Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Er Ist Wieder Da? (2015)


Akuma_Blade

Öne çıkan mesajlar



IMDB: 7.1
Netflix Sayfası

2015 Almanya yapımı olan ve aynı adlı romandan uyarlanan Look Who’s Back, TV’deki bir stand up komedi programı ya da YouTube’daki bir parodi videosu gibi başlayıp son yarım saatte izleyicisini adeta yumruklayan bir kara mizah örneği sunuyor. Film ismini bitiş şarkısı olarak da yer verdiği, Katja Ebstein’in 1968 tarihli aynı adlı şarkısından (Er Ist Wieder Da) alıyor.

Filmin konusuna kısaca değinirsek… Aslında çok detaylı değinmesek de olur, çünkü filmin başlangıç kısmı hiçbir şekilde size anlatılmıyor. Haliyle transit şekilde ileriye sarılmış şekilde Adolf Hitler’in günümüzde uyanmasını izliyoruz. Kendisi görünüşe göre sığınak diye bir zaman makinesine girmiş ve dublorü de intihar edince tarih onu öldü bilmiş. Hitler ilk şoku üzerinden atınca ilk iş olarak köşedeki bir gazete bayiine gidiyor. Okudukları arasında bizim Sözcü gazetesi çıkınca Almanya’nın onun yokluğunda işgale uğrayıp hakikaten asimile edildiğini düşünmeye başlıyor.



-“E bu yazılar hep Türkçe?”
-“Ne yapayım, çok fazla Türk müşterim var.”
-“Lan! Yoksa Türkler de mi bizi işgal mi etti?!”

O sırada oradan geçmekte olan ve işten atılma noktasına gelmiş bir televizyon muhabiri olan Fabian onu ilkin kendisini Hitler sanan bir meczup yada bir sokak performansçısı sanar. Ama Hitler onu kısa sürede ikna edince ona 2. Dünya Savaşı’nın bitiminden beri olanların özetini geçip artık ait olmadığı bir dünyanın insanı olduğunu anlatmaya çalışır. Öte yandan iki taraf birbirinden yararlanmak için niyetler geliştirir. Fabian’ın amacı Hitler’den bir “medya maymunu” yaratmak ve sayesinde nihayet saygı duyulan bir konuma erişmektir. Hitler ise uzun yıllardır Kanarya Sevenler Derneği’nden farksız hale gelmiş Nasyonel Sosyalist Parti’yi yeniden aktif hale getirip seçimlere girmek ve yeniden iktidara yürümeyi planlamaktadır.

Çok geçmeden Hitler kendisine sosyal medya hesapları açar. YouTube kanalı açıp sempatik görünmek için hayvanlı komik videolar çeker. Ehl-i Sünnet TV seviyesinde sokak röportajları yapıp insanları Nasyonel Sosyalizm’e çağırır. TV’de talk show’lara çıkıp millete ciddi mi şaka mı anlaşılamayan demeçler verip sosyal medya fenomeni olur. Başta hiç kimse bu zatın gerçekten de Hitler olduğunu düşünmez ve ona gülüp eğlenen çok kişi çıkar. Öte yandan Hitler Almanya’daki yabancı karşıtlığı ve aşırı milliyetçiliğin hala kaybolmadığını, iktidara yükseldiğinde durum ne ise şimdi Almanya’nın bundan çok da uzak olmadığını görmüştür. Medya taktiklerini ve söylemlerini buna göre şekillendirir. Almanya bu deliyi hak ettiği gibi bir tımarhaneye mi kapayacaktır, yoksa onu hedeflediği pozisyona olan yürüyüşünde ona seyirci mi kalacaktır? Bunu filmin finalinde göreceksiniz.



Film birçok sahnesinde sokak röportajları kullanarak samimiyetini gerçek hayata doğru çekiyor. (Ki bu sahnelerin çoğunda yer yer konuşanların figüran değil oradan öylece geçen vatandaşlar olduğunu düşündüğüm oldu). Kimi zaman da Hitler’in tuttuğu yaşam koçu ile konuşurken olduğu gibi YouTube’daki konulu parodilerin seviyesine inerek izleyiciye falso yaptırmaya başlıyor. Filmin yarısından itibaren ise o ana dek arka planda büyüyen fikirler ve sonuçları ortaya çıkmaya başladığında filmin aslında sadece bir komedi olmadığı da ortaya çıkıyor. Film son ana dek nasıl sonuçlanacağına ilişkin gerginliği sürekli diri tutuyor. Finalini gerçek haber küpürleri ve televizyon bültenleri eşliğinde vererek nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi sorgularken aslında “aslında hiçbir yerden bir yere gitmemiş olanı” bizlere olabilecek en somut şekilde tasvir ediyor.

Filmi Netflix’den dublaj ve altyazı seçenekleri ile izleyebilirsiniz, iyi seyirler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...