Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yalanın bu kadarına pes!!! 82,5% hiç alkol tüketmiyormuş!?!?


KuddusiMavra

Öne çıkan mesajlar

atlas mayıs sayısımış aha tam bir yıl önce işte



yazı tam olarak bu değil baya uzundu yazı hemde içinde bir sürü fotoğraflar türkiyede kahvelerde public bir şekilde nasıl takınıldığının fotoğrafları falan vardı amcalar tüttürüyordu geniş geniş.
http://www.ozgurize.com/haber/13/atlas-tarih-mayis-sayisinda-turkiyede-uyusturucunun-tarihi-arastirmasi.html

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Noyzura said:

atlas mayıs sayısımış aha tam bir yıl önce işte



yazı tam olarak bu değil baya uzundu yazı hemde içinde bir sürü fotoğraflar türkiyede kahvelerde public bir şekilde nasıl takınıldığının fotoğrafları falan vardı amcalar tüttürüyordu geniş geniş.
http://www.ozgurize.com/haber/13/atlas-tarih-mayis-sayisinda-turkiyede-uyusturucunun-tarihi-arastirmasi.html


Vay anasını ilginç bir yazıymış, bir arkadaş geçen sene bahsetmişti bu konudan da kaynağını söylememişti. Teşekkürler :D

said:
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Türkiye’de afyon ve eroin üretiliyor mu?
Lahey ve Cenevre Konferansları ile afyon ve eroin 1925’te bütün dünyada yasaklanıyor. Türkiye’de ise, 1926’dan başlayarak afyon alkoloidleri fabrikası adı altında İstanbul’da eroin üreten üç fabrika kuruluyor. Birini Taksim’de Japon mafyası Yakuza kuruyor. Diğerleri ise Kuzguncuk ve Eyüp’te bulunuyor. Kuzguncuk’taki fabrikanın Yönetim Kurulu Başkanı, o dönemde Meclis Başkanı olan ve daha sonra başbakanlık da yapan Hasan Saka. Levantenler, Rum iş adamları, Belçikalı sermaye gruplarının ortaklıkları var. Avrupa’da yasak ancak Türkiye’de eroin üretimi yasal olarak yapılıyor. O dönemde ABD’De mafya eroini keşfediyor. Lucy Luciano merkezi hesapları olan bir işletme gibi yönettiği mafyayı klasik bir suç örgütünden bir endüstriye evriltiyor. Luciano’nın beyni olan Meyer Lansky 30’ların başında İstanbul’a gelip bağlantılar kuruyor. Amaç, Fransız bağlantısı olan ve Havana’da noktalanan afyon-eroin hattı için Türkiye’deki fabrikalardan tedarikçilik sağlamak. Türkiye uluslararası anlaşmaları imzalamayıp morfin ve eroin sattığı için, 1929’dan başlayarak büyük bir ambargo ile karşılaşıyor. ABD New York Belediye Başkanı La Gardia Türk malları için bir yasa tasarısı veriyor. Şubat 1930’da New York’ta yakalan Alesia adlı bir gemide Türkiye’den yüklenen 500 bin dolarlık morfin bulunuyor. Amerika’da mafya klanları arasında savaşın başladığı bu dönemde Luciano üstünlük sağlıyor. Eroinin geleceğini görüyor ve üzerine oynuyor. Baba filmi ile 70’lere taşınan mafya eroin satar mı, satmaz mı? tartışması aslında 30’ların ürünüdür. Amerika’da içki yasağı yeni sona ermiş, mafya içki yasağı döneminde büyük kriminal ciroya ve organizasyona ulaşmıştır. Çok parası ve büyük bağlantıları organize edebilecek yeteneği vardır. Luciano bu dönemde İstanbul’daki fabrikalar ve kaçakçılarla ilişki içindedir. 1930’da bu fabrikalar 1,5 milyon bağımlının ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede, aylık yaklaşık 3-5 ton eroin üretiyor. Türkler’in de içinde bulunduğu çok uluslu kaçakçılık yapısı özellikle Mısır’ı eroine boğuyor. Mısır’da yaşanan bu facia yüzünden, Türkiye’deki fabrikaların kapanma nedenlerinden biri de genç yaşta Kahire Emniyet Müdürü olan İngiliz Russel Paşa’nın çabaları olmuştur. Eroin kaçakçılığının, hukuki anlamda organize suç olarak ilk Mısır’da tanımlandığı söylenebilir. Russel Paşa’nın hedef gösterdiği kişilerden biri Meclis Başkanı Hasan Saka, diğeri ise İçişleri Bakanı Şükrü Kaya. Şükrü Kaya’nın Fransa’da kaçakçılarla işbirliği yaptığını söylüyor. Mısır’da o dönemde kitlesel ölümler oluyor. 10-12 milyonluk Mısır’da neredeyse 30-40 bin kişi eroinden ölüyor. Kaynağında Türkiye’den yapılan kaçakçılık var. 1933’te eski bir asker olan General Sherril Türkiye’ye elçi olarak atanıyor. Mustafa Kemal’in biyografisini yazıyor ve sağladığı bu yakınlık sayesinde kabinede en güvendiği adamların bu işin içinde olduğunu anlatıyor. Bir gecede bir yasa çıkarılıyor ve Mustafa Kemal kabineyi toplayarak ertesi gün şu açıklamayı yaptırıyor: Eroin fabrikaları kapanmıştır. Uluslararası anlaşmaları imzalayacağız. Mustafa Kemal’in iradesine rağmen meclis direniyor. Karar Halk Fırkası’ndan geçiyor ama mecliste bir yıl boyunca yasa hazırlanamıyor. Afyon lobisi 1933 yılında Mustafa Kemal’e bile direnecek güce sahip. Ancak Mustafa Kemal’in ısrarları ile fabrikalar kapatılıyor. Türkiye’nin çok uluslu kaçakçılıktaki rolü hep 70’li yıllara, Bulgarlara bağlanır. Ancak 30’lu yıllarda bu ilişkiler zaten vardı. Büyük sermayedarlar Avrupa’nın kaçakçılık çeteleri ve dünyanın önde gelen mafya organizasyonları ile ilişkide olmuştu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aket-Atum said:

Noyzura said:

atlas mayıs sayısımış aha tam bir yıl önce işte






yazı tam olarak bu değil baya uzundu yazı hemde içinde bir sürü fotoğraflar türkiyede kahvelerde public bir şekilde nasıl takınıldığının fotoğrafları falan vardı amcalar tüttürüyordu geniş geniş.
http://www.ozgurize.com/haber/13/atlas-tarih-mayis-sayisinda-turkiyede-uyusturucunun-tarihi-arastirmasi.html


Vay anasını ilginç bir yazıymış, bir arkadaş geçen sene bahsetmişti bu konudan da kaynağını söylememişti. Teşekkürler :D



merak ediyorsan şu kitabı öneririm. 70ler civarı ne biçim ortamlar varmış türkiyede .

Flaş ya da Büyük Yolculuk - Charles Duchaussois
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...