Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yurtdışında yaşamak öyle bir şey değil


monoscope

Öne çıkan mesajlar

9 dakika önce, akirafes dedi ki:

Git bir American kasabasına bak sana nasıl davranıyorlar. Ben hepsini gördüm yaşadım. 

nasil davraniyolar acaba? ?yoksa eskiden kilise olan evde carmiha mi geriyolar? cmylmz™ asdfdsaf

hayir bir de gordum yasadim diyosun, youtube'da 2930832094 tane bok temizleyeninden tut, bay area da muhendislik yapan adamin videosu var, hic kasabaya gidip "bak sana nasil davraniyolar" diyenini gormedim. bi dakka lan gordum, baya iyi davraniyolar.

 

reyou tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

26 dakika önce, cabiria dedi ki:

giant mosque in kingman. arizona ?

amerikan kasabasi deyince aklima geldi

Amerika kadar dindar yobaz bir topluluk mumla arasan dünyada bulmazsın. Amerika'da kaç sene kaldın? Herhalde orada ki topluluklardan haberin yok. Ortodoks ları biraz incele yaşamlarını kurallarını biraz oku bizim dindar gözüken ama normal yaşayan kesimle kıyasla şok olursun. (yani adını yazmak istemedim mesela tv ye cıkan bir şarlatan var fatihten inan o bile çok modern en azından modern aletler kullanıyor gördüğüm kadarı ile. )

akirafes tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fistancım benim gördüğüm yaşadığım deneyimlediğim git tr de herhangi bir kapıya veya vietnamda de ki 1 dilim ekmek bir bardak su verin açım lütfen. Bak % geri dönüş oranı ne. Aynısını git  Amerika da veya avrupa'nın herhangi çok gelişmiş ülkesinde dene sonuç yüzdesini karşılaştır. İnsanlık yalnız sahte birbirlerine karşı kibar davranışlarla değerlendirilmemeli.

akirafes tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

off hayatimda karsilastigim en le$ batinin ahlaksizligi, kapisini calsam bir dilim ekmek vermezler kistasi. allam yareppim, sanki kendisi kapisina dayanan multeciye pilav ustu nohut ismarlayip, odasinda ustune yorgan serecek ahaha

toplumlarin gelismislik orani artikca, bireysellesme artar zaten, senin o dedigin kapisina dayansan ekmek vermeleri lazim dedigin isi devletin yapmasi gerekiyor ki zaten amerika sevicilikten degil, abd, almanya, ingiltere hayvan gibi 1. kalite asiyi bedavaya (testler dahil), stimulus checkler, food bank ler ne varsa veriyo. senin savundugun o gariban "Devletler" kendi islerini yapamadiklari icin halk yapiyormus gibi gorunuyor. turklerin geleneksel misafirperverligi ile batinin modernlesmesine dayali bireysellestigi karsilastiramazsin.

gitmek istedigim ulkelerin random gezen insanlarin vloglarina baksan zaten her ulkede evine misafir eden, yemegini paylasan bir dolu aile var, guney amerika ya da abd, canada farketmeksizin.

tam bir boomer kafasisin dostum, uzuluyorum cidden. simdi gider amerikada elini kir hastanede 999999.9$ dolar hesap kitlerler diye karsi cikar asdfadsf 

osurup osurup ipe diziyo "git bah baham amariganin, alamanyanin bir koyune, bla bla bla" 1992 de olsak hadi inancaz da, sanki yan tab da acip bakamiyoz oranin gerceklerine lel.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tamamen gelir ve kültür meselesi bence, hem bireyin türkiyedeki geliri gittiğindeki ruh halini etkiliyor, hem de o kültüre adapte olup olamaması. Bunlar negatif ya da pozitif değil çok subjektif şeyler, forumdan 1000 kişiyi göndersek 500ü aynı tepkiyi verip dönmek isteyebilir, beni gönderin bir daha ülkenin adını yazmam Google'a ?

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

YA ben şahsen özellikle çok ikilemdeydim özellikle son senelerde. Hep içimde bir şüphe vardı neden Tr de kalmayı seçtim diye. Özellikle son 1 sene bu seçimim pişmanlığa döndü.  Hatta @bliksem vardı buradan ne güzel gitmişti. Onunla gurur duymuştum ne cesurdu. Benimse o kadar imkanım artı ikinci kimliğim varken kalmayı kolayı seçmiştim. Tüm olay aslında TR nin ucuzluğu idi beni  kandıran. Ama yanlış karar verdim sanırım.

akirafes tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Spoiler

 

3 saat önce, Gallant dedi ki:

Roket Alamanci kavramina fazla takilmissin. Bir tarafta 1960-70 lerde, egitim seviyesi dusuk, dil bilmeyen koyunden gelip Almanya'nin bagrina yerlesen ailelerin, devletin verdigi toplu konutlarda buyuyen, gittigi okulda tek tuk Almanin oldugu cocuklar, oteki yanda 2020 lerde dogan, annesi babasi sehir kulturuyle yogrulmus, dil bilen, egitimli beyaz yaka ailelerin cocuklarin ayni kaderi paylasacagini var saymissin.

Expat ulkeleriyle ilgili de gittigin is seyahatlerinden olsa gerek bir pozitif bir onyargin var. Bende her seyin gorundugu kadar toz pembe olmadigini yazmaya geldim. Dubai tarzi yerlerin cocuk gelisimdeki en buyuk avantaji suc oraninin neredeyse sifir olmasi ve kanunun alkol ve madde kullanimi gibi konulardaki kati yaklasimi. Multi kulturel cevre avantaji genelde ailenin bakis acisi ile alakali (Or. Ingiliz aileler yine Ingiliz aileler ile takilir. Bu konuda nufus olarak daha azinlikta olan Guney Avrupa aileleri mesela daha multi kulturel davranir), cocukta haliyle aileden gordugunu kopyaliyor. Bir yandan da Dubai'de acimasiz bir kapitalism var. Lokal araplar piramidin tepesinde, sonrasinda Ingiliz-Amerikan i Bati Avrupalilar, Turkler, diger araplar ve en altta Hint-Pakistan-Nepal-Filipin kadrosu. Bu sistemde yetisen bireyin irkci onyargilara sahip olma ihtimali Avrupa'da yetisen bireyden az degil.

Ucretsiz egitimin olmamasi cok buyuk sikinti. Normal okul ucretleri yurtdisi universite seviyesinde, egitim kalitesi below average-average arasinda, iyi egitim veren okullarin ucretleri ucmus. Sadece tutition degil, sosyal ve spor akviteleri icinde ayri para aliyorlar. Ilkogretimden sonra haliyle TR'de uni okutamiyorsun bu cocuga, egitim sistemi Ingiliz yada Amerikan sistemi agirlikli oldugu icin ya ABD'ye yada UK'ye yolluyorsun. Vaktiyle bu sistemden yetismis yakin bir arkadasim, babamin benim ve abimin egitimi icin yaptigi masraf bugunun parasiyla 1-1.5mil USD den fazladir demisti. Gecmis yillarda firmalar, calisanlarin cocuklarinin kres ve ilkogretim seviyesindeki okul ucretlerini karsiliyordu. Ancak okul ucretlerin son yillarda acayip artmasi, Asya kokenli calisanlarin daha kalifiye islerde kabul gormeleri (Ki haklari adamlarin), batili expatlerin paketlerine yansidi. Cogu ozel firma okul ucretlerini (ust duzey yonetici filan degilsen) artik odemiyor. Tabii yine eski sistem giden bazi sirketler mevcut.

Diger bir sikinti sosyal haklar. Oturum izninin sponsoru calistigin sirket oldugu icin, isini kaybetmen durumunda, cok kisa surede baska is bulamazsan ulkeyi terk etmek zorundasin (Bu durumda aileninde vizesi gidiyor). Omrunu adasan, vatandasi olamaman, cok ciddi bir saglik sorununda ozel sigortanin limitini maxleyip, devlet hizmetlerinden faydalanamayip got gibi ortada kalma riski de var. Cocuk acisindan butun hayatini gecirdigin, evim dedigin ulkenin, egitimini tamamladiktan sonra is bulamazsan seni kapinin onune koymasi riski var.

Ha gidilir, 3-5 sene kalinir, para yapilir, fistik gibi yasanir ayri. Bende arada ozluyorum bazi seylerini. Ama maasli calisan olarak 20 sene yasayip cocuk yetistirmek, bilemiyorum Altan.

 


 

Haklı olduğun noktalar var hocam. Doğru, UAE'nin de öyle farklı dinamikleri var, vatandaşlık yok, tüm izinlerin işine bağlı, işverenler de bunu sonuna kadar sömürüyor, ama karşılığında da ayı gibi para veriyor. İşte hepsinin artısı eksisi var belirttiğin gibi, bana bu daha sıcak geliyor açıkçası. Sektörden sektöre, şirketten şirkete değişir ama mesela bizde çocuk eğitim ücreti ödeniyor mesela.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben de kendi tecrublerimi yazayim da belki birilerine yardimci olur karar verme konusunda veya monoscope gibi zorluk cektigi anlarda. Kendi hayatimi anlatacagim icin biraz boburlenme gibi olacak ama yapcak bisey yok.

Yurtdisinda uzun sureli mutlu olmak icin oraya integre olmaniz gerekiyor. TR’de okumus insanlarin nerdeyse tamaminin tek yabanci dili Ingilizce oldugu icin anadili Ingilizce olmayan bir ulkeye gittiginizde direk 1-0 geride basliyorsunuz. Expatlerin cok oldugu ulkelerde bile sadece Ingilizcesi ikinci dili olan insanlarla arkadas olursaniz, dusunce ve duygu paylasma yeteneginiz bi yerde tikaniyor ve hic bir zaman TR’deki arkadaslariniz veya aileniz gibi olmuyor. Sizin Ingilizceniz ‘native’ gibi olsa bile diger tarafin da oyle olmasi cok nadir bi ihtimal. 

Ayrica cogu ulkede ‘expat’ ortami zaten genelde baya les oluyor. 20’li yaslarin sonu, 30’lu yaslarin basinda para kazanmali Erasmus ortami gibi takilmak bi sure sonra insani tatmin etmemeye basliyor.

O yuzden gittiginiz ulkenin dilini adam gibi ogrenip, yerel insanlarla arkadas olmak, yerel haberleri ve kulturu takip edip oranin yerlisi gibi yasamayi dusunmuyorsaniz isiniz zor.

Ben TR’den ayrilali nerdeyse 12 yil oldu. Burda avukatlik lisansini aldiktan sonra calisma ortamindan nefret edip kesinlikle geri donmemek uzere yurtdisini cikma plani yaptim. Ilk once master degree sonrasi oturma izni veren Irlanda’ya gittim. Iyi bi basvurum vardi ve yari burs kazandim, kalan yariyi da sagolsun amcam karsiladi. Onun disinda cebimde €3k ile Irlanda’ya gittim. Master yaparken calismak icin her turlu is (bar, café, call centre) bakarken sansima bi teknoloji sirketinde kendi alanimda bi is buldum. Master sonrasi 3 yil daha Irlanda’da kalip ayni sirkette calistim. Sonra ayni sirketle Londra’ya tasinip maasimi katladim. UK’de avukatlik denklik sinavini verip burda da lisans aldim. 30 senelik mortgage ile Londra’da 2+1 bi daire alip Irlanda’da tanistigim esimle evlendim. Baska bi sirketten is teklifi alip istifa ettim ama sirket kalmami isteyip maasimi bi daha katladi. Cok az arayla bi erkek ve bi kiz cocugumuz oldu. British vatandasligi aldim. Irlanda’da avukatlik denklik sinavini verip orada da lisans aldim (Brexit sonrasi EU’da avukatlik yapma hakkimi kaybettigim icin onemliydi bu). Bi kac sene sonra yine ayrilmaya karar verip bu sefer kucuk bi UK yazilim sirketine gectim. Hem maasim artti hem de sirkette hisse (equity) aldim. Yine 30 senelik mortgage la Londra’da 4+2 odali, 3 katli, 100 yard bahceli ev aldim. Bahcenin sonuna 20+ m2 kulube yaptirdim hem home office hem mancave olarak kullaniyorum. Bu arada 2+1 daireyi sadece faiz odemeli mortgage a cevirip kiraya verdim ordan para kazaniyorum. Kucuk yazilim sirketi yakin zamanda bi amerikan yatirim fonu tarafindan satin alindi, benim hisseler de saglam para getirdi. Yeni ortami begenmeyip eski sirketime geri dondum. Maasim bi daha katlandi.

Esimin de bana benzer bi kariyeri var ve daha yas 35’e gelmeden finansal durumumuz para dusunmeyecek bi konuma geldi ki bizden cok daha iyi durumda olan bi suru insan taniyorum sahsen (sirketin CEOsu £70M civari para yapti satistan, oyle diyim). TR’den ayrilma kararim sayesinde hayatim hemen hemen 10 yil icinde hayal edemeyecegim bi sekilde degisti. Bu saydiklarimin kesinlikle hic birini yasayamazdim TR’de kalsaydim ki daha onumde 30 35 lik yillik bi kariyer var.

Bana gore en onemli sey TR ile bagimi tamamen kesmemdi. Ailem disinda kimseyle surekli irtibat halinde degilim. UK’de yasayip oy veriyorum. Buranin politika ve genel haberlerini takip ediyorum. Arada Paticik’e bakiyorum o da eskilerden aliskanlik, burdaki bazi kisilerin oyun ve konsol zevklerine guvendigim icin. Esim Irlandali ve arkadas cevrem once is yerinden, sonra zamanlara cocuklarin kresi ve okulundan kuruldu. Turk arkadasim yok ama sadece oyle denk geldigi icin. Cocuklarimin uc vatandasligi var (British, Irish ve Turk). Isterlerse TR’ye gidebilirler gelecekte. Isterlerse EU’da yasarlar irlanda pasaportu sagolsun, isterlerse UK’de.

Ama benim kafama silah dayasaniz yine TR’ye donmem. 10 yilda bunlari yapabildiysem kalan kariyerimde burada yapabileceklerimi feda edemem. Tek sorun bi gun kacinilmaz olarak anne veya baba bakima muhtac kalicak. O zaman da onlari buraya getirmeyi dusunuyorum.

Ayrica Londra’yla acayip bi duygusal bagim var. Nereye gidersem gideyim geri dondugumde eve dondugumu hissediyorum. Londra, New York ve Tokyo bana hep civilisation’in zirvesi gibi geliyor. Burasi disinda yasamayi dusunecegim tek sehirler onlar olur ama Tokyo’da japonca bilmeden yasamak zor yukarida belirttigim sebeplerle. New York belki gecici bi sure ama uzun sureli amerikan populer kulturune dayanamam diye dusunuyorum. Ha bi ara Hong Kong da dusunuyoduk ama Cin kontrolu tamamen ele gecirdi son iki senedir, orda yasanmaz artik.      

Kisacasi bence yurtdisinda mutlu olamiyorsaniz bence siz hic ayrilmak istememissinizdir. Bu kotu bir sey degil tabii ki. Herkesin hayati kendine. Ama mutlu hayatlar da gayet mumkun yurtdisinda. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

5 dakika önce, Oski dedi ki:

 

Ayrica Londra’yla acayip bi duygusal bagim var. Nereye gidersem gideyim geri dondugumde eve dondugumu hissediyorum. Londra, New York ve Tokyo bana hep civilisation’in zirvesi gibi geliyor.

Vay be Aynı ben. oski o kadar çekiştik zamanında bu kadar kafa yapımız aynı şaşırdım. Ama sen benden çok daha cesur ve azimliymişsin tebrik ederim. Ben hep kolayına kaçtım. 

akirafes tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arkadaşım benim de londrayla acayip bir duygusal bağım var, şaka yapmıyorum bu arada, 31 yaşımda kariyer değiştirdim, 3 üniversite terkettim, açım yapmayın şöyle hfsad

şaka bir yana güzel bir başarı öyküsüymüş oski, okuyunca sevindim senin adına, başarılarının devamını dilerim.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

4 dakika önce, Oski dedi ki:

Tek sorun bi gun kacinilmaz olarak anne veya baba bakima muhtac kalicak. O zaman da onlari buraya getirmeyi dusunuyorum.

burası da ayrı kritik nokta ama evet sanırım bakıma ihtiyaç olduğunda yanımızda bakmak şartıyla alabiliyoruz ülkeye diye okumuştum

5 dakika önce, Oski dedi ki:

Kisacasi bence yurtdisinda mutlu olamiyorsaniz bence siz hic ayrilmak istememissinizdir. Bu kotu bir sey degil tabii ki. Herkesin hayati kendine. Ama mutlu hayatlar da gayet mumkun yurtdisinda. 

Aslında çok istekliydim gitmeye, bloomberg htde durmadan işte ingilterede renove edilen evler yok avrupayla ilgili programlar derken o kadar istiyordum ki gitmeyi bütün dertlerimin biteceği bambaşka bir hayata kavuşacağım hayaline falan kaptırmış olacaktım ki kendimi böyle duvara toslamış gibi hissettim kendimi.

Çocuğu kreşe yazdırdık sapasağlam çocuk bir hasta oldu 1 ay iyileşmedi bir de üzerine bizi hasta etti biz de birer ay hasta takıldık. Aile hekimine gidiyosun gerçekten hiçbir şey yapmıyor yani yanımda türkiyeden acil durumlar için antibiyotik getirdim ama kullanmadım dedim daha acili olur belli olmaz diye. Her ay 280 euro sigortaya para bayılıyorum ama hasta olmayalım diye aldığımız booster gıdaların haddi hesabı yok limonlu ballar, pekmezler cartlar curtlar.

Ben de dönmek istemiyorum, hele ki her şeyi bozup buraya kadar gelip sonra tıpış tıpış geri dönecekmiş hissi beni bitiriyor. Bugün benim elimde olan seçenek yarın bir gün kovulursam ve 3 ay iş bulamazsam benim elimde olmayan bir şekilde hadi yallah arabistana dercesine ülkeye gönderiyor. Onu falan düşündükçe içimde bariyerler falan oluşuyor.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@akirafes, selam. sen londa'da nerelerde yasamistin? Stoke Newington, Palmers Green falan tahmin ediyorum seni ?

@monoscope, saglik sorunlari insani baya etkileyebiliyor anlattigin gibi. ozellikle kucuk cocugunun 1 ay hasta olmasi, ayni zamanda sizin de hasta olmanizin seni etkilemesi cok normal. sik disini biraz daha. zaten 7 ay cok kisa bi sure yeni bi hayata uzun sureli alismak icin.

bu arada doktorun bisey yapmama sebebi covid olabilir mi? gecen sene biz de oldugumuzda yapacak bisey yok, atesinizi dusurun bi kac gune gecicek demislerdi, ki oyle de oldu.

is bulamazsan vizeni kaybetme durumu full oturum ve vatandaslik alana kadar hayatin bi gercegi malesef. ama bence senin sektorundeki birinin avrupada is bulmasi TR'de is bulmasindan daha kolay olur. o yuzden TR'de isini kaybetsen daha kolay mi olur bi daha dusun bence.

Amsterdam'da Snowflake, Google ve TCS'de calisan arkadaslarim var. bi gun gerekirse CV'ni paylasabilirim onlarla yardimci olursa. ozellikle Snowflake cok iyi bi yer calismak icin su an.

Oski tarafından düzenlendi
@
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

11 saat önce, akirafes dedi ki:

En büyük pişmanlığım Tr'de yaptığım gayrimenkul yatırımları. Bu yatırımları Amerika - Avrupa'da yapsaydım Ah aHHH. x10 yapmıştım. Burada ki asıl en büyük + farkı söyleyeyim size dışarı çıktığım zaman mesela suadiye  veya  fatih herkes hoş geldin abi diyor yolda selam veriyor bir çok işyeri para almıyor almak istemiyor.(yemek- içme) Avrupa - Amerika da kimse suratıma bakmaz.(burada çok büyük bir saygı sevgi var) 

Abi ben Gottingen’de turk donercisinden italyan kafecisine, kitapcisina, okul kantininde biftek sear eden alman amcasina kadar hepsiyle selamlasiyordum, hal hatir soruyordum. Ama Turkiye’de olmayan bir sekilde yolda gordugum tanidigim tanimadigim herkesle selamlasiyorduk ve birbirimize gulumsuyorduk.
 

Ha ote yandan beles hic bir sey yemedim icmedim, kimse bir sey ismarlamadi kaldigim sure boyunca. Ancak bu bence bir handikap degil, cunku yuzume gulen ve bana bir seyler ismarlayan bu insanlar acaba arkamdan belesci pinti diyor mu? Acaba benden bir cikarlari mi var? Benim de onlara bir sey ismarlamam gerekir mi? gibi dusuncelerden uzak bir sekilde dostluklar kurmak anlamina geliyor.

Arkadaslarin birbirine bir seyler ismarlamamasi da bu nedenle beni rahatsiz etmiyor. Turkiye’de bir yere gidildiginde hesap odeme vakti yaklsirken kafada deli sorular olusmaya basliyor. Biri hesap benden diyor, yeterli duzeyde yok olmaz diyip sonra yeterince mahcup olmazsan 3 gun sonra arkandan belesci, pinti, hesabi bana cakti dedigini falan duyuyorsun. En olmadi sana bir sey ismarlayan adama adil olmak adina bir sonraki seferde bir seyler ismarlaman gerekiyor, o anda cebin uygun olmuyor , gecen sefer iki bira icmisken bu sefer raki balik yapmis oluyorsun falan tam mindfuck.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

akirafes uk de kazanip tr de yasamak istiyor, aki uk de yatirim yapip belese tr de yemek yemek istiyor, uk de selam alamiyor tr de odemiyor.

abi nasil bir kafa yapisiyla kiyasliyorsun sen uk tr yi veya yurtdisi yurtici olayini. 

bir ben mi turkiyeye gelince bir mutsuzluk, sevimsizlik, irite edicilik, kavgacilik, kaotiklik, yuzune seni ikerim gibi bakanlarin rahatsizlik verici insani olmayan tavirlari, denizde kumsalda bin kisinin icinde hark tuuu diye denize tukureni goruyorum. bunu sen yasamiyormusun anlamadim hic,. geliyorum 1 ay kusadasinda tatil gecireyim rahatliyim diyorum 1 hafta sonra oha lan kac kac kac moduna giriyorum.

verilmis karari gecmisin yalanci ozlemine kanarak kiyaslamayin. gecmise bakildiginda 20 senelik an icinden akla gelenler hep en iyilerdir, sanki her anin oymus gibi algilatir adama.

Scalanova tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...