıyor: “Adam hikayeyi Havai’ye taşıma fikrini öne sürdükten sonra, oranın filmi çekmek için pek çok açıdan muhtemel en iyi yer olduğu anlaşıldı. Orada geçen pek fazla film yok, dolayısıyla farklı bir mekanda film yapmak harika bir deneyimdi. Ayrıca, bir romantik komedi için muhteşem güzel bir yer”. Çekimlerin 6 haftası Havai’de, diğer 6 haftası ise Los Angeles ve çevresinde gerçekleştirilmiş.[Bu mesaj ghaldszar tarafından 29 Nisan 2004 13:33 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Halfmumi Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Konusu oldukca ilgi çekici.. Aşkım Drew Barrymore un oynaması extradan bir artı kazandırmıyor değil tabi :Pp[signature][hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow Always remember;death is only a Begining UYARI!:Evcil yaşayanlar için uygun değildir! [29.04.2002-29.04.2004] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ghaldszar Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Silthanas Sen istersin de eklemez miyiz? ;) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Creel Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 fazla hani zamanin varsa git gor filmlerinden filan gibi gelio ha bide sevgilin hadi sinemaya gidelim derse bi alternatif olur o kadar.. tabi bence[signature][hline] Crean Frostfel Master Medic on Eclipse / Frostfel Dark Elf Mystic/Fighter On Bartz Captain of the Amarr Battleship Vampire / Member of Dreamsmiths "Who wants to live forever?" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ghaldszar Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Drew Barrymoore' un filmine sevgiliyle gitmek? Hmmm valla bence sakıncalı. Beyinsel aldatma esnasında kafana sinema koltuğunun kolluk kısmını yeme ihtimali ve sonuçları tehlikeli olabilir. Madem bir zamparalık yapcam tek başıma yaparım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Creel Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 hehe valla ben reali tercih ettigim icin :P beyinsel olarak bile aldatmiom :P + drewi o kadarda sevmem saten :P düsündümde öle off off dedirtcek kimsede yok hane :P[signature][hline] Crean Frostfel Master Medic on Eclipse / Frostfel Dark Elf Mystic/Fighter On Bartz Captain of the Amarr Battleship Vampire / Member of Dreamsmiths "Who wants to live forever?" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Esas o filme hatunla giderseniz kafanıza yıllarca kakılacak bir anı sahibi olmuş olursunuz. Bu olayın filmin güzel kadın oyuncusu ile alakası var sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Film sırasında cimciklenirken "Bak elin adamı kendisine her gün sevdiği kadını aşık ediyor sen daha bana iki çift güzek laf etme. Sende kendini bana her gün aşık edeceksin bundan sonra" laflarını duyup, o hatundan ayrıldığınız süreye kadar geçen yaşamınız kabusa dönecektir. Tabii ki bundan sakınmanın basit yolu o filme kız arkadaşınız, eşiniz filan gibi kişilerle gitmemek vede daha önemlisi onların hiç bir şart altında arkadaşları ile bile birlikte gitmemesini sağlamaktır. Bu tür erkek düşmanı rezil filmlerin çekilmesini kınıyorum.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ghaldszar Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Film öncesi yorum: Yönetmen Peter Segal' in ortalamanın üstünde bir komedi filmleri kariyeri var. Özellikle bu filmden önceki iki filme baktığımızda (Anger Management ve Nutty Professor II: The Klumps) komedi açısından başarılı iki filmi de var. Ama filmlere de baktığımızda filmlerin daha çok konu ya da yönetmen başarısından çok başrol oyuncularının başarısı oldugunu da farketmemek imkansız. Adam Sandler ve Drew Barrymoore ise duygusal-komedi oyunculuğunda başarılı isimler. Filmin konusu da ilgi çekici. İlk etapta Memento' yu çağrıştıran konusu bende Bill Murray' nin başrolunde oynadığı Groundhog Day(şiddetle tavsiye edilir) filmiyle sıkı bir konu bağı olabileceğini düşündürdü. Bu birleşim IMDB de 6,8 olarak yorumlanmış. Groundhog Day filmine baktığımızda ise 7,9 alması konular arası farkın yarattığı dezavantajların, Bill Murray gibi bir farklılığını eklediğimizde olağan görünüyor. Ayrıca burada yönetmenin daha önceki iki filmine göre puanlamada bayağı bir yüksek puan almış bir filmle karşıkarşıyayız. Adam Sandler filmlerinde de en yüksek puanlı filmlerden biri olduğuna baktığımızda Sandler severlerinin kaçırmaması gereken bir film olabileceği yüksek bir ihtimal çünkü bu yönetmenle bu notu almış bir film bu kadar malzeme bolluğu yaşayan bir konuyle duygusal komedilerin klişelerine fazla kapılmadığı taktirde gayet doyurucu olabilir düşüncesindeyim. [Bu mesaj ghaldszar tarafından 29 Nisan 2004 15:37 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Silth, o satırın üstündeki parargrafı okudun mu. Okuduysan ya ben hiç anlatamamışım yada sen hiç anlamamışsın. Tabii ki bir ihtimal daha var ben senin cevabın ile bağlantı kurmayı beceremedim.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Berk Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 gitmek isteyip bir türlü gidemediğim film... had dürüm üstüne bu filme gidiyoruz organize olun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Valla ben dişilerle değilde şu an işçilik saatini çıkartmaya uğraştığım dişlilerle daha çok ilgileniyorum :-P[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 adam sandler'ı gördüğüm an kırdım puanını, sean astin'in (Sam I am!) oynadığını görmesem sonuna kadar bile bakmayacaktım başlığın gitmek bir kenara..[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 29, 2004 çok şey bekliyorum bu filmden (bi anger management kadar zevkli olmasını falan..hemde jack nicholson olmadan) içimden bir ses hüsrana uğrayacağımı söylüyor.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 yalan söylüyormuş, güzel film kesinlikle izleyin! adam sandler çok güldürdü , drew barrymore ise birkez daha kendine aşık ettirdi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bathory Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 bu filmde böle deniz kenalarlarında gecen sahneler falan varmı? eger tahmin ettigim filmse 311 - lovesong soundtracki bu filmin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 çek bana da çek, müzikler de güzeldi.sonu da güzel.herşey güzel abi filmde.gidin. adam sandler ı sevmiodum önyargısal nedenlerden dolayı, anger management ile gözüme girmişti, şimdi tahtını sağlama aldı özellikle ben stiller ın along came polly rezaletinden sonra ilaç gibi geldi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BabacumMostors Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2004 said: Silthanas, 12 Mayıs 2004 23:48 tarihinde demiş ki: ewet bence de mukemmeldi, mesela arcane hatirlamaz ama daha once de 50 kere filme gitmi$tik.. lol! topum, topsun, top, topuz, topsunuz, toplar[signature][hline]Tekrar ediyorum, sevişgen geometrik bir şekildir ve çok da güzeldir. Yılkı atlar oynaşırken bozkırlar sarsılırmış... ghaldszar, 29 Nisan 2004 15:41 tarihinde demiş ki: Valla şahsen ben 1 milyon dolar karşılığında BonePARTla bile evlenirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Deedstyger Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 öylesine seyretmelik bir komedi filmi genel yönüyle bakarsanız.. asıl yönüyle ise aşk için neler yapılabileceğini gösteren bir film. wedding singer'dan soora bu filmde de beraber oynayarak hayatıma bir başka mucize kattılar.. bu lafı anlamazsınız siz o ayrı.. hayatımı anlatmam gerekir. :] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 bence komedi filminin asıl amacı güldürmektir, böyle bakarsak bu film gerçekten başırılı.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 ben de isim benzerliğine takılmıştım ama sonradan Steven Segal değil Steven Seagal diye yazıldığını anımsadım :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Denth Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 İyiydi güzeldi eğlencelikti. Hoşuma gitmeyen tek şey, ROTK deki oyunuyla en iyi erkek yardimci oyuncu Oscar ina aday olmasi gereken Sean in böle iğrenç, hiç te komik olmayan bir rolü kabul etmesiydi. *****SPOILER****** En hoşuma giden şey ise filmin sonu oldu. Tam türk filmi misali bir son beklerken; 2 genç aşkın gücüyle her türlü zorluğu yendi ve zibarana kadar mutlu yaşadılar, başlarina bi pok gelmedi vs, böyle bir son beni şaşırtı ve müthiş bir finaldi bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2004 izlemeyen okumasın --------------------------- evet ben de sonuna şaşırdım kız kesin iyileşir diyordum aslında adam sandler bu işi çözmüş galiba, düşündüm de anger management ın sonu da güzeldi , filmin gidişatını bozmayan, mantığa uyan ve izleyiciyi mutlu etmeyi bilen sonlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ceday Mesaj tarihi: Mayıs 29, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 29, 2004 son zamanlarda izledigim en iyi filmdi diyebilirim. herkese tavsiye edilir.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Ocak 23, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 23, 2005 bir hafta önce dvd sini alıp izledim.Drew Berrymore olanca tatlılığıyla gene filme renk katmış.Hoş,izlenebilir bir filmdi.Ama gerçekte olsa ben sabredemem böyle birşeye.[signature][hline]shinsetsu desu.. satılık half-life2 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 28, 2005 Eğer bu filmi izlemeyen varsa izlesin... bugun indirdim rip versiyonu mükemmel bir film ya. Sinirlerimin bozuk olduğu şu günlerde yatıştırdı beni =) güldürdü... İzleyin derim...[signature][hline]Kreese, 27 Haziran 2005 00:50 tarihinde demiş ki: blachkaos ilk geldiğimden beri acaba fake mi diye düşünmeye başladım hakkında DC++ Paticik Unofficial Hub:paticik.no-ip.org:411 bLogger oLdum ben! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar