fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Amerikan Petrol Ambargosunun Nedenleri Amerikanın Japonya`ya uyguladığı ambargonun görünen nedeni Japonya`nın Nanking katliamı olsa da bunun sadece bir bahane olduğu bilinmektedir. Zaten Nanking`de ki ölümlerin çok büyük bir kısmı Japonlar tarafından değil, Komünist ve Milliyetçiler arasındaki iç savaş sonucu Çinliler tarafından birbirlerine yöneltilmiş saldırılar sonucu gerçekleşmiştir. Japonlar hiç mi katliam yapmamışlardır, tabii ki gerçekleştirmişlerdir. Ancak bunlar sömürgeci diğer devletlerin yani İngilizlerin, Amerikalıların veya Almanların gerçekleştirdiklerinden çok da farklı değildir. Aynı şekilde aynı yıllarda çok daha büyük katliamlar yapan Rusya Amerika`nın müttefiği olduğu için ambargoya maruz kalmamış, bilakis destek görmüştür. Ne zaman ki Amerika ile Rusya savaş sonrası ters düşmüş, işte o zaman ABD`nin aklına Rus insanlık suçları gelmiştir. Peki gerçekte amerikan ambargosunun sebebi nedir. Japonya Mançurya`da kendilerine bağlı kukla bir devlet oluşturduktan sonra diğer sömürgeci devletlerin aksine bu bölgeye çok büyük paralar akıtmışlardır. Bir yerden sonra çok büyük bir çekim alanı haline gelen Mançurya bütün bölgeden işçilerin çalışmak için geldiği bir yer halini almıştır. ABD`nin Japonların inşaa ettiği Mançurya demiryollarının işletme haklarının %50 `sini istemesi ve doğal olarak reddedilmeleri sonucu ise Japon Amerikan ilişkileri bozulmuştur. Benzeri istekleri daha önce Filipinler, Çin gibi ülkelerce kabul edilen ABD bu sefer reddedilmeyi içine sindirememiş ve bunu kendisine yönelik saldırgan bir politika olarak algılamıştır. İşte o andan itibaren Japonya`nın bütün düşmanlarını desteklemeye başlamıştır. Japonya 14 kez Amerika`ya nota vermiş, defalarca masaya oturulmuş, hatta Japonya işgal ettiği toprakların bir kısmından çekilmeyi bile önermişse de Amerika hiç birisine yanaşmamış, Japonya`nın hiçbir şart öne sürmeden bütün sömürgelerinden derhal çekilmesini istemiştir. Bu şekilde bir geri çekiliş Japonya için yok oluş anlamına geldiğinden kabul edilmesi imkansız bir seçenekti. Düşük bir ihtimal bile olsa kazanma şansı olan her türlü kumara açık hale gelen Japonlar bütün şanslarını denemek zorunda olduklarının farkına varmışlardı. Petrol Ambargosu`nun Sonuçları Kendi topraklarından hemen hiçbir hammadde çıkmayan Japonya gelişimini sürdürebilmek için dış kaynaklara her zaman muhtaç olagelmiştir. Petrol, kauçuk gibi sanayisi için kritik önemdeki hammaddeleri elde edemeyen Japonlar bir yıllık bir süre içinde güneydoğu asyanın zengin kaynaklarını elde edemezlerse yok olacaklarını farketmişlerdi. Hiçbir sanayi bu tür girdileri olmadan çalışamaz. İşte bu sebepten hem savaş sanayi hem de günlük kullanım malzemeleri sanayii için Japonya güneydoğu asya`yı ele geçirmek zorundaydı. Japon Saldırı Planı Japonlar savaşı ilk altı ay ile bir yıl içerisinde kazanamazlarsa çok büyük zorluklarla karşılaşacaklarını biliyorlardı. Bunun için bir yıldırım saldırı planı hazırladılar. Altı ay için amerika ve ingiltere`nin pasifikteki bütün üslerini ele geçirip pasifik duvarını inşaa edeceklerdi. Aynı zamanda hammadde sıkıntıları biteceğinden savaş sanayilerini çok daha fazla geliştirip artacak olan amerikan üretimini bir yere kadar karşılayıp, savunmada olmanın ve saldırganın çok uzak mesafelerden gelmek zorunda kalacak olmasının avantajı ile savaşı amerikalılar için çok masraflı ve yıkıcı hale getirmek ve görüşme masasına oturmak zorunda bırakmak amacındaydılar. Pearl Harbour baskını sırasında Amerikan uçak gemilerinin liman dışında olması sonucu amaçlarını tam olarak gerçekleştiremediler. Onun dışında bu altı aylık süre zarfında Filipinler dahil olmak üzere güneydoğu asyanın tamama yakınını ele geçirip savaşın birinci aşamasını neredeyse mükemmele yakın bir başarı ile tamamladırlar. Bir sonraki aşama olan amerikan karşı saldırısını engellemek için Midway ve Hawai`nin ele geçirilmesi ve Amerika`nın pasifikte atlama noktasının kalmaması planı ise Japonların şifrelerinin çözülmesi ve Amerikalıların donanmalarını bu sayede olması gerektiği yerde toplayabilmeleri sonucu başarısızlığa uğradı. Şayet amerikalılar bütün uçak gemilerini toplayamasalardı ve/veya Midway savaşında bu derece şanslı olmasalardı (Midway savaşı apayrı bir kondur ve incelenecek olursa ameralıların kazanmasında şans faktörünün ne derece büyük önem gösterdiği anlaşılabilinir), Japonlar amerikalıların pasifikten sürülmesi planını gerçekleştirebilirlerdi.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dragonmax Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 japonya savaşa girmemiştir arkadaşlar.. amerika japonyayı savaşa sokmuştur.. pearl harbor gerçekten bir baskınmıydı sanıyorsunuz! ha pearl harbour, ha ikiz kuleler... neyse fazla konuşmicam..[signature][hline]AB görüşüm: Ayıdan Post, O.spudan Dost Olmaz Birine onu sevdiğini söylemek istiyorsan, bunu o an yapmalısın! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Kusura bakma dragonmax ama ortaya "komik" bir iddia atıp sonra da fazla konuşmicam demen ne kadar mantıklı? Madem bir şey iddia edeceksin kanıtlarıyla kaynaklarıyla göster ya da hiç iddia etme. Pearl Harbor gayet güzel baskındı, her şeyden komplo teorisi üretmeyin.[signature][hline] Quidquid latine dictum sit, altum viditur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 said: fedaykin, 06 Aralık 2004 15:18 tarihinde demiş ki: Amerikan Petrol Ambargosunun Nedenleri Amerikanın Japonya`ya uyguladığı ambargonun görünen nedeni Japonya`nın Nanking katliamı olsa da bunun sadece bir bahane olduğu bilinmektedir. Zaten Nanking`de ki ölümlerin çok büyük bir kısmı Japonlar tarafından değil, Komünist ve Milliyetçiler arasındaki iç savaş sonucu Çinliler tarafından birbirlerine yöneltilmiş saldırılar sonucu gerçekleşmiştir. Japonlar hiç mi katliam yapmamışlardır, tabii ki gerçekleştirmişlerdir. Ancak bunlar sömürgeci diğer devletlerin yani İngilizlerin, Amerikalıların veya Almanların gerçekleştirdiklerinden çok da farklı değildir. Aynı şekilde aynı yıllarda çok daha büyük katliamlar yapan Rusya Amerika`nın müttefiği olduğu için ambargoya maruz kalmamış, bilakis destek görmüştür. Ne zaman ki Amerika ile Rusya savaş sonrası ters düşmüş, işte o zaman ABD`nin aklına Rus insanlık suçları gelmiştir. Peki gerçekte amerikan ambargosunun sebebi nedir. Japonya Mançurya`da kendilerine bağlı kukla bir devlet oluşturduktan sonra diğer sömürgeci devletlerin aksine bu bölgeye çok büyük paralar akıtmışlardır. Bir yerden sonra çok büyük bir çekim alanı haline gelen Mançurya bütün bölgeden işçilerin çalışmak için geldiği bir yer halini almıştır. ABD`nin Japonların inşaa ettiği Mançurya demiryollarının işletme haklarının %50 `sini istemesi ve doğal olarak reddedilmeleri sonucu ise Japon Amerikan ilişkileri bozulmuştur. Benzeri istekleri daha önce Filipinler, Çin gibi ülkelerce kabul edilen ABD bu sefer reddedilmeyi içine sindirememiş ve bunu kendisine yönelik saldırgan bir politika olarak algılamıştır. İşte o andan itibaren Japonya`nın bütün düşmanlarını desteklemeye başlamıştır. Japonya 14 kez Amerika`ya nota vermiş, defalarca masaya oturulmuş, hatta Japonya işgal ettiği toprakların bir kısmından çekilmeyi bile önermişse de Amerika hiç birisine yanaşmamış, Japonya`nın hiçbir şart öne sürmeden bütün sömürgelerinden derhal çekilmesini istemiştir. Bu şekilde bir geri çekiliş Japonya için yok oluş anlamına geldiğinden kabul edilmesi imkansız bir seçenekti. Düşük bir ihtimal bile olsa kazanma şansı olan her türlü kumara açık hale gelen Japonlar bütün şanslarını denemek zorunda olduklarının farkına varmışlardı. Petrol Ambargosu`nun Sonuçları Kendi topraklarından hemen hiçbir hammadde çıkmayan Japonya gelişimini sürdürebilmek için dış kaynaklara her zaman muhtaç olagelmiştir. Petrol, kauçuk gibi sanayisi için kritik önemdeki hammaddeleri elde edemeyen Japonlar bir yıllık bir süre içinde güneydoğu asyanın zengin kaynaklarını elde edemezlerse yok olacaklarını farketmişlerdi. Hiçbir sanayi bu tür girdileri olmadan çalışamaz. İşte bu sebepten hem savaş sanayi hem de günlük kullanım malzemeleri sanayii için Japonya güneydoğu asya`yı ele geçirmek zorundaydı. Japon Saldırı Planı Japonlar savaşı ilk altı ay ile bir yıl içerisinde kazanamazlarsa çok büyük zorluklarla karşılaşacaklarını biliyorlardı. Bunun için bir yıldırım saldırı planı hazırladılar. Altı ay için amerika ve ingiltere`nin pasifikteki bütün üslerini ele geçirip pasifik duvarını inşaa edeceklerdi. Aynı zamanda hammadde sıkıntıları biteceğinden savaş sanayilerini çok daha fazla geliştirip artacak olan amerikan üretimini bir yere kadar karşılayıp, savunmada olmanın ve saldırganın çok uzak mesafelerden gelmek zorunda kalacak olmasının avantajı ile savaşı amerikalılar için çok masraflı ve yıkıcı hale getirmek ve görüşme masasına oturmak zorunda bırakmak amacındaydılar. Pearl Harbour baskını sırasında Amerikan uçak gemilerinin liman dışında olması sonucu amaçlarını tam olarak gerçekleştiremediler. Onun dışında bu altı aylık süre zarfında Filipinler dahil olmak üzere güneydoğu asyanın tamama yakınını ele geçirip savaşın birinci aşamasını neredeyse mükemmele yakın bir başarı ile tamamladırlar. Bir sonraki aşama olan amerikan karşı saldırısını engellemek için Midway ve Hawai`nin ele geçirilmesi ve Amerika`nın pasifikte atlama noktasının kalmaması planı ise Japonların şifrelerinin çözülmesi ve Amerikalıların donanmalarını bu sayede olması gerektiği yerde toplayabilmeleri sonucu başarısızlığa uğradı. Şayet amerikalılar bütün uçak gemilerini toplayamasalardı ve/veya Midway savaşında bu derece şanslı olmasalardı (Midway savaşı apayrı bir kondur ve incelenecek olursa ameralıların kazanmasında şans faktörünün ne derece büyük önem gösterdiği anlaşılabilinir), Japonlar amerikalıların pasifikten sürülmesi planını gerçekleştirebilirlerdi. Hah işte demek istediklerim :)[signature][hline] Quidquid latine dictum sit, altum viditur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dragonmax Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Rewendor, bak güzel kardeşim, ben ortaya bir iddia atıp kaçmıyorum.. Bu sizin komplo teorilerinizle aşırı düzeyli tartıştığınızı sandığınız konuları bizler uluslararası bağlamda bilimsel araştırmalarla, tez çalışmalarla inceliyoruz.. pearl harbour bal gibi bir amerkan oyunuydu.. şu dakikada sana bunun izihatını yapacak ne halim ne mecalim nede zamanım var.. bu amerikanın jeostratejik unsurlarıyla ilgili bir olaydır.. amerika bunu tarihte hep yapmıştır, 12 eylülde yine yaptı, tekrar yapacaktır.. -- anlamıyorum ki ben sizi.. bilmeyip de olayı magazisel alanı başınıza çıkarırsınız, araştırıp da konuşanı yere batırmaya çalışırısınız.. soğutuyosunuz bazen şu forumlardan insanı.. git güzel kardeşim araştır.. tek bulabileceğin, yukarıdaki gibi ana bilgilerdir.. savaş nası oldu. japonya niye girdi bu savaşa, nasıl girdi vs.. ama bilmezsin işte bu araştırdığınız ve edindiğiniz bilgiler aslında olayın merkezi çevresine orülmüş çelik duvarın üstünde kalan gereksiz uydurma bildiler olduğunu.. bide böle aptal saptal insanın üstüne gelmiyolarmı.. deli oluyorum. DELİ...[signature][hline]AB görüşüm: Ayıdan Post, O.spudan Dost Olmaz Birine onu sevdiğini söylemek istiyorsan, bunu o an yapmalısın! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 6, 2004 petrol ambargosunun nedenleri konusunda şunu söylererek esasa geçeyim sonra: roosevelt savaşa çok geç olmadan girmek istiyordu, evet. hükümetin gücüyle yapabileceği hilelerin hepsini yapmış da olması mümkündür. (belirtilen detaylar ayrı bir konu) fakat japonlar da ona bu fırsatı sundular, dahası japonlar asya imparatorluğu düşleriyle önlerine çıkan herkese saldırıp saldırgan olan taraf. hadlerini bilemediler, herkesin bir haddi vardır. nasıl almanya'nın 3-5 yılda bütün avrupa'yı yutması dünyanın geri kalanını telaşlandırıp birleştirecekse japonya'nın asya'yı yutması da aynı şekilde karşısına yeni düşmanlar çıkaracaktır. amerika petrolü bedava verseydi gene rusya ve çin çöktükten sonra japonya filipinler'e dalardı. adamları masum gösterip "diplomatik anlaşma yapmaya çalıştılar ama amerikalılar dinlemedi" demek komik, vakit kazanmaya çalıştılar ama dünyada hiçbir politikacı büyük iskender, cengiz han, hitler gibi insanları iş üzerinde gördükten sonra "bizim sınırımız buraya kadar, size dokunmayacağız" sözlerine inanmaz.. said: Japon Saldırı Planı Japonlar savaşı ilk altı ay ile bir yıl içerisinde kazanamazlarsa çok büyük zorluklarla karşılaşacaklarını biliyorlardı. Bunun için bir yıldırım saldırı planı hazırladılar. Altı ay için amerika ve ingiltere`nin pasifikteki bütün üslerini ele geçirip pasifik duvarını inşaa edeceklerdi. Aynı zamanda hammadde sıkıntıları biteceğinden (*1) savaş sanayilerini çok daha fazla geliştirip artacak olan amerikan üretimini bir yere kadar karşılayıp, (*2) savunmada olmanın ve saldırganın çok uzak mesafelerden gelmek zorunda kalacak olmasının (*3) avantajı ile savaşı amerikalılar için çok masraflı ve yıkıcı hale getirmek ve görüşme masasına oturmak zorunda bırakmak (*4) amacındaydılar. Pearl Harbour baskını sırasında Amerikan uçak gemilerinin liman dışında olması sonucu amaçlarını tam olarak gerçekleştiremediler. Onun dışında bu altı aylık süre zarfında Filipinler dahil olmak üzere güneydoğu asyanın tamama yakınını ele geçirip savaşın birinci aşamasını neredeyse mükemmele yakın bir başarı ile tamamladırlar. Bir sonraki aşama olan amerikan karşı saldırısını engellemek için Midway ve Hawai`nin ele geçirilmesi ve Amerika`nın pasifikte atlama noktasının kalmaması planı ise Japonların şifrelerinin çözülmesi ve Amerikalıların donanmalarını bu sayede olması gerektiği yerde toplayabilmeleri sonucu başarısızlığa uğradı. Şayet amerikalılar bütün uçak gemilerini toplayamasalardı ve/veya Midway savaşında bu derece şanslı olmasalardı (Midway savaşı apayrı bir kondur ve incelenecek olursa ameralıların kazanmasında şans faktörünün ne derece büyük önem gösterdiği anlaşılabilinir), Japonlar amerikalıların pasifikten sürülmesi planını gerçekleştirebilirlerdi. (*5) 1- amerika'nın elinde sadece filipinler var kaydeğer hammadde kaynağı olarak, onda da petrol yok. yine o vakitlerde pasifik'te petrol çıkarılabilecek bir yer mevcut değildi, yani 'petrol ambargosunu delmek için' çıktığını sölediğiniz savaşın planında ambargonun nasıl kalkacağı hakkında en ufak bir fikir dahi yok! 2- hammade kaynakları artabilir ama sanayii bir-iki yılda gelişecek birşey değil. ancak mevcut çeşitli sektörlerdeki fabrikaların savaş üretimi sağlayacak hale getirilmesi böyle bir ilüzyon yaratabilir ki japonya'nın sanayii gücü bir almanya değildi, amerika da rusya değildi. varlarını yoklarını akıtsalar dahi (ve akıttılar da) rekabet şanslarının olmayacağını yamamoto dahi söylemiş amerika'yı kendi gözleriyle gören bvirisi olarak. (ve olmadı da sürüyle toprağı işgal ettikleri halde, demek hammadde ile bitmiyormuş olay) cahil, zalim ve kibirli togo hükümetini mağdur durumda göstermek de komik.. 3- saldırgan uzak mesafelerden mi geliyor? açın atlası bakın, japonlar amerika'nın pasifik adalarını ele geçirdikten sonra esas japonlar koca pasifik'i boydan boya geçmek zorunda yerlerini koruyabilmek için. amerikalılar'ın ise burnunun dibine gelmiş olacaktı savaş, aynı şekilde amerikalılar japonya'ya ada ada yaklaştıkça onlar için daha zor olmuştur, tersi olmamıştır.. 4- filipinler, midway, hawaii vs düşünce ne denli ekonomik kaybı olacaktı ki amerika'nın? filipinler düştü adamlar gene de 24 saatte bir gemi indirdiler. amerika japonya'nın aksine kendi anakarasından her türlü ihtiyacını çıkarabilen bir ülkeydi petrol dahil, tüketici eşyaları sanayisi de dünyanın bir numarasıydı açık ara, (üretim rakamlarına bakın) savaş sanayisi de yeniden yapılanmaya başlamıştı müttefikleri desteklemek için. tekne yapan şirketler çıkarma gemisi yapmaya, yolcu uçağı üreten şirketler bombardıman uçağı yapmaya başlayınca (ki çok kısa bir sürede inanılmaz bir başarı göstermiştir amerika bu konuda) japonya'nın ne şans ne de zeus'un şimşek çaktırmasıyla dahi yenemeyecekleri bir orduyu hazırladılar.. 5- -saydı, -saydı, -saydı.. eğer bir yerde -saydı eki fazlasıyla kullanılıyorsa orada örtbas edilen bir kabahat vardır, suçu kadere atabildi mi togo hükümeti bilmiyorum ama onların yerine bunu y Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 7, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 7, 2004 1-) Filipinleri almadan Endonezya'ya inemezsin ki Endonezya dünyanın en büyük petrol yataklarından birisindedir. Zaten Filipinleri aldıktan sonra Endonezya'yı da kısmen almışlardır ama daha öncede belirttiğim gibi şifreleri kırıldığından amerikalılar hep tam olmaları gereken yerde olmuşlar ve japon darbesini bir ölçüde kırmışlardır. 2-) Şayet onu yoğun bir şekilde savaş ekonomisi içinde girişirsen üretim çok ama çok yüksek oranda elinde yeterli kaynakta varsa artar. Bunu engelleyen başlıca sebepler hammadde eksikliği, insan eksikliği, azim eksikliği ve düzenli bombardımandır. Pasifik duvarını oluşturursan bombardımandan kurtulursun, hammaddeyi zaten ele geçiriyorsun, kalanı ile de bir sorunun yok. Tabii ki toplamda amerikanın üretimine ulaşamazsın ama çok arttırdığın üretim ve savaşma azmin ile düşmanı yüksek oranda yıldırabilirsin. Şayet zafer barıştan daha pahalıya gelirse o zaman zafer yerine barışta bir alternatif olarak düşünülmeye başlanır. 3-) Japonya'ya yaklaştıkça zorlaşmasının ana sebebi ada halklarının da son insana kadar kadın çocuk savaşmaya başlamasıdır. Yoksa japon ada savunma mantığında bir garnizon yıllarca hiç bir ikmal almadan savaşacak şekilde organize edilmiştir. 4-) Amerika'nın üretim kaybı değil benim anlattığım şeyler, japonyanın üretim artışı ve bir yerden sonra savaşın amerikaya çok pahalıya gelmeye başlaması, insanların yılması. 5-) Tarih sadece kronoloji değildir. Seydi saydılardan oluşur ki olayı daha net görebilesiniz. Seydi saydı olmadan tarih nalaşılamaz, sadece bir roman gibi okunur. Seydi saydılar beyin jimnastiğidir, olayı anlayıp çözümlemeyi gerektirir. Hiç bir zaman tek bir muharebe, tek bir dönüm noktası bütün savaşın kaderini tayin etmez. Daha önce alman-japon ortak zaferinin bir simülasyonunu yazmıştım bir konuda şimdi yerini hatırlamıyorum. Bunun için bir sürü zincirleme reaksiyon gerekiyor ki hiç de olması mümkün olmayan şeyler değil. Tabii ki ortada sonuç vardır, o da işlerin mihver devletlerinin istedikleri yönde değil, müttefiklerin istediği yönde aktığını gösterir.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malcolm Mesaj tarihi: Aralık 11, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 11, 2004 Japonlar'ın amerikaya saldırmasının tek nedeni sadece petrol ambargosu degil ABD japonlar'ın pasifikteki ilerlemesine cok karsıydı zaten japonya'yı durdurmak icin diplomatik yollarla elinden gelen her seyi yaptı ama halkı savas acmasını istemedigi icin mecburen bekliyordu. Japonlar'ın amacı ise butun pasifigi almaktı ama bunu yaparken ABD'nin mutlaka karsılarına cıkacagını biliyolardı bunun icin insiyatifi almak istediler. Normal zamanlarda ABD'nin pasifik donanmasının üssü ABD'dedir(san fransisco filan olması lazım) ama bolgedeki olaylar yuzunden Roosvelt govde gosterisi yapmak ve bolgede biraz daha soz sahibi olabilmek icin donanmanın pearl harborda konaklamasını emreder. Pearl harbor limanları zaten o buyuklukteki bir donanmayı ancak karsılamaktadır ve kesinlikle buyuk bir savasa hazır degildir. Sam ABD'yi gozunde cok buyutuyosun bence. Adamlar japon sifrelerini cozemeseler nolurdu bilemem ama atom bombasının cok daha onemli bir rol oynayacagını soyliyebilirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2004 fedo ısrarla japonya'nın petrol olsa heryerle aynı anda savaşıp her yeri yenebileceğini savunuyor halen, şifreleri kırılmasa savaşı kazanacaklardı düşüncesiyle.. endüstri üretimi rakamlarını bir yerden bulup buraya yazsam o da kafi gelmez.. :) malcolm amerika'yı gözümde büyütmüyorum, zaten büyük.. :-) bugünkü amerika gibi rakipsiz tek güç değildi ama birinci dünya savaşı'ndan sonra dünyanın en büyük sanayii gücü haline gelmiştir, nüfus deseniz nüfus da var işgücü ve asker için. almanya ile teketek savaşsa ben gene almanya yenebilir miydi bilmiyorum ki japonya teketekte dahi yenemezdi. ancak dar görüşlü planlarla "pearl harbor'da yokettik sonrası tamam" denir de savaşa girilir. sokullu'nun sözünü hatırlayın, "siz bizim sakalımızı traş ettiniz, biz sizin kolunuzu kestik, sakal eskisinden gür çıkar ama kesilen kol geri gelmez" demiştir. nitekim sakal eskisinden gür çıktı, japonlar da tek tek bütün uzuvlarını kaybetti..[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki: People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malcolm Mesaj tarihi: Aralık 12, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2004 Tabi biz neler oldugunu biliyoruz ama o zamana gore dusunursen(1938 civarı) ABD'nin ordusu icler acısı. Adamlarda dogru duzgun ucak yok askeri teknoloji yok ilk yaptıkları tanklar zaten bir ise yaramıyo 2 taretli tanklar ve o zamana kadar amerikanın dogru duzgun bir askeri basarısı yok. Donanması var ama onlarda ww1 zamanından kalmıs cok da modern olmayan gemilerden olusuyor. Japonya ise pasifikte basarılı operasyonlar yapmıs en azından savas deneyimi olan bir askeri guce sahip. ABD'li bir generalin sozu var 1940 da Almanya ,fransa yerine ABD'ye dalsaydı (arada atlantik olmasa yani) ABD kesin yenilirdi diyor. Ama sonra noluyor; adamlar savas kapıya dayanınca bir askeri uretime baslıyor kimse yetisemez. En kısa surede gemi yapma rekoru ABD'de yanlıs hatırlamıyosam 5-6 gun gibi bir surede 0'dan destroyer yapıp denize indiriyolar toplar filan sonra denizde monte ediliyor.(rekor kırmak icin ozellikle denemisler). Ne japonlar ne de Almanlar ABD'den boyle kısa bir surede boyle bir guc yapmasını beklemiyorlardı. Tabi ki İngilterenin de buyuk teknolojik ve taktik yardımları oldu. Kısacası su andaki bilgimle ben japon baskanı olsam ABD'ye hayatta dalmam ama o donemde bunları gormek cok zor. Japonları ABD'ye daldıkları icin suclamamak lazım. Sifre meselesine gelince bence yinede japonlar ABD'ye bir sey yapamaz. Japonların ABD'yi savastan cekicek kadar korkutabilmeleri icin ana karaya bir cıkarma yapması lazım bu da Japonya icin imkansız, saldıran taraf hep Amerika olucaktır. Savas uzadıkca ABD icin daha karsız olucak ama sonunda ABD'nin atom bombası gelicek ayrıca Almanya yenilince japonya tek kalıyor yani kuzeyinde rusya var, denizlerde İngiltere ABD'ye yardıma gelir kısaca dayanması imkansız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2004 bakın "yamamoto savaşın sonucunu önceden görüp söylemiş" diyorum, adam japonya'nın donanma kurmay başkanı, üstüne de japon tarihinin bir numaralı amirali. demek ki mümkünmüş, dar görüşlü bir faşist olmamak yetiyormuş sonucu kestirebilmek için.. said: From 1926 to 1928, he was naval attache to the Japanese embassy in Washington, and travelled widely in the United States, which gave him considerable insight into his future opponent. tam sözünü buldum yazıyorum: said: Yamamoto warned Premier Konoe Fumimaro not to consider war with the United States: "If I am told to fight... I shall run wild for the first six months... but I have utterly no confidence for the second or third year." said: ABD'li bir generalin sozu var 1940 da Almanya ,fransa yerine ABD'ye dalsaydı (arada atlantik olmasa yani) ABD kesin yenilirdi diyor. evet kuvvetli bir ihtimal ama birincisi japonya bir almanya değildi, ikincisi japonya çok geniş cephelerde zaten savaş halindeydi, yukarıdaki tahminde ise almanya'nın tek cephede savaşacağı öngörülmüş. ha ama yukarıdaki gibi bile olsaydı almanya'nın kara ordularını atlantik'in öbür tarafına taşıması gerek, amerikan anakarası istila edilmedikçe bitmezdi savaş. amerikan halkına sempati duyduğumdan değil ama bu kadar da küçümsemek yanlış tahliller doğurur.. (çat diye teslim olacaktı amerika filan deniyor sürekli, adamlar iki savaşta da sonuna kadar savaşıp sonucunu belirlediler savaşların, rastgele olacak iş değil bunlar)[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki: People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2004 Senaryo 1-) Pearl Harbour'da amerikan uçak gemileri de batar. 2-) 1942 ortalarında Avustralya dahil bütün pasifiği japonlar alır ki orjinal planda budur. 3-) 1942-43'de amerikalılar pasifikte uğraşırken kuzey afrikaya çıkartma yapmaya öncelikler sebebiyle kalkışamazlar. 1942 saldırısında artan Alman baskısı sonucu Kahire düşer. 4-) 1943 başında Malta'nın da düşmesi ile akdeniz savaşı biter ve buradaki birlikler doğu cephesine kaydırılır. 5-) 1943 ortasında Kursk saldırısı artan birlik sayısı ve italya'ya birlik kaydırılma zorunluluğu kalmamsı sonucu kazanılır ve Rusya içlerine akan alman ordusu Kurskta çembere alıp yokettiği Rus ordularının yokluğu sayesinde Moskova'yı alır. 6-) 1943 sonu, Rusya'nın büyük kısmı alman egemenliğine girer. Doğuda'da Türki cumhuriyetler Alman yanlısı hükümeylerle bağımsızlıklarını elde ederler. Japonya Kamçatka'yı işgal eder. Alman ve Japonlar karadan birleşmiş olurlar. 7-) Rus hammaddeleri ve fabrikaları sayesinde aşırı derecede artan Alman üretimi sayesinde almanlar İngiltere üzerindeki baskıyı arttırırlar ve hammadde yetersizliğinden başlayamadıkları gemi üretim programları "Plan Z" 'yi devreye sokarlar. 8-) Yoğunlaşan abluka sayesinde 1944 ortalarında İngiltere'de yakıt sıkıntısı had safhaya ulaşır. 9-) 1945'de Almanlar İngiltere çıkartmasına başlarlar.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 13, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 13, 2004 rus ve amerikan güçlerini çok hafife alan bir plan, en çılgın rüyalarında dahi bu kadar verim alamazlardı çarpışmalarda. nitekim işlemedi eğer buysa plan. pearl harbor çok daha başarılı sonuçlansaydı dahi madde 3-4-5'in gerçekleşmesi zor.. bu kadar hayali bir planı buraya yazıp da "bakın, yaptıkları mantıksız değildi, bir plana dayanıyordu" demenin anlamı yok doğrusu, makro ölçekte yapılan hatalar mikro ölçekteki başarılarla hiçbir zaman karşılanamaz..[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki: People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Bu yazdıklarım iki saniyede benim uydurduklarım yoksa bir plan değil. Örneğin kimse 1941'den Kursk'da bir savaş olacağını öngöremez. Bunlar asla gerçekleşmeyecek şeyler değil, aksine gerçekleşen senaryo milyonlarca bu şekilde senaryodan sadece birisi. Şayet işler mihver devletlerinin istediği gibi gitse idi bu seferde müttefik galibiyeti için senaryolar yazıyor olacaktık.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 ya bunlar hakkında 1994 müydü 1996 mıydı senesinde Focus dergisinin verdiği bi ekte acayip detaylı bilgiler yazıyordu bulursam onları yazayım[signature][hline] the unnamable is the eternally real Names is the origin of all particular things. Free from desire,you realise the mystery..Caught in desireyou see only manifestations...This source is called Darkness... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 fedo benim düşündüğüm hiçbir planda japonya amerika'yı bastırıp onu savaştan itebilecek başarılara ulaşamıyor. japonlar birliklerini sovyet sınırından çektikleri için almanların da kazanma şansı çok düşmüştü sovyet cephesinde gelen daha deneyimli ve ekipmanlı sovyet birlikleri nedeniyle. moskova'ya birkaç saatlik yol mesafesinde olan alman askerleri söylüyor "düşman çok daha tecrübeli ve kış donanımına sahip birliklerle takviye edilmişti, bizi bunlar püskürttü" diye. japonya amerika'yı bastırıp da kamçatka'ya çıkana kadar (ki mümkün olmayacaktı böyle birşey, pasifik'ten ordu ve donanmasını çekemeyecekti hiçbir zaman) almanya zaten savaşı geri döndüremeyecek kadar gerilemiş ve ordusunun en iyi kısımlarını kaybetmiş olacaktı.. ekleme: kermit'cim o eki biliyorum ben, hatmetmiştim vaktinde zaten.. ;)[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki: People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together. [Bu mesaj Sam tarafından 14 Aralık 2004 12:01 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Savaş denilen nane gerçekte bilgisayar programı olmadığından olaylarda 2+2=4 değil. Ortada toplanacak sayıların ne olduğu bile baktığın açıdan tutta ihtimal hesaplarına göre bile değişip duruyor. O sebepten birisi ihtimal görürken diğeri görmez bu tarihte çok doğal şeyler.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 japon tarihinin bir numaralı amirali benim gibi düşünürken cuntacı faşist bürokratlar senin gibi düşünmüş, (ihtimaller bakımından, yakıştırma yapmıyorum yanlış anlaşılmasın) hangisinin sözüne itibar ederdin sen? :)[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki: People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Yamamato'nun görüşlerini iyice okumanı tavsiye ederim. İlk altı ayda arka arkaya gelcek zaferlerle kazanma ihtimali olduğuna o da inanıyor, ancak savaş çok uzarsa o zaman eziliriz diyor. Yani o da kazanma ihtimalini görüyor ve ancak Midway'den sonra kazanma ihtimalleri kalmadığını belirtiyor.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir. bi fransız gastesi de şey demiş: "ırak üç parçaya ayrılıcak. 1-normal 2-süper 3-kurşunsuz" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malcolm Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Yamamato koca amiral olmus maden kesinlikle yenilicegini dusunuyor ne yapıp edip savasa girmemenin bir yolunu bulurdu demekki o da kazanma ihtimalini olduguna inanıyor. Savas planına gelince bende Almanya'yı cok severim ama biraz zor be fedo. Pearl harborda abd ucak gemileri batsa bile (batmaması tamamen sans) adamlar yerine yenisini koyabilirlerdi ama japonyada oyle bir ihtimal yok midwayde en iyi egitimli askerlerini ve birliklerini kaybettikten sonra pek sansları kalmıyor. Midway de kaybetmeseler baska yerde kaybediceklerdi zaten cunku sifreleri cozulmus. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 14, 2004 said: fedaykin, 14 Aralık 2004 17:39 tarihinde demiş ki: İlk altı ayda arka arkaya gelcek zaferlerle kazanma ihtimali olduğuna o da inanıyor, ancak savaş çok uzarsa o zaman eziliriz diyor. nerede diyor bunu? ilk yıl idare edeceklerini ama sonrasında durumun aleyhlerine gelişme ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor.. herhalde yorumladın o sözleri ama dayanaksız bir yorum olmuş.. yamamoto koca amiral ama savaşa girme kararını kendisi veremez, yetki hükümette. hükümet de kibirli ve iş bilmez faşistlerden oluşuyor (alman ve italyan hükümeti de benzer şekilde iş bilmez ve kibirli fanatiklerden oluşmasa işte o zaman mihver devletlerinin şansı olurdu) ve savaşa sokuyor ülkeyi. yamamoto savaştan kaçınılmasını tavsiye ediyor ama umursamıyorlar, "bize bişi olmaz aslanız kaplanız" diyorlar.. :-p "akılsız başın cezasını ayaklar çeker" demişler, mihver devletlerinin olayı bu özetle..[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki: People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar