Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yani böyle bir şey yapsam ne olur ? nasıl olur diyorum bazen..


WhiteDagger

Öne çıkan mesajlar

ara makası atarak okudum da.. "hah amına koyim bir tane daha 'siz özgür değilsinizci' çıktı" dedim

"ben sizden farklıyım ki baaak kariyerimi yaktım garson oldum" kafası

aslıda üstüne yazacak çok şey varda geçenlerde robinsonun sermaye birikimini yazmıştım bulun kuyun napayım..

göreceli şeyler bunalr hep ne almak için ne verdiğinin hesabı

ha bana sorsalar elimde sermaye olsa tekel açıp loto makinası koyacam da sermaye yok
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Burada yazılanları okuyunca anlaşılamadım dedim kendi kendime. Kadının ne giydiği yada nasıl gözüktüğü değil burada anlatmak istediğim. Hepimiz bir keşmekeşin içinde koşturup duruyoruzda arada ben napıyorum demiyormu hiç biriniz. Tamam içinde yaşadığımız sistemde başarı olarak bize sunlan şeyler dışında hiçmi bir şey yok. Yaşam denilen şey sadece bellirli mevkilere ulaşmak ve belirli makamlara gelmekmidir ? Sorularını soruyorum kendime.

Ne biliyim. Herşey çok basit geliyor bana. İnsan ilişkileri , iş yaşamı , para işleri vb ....

Ama nedense hep "Yaşam çok zor abi..." cümlesi ön planda. Bu sebeplede mutsuz ama hep boğuşan insalar var çevremde baktığım yerlerde . Kimisi ticarette daha fazla nasıl kazanırım ? nasıl daha büyük olurum. nasıl , nasıl diye koşturup duruyor gibi. Yada ben bu şekilde algılıyorum yapılanları. Bilemiyorum.

Ama aslolan sanki yaşam aslında daha sakin , daha barışçıl , daha fazla keyif alarak yaşanmayı hakediyor gibi. Bizler insan olarak kendimize bellirli şartlanadırmalar yaratarak kendi kendimize yapılar oluşturarak ortamı zorluyor gibiyiz.

Bu yazıyı paylaşma sebebimde buydu. Tuzu kuru olmaya gerek yok bence fazlaca ama bolca cesaret gerektiriyor gibi.

Neyse işte..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O yazdıklarını insanları bir kısmı her gün düşünüyor. İnsanlar, mutlu, doyuma ulaşmış gibi görünüyor ama değil. Herkesin kafasında bir gelecek planı mevcut, şuraya gideceğim, şunu yapacağım, dişimi biraz daha sıkmam lazım, diye. Ama işte, önce ev, araba, gelecek garantisi, özel sigorta, bankada birikmiş para, çocukların üniversite eğitimlerine kadar masrafların bütünü, bir sayfiye yerinde şehirdeki standartları aratmayacak konfordaki bir ev gibi öncelikler var, her yeni çıkan ayfona, arabanın sıfırlanmasına gömülecek paranın kazanılması derdi var.

Şimdi, iş hayatını bir kenara bırakıp istediği şeyle uğraşmak isteyen insanın en azından bir aile serveti veya ortaya koyuduğu bir entellektüel ürünü olması lazım, yoksa aç kalır, evinin kirasını ödeyemez. Bu sayede çöker, toplumdan da dışlanır bir süre sonra. Yazarların hayatlarına, yazdıklarına bir bak istersen, Nihat Genç'in bu meselelerle ilgili çok güzel yazıları var, veya Jack London'dan Martin Eden'a bakabilirsin.

Ben de yavaş yavaş kırklı yaşlarımın sonuna yatırım yapıyorum ama içerisinde bulunduğum yaşantıyı hadi deyince değiştiremem.

O kadın garsonluk yapıyorum diyor, ama güvendiği bir şey vardır. Ya da gerçekten güvendiği bir şey yok ve bu yüzden, yarın belki üst düzey yönetici olurum, diyor.

Bir iki ekleyeceğim şey daha var izninizle. Art house ayağına zemin katlardaki evlerde ev arkadaşlarıyla yaşayıp, garsonluk yaparak kirasını ödeyen, karnını doyuran, kısa filmler falan çekip festivallere gönderen, özel gösterim ayarlayan otuz yaşında-otuz yaşına yaklaşmakta olan tipler var Amerika'da. Veya yazar olmaya çalışan tipler var, adama soruyorsun, ne iş yapıyorsun, failed writerım, diyor. Gocunmuyor da bundan. Bu memlekette bunu ailene bile söyleyemezsin mesela. Belki de onlar bizim almaya korktuğumuz riskleri alıp uğraşıp didindikleri için süper güç, biz de müstemleke üçüncü dünya ülkesiyiz. Bilemiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2 kere karşılaştım bu yazıyla okumamıştım da şimdi üçüncü kez görünce bi okuyayım dedim.

meh, hayatını seçersin kafana göre yaşarsın ama eninde sonunda bu tip diğer hayat tarzlarına üstten bakmacı bir tavır ediniyorsan orda problem vardır, olmamışsındır.

ben de tepkiliyim biraz kurumsal hayata, bakalım yaş 23 alternatif bir şeyler kovalıyorum. ama ekmek elden su gölden yaşıyorum tabi bir yandan da bu hayat standardını kendi başıma sağlayabilecek duruma gelmem gerekecek birkaç sene sonra. Yani hayat zor. Garson olsam da oturur köşemde okur yazarım bir şeyler, böyle fakir manifestoları.. ı ıh cık hayır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...