Marty Mesaj tarihi: Aralık 18, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 18, 2014 ben bu sirketi ele geciricem diye hedef belirleyen de vardir tabi de milyonda 1 cikan psikopatlar istisna. bir de her kurumsal birbirinin ayni degil, her aile sirketi de birbirinin aynisi degil. 1 tane kurumsal firmaya giren dunyayi cozdum tripleriyle su soyledir bu boyledir diye anlatiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BabacumMostors Mesaj tarihi: Aralık 18, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 18, 2014 yani ben çok iyi aile firması da gördüm, ha şirketin başındaki adam (aynı zamanda ailenin reisi) bir şey olursa boku yerler o ayrı mesele Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zikko Mesaj tarihi: Aralık 18, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 18, 2014 bütün kurumsallar sonuç olarak aile şirketinden evriliyorlar, onları kurumsal yapan bakış açıları, nasıl olsa deli gibi kazanıyorum limited'i büyütüp devlete vergi verecegime küçük kalırım çalışandan sigorta, fazla mesai yol yemek ne varsa kırparım daha çok kazanırım kafasında çok patron şirketi var.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 ya büroya geçtim diye kot pantolon giyiyiordum giyme dediler dellendim yine Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 ikisinde de calisin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Editor Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 scorch said: Abi şu değişmez kuraldır. Küçük iş yeri, istediği kadar rahat olsun istediği kadar maaşı çok olsun, istediği kadar iyi müdürü olsun. Patronun kayınçosu, hala oğlu vs. Bi akrabası gelir çat diye üstünüzde ki, hatta size vaadedilen pozisyona çöker ve ne yaparsanız yapın geçemezsiniz onu. büyük firmalarda bu yokmu diyorsunuz yani hahahahahahahahahahaahahahhahahaahahhaahhah Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dana22 Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 forgiver said: ya büroya geçtim diye kot pantolon giyiyiordum giyme dediler dellendim yine sayamayacagim kadar cok senedir kot giyiyorum..kimse birsey demedi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 nerde Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Silphatos Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 KURUMSAL4LIFE Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dana22 Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 devlette.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 11, 2015 [Edik: 10 sayfa ve 3 ay olmuş lan, güncel sanıyorum ben de, artık karar vermişsindir heralde ama tavsiye tavsiyedir yazmış bulundum :p] Her şeyden önce, görüşmen "olumlu" geçti diye "karar vermem lazım" havasına girme, sonra hayal kırıklığı olur. Bu tarz şirketlerin profesyonel İK kadroları, aşırı denyo falan değilsen, sana her zaman olumlu geçmiş havası verirler. Arkandan konuşulabilecek şeyleri duysan belki hayata küsersin :p İki tarafı da görmüş biri olarak artı ve eksiler şöyle; - Kıyafet ve saç sakal serbestliğinin değerini, takım elbiseyi zorunlu tutan yerde çalışmadan anlayamazsın. Kumaş pantolonla gömlek ya da yakalı tişörte izin veren yer çok sorun değil de, müşteriyle toplantıya senede taş çatlasa 3 kere gidecek adam için haftanın 4-5 günü takım + kravat formatı direten yer dünyanın en aptalca yeri. Serbeste geçince anladım bunu, diğer tarafa geri dönmem çok zor. Bu faktörü küçümseme. - Patron şirketinde yeterince zaman geçirir ve sevilirsen gün gelir genel müdüre bile "abi" dersin günlük konuşmada. Kurumsal denen belada senden bir mevkii büyüğe bile (senden genç bile olsa) 24 saat "Bey/Hanım" çekeceksin. - Rekabet çok olur. Rekabet aslında iyi bir şeydir ama, rekabet adı altında hainlik, çakallık, riyakarlık, aklının almayacağı yalancılıklar, emeğinin üstüne yatmalar falan da çok olur. Haftanın 3-4 günü eve huzursuz gidebilirsin. - Kurumsal firma dediğin yerin iyi bir ismi varsa CV'ne, çalışan sayısı ve iş ortağı fazlaysa da iş çevrenin gelişmesine büyük katkısı olur. O hayatı seversen diğer kurumsallara atlaman da daha rahat olur. - Türkiye genelindeki çakma kurumsallar gibi değil de gerçek kurumsalsa, patron şirketi gibi dümdüz kıdemle değil, performans ve yeteneklerinle zam ve terfi alırsın. - Sosyal haklar (sağlık ve hayat sigortası, ulaşım, belki bireysel emeklilik, girdiğin yer büyük bir gruba aitse grup şirketlerinde çeşitli avantajlar vb.) daha çok olur. Hatta genelde senede en az bir tane moral / zam verememe yağcılığı event'i düzenlenir, otele falan götürürler :p Tüm topiği okumadım, ilk mesajdan cevaplıyorum. Aklıma gelenler böyle. Teklif gelmeden fazla düşünüp kendini yorma, teklif gelirse de kibarca 2-3 gün müsaade isteyip iyi düşün. Girip 6 ay sonra çıkarsan CV'nde hoş durmaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
RamsesII Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Şunu da unutmayın, Türkiye'de kurumsal olduğunu savunan firmaların coğu maaşların zamanında ve tam yatmasının bu iş için yeterli olduğunu sanıyor... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 said: - Patron şirketinde yeterince zaman geçirir ve sevilirsen gün gelir genel müdüre bile "abi" dersin günlük konuşmada. Kurumsal denen belada senden bir mevkii büyüğe bile (senden genç bile olsa) 24 saat "Bey/Hanım" çekeceksin. ankara'da "hocam" hitap şekli çok popüler ve hayat kurtarıyor istanbulda, adam akademisyen diye benim müdürn yanında hocam dedim benim müdür cami imamına bağladı, hiç yerleşmemiş bu kültür Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 said: - Kıyafet ve saç sakal serbestliğinin değerini, takım elbiseyi zorunlu tutan yerde çalışmadan anlayamazsın. Kumaş pantolonla gömlek ya da yakalı tişörte izin veren yer çok sorun değil de, müşteriyle toplantıya senede taş çatlasa 3 kere gidecek adam için haftanın 4-5 günü takım + kravat formatı direten yer dünyanın en aptalca yeri. Serbeste geçince anladım bunu, diğer tarafa geri dönmem çok zor. Bu faktörü küçümseme. şu çok önemli takıntılı biri için şimdi ben işi biliyorum, benden daha iyisini bulup beni kovana kadar kafama göre giyinirim atarı ne kadar işe yarıyor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
calvaria Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Kurumsal olayini hic arzulamadim ama bi happy friday olsa guzel olurmus. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
RamsesII Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 la bizde free friday var ama diğer 4 gün işkence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dragonfire Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 sen sahada değilmisin ya? Bizde hep serbest hatta benim önceki işlerimde bende şort-tişort takılıyordum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
RamsesII Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 ofis için konuşuyorum üstad, uzun süredir ofisteyim ben işler durgun. Saç sakala çok karışmıyo bizimkiler allahtan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Holy Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Benim de serbest "şort" seviyesinde olmasa da. Kot tişört çalışmak güzel şey ya, her gün takım giysem çekilmezdi sanırım. Ha bir de, kurumsal var, kurumsal var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
df Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 benim ilk iş takımdı şimdiki her şey serbest. şorttan sınırsız sakala kadar. önceki takım olmasa kıymetini bilmezdim belki de takımdan sonra bu kral gibi =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
RamsesII Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Valla abi insan free takılabileceği yer arıyor ama seçme şansımız çoğu zaman yok Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Marty Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 forgiver said: said: - Kıyafet ve saç sakal serbestliğinin değerini, takım elbiseyi zorunlu tutan yerde çalışmadan anlayamazsın. Kumaş pantolonla gömlek ya da yakalı tişörte izin veren yer çok sorun değil de, müşteriyle toplantıya senede taş çatlasa 3 kere gidecek adam için haftanın 4-5 günü takım + kravat formatı direten yer dünyanın en aptalca yeri. Serbeste geçince anladım bunu, diğer tarafa geri dönmem çok zor. Bu faktörü küçümseme. şu çok önemli takıntılı biri için şimdi ben işi biliyorum, benden daha iyisini bulup beni kovana kadar kafama göre giyinirim atarı ne kadar işe yarıyor senden daha iyisini bulup seni kovana kadar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 bana takım zorunlu deseler seve seve giyerim sırf sırıtmayayım milletin içinde diye eşofman tier ile gidiyorum işe. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pascalnouman Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 http://www.encanlihaber.com/karikatur/aile_sirketi.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xaenin Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 12, 2015 Baggio said: - Patron şirketinde yeterince zaman geçirir ve sevilirsen gün gelir genel müdüre bile "abi" dersin günlük konuşmada. Kurumsal denen belada senden bir mevkii büyüğe bile (senden genç bile olsa) 24 saat "Bey/Hanım" çekeceksin. Türk şirketi veya bankada çalışmıyorsa yanlış bir genelleme bu baya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar