Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kariyer ikilemi


roket adam

Öne çıkan mesajlar

Speklerim iyi, iyi kötü illa ki bi iş bulurum. Bilişim ve çevre sektörlerinde elim güçlü, minor olarak enerji sektörüne girebilirim, alman şirketlerinde daha avantajlıyım (almanyada yaşadım bi süre falan filan)

Bu şartlar altında bilişim sektöründe (hatta direkt network infrastructure tarafında) marketing ve yönetim tarafında devam etmek istiyorum. Şu anda yaptığım iş zaten. Yapmaya devam edebileceğim, zevk alabileceğim, çok iyi yapabileceğim ve iyi para verebilecek tek alternatifim sanıyorum bu.

Sorum şuradaki iki opsiyondan birini seçmek üzerine. Eksileri ve artılarıyla yazıyorum.

1) Büyük bir holdinge veya yabancı büyük şirkete girip uzun süre çalışmak (Siemens, Bosch, zart, zurt)

+ Stabil, herkesin görev tanımının belli olduğu işler
+ Uzun vadede kariyer fırsatları
- Büyük bir sistem içerisinde sana tanınan alan içerisinde ufak angarya işler, amelelik (tekerlekte dönen hamster'lar gibi)
- Yüksek rekabet
- Düşük maaşlar (en azından diğer seçeneğe göre)

2) Küçük şirketlerde veya startuplarda min 1-2 senelik kontratlarla proje bazlı çalışmalar (Küçükten kastım 100-200 milyon çeviren yerel distribütörler, veya umut vaat eden, yurtdışına açılma noktasındaki startuplar)

+ Kısa vadede yüksek kazanç, yüksek maaşlar
+ Kendini daha çok gösterebilme ve daha çok fark yaratabilme fırsatı
+ Düşük rekabet koşulları
+ Stabil olmayan, değişken koşullar (bence 24 yaşında biri için artı bu)
- Bu döngüye takılı kalma riski (35 yaşına gelip 35 iş değiştirmiş olmak istemem)
- Üst sınıfa atlayamama riski (Startupta çalışıp 33 yaşında Cisco'ya geçmek elbette çok daha zor olur şimdikindense)

Gönlüm ikinci seçenekten yana. Ama mantıken birinci seçenek daha ağır basıyor. Ne yapayım sizce? Siz olsanız ne yapardınız? Ya da şöyle sorayım, General Electric'de çalışan birisiniz, 34 yaşına kadar küçük ve orta halli firmalarda büyük işler yapmış birini işe alır mıydınız?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

En onemli kriterlerden birini atlamissin,

Birinci secenegin devasa bir eksisi var :) bahsettigin çapta sirketler (holdingler) genelde legacy sistemlerle calisiyor, veyahut kendi altyapilari var. Buda su demek oluyor bunlardan biriyle 3-4 yil calistinmi onlara mahkumsun, cunku skillsetin sektorde o tarz firmalar disinda bir sey ifade etmiyor.

Startup kafasinda olan firmalar, ve hakikaten startup olan firmalar daha yeni teknolojilere acik ve welcoming. Atiyorum open source bir projeyle calisma ihtimalin cok daha yuksek startuplarda :) boylelikle skillsetin obsolete olmuyor.

Misal Akbank IT de calisan software dev bir arkadasim vardi, 4 yil gorev aldi orda. Sirketin kendi altyapisinda adini bile hatirlayamadigim cok buyuk ihtimal inanilmaz az sayida yerde gecen bir dil kullaniliyordu. O dile ozgun bir compiler yazdigin kodu javaya ceviriyor vs. 4 yil yazilim gelistirme tecrubesi yaziyor kagitta ama ugrastigin teknolojiyi kullanan yok. sudan cikmis baliga donuyorsun buyuk sirketlerden cikinca.

Uzun lafin kisasi, en yeni en populer teknolojileri kullanan yerleri listede ust siralara cekip onlari degerlendirmek lazim, sirketin cirosu seni s.klemesin, sen tecrube kazanmaya bak...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet tam olarak uymuyor fakat şöyle bir şey diyebilirsin benzer, multinational holdinglerde oturmuş eski yapılarla iş görmek zorundasın, startup kafasındaki yerlerde veya da ufak şirketlerde kendi yöntemlerini implemente etmen daha kolay olabiliyor. almanyada staj yapmıştım önceden mesela cloud bazlı depolama uygulamalarının (Dropbox falan) hepsi bilişim güvenliği policy'lerine aykırıydı, kullanamıyordun. diğerlerinde rahat rahat nasıl bir ekip kurarsan kur.

büyük firmalarda yaşı küçüklere verilen sorumluluk çok az oluyor işte. amelelik yapıyorsun, rutine bağlayınca da benim beyin duruyor tamamen. rutin şeylerden kaçmak için de diğer grupta çalışmam lazım. ama kafa karışık işte.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"roket adam" said:

Evet tam olarak uymuyor fakat şöyle bir şey diyebilirsin benzer, multinational holdinglerde oturmuş eski yapılarla iş görmek zorundasın, startup kafasındaki yerlerde veya da ufak şirketlerde kendi yöntemlerini implemente etmen daha kolay olabiliyor. almanyada staj yapmıştım önceden mesela cloud bazlı depolama uygulamalarının (Dropbox falan) hepsi bilişim güvenliği policy'lerine aykırıydı, kullanamıyordun. diğerlerinde rahat rahat nasıl bir ekip kurarsan kur.

büyük firmalarda yaşı küçüklere verilen sorumluluk çok az oluyor işte. amelelik yapıyorsun, rutine bağlayınca da benim beyin duruyor tamamen. rutin şeylerden kaçmak için de diğer grupta çalışmam lazım. ama kafa karışık işte.


büyük şirket var büyük şirket var. benim şirketimde hem sorumluluk da veriliyor hem yeni teknolojilere de açık. en azından kullanmanı engellemiyorlar. bilgi güvenliğini sağladığın sürece sorun yok. ama dediklerini yapmadığın için bilgi kaybı yaşanırsa götünden kan alırlar o ayrı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kendi deneyimlerimden örnek vermem gerekirse; ben senin yaptığın ayrımda bir numarada yer alıyorum ama senin yazdığından biraz farklılaşıyor benim durumum ve görüşüm;

1) Büyük bir holdinge veya yabancı büyük şirkete girip uzun süre çalışmak (Siemens, Bosch, zart, zurt) (Ben uzun süre aynı firmada çalışmıyorum maksimum üç sene çalıştıktan sonra firma değiştiriyorum, en azından şimdiye kadar öyle oldu, atlamalara yaparak maaşını güzel şekilde arttırma imkanın var her zaman için. Ayrıca aynı şirkette belli bir süreden fazla çalıştığında köreliyormuşsun gibi geliyor, tazeliğe ve değişime açık olmak bence önemli.)

+ Stabil, herkesin görev tanımının belli olduğu işler (Ben bölge satış müdürüyüm, yaptığım işte birçok şeyi değiştirmek benim elimde, görev tanımım belli ama çok stabil değil)
+ Uzun vadede kariyer fırsatları (Bunu sağlamak her alanda her zaman kişinin elinde diye düşünüyorum.)
- Büyük bir sistem içerisinde sana tanınan alan içerisinde ufak angarya işler, amelelik (tekerlekte dönen hamster'lar gibi)
(Bu tanımı kendi adıma doğru bulmuyorum ama her şirkette "angarya işler" diye adlandırdığımız değişik talepler zaman zaman olabilir.)
- Yüksek rekabet (Maalesef artık yaşamın her alanında var. Burada dikkat edilmesi gereken arkandan iş çevirme potansiyeline sahip "şerefsizler".)
- Düşük maaşlar (en azından diğer seçeneğe göre) (İyi şirketlerde iyi maaş alan bir sürü insan var. Yeni nesil biraz her şeye çok hızlı ulaşmak istediğinden bu durum sıkıntı yaratabiliyor ama "doğru zaman, doğru yer, doğru insan" denklemi ile hızlıca yükselen ve iyi paralar alan kişiler de yok değil.)

Benim nacizane fikrim iyi bir markaya sahip uluslararası bir firmada iki-üç yıl deneyim kazanman (eğer yapmadıysan), sonrasında ikinci seçenekte belirttiğin ufak firmalarda zaten şimdikinden daha kolay pozisyonlar bulursun. Büyük firma deneyimin yanına kar kalır. İleride tekrar birinci şıkka dönmek istersen de rahatlıkla dönüş yapabilirsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

turkiyede speclerin iyi olmasına veya almanyada calışmış olman bişi sağlamaz sana "0"(sıfır) sın şuanda. Turkiyede kaç sene iş tecrüben var ona bakılır öncelikle. Cisco olayıda kimse seni çok başarılısın diye almaz oraya merak etme o yaşa geldiğinde ciscodaki beraber maça gittiğiniz akşamları içmeye gittiğiniz arkadaşın seni aldırır oraya demek istiyorum ki Çevre > Bilgi. türkiyede işler böyle çalışıyor kimse ağlamasın... şu yazdıklarınla bence kariyerin başlangıcında görüyorum seni baya çalışman lazım. Siemens bosch ve holding demişsin oralarda bişey öğrenemezsin it yok denecek kadar azdır. senin ilacın koç sistem turkcell de çalışmak felan.. oralarada girebilirsen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...