Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ekran kıyaslamları


Bone

Öne çıkan mesajlar

şöyle kıyaslamalar var mı başka:

http://www.droid-life.com/2011/11/29/screen-comparison-galaxy-nexus-vs-droid-razr-vs-htc-rezound/

http://www.droid-life.com/2012/11/28/display-comparison-htc-droid-dna-vs-nexus-4-vs-galaxy-s3/

http://www.theverge.com/2012/3/7/2852381/ipad-retina-display-hands-on-pictures#3098892
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yok abi böle kıyaslamalar

eskiden çok güzel kıyaslamalar yapılıyordu, artık eskisi gibi güzel kıyaslamalar yok.


kıyaslamacı da kalmadı zaten. ben çok iyi hatırlıyorum, tahtakale'de eski ptt postanesinin yan tarafından girdiğinizde 3.solda kıyaslamacılar çarşısı vardı. orada işlemciydi, soğutucuydu, ekrandı bi güzel kıyaslanır, tarafsız gözlem yapılırdı. sonuçları istifleyip dünyaya bildirirlerdi. taa osmanlıdan bu yana devam eden kıyaslamacılık geleneğimizi nasıl yitirdik inan bilmiyorum ben de.

bitlisli muzaffer efendi vardı mesela rahmetli. tee osmanlı zamanında çok ünlü bir kıyaslamacıydı. ingiltereden lord macsworder gelip "gel sana ingiliz nişanı verelim de bizde kıyaslama yap" dediğinde elindeki kaşgar-i pad'in tersi ile suratına bir çarpmış darbeyi, lord yerlerde! gözündeki monocle bi tarafai şapkası diğer tarafa uçmuş. delikanlı adammış vesselam! geek olduğuna bakmayın, çok sağlam adammış.

bunların aslında dedesinin dedesi bitlisliymiş. ondan böyle demişler.bitlis tütününün istanbula ticaretini yaparlarmış. sonra dedesinin dedesi demiş ki, biz istanbula yerleşelim, ticareti cloud ile kontrol ederiz. kaç kuşak istanbullu olmuşlar bitlisliler! dedesi, babası teknolojiyi kullanınca muzaffer efendi de teknoloji içinde doğmuş yavrucak. arkadaşları hacı yatmazlarla, çelik çomaklarla vakit geçirirken muzaffer efendi evde bios inceler, kernel irdelermiş. hal böyle iken 16yaşına geldiğinde tutup da "ben teknoloji okuyacağım" demesine kimse şaşırmamış. babası Abdülmithat bey dobra adam. "Bak oğlum" demiş... "oraya gidince Türklüğünü unutmayacaksın! Bir milletin içinde hangi ırktan olursa olsun, bu milletin bir parçasıyım diyen herkes Türktür! Orada şimdi okullarda milleti ayartmaya çalışan kürtçüler olabilir. Biz de kürt kökenliyiz ama Türküz! Bu devletin, milletin, şanlı tarihin parçalarıyız! Dilini, dinini, özünü unutma!" demiş. 18ine girmesine yakın Muzaffer Efendi Paris'in yolunu tutmuş. Paris institut de technologie et d'examiner yani Paris teknoloji ve kıyas enstitüsünde eğitime başlamış Muzaffer. Orada yine bir Türk ve yine bir İstanbul ailesinden gelen Destegül hanıma gönlünü kaptırmış Muzaffer Efendi. Evlenmişler, imam nikahı da yapmışlar elbette. Çocukları olacağı zaman dönemin devlet başkan Émile Loubet yardımcısı Pierre Marie René Ernest Waldeck-Rousseau'yu yollamış. "Gel çocukların Fransız vatandaşı olsun, sen de burada kal!" demişler. Muzaffer Efendi usulca "sana o papyonunu yedirirm" demiş sadece. Hepsi bu. Defol git bile dememiş,ama mesajı alan Pierre koşar adım uzaklaşmış tabii. Muzaffer Efendi bu olay üstüne ülkesine, vatanına dönme kararı almış. İstanbulda kıyasçılar arasında yerini almış.

Hâlâ en ünlü kıyasçılardan birisi olan Muzaffer Beyin dükkanının bulunduğu yeri, Tahtakale'de Müderres sokakta ziyaret edebilirsiniz.




dasaaa yayıncılık/2009
Osmanlı Döneminde Teknoloji ve Kıyasçılık kitabından derlemedir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...