Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ucakta namaz kilmak.


Seele

Öne çıkan mesajlar

blackhavvk said:

Kostok said:

@KuddusiMavra

islam'da bir bozukluk yok, müslümanlar bozuk, müslümanların yaptıklarına bakarsan dinden soğursun. fıkıh, ilmihal, gelenek görenek dinini getirip din diye yerleştirmişler, nereden tutsan elinde kalıyor. madem kitabı okudun o zaman neden allah'ın "kendi aranızda hiziplere ayrılmayın" ayetini bilmiyorsun? müslümanların çok büyük kısmı kafir, bir kısmı müşriklerle işbirliği yapıyor allah'a karşı, bir kısmı her halta bahane uyduruyor. insanların dediklerine kulak asma, seni saptırırlar, kur'an oku yeter


ne alakası var, hak mezhepler kuran da da var. hz.muhammedin benden önceki ümmetler 40 fırkaya ayrıldı benim ümmetim 41 fırkaya ayrılacak hadisi var. islam da mezhepler zaten yorum farkının doğuşudur.


hah, kambersiz düğün olmaz, hadis dini de geldi, kendi sözlerini kasten kayıt altına aldırmayan Muhammed'den iyi mi bileceksin dinin ne olup olmadığını, Allah'ın resulünün arkasına saklanıp Kur'an ayetlerini geçersiz kılmaya çalış, yalanların için Muhammed'i kullan

yorum farkı yok, Allah'ın dini tektir
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Seele said:

beni iki saniyede kafir ettigin icin tesekkür ederim. Merak ettim sordum dalga gecmek yok yani.

Simdi yukarda yazilanda aklima takildi. Kadinin ve ickinin icildigi bir ortamda namaz kilmak caiz mi. cünkü amca nin önü arkasinda mini etekli ablalar vardi. ayrica icki serviside yapildi.


pardon özür dilerim o zaman. kafir de ilan etmedim. edit kısmında da açıkladım zaten.

ama evet burası ortak alanımız da, din konusunu tartışmalık, "cidden tartışmalık" bir alan değil burası net bir biçimde.

ayrıca o tip durumlarda amcanın yapabileceği bir şey yok. "ooo burada içki var" diyip ibadetinden vazgeçmek işin özüne ters (din bilgini olarak değil, mantıkla yapılmış yorumum tabii)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

KuddusiMavra said:

takdir edersin ki buraya gelen adamları da belli bir eğitim seviyesinin üzerinde kabul ediyorum. tutup da Maturidilik ile Eşarilik farkını anlatmayayım.Ya da Caferilik ile Zeydilik arasındaki Şafiilik ile Hanefilik arasındaki farkı anlatmayayım,anlatmayalım. Açıp okusun,öğrensin arkadaşlar.


böyle mezhepler olduğundan bihaber olanlar ne yapsın?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kostok said:

KuddusiMavra said:

@dworgian kardeşim. herhalde sana ne gözüm.
1 buçuk milyar müslüman var diyorlar hesapta.
tek bir kitap var diyorlar hesapta.
arapça yazılı bu kitap ve her ne hikmetse aynı kitabı okuyup birbiri ile ilgisiz şekilde ibadet eden, hatta birbirinden nefret eden onlarca mezhep var.

şu namaz konusunda bile birbirinden farklı en az 4 mezhep görüşü var.

onun için bana gelip "abi okumadan sallama" tadında ve anlamında yorumlar yapmayın. kuran,eski ve yeni ahit...hepsini okudum. gılgamış destanını da okudum. şeytanın ayetlerini de okudum. Turan Dursu'nun DİN BU serisini de okudum.

rahat olun.
isteyen istediğine inansın da aykırı düşünene de "abi sen bi yürü git, ne biliyon?" şeklinde atarlanmayın.


yeryüzünde bir buçuk milyar müslüman yok, burada bir buçuk milyar müslüman olsa dünyanın hali böyle olmaz, norveçliler bizden daha müslüman

dinde mezhep ayrımı yapmak yasak, mezheplere ayrılmak yasak, bunun aksini iddia edip "ben şu mezheptenim" diyen insanlar kafirdir, çünkü mezhep konusunda ayet var

namaz kılma şekli bir tanedir, o da peygamber muhammed'e öğretilendir, başka türlü kılınamaz, bu konuda da ayet var, Muhammed'in kıldığı namazı kılmayanlar ayetle ters düşerler, ki bu da kafirliktir

yahudilerin kitapları kendi hayat şekillerine göre değiştirilmiştir, tıpkı müslümanların mezheplere bölünüp dinlerini kendilerine göre şekillendirmeleri ve allah'ın ayetlerini görmezden gelmeleri gibi, yahudiler işlerine gelmeyen ayetlerdeki sözlerin yerini değiştirerek yeni yeni anlamlar çıkardıkları kitaplarını kullanmaktadırlar

hristiyanların kutsal saydığı kitap ise en kibar tabirle "kırpılmıştır", daha kitabı okurken görüyorsun "ona mektup buna mektup"

konuyu kitap gözünden anlatmaya çalışıyorum elimden geldiğince, kitapta böyle yazıyor


buradan bütün cemaatlerin kafirliğe yatkın olduğu anlamını çıkarabilir miyiz ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kostok said:

blackhavvk said:

Kostok said:

@KuddusiMavra

islam'da bir bozukluk yok, müslümanlar bozuk, müslümanların yaptıklarına bakarsan dinden soğursun. fıkıh, ilmihal, gelenek görenek dinini getirip din diye yerleştirmişler, nereden tutsan elinde kalıyor. madem kitabı okudun o zaman neden allah'ın "kendi aranızda hiziplere ayrılmayın" ayetini bilmiyorsun? müslümanların çok büyük kısmı kafir, bir kısmı müşriklerle işbirliği yapıyor allah'a karşı, bir kısmı her halta bahane uyduruyor. insanların dediklerine kulak asma, seni saptırırlar, kur'an oku yeter


ne alakası var, hak mezhepler kuran da da var. hz.muhammedin benden önceki ümmetler 40 fırkaya ayrıldı benim ümmetim 41 fırkaya ayrılacak hadisi var. islam da mezhepler zaten yorum farkının doğuşudur.


hah, kambersiz düğün olmaz, hadis dini de geldi, kendi sözlerini kasten kayıt altına aldırmayan Muhammed'den iyi mi bileceksin dinin ne olup olmadığını, Allah'ın resulünün arkasına saklanıp Kur'an ayetlerini geçersiz kılmaya çalış, yalanların için Muhammed'i kullan

yorum farkı yok, Allah'ın dini tektir


Peygamber efendimiz söyledikleri yazıya aldırsaydı kuranı kerime alternatif olurdu.

Allah a ve ümmî peygamber olan Resûlü ne -ki o, Allah a ve O'nun sözlerine inanır- iman edin ve O'na uyun ki, doğru yolu bulasınız (A râf/7: 158)

sünnetlere ve hadislere uyulması söylenmiştir zaten bu ayette.Bununla birlikte.Mezhepler mehdi aleyhisselam ile sona ericek.O vakte kadar bölünmeler daha da devam edicek.

Kimse din uydurmuyor,peygamberinin hadis ve sünnetlerinden uzaklaşanlar ingilizlerin uydurduğu mezhep vahabilerdir.

buda mezhep ile ilgili ayet ve bilgi


SORU 2: MEZHEP NEDİR, KUR’AN’DA MEZHEP VAR MIDIR?
CEVAP:
Mezhep kelimesi; Arapça’nın ‘zehebe’ (gitti) mâzi fiilinden türetilmiş Arapça kökenli bir kelimedir. Eki, Türkçe dil bilgisine uymamakla birlikte halk arasında mezhebe ‘gidişet’ denildiği yörelerde vardır. Sözlükteki anlamı gidilen, takip edilen yol demektir. Kur’an’da geçen sırât(yol) kelimesiyle eş anlamlıdır. Mezhep kelimesinin dini alandaki anlamı ise, müçtehit alimlerin Kur’an, Sünnet ve Eshabın İcmasına dayalı olarak yaptıkları çalışmaların bütününü kapsayan yol demektir.
Peygamber efendimizin mezhebi Kur’an’da “Alâ sırâtın müstekîm” (Yasin-4) ayeti ile anılmış, sahabeler ve daha sonra gelen tabiin alimlerince ise Ehl-i Sünnet mezhebi olarak yad edilmiştir. Peygamber Efendimizin mezhebi Kur’an’da ‘sırat-ı müstekîm’ olarak anılmasıyla birlikte ehli sünnet mezhebi daha sonra değişik isimlerle anılmış olup (Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli gibi) özünde ve yapısında hiç bir değişikliğe uğramamış itikatta ve amelde en doğru tek mezheptir.
Mezhep kelimesinin eş anlamlısı Fatiha Suresinde biri, sapkınların mezhebi (veleddâllîn) ve diğeri doğru yolda olanların mezhebi olan (sırât-el mustekîm) olarak anılmaktadır. Bak Fatiha Suresi 6. ve 7. ayetleri, mealen:
” İhdines-Sırâtal-müstekîme” mealen; (İlet bizi en doğru mezhebe (Rasûlullah’ın itikat ettiği ve uyguladığı islam yoluna).
” Sıratallezîne en’amte aleyhim” mealen; (ve ilet bizi kendilerine ni’met verdiklerinin mezhebine (Rasulullah’ın ve güzide eshabının yoluna). (Fatiha S.- 6)
” Ğayril mağdûbi aleyhim veleddâllîn” mealen; (Gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınların mezhebine (yoluna) değil.)
﴾Fatiha- 7﴿
Kur’an’da zikredilen “sırat-ı müstekîm ” olan doğru mezhep, ehli sünnet mezhebidir. Eğri mezhepler hakkında bilgi edinmek için şu alttaki yazının üzerini tıklayabilirsiniz;
Mezhepler

Ehl-i Sünnet Mezhebi; Kur’an, Sünnet, İcma-i Ümmet(eshabın icması) ve Kıyas-ı fukahadan oluşur. Bu 4 delilden birini reddedenler ise, ehl-i sünnet mezhebinden sayılamaz.
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz Ehl-i Sünnet mezhebi hakkında şöyle buyurdular:
-“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır, biri müstesna geri kalanları cehennemlik olacaklardır.”
Bunu duyan Eshab-ı Kiram (Allah Onlardan Razı olsun) sorarlar:
-“Ey Allah’ın Rasulü bunlardan, kurtulacak olanlar hangisidir?”
Peygamberimiz (s.a.v.):
-“Benim ve eshabımın yolunda gidenlerdir.” diye cevap verirler. (Kaynak: İbn-i Mace, Tirmizi , Ebu Davud)

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bas ortusu yada turban gibi iste yahudi gelenegi

al

kuran sana giyinin ayip yerlerinizi ortun der..birileri sana bunu turban tak kapan karafatma ol diye anlatir.

'Başörtüsü Yahudi geleneğidir'
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz, islam dininde başörtüsünün yeri olmadığını ve Kuran'da da başörtüsünün farz olduğuna dair herhangi bir ayetin bulunmadığını ileri sürdü. Doç. Dr. Filiz, başörtüsünün Yahudilikte bir gelenek olduğuna dikkat çekerek, Yahudi geleneğinin İslamı etkilediğini iddia etti.
Bu haber 01 Kasım 2013, Cuma 19:23:07 eklenmiştir.
Her türlü şikayet için E-Mail : [email protected]
Doç. Dr. Filiz, başörtüsünün İslam dininin bir emri olmadığını savunarak, bu konuda şu görüşleri ileri sürdü:

“Dini temeller bakımından başörtüsü, kesinlikle dinin bir emri, ya da farz ibadeti değildir. İnançla da ilgili uygulanan bir ibadet olmadığı halde, sanki dini bir emirmiş ve farzmış gibi yansıtılıyor. Başörtüsü takılmadığı takdirde de, dini yönden büyük cezaları varmış gibi hareket ediliyor.

Burada, siyasi ve sosyal anlamda çözüme ilişkin kamusal bir dinsellik yaratılmıştır. Normalde başörütüsü ile ilgili olduğu belirtilen ayetlerde Nur Suresi 30,31, 33. Ahzab Suresinin 59’uncu ayetlerinde, sadece bir tanesinin başötüsü ile ilgili olduğu iddia ediliyor. O da Arapların, İslam öncesinde başlarına taktıkları örtünün çeki düzeni ile ilgili bir ayettir. Daha önce Arap kadınlarının göğüsleri ve pek çok bölgeleri açıktı.

Hatta Kabe’yi bile çıplak tavaf ederlerdi. Çıplak tavaf etmenin bir fazilet olduğunu düşünürlerdi. Örtünme ayetleri, gerek kadının, gerekse erkeğin her ikisine birden geçerlidir. Temel, kaba avret yerlerinin açık olmasından dolayı toplum içinde hoş karşılanmayan kaba avret yerlerinin (ön ve arkalarını) ve kadınların göğüslerinin örtülmesine yönelik emirlerdir.

Ama son dönemlerde başörtüsü siyasallaştığı için, kamusal bir dinsellik yaratıldığından dolayı, insanın temel örtünmesine ilişkin ayetleri, tamamen başörtüsü simgesinde toplamışlar ve bunun bir farz ve emir olduğu söylenmiştir. ‘Başörtüsüne özgürlük ve kadına özgürlük’, tamamen siyasi ve sosyolojik bir hadisedir. Başörtüsünün farz olduğunu kimse iddia edemez.”

‘KURAN’DA BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL, HIMAR GEÇİYOR’

Kuran da başörtüsü ifadesinin yer almadığını savunan Doç. Dr. Filiz, “Kuran-ı Kerim’de sadce ‘Hımar’ kelimesi giçiyor. ‘Hımar’ kelimesi, normal bir örtüyü ifade etmektedir. Başörtüsünü değil. Giysi sıkıntısının çekildiği, hatta çıplak ibadet edildiği dönemde, Kuran’ı Kerim’in söylediği şuydu: ‘Nasıl Hz. Adem ile Havva’nın cennet açıldığında ön ve arkaları açılınca, doğal olarak, kendi yaratılışları icabı örtündülerse, siz de öyle örtünün’ demektedir. Yoksa başınızı, saçınızı örtün, örtmediğiniz takdirde yaptığınız haramdır anlamına gelmez.” dedi.

‘KADININ İNSAN OLDUĞUNU HAZMEDEMEDİK’

Doç. Dr. Filiz, “Başörtüsü söyleminin arkasında yatan unsur; İslamın, insana ve kadına vermiş olduğu hak ve şeref payesini, henüz islam toplumu içine sindirebilmiş değildir.

Kadını, insan diye görmeyen kültürden gelen müslümanlar, henüz daha islamın, kadını insan olarak görmesi emrini hazmetmiş değiller. Hala daha akademik seviyede bile cariyeler ve hür kadınlar şeklinde ayrımlar vardır. Hatta, deniyor ki, “Hür kadınlar örtünür de, cariyeler örtünmez.’ Peki kim bu cariyeler, denince. Buna cevap yok. Burada başörtüsünün, belirli sınıfa ait hür kadınların, bir simgesi olarak gösterilmesi ve başını açanların ise kadın bile sayılmadığı söylemleriyle karşılaşıyoruz.” dedi.

Hz. Muhammed’in de başörtüsü ile ilgili net bir hadisinin bulunmadığını belirten Filiz, başörtüsü ile ilgili olan rivayetlerin birbiri arasında çelişki içerdiğini söyledi.

‘YAHUDİ GELENEĞİ İSLAMI ETKİLEDİ’

Başörtüsünün Yahudi geleneği olduğunu da anlatan Doç. Dr. Filiz, Tevrat ve Talmud’da başörtüsü ile ilgili ayetlerin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Yahudi geleneğini inceledim. Yahudilerde, ‘Başörtüsüz kadınlar iffetsizdir, namussuzdur. İffet ve namusun korunmasının ölçüsü baş örtüsüdür.

Baş çirkindir, örtülmesi gerekir. Başörtüsüz hiçbir kadın dışarı çıkmamalıdır’ denilmektedir. Yahudi geleneği direkt olarak islamı etkilemiştir. Yoksa islamda başörtüsü kesinlikle söz konusu değildir. İslamda, oruç tutmadığınızda, tutmadığınız oruçu ya sonradan tutarak telafi edersiniz, ya da parasını ödersiniz.

Başörtüsü, örtemeyenler ile ilgili kesin bir ceza yoktur. 76 tane temel farzdan bahsedilmektedir. Bu 76 farzda kesinlikle başörtüsü geçmemektedir. Kesin bir dini emir diyeceksiniz ve yapmayan hakkında da bunun bir cezası yok diyeceksiniz. Allah ile kul arasında diyeceksiniz. Allah ile kul arasında ise, kamusal alana dinsellik taşınmak isteniyor. Dinsel kanıtlarda dil oyunu yapılıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

o cok fantastik konu..ole doneler var ki.. ilmiye çığ hanimefendi yazmis. bircok konu hala samanizmden geliyor. cok tanrili inanis gelenekleri dolu..en basitinden dinin kendi icindeki tarikatlara bak onlarda bile biri anya biri konya cok yahudiligin ilk zamanlarina gitmeden.

ama halk cahil ve korkak..3 5 zeki de varlik nedenlerini somurmek olarak algilamis durumda..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...