Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

2020 Olimpiyatları - İstanbul,Tokyo & Madrid


Fin

Öne çıkan mesajlar

KuddusiMavra said:

ya hiç mantık yok bu heriflerde.
son olimpiyat şampiyonu atletin dopingli.
100 metre finalistin dopingli.
halter milli takımının tamamı dopingli.
güreşçin dopingli.
voleybolu bir tarafa ayırırsan takım sporlarında yerlerde sürünüyorsun.
Gezi Direnişi'nde hükümetin izlediği tavır ortada.
bırakın dünyayı,kendi bölgesinde seven-destekleyen tek bir ülke yok.
elin adamı gelip görmedi mi trafiğini,çarpık yapılaşmasını?
lan neden versinler olimpiyatı İstanbul'a?

şimdi bunlar önümüzdeki seçim progandasını bina edecekleri şeyi buldular:"olimpiyatları bunların direnişi yüzünden kaybettik."


Hidayet Türkoğlu dopingli çıktı...
Olimpiyat sporcularının %50'sini yetiştiren klüp'e Sikeci damgası vuruldu...
Türkeyinin 3 büyük klubünden 2'sine şikeci damgası vuruldu...
Türk doping ajansı, devamlı yanlış analizlerle insanları dopingli ilan etti...
Irkçı sporcuya bayrak taşıttılar, kamu spotu çektiler....


Bunlarda benden olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ülke olarak kaybettiğimiz sonuçlardır.

başkaları adına utanıyorum bugün çünkü hâlâ bunu iktidar bazlı düşünen insanlar var. tayyip kaybetti, suat kaybetti, akp kaybetti vesaire. ne yazık ki hala bu cümleleri işitiyoruz, görüyoruz.
öncelikle bunu söyleyen insanlara bakıyorum, örneklerim hep kendi çevremden, belki sizlerde de öyledir. şikeye, dünya çapında sporcumuz olmamasına, bilinçsiz seyircilerin olmasına karşı insanlar pireye kızıp yorgan yakıyorlar. ioc'ye mektup yazanlar mı dersin, istanbul olimpiyatları almasın diye sokaklara dökülen mi dersin.

şimdi maliyetten, ekonomiden konuşan insanları anlamak biraz daha kolay. ama ioc raporlarında teminat olarak gösterilen şey ile maliyeti birbirine karıştırmamak lazım. tabii ki bu işler maliyetli, tesis, yol, organizasyon, konaklama bu ve bu gibi kalemler maliyet gerektiren şeyler. fakat çağımızda, hele bu organizasyonlarda "sponsorluk" kavramı büyük yer kaplar. birçok şey sponsorluklar vasıtasıyla halledilir. zaten istanbul 2020 adaylığında bahsi geçen sponsorlar gerçekten büyük sponsorlar idi.

neyi kaybettik biz?

yüzüne bakılmayan ama yıllarca insanların emek verdiği branşlar canlanacak, 7 senelik süreçte amatör branşlara ciddi yatırımlar yapılacak, sporcu, antrenör ve idareciler yetişecek idi. yetişmeyecek mi? yetişmeyecek. aynı kafa ile devam edilecek. 2020 hedef olduğunda işler "ehil" kişilere teslim edilecek idi, ahbap çavuş ilişkileri en aza indirilecekti. mevcut antrenörler, sporcular olimpik düzeyde yetiştirilecek idi. bu sadece 2020 için değil gerçek anlamda sonrası için ülkeye miras kalacaktı.

seyirci bilinci yerleşecekti. olimpiyat kültürü oluşacaktı. istanbul gibi bir şehirde olimpiyat yapılacaktı, ki bunu yazarken hala tüylerim dikenleniyor. gerçekten olimpiyat tarihinde yıllarca bahsi geçecek bir organizasyon yapılacaktı, olmadı.

işsizlik büyük oranda eriyecekti. tahminim yaklaşık 40.000 kişi istihdam edilecekti. bu doğrudan istihdam, dolaylı ve yükleniciler ile birlikte bu sayı katlanarak artacaktı. ekonomi? diyenleriniz olacaktır mutlaka, bu iş için devletin bütçesi var zaten, federasyon bütçeleri, dpt bütçeleri, tesis bütçeleri oralara aktarılacak, bahsedildiği gibi bir çöküş olmayacaktı.

2005 yaz unviersiade, 2011 kış universiade, 2011 eyof, 2013 akdeniz oyunları gibi organizasyonlar birçok branşı tetikledi. bu organizasyonlara bağlı branşlarda avrupa ve dünya dereceleri başladı bile.

bence en önemlisi: doping bitecekti. devlet denetiminde hazırlanılan bir organizasyonda ne sporcular, ne antrenörler, ne de sporcular böyle bir riski göze alamayacaktı ve gerçek anlamda olimpiyatlara hazırlanacaktı. ev sahibi olacağımızdan mütevellit birçok sporcumuz olimpiyatlarda yarışma fırsatı bulacaktı ve devlet teşviki sporcular için motivasyon sağlayacaktı.

ben istanbul'un olimpiyatları yapmasını çok istedim.

olmadı.

umarım türk sporu iyi idare edilir.

ekleme: "finale çıkmak bile bizim için büyük başarıydı" tesellisini kabul etmiyorum ben!
-beceremedik- demeli insan, alamadık, başaramadık demeli. çünkü beceremedik. biz ülke olarak bugüne kadar ev sahipliği yaptığımız tüm organizasyonları aldıktan sonra tesisleştik, sporcu yetiştirdik. bu ben kendimi bildim bileli böyle oldu.

artık yapmamız gereken hazır olduktan sonra aday olmak, aday olduktan sonra hazırlanmak değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AthleT said:

ülke olarak kaybettiğimiz sonuçlardır.

başkaları adına utanıyorum bugün çünkü hâlâ bunu iktidar bazlı düşünen insanlar var. tayyip kaybetti, suat kaybetti, akp kaybetti vesaire. ne yazık ki hala bu cümleleri işitiyoruz, görüyoruz.
öncelikle bunu söyleyen insanlara bakıyorum, örneklerim hep kendi çevremden, belki sizlerde de öyledir. şikeye, dünya çapında sporcumuz olmamasına, bilinçsiz seyircilerin olmasına karşı insanlar pireye kızıp yorgan yakıyorlar. ioc'ye mektup yazanlar mı dersin, istanbul olimpiyatları almasın diye sokaklara dökülen mi dersin.

şimdi maliyetten, ekonomiden konuşan insanları anlamak biraz daha kolay. ama ioc raporlarında teminat olarak gösterilen şey ile maliyeti birbirine karıştırmamak lazım. tabii ki bu işler maliyetli, tesis, yol, organizasyon, konaklama bu ve bu gibi kalemler maliyet gerektiren şeyler. fakat çağımızda, hele bu organizasyonlarda "sponsorluk" kavramı büyük yer kaplar. birçok şey sponsorluklar vasıtasıyla halledilir. zaten istanbul 2020 adaylığında bahsi geçen sponsorlar gerçekten büyük sponsorlar idi.

neyi kaybettik biz?

yüzüne bakılmayan ama yıllarca insanların emek verdiği branşlar canlanacak, 7 senelik süreçte amatör branşlara ciddi yatırımlar yapılacak, sporcu, antrenör ve idareciler yetişecek idi. yetişmeyecek mi? yetişmeyecek. aynı kafa ile devam edilecek. 2020 hedef olduğunda işler "ehil" kişilere teslim edilecek idi, ahbap çavuş ilişkileri en aza indirilecekti. mevcut antrenörler, sporcular olimpik düzeyde yetiştirilecek idi. bu sadece 2020 için değil gerçek anlamda sonrası için ülkeye miras kalacaktı.

seyirci bilinci yerleşecekti. olimpiyat kültürü oluşacaktı. istanbul gibi bir şehirde olimpiyat yapılacaktı, ki bunu yazarken hala tüylerim dikenleniyor. gerçekten olimpiyat tarihinde yıllarca bahsi geçecek bir organizasyon yapılacaktı, olmadı.

işsizlik büyük oranda eriyecekti. tahminim yaklaşık 40.000 kişi istihdam edilecekti. bu doğrudan istihdam, dolaylı ve yükleniciler ile birlikte bu sayı katlanarak artacaktı. ekonomi? diyenleriniz olacaktır mutlaka, bu iş için devletin bütçesi var zaten, federasyon bütçeleri, dpt bütçeleri, tesis bütçeleri oralara aktarılacak, bahsedildiği gibi bir çöküş olmayacaktı.

2005 yaz unviersiade, 2011 kış universiade, 2011 eyof, 2013 akdeniz oyunları gibi organizasyonlar birçok branşı tetikledi. bu organizasyonlara bağlı branşlarda avrupa ve dünya dereceleri başladı bile.

bence en önemlisi: doping bitecekti. devlet denetiminde hazırlanılan bir organizasyonda ne sporcular, ne antrenörler, ne de sporcular böyle bir riski göze alamayacaktı ve gerçek anlamda olimpiyatlara hazırlanacaktı. ev sahibi olacağımızdan mütevellit birçok sporcumuz olimpiyatlarda yarışma fırsatı bulacaktı ve devlet teşviki sporcular için motivasyon sağlayacaktı.

ben istanbul'un olimpiyatları yapmasını çok istedim.

olmadı.

umarım türk sporu iyi idare edilir.

ekleme: "finale çıkmak bile bizim için büyük başarıydı" tesellisini kabul etmiyorum ben!
-beceremedik- demeli insan, alamadık, başaramadık demeli. çünkü beceremedik. biz ülke olarak bugüne kadar ev sahipliği yaptığımız tüm organizasyonları aldıktan sonra tesisleştik, sporcu yetiştirdik. bu ben kendimi bildim bileli böyle oldu.

artık yapmamız gereken hazır olduktan sonra aday olmak, aday olduktan sonra hazırlanmak değil.


bende böyle düşünüyordum...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Son on senede neredeyse doping yapmadan dereceye girmiş sporcusu kalmamış olan, insanları protesto ediyor diye öldürülen, sakat kalan ve hapse atılan bir ülkenin olimpiyatları alamaması benim suçum değildir. Ülke o derece hırsız cennetine düştü ki doping kullanan veya şike yapan insanlar hükümet eliyle korunacak düzeye geldi.

"Ben çaldım ama başkaları da çalıyor" sözünü parti politikası haline getiren insanları da bu derece çığırından çıkan "doping" ve "şike" olaylarının sorumlusu ve azmettiricisi olarak görüyorum. Olimpiyatları keşke alsaydık gibi bir düşüncem de yoktu çünkü dış politika ve iç hukuk alanlarında bu kadar rezalet bir dönemimizde olimpiyatları alabilmek asıl şaşırtıcı durum olurdu.

Son dönemlerde neler olduğuna bakmak yeterli. CNN muhabiriyle, felsefecilerle "hayali" röportajlar yayınlayan, hükümet karartmasını uygulayan medyamızın ne bok olduğunu bütün dünya gördü. Bir takımın yaptığı şikeyi bile yıllarca hasır altı etmeye çalışarak uluslar arası bir soruna dönüştürmeyi başardık. Doping ve gezi cinayetlerini tekrar saymıyorum bile. Bütün bunların üstüne İstanbul olimpiyatlara hazır mıydı diye düşünürsek, bunu da hiç sanmıyorum yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

niye yapılmasın abi? s.ke s.ke yapacaklardı.

bak azerbaycana, bi eurovisionla ne hale geldi.

iktidar açısından söylediklerinizi anlıyorum ama yapamasalar olan iktidara mı olacaktı? evet. yaptıkları rantlar her ortaya çıkışınca kime zarar verecekti? iktidara.

yani sizin söylediğiniz her açıdan zaten bu adamlara zarar gelecekti. ama olimpiyatlar belki insanlara bir şeyler öğretecekti. bisikletlilere küfretmek yerine, bisiklet iyi lan dedirtecekti belki... kısaca bir spor kültürü ortaya çıkacaktı o cahil diye aşağıladığımız insanlarda biraz da olsa.

ben 15 yaşında hentbolda isveçte ve danimarkada sikik turnuvalarda full salonlara oynadım abi. niye burada olmasın ileride böyle bir yatırımla?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben gezi, türban, odtü, hükümet, iktidar olaylarından bağımsız bakıyorum olaylara. evet protestolar her ülkede var. ioc başkanı bunu kendisi söyledi ama bunlar olimpiyatlara engel değil. her ülkede her insanın görüşü var, işte saygı burada devreye giriyor.

2005 universiade hatırlandığı zaman en fazla açılış kapanış seremonileri, varsa jeneriklik hareketler akılda kalmıştır. kimse iktidar kimdi, 2005 senesinde ne tip protestolar oldu onları hatırlamaz. ben işin içinde olduğum için detayları hatırlıyorum o kadar.

keza 2011 eyof, 2011 winter universiade, 2013 akdeniz oyunları.

Türk sporu bir basamak daha yükselecek inancına sahip binlerce insan var idi.

abi her şeyi geç ya. futbolun, basketbolun hali ortada. fena mı olurdu olimpiyat vesilesiyle alt yapılara yüklenilse, okullar açılsa, yurtdışında yaşayan Türklere ulaşılsa, onlar milli takımlara kazandırılsa? fena mı olurdu?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AthleT said:

ülke olarak kaybettiğimiz sonuçlardır.

başkaları adına utanıyorum bugün çünkü hâlâ bunu iktidar bazlı düşünen insanlar var. tayyip kaybetti, suat kaybetti, akp kaybetti vesaire. ne yazık ki hala bu cümleleri işitiyoruz, görüyoruz.
öncelikle bunu söyleyen insanlara bakıyorum, örneklerim hep kendi çevremden, belki sizlerde de öyledir. şikeye, dünya çapında sporcumuz olmamasına, bilinçsiz seyircilerin olmasına karşı insanlar pireye kızıp yorgan yakıyorlar. ioc'ye mektup yazanlar mı dersin, istanbul olimpiyatları almasın diye sokaklara dökülen mi dersin.

şimdi maliyetten, ekonomiden konuşan insanları anlamak biraz daha kolay. ama ioc raporlarında teminat olarak gösterilen şey ile maliyeti birbirine karıştırmamak lazım. tabii ki bu işler maliyetli, tesis, yol, organizasyon, konaklama bu ve bu gibi kalemler maliyet gerektiren şeyler. fakat çağımızda, hele bu organizasyonlarda "sponsorluk" kavramı büyük yer kaplar. birçok şey sponsorluklar vasıtasıyla halledilir. zaten istanbul 2020 adaylığında bahsi geçen sponsorlar gerçekten büyük sponsorlar idi.

neyi kaybettik biz?

yüzüne bakılmayan ama yıllarca insanların emek verdiği branşlar canlanacak, 7 senelik süreçte amatör branşlara ciddi yatırımlar yapılacak, sporcu, antrenör ve idareciler yetişecek idi. yetişmeyecek mi? yetişmeyecek. aynı kafa ile devam edilecek. 2020 hedef olduğunda işler "ehil" kişilere teslim edilecek idi, ahbap çavuş ilişkileri en aza indirilecekti. mevcut antrenörler, sporcular olimpik düzeyde yetiştirilecek idi. bu sadece 2020 için değil gerçek anlamda sonrası için ülkeye miras kalacaktı.

seyirci bilinci yerleşecekti. olimpiyat kültürü oluşacaktı. istanbul gibi bir şehirde olimpiyat yapılacaktı, ki bunu yazarken hala tüylerim dikenleniyor. gerçekten olimpiyat tarihinde yıllarca bahsi geçecek bir organizasyon yapılacaktı, olmadı.

işsizlik büyük oranda eriyecekti. tahminim yaklaşık 40.000 kişi istihdam edilecekti. bu doğrudan istihdam, dolaylı ve yükleniciler ile birlikte bu sayı katlanarak artacaktı. ekonomi? diyenleriniz olacaktır mutlaka, bu iş için devletin bütçesi var zaten, federasyon bütçeleri, dpt bütçeleri, tesis bütçeleri oralara aktarılacak, bahsedildiği gibi bir çöküş olmayacaktı.

2005 yaz unviersiade, 2011 kış universiade, 2011 eyof, 2013 akdeniz oyunları gibi organizasyonlar birçok branşı tetikledi. bu organizasyonlara bağlı branşlarda avrupa ve dünya dereceleri başladı bile.

bence en önemlisi: doping bitecekti. devlet denetiminde hazırlanılan bir organizasyonda ne sporcular, ne antrenörler, ne de sporcular böyle bir riski göze alamayacaktı ve gerçek anlamda olimpiyatlara hazırlanacaktı. ev sahibi olacağımızdan mütevellit birçok sporcumuz olimpiyatlarda yarışma fırsatı bulacaktı ve devlet teşviki sporcular için motivasyon sağlayacaktı.

ben istanbul'un olimpiyatları yapmasını çok istedim.

olmadı.

umarım türk sporu iyi idare edilir.

ekleme: "finale çıkmak bile bizim için büyük başarıydı" tesellisini kabul etmiyorum ben!
-beceremedik- demeli insan, alamadık, başaramadık demeli. çünkü beceremedik. biz ülke olarak bugüne kadar ev sahipliği yaptığımız tüm organizasyonları aldıktan sonra tesisleştik, sporcu yetiştirdik. bu ben kendimi bildim bileli böyle oldu.

artık yapmamız gereken hazır olduktan sonra aday olmak, aday olduktan sonra hazırlanmak değil.

hayal dunyasında yasıyormussun abi, ırkcıya bayragımızı gururla tasıtanların, uluslararası turnuvalarda odul veren kızların yanagına buse kondurulmasını yasaklayanların, dopingden yakalanınca bile piskin piskin yapmadım abi yea diye konusanların bulundugu bi ulkede sadece olimpiyat geliyor diye hic bisey degismez. cunku olimpiyat sadece insaat projelerinin yancılara aktarılması icin gereken bir katalistti. Olimpiyat bi daha turkiyede yapılsa nolur yapılmasa nolur. Aynen F1 de oldugu gibi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Myshkin said:

90 yıldır yapılamayan şeyin olimpiyatları aldık diye 7 yıl içerisinde yapılabileceğini sanmak
rüyalar.swf


17. akdeniz oyunları - mersin'de insanların ailecek çerezini cipsini alıp bocce izlemeye gelmesi?

erzurum'da insanların tribünde birbirlerine curling, buz hokeyi kurallarını anlatması, hop oturup hop kalkması?

2011 eyof'ta insanların çıt çıkarmadan tenis maçlarını izlemesi?

bu kültürler böyle oturuyor, sen organizasyonları insanlara getirmezsen insanlar o organizasyonlara gitmez, o kültürleri benimsemez. sen sanıyor musun ki eurosport'ta izlediği bocce'den sonra çocuğunu bocce'ye yazdıran insanlar var?

bunlar sadece bu yapbozun parçaları.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şike muhabbeti ilk çıktığında "atsınlar kümeye de aklanalım" demiş bi Fenerli olarak olimpiyat konusunda da benzer fikirdeydim. Şu an devlet ve millet olarak olimpiyatları haketmiyoruz. Gezi olayları ayrı düşünülemez, 5 gencin hiç uğruna öldürüldüğü bi ülkede olimpiyat falan yapılmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e:

AthleT said:



hepimizin üzüldüğü ve ikileme düştüğü bu noktaydı zaten, bunun tartışması olamaz.
yazdık, tartıştık sayfalar öncesinde de
ama yalanla da olmaz.
olsaydı bile yine kurtarılmış alan makyajı tadında olacaktı.

ben en çok böylesine bir heyecanı, olasıklıkları yine böyle bir ikilem içinde yaşamaktan HEYHAT çektim bu gece... :(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AthleT said:

abi her şeyi geç ya. futbolun, basketbolun hali ortada. fena mı olurdu olimpiyat vesilesiyle alt yapılara yüklenilse, okullar açılsa, yurtdışında yaşayan Türklere ulaşılsa, onlar milli takımlara kazandırılsa? fena mı olurdu?


ya ben cidden anlayamıyorum bu denli büyük ve profesyonel bir organizasyonun altyapıya nasıl katkısı olacak doğrudan? İlkokuldaki beden eğitimi derslerinden amatör spor alanlarının yapımına kadar yapılması gereken onlarca şey, eksik olan onlarca şey olimpiyatların gelmesiyle mi düzelecek? harcanacak milyarlarca lira, boğaza inşaa edilecek fantezi olimpik stadlar mı düzeltecek altyapıyı? Bu ülkede yıllardır eksik olan mantalite ve anlayış olimpiyatları kazanınca mı oluşacak birden?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AthleT said:

Myshkin said:

90 yıldır yapılamayan şeyin olimpiyatları aldık diye 7 yıl içerisinde yapılabileceğini sanmak
rüyalar.swf


17. akdeniz oyunları - mersin'de insanların ailecek çerezini cipsini alıp bocce izlemeye gelmesi?

erzurum'da insanların tribünde birbirlerine curling, buz hokeyi kurallarını anlatması, hop oturup hop kalkması?

2011 eyof'ta insanların çıt çıkarmadan tenis maçlarını izlemesi?

bu kültürler böyle oturuyor, sen organizasyonları insanlara getirmezsen insanlar o organizasyonlara gitmez, o kültürleri benimsemez. sen sanıyor musun ki eurosport'ta izlediği bocce'den sonra çocuğunu bocce'ye yazdıran insanlar var?

bunlar sadece bu yapbozun parçaları.
kultur oyle olusmuyor kulturun olusması icin once cocuklarına egitim veriyosun sporcu olmanın nası bisey oldugunu anlatıyosun sonra sporcularına sporcu olarak yasama imkanı sunuyosun sonra insanlar yaparken o kultur yerlesiyo. sonrasında onun bir ust kulturunu getirip koyuyosun. diger turlu 1 saatlik eglenceler birileri icin para kapısı olarak kalıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...