Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Galatasaray 2014 -2015 Sezonu Genel Tartışma - 1


fenn

Öne çıkan mesajlar

Ya Umut da kötü olmasına kötü de benim artık sıkıldığım nokta Burak'ın durmadan defans arkasına koşu yapıp top istemesi. Hayır bu iyi birşey elbette ama atılan topları kontrol edememesi, atılan topların çoğunda zamanlama sıkıntısından dolayı ofsayta düşmesi, en ufak harekette yerde olması, kenarda top aldığı zaman hiç birşey yapamaması inanılmaz sinir etmeye başladı. En azından Umut-Pandev gibi adamlarla pas alışverişi yapabilirsin (Umut da gerçi kaval kemiğiyle filan kontrol ediyor topu ya), illa her topta Burak gibi atma zorunluluğu hissetmezsin, 2 top çevirir takım rakip sahada. Yoksa zaten çok pozisyona giremiyoruz, düzgün atak geliştirebilsek gol illa ki atılır. Ama bu Burak'a uzun topa dayalı saçma hücum anlayışlarından sıkıldım ben..
Elmander-Necati oynadı hatırlayın. Gelip top alıyorlardı, pas alışverişi takım resmen rakip kaleye çöküyordu. 2 yıldır GS maçlara ağırlığını koyamıyor, çünkü rakip sahada oyuna hükmedemiyor..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu takımın oynamaya çalıştığı oyun malesef orta sahada kısa paslar ile hızlı çıkıp hücumu kanatlara yaymak, defans arkası koşular da bu işi parçası.

Galatasaray, Terim zamanından beri senelerdir rakip yarı sahaya oyunu yıkıp, top tutan (Drogba, Elmander, Umut'tan biri mutlaka oynuyordu Burak'ın veya Baros'un tek forvet oynadığı maç sayısı 2-3 falandır Terim ile) ve kanatsız oynayan bir takım olduğu için şu an saçma bir bocalama evresi geçiriyor, muhtemelen yeni yönetimin de buna sabrı olmayacak.

Ben 4-5 puan farkla devre arasına girmeye razıyım Prandelli ile, bir şekilde kalite sahaya yansıyacak. Pandev için bir formül bulması lazım, Olcan, Bruma, Yasin vs. deliciler yerine ayağı top tutan ve kenarlara da açılabilen Pandev-Sneijder tercihleri Burak'ın sağı ve solunda en mantıklı yol şu an
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşte karakter farkı. Çingene Hayro hemen şark kurnazlığı yaptı aklı sıra. Werder Bremen'de sürünüyor. Lig sonuncusu kümeye oynuyor. Bir de bencil oynuyor diye topa tuttular kulübü. Hem FIFA'lık adamı aldınız hem de zerre katkısı yok diye.

Zaten maddi olarak sıkıntı olmasa Ünal Aysal kaçmazdı. Kulübün önümüzde ki sezona kadar kısa vade de 40-60m dolar kaynak bulması gerekiyor diyorlar.

Gelecek başkan nasıl düzeltecek bakalım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

3 büyüklerin hepsi borç batağında. 10-15 sene coşmadan kısıtlı transferlerle her sene şampiyonlar ligine çıkılsa toparlanır ancak durumları.

şu durumda hiçbiri borç ödemeye çalışmıyor, borcu sürdürülebilir yapayım, yeni finansman bulayım, bu tekerlek dönmeye devam etsin düşüncesinde. finansman bulamadıkları an zaten iflas bayrağını çekmek durumunda kalırlar. ancak milyonlarca taraftara sahip markaların batmasına izin verilmeden bir şekilde finansman bulmaları sağlanıyor.

gelinen son durumda kulüplerin bütçelerini sponsorluklardan aldıkları para belirliyor.

kulüplerin başına gelen başkanların karakteri tamamen kulüp finansmanına yansıyor. futbolda başarılı olacağım diyip kesenin ağzını bilinçsizce açanlar da oluyor, dengeli bir bütçe ile başarıyı kovalıyım diyerek hareket edenler de oluyor. sonuç olarak başkanlığa seçilen kişiler, borcun artmasına veya azıcık azalmasına katkıda bulunuyorlar en fazla. çünkü hepsi biliyor iki en fazla üç dönem sonra gidecekler ve bu zaman zarfında kulübün borçlarını ödemeleri mümkün değil.

aziz yıldırım mesela kaç senedir başkan olmasına rağmen fenerbahçe hala borç batağında. ha bjk ve gs ye göre durumu çok daha iyi ama bir yandan dengesiz bir futbol kitlesi ortamında(taraftar + medya) sportif başarıyı kovalamak zorunda fenerbahçe başkanı olarak. hal böyleyken dengeli bir mali düzelme başarmak zorlaşıyor. aziz de uzun yıllar başarılı olmuşsa da borcun büyük kısmı hala duruyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kamuyu aydınlatma platformundan takımların mali tablolarına bakabilirsiniz. basit bir gelir-gider veya varlıklar-borçlar arasındaki farklardan herkes az çok durumun ne olduğunu anlayabilir.

örnek olarak pek incelemeden fenerbahçenin 2013 yıllık tablosuna baktım simdi bir önceki seneye göre kısa vadede nakide çevirebilecekleri miktar 200 milyon azalmış, uzun vadeli borçlanmaları 200 milyon artmış. kulüp baya bir borca girmiş üstelik kasasındaki paranın çoğu gitmiş.

bir de aşağıdaki kar zarar tablosuna bakıldığında durum anlasılır. 2012 de brüt olarak 30 milyon tl kar eden fenerbahçe, 2013 te 30 milyon brüt zarar etmiş.

senelik kar-zararı ile borçlanmanın büyüklüğünü karşılaştırın. 30 milyon kar etmekten bahsediyoruz senelik ama borçlanma 200 milyon civarında. Üstelik her sene kar etme garantisi yok, son sene zarar etmiş. Yani bu borcu ödeme imkanları kalmamıs, ancak sürekli borçlanarak tekerleğin dönmesini sağlayacaklar.

devletler de aynı bu mantıkla habire borçlanıyor ama kulüplerinki aşmış artık.

uzun vadeli borcu yazmısım sadece kısa vadeli borç ise 270 milyon tl civarında. senelik 30 milyon kazanırken senelik 270 i ödemesi zaten mümkün değil üstüne uzun vadeli borçlar da duruyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yani fenerin deli borcu var, ffp sınırında vs. hep ketum tablo çiziliyor kanıtlara dayandırılarak tamam da

bu adamlar niye gidip 70 milyona ihaleye girdiler peki?

Hani oradaki amaç ne merak ediyorum. Kolejin arazisini almak neden bu kadar önemli paraya başka yerlerde daha çok ihtiyaç varken.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

souldarkorn said:

İşte karakter farkı. Çingene Hayro hemen şark kurnazlığı yaptı aklı sıra. Werder Bremen'de sürünüyor. Lig sonuncusu kümeye oynuyor. Bir de bencil oynuyor diye topa tuttular kulübü. Hem FIFA'lık adamı aldınız hem de zerre katkısı yok diye.


Hayro o sürünen takımda kadroya bile giremiyormuş ya.

Ama yeni zengin bir kızla mı ne evlenmiş geçen sözlükde vardı almeida stayla takılıyor herif.

Zengin kocadan zengin karıya dönüyor lan devran sdfsffd.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

souldarkorn said:

İşte karakter farkı. Çingene Hayro hemen şark kurnazlığı yaptı aklı sıra. Werder Bremen'de sürünüyor. Lig sonuncusu kümeye oynuyor. Bir de bencil oynuyor diye topa tuttular kulübü. Hem FIFA'lık adamı aldınız hem de zerre katkısı yok diye.

Zaten maddi olarak sıkıntı olmasa Ünal Aysal kaçmazdı. Kulübün önümüzde ki sezona kadar kısa vade de 40-60m dolar kaynak bulması gerekiyor diyorlar.

Gelecek başkan nasıl düzeltecek bakalım.


karakterle alakası yok ki
snijdere lütfedip haber vermişler böle böle bir gecikme olacak
senin için sorun olur mu diye
o da idare ederiz demiştir
şimdi de sözünde duruyor

hayroyada bu böyle, ödemeler 3 ay gecikcek işine gelirse diye konuşmuşlardır

ki hayro kaçtığı dönem şu muhasebe kayıtlarının karıştığı döneme denk geliyor
hani bir avukat mı ne konuşmuştu

tamamen yönetim beceriksizliği
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şınayder bu parayı ve bu rahatı nerede bulacak başka, gidip naapsın hem? Hayro normal bir ücret alıyordu ve fazla şans bulamıyordu, gençte olduğu için haklı olarak bastı gitti.
Şınayderi kovsan gitmez, gitse kimden alacak böyle parayı, o transfer haberleri hep menajerinin oltaları GSyi yeni kontrata gazlamak için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya hiç mantık yürütemiyor musunuz?
Adam 1 senedir kontratı uzatmak istiyor GS ile değil mi?
Ayrıca Selçukgillerle yani takımın büyük bölümüyle arası kötü, futbolunu dahi anlayan bitek Ambarat vardı o da gitti.
Sizce böyle bir ortamda bonservissiz gitme imkanı varken, başka talibi olsa ve böyle para bulsa niye dursun GSde? Babası dedesi GSli miymiş yoksa Şınayderin?

O Manu haberleri olsun diğer talipler olsun hepsi menajerinin GSyi gazlama çabaları, gidecek olsa şimdi basar gider, umrunda mı olur GSnin ödediği bonservis falan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...