Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kubilay'ı unutmadım, unutmayın, unutturmayın


KuddusiMavra

Öne çıkan mesajlar

atatürkün en büyük suçu çok yumuşak devrim yapması ve adam yokluğundan kendi etrafına halefi potansiyelinde yetersizlerin doluşmasına karşı bir şey yapamaması,

şu anki durum cumhuriyetin değil bu iki hususun suçu...

hem ayrıca bir fikriniz yoksa, konulara gelip niye zırvalıyorsunuz, onu bir çözebilmiş değiliz, ha aksini söyle, karşı çık, yalan de bişeyler de, manasız laf kalabalığı niye yapılıyor?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Feamer said:

atatürkün en büyük suçu çok yumuşak devrim yapması ve adam yokluğundan kendi etrafına halefi potansiyelinde yetersizlerin doluşmasına karşı bir şey yapamaması,

şu anki durum cumhuriyetin değil bu iki hususun suçu...

hem ayrıca bir fikriniz yoksa, konulara gelip niye zırvalıyorsunuz, onu bir çözebilmiş değiliz, ha aksini söyle, karşı çık, yalan de bişeyler de, manasız laf kalabalığı niye yapılıyor?


yazdıklarının çoğuna katılıyorum. ancak sadece ikinci, üçüncü adamlar konusunda yazdıklarına katılmıyorum. atatürk benim değil yabancı devlet adamlarının, yazarlarının, siyasetçilerinin söylemesi ile bir dahi.100 yılda bir dünyaya gelecek olan çok yönlü bir adam. yerine ikinci bir atatürk olmamaı çok doğal. üstelik ikinci adam olan inönü'nün de her türlü eleştiriye rağmen atatürk'ten sonra ülkeye büyük hizmetler yaptığını düşünüyorum. yetersizlikleri de olmuştur ama inönü hükümetleri ile kendisinden sonra gelen hükümetler arasında uçurum vardır. sen bakma şimdi rejimi değiştirenlerin her fırsatta "inönü şöyleydi, inönü böyleydi" demelerine.
forumda ülke ile ilgili en ufak bir fikri olmadan bu konuları trolleyen bir güruh var. bir de aslında hemen her konuda fikirleri olmasına rağmen kasten tartışılan konuları bozmaya gelen yine hepimizce bilinen bir güruh var. son dönemde eskiye oranla onların yazdıklarına çok fazla takılmıyorum. sen de takılma.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Feamer said:

atatürkün en büyük suçu çok yumuşak devrim yapması ve adam yokluğundan kendi etrafına halefi potansiyelinde yetersizlerin doluşmasına karşı bir şey yapamaması,

şu anki durum cumhuriyetin değil bu iki hususun suçu...

hem ayrıca bir fikriniz yoksa, konulara gelip niye zırvalıyorsunuz, onu bir çözebilmiş değiliz, ha aksini söyle, karşı çık, yalan de bişeyler de, manasız laf kalabalığı niye yapılıyor?

biraz açayım:
türkiyeyi kapitalist bir ülke haline getiren burjuva devriminin doğrudan sonucu bugün türkiyenin emperyalist-kapitalist zincire bağlı bir yenisömürge olması ve sömürge tipi faşizmle yönetilmesidir.

Masanın üzerine yarısı dışarıda kalacak bir şekilde bir cetvel koyarsanız bunun bir düşme ihtimali olduğunu düşünür insan beyni. Ancak o cetvel düşerse %100 ihtimalle düşecek, düşmezse de %100 ihtimalle düşmeyecektir, ihtimal sadece insan beyninin yetersizliğinden ortaya çıkan düşünmeyi kolaylaştırıcı bir kavram. Tarih neden ve sonuçlarıyla, bir bütün olarak süreç şeklinde ele alınmak zorundadır, tarihe suçlu arayarak bakılamaz. Burada amaç geçmişi analiz etmek. Mevzuyu "Tüm suç Atatürk'ün mü?" basitliğine indirgemeyiniz, burjuva devrimini yaparak yapabileceğinin en fazlasını zaten yapmış kendisi vaktiyle, sosyalist devrimi ise o şartlarda sosyalist olsa ve yapmak istese dahi yapamazdı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yanlış. daha baştan yanlış. Atatürk devrimi Türkiye'yi kapitalist bir devlete dönüştürmedi. o zamana kadar dünyada asla denenmeiş olan ve ondan sonra da denenmeyen karma ekonomik sistemdir devletin sistemi. bunu solcusu-sağcısı istismar ediyor. atatürk ne kapitalistti, ne de sosyalist ama her iki dünya düzeninin de neticede insanların refahı için çok akıllı insanlar tarafından temellerinin atıldığını bilen bir insandı. her iki sistemin de iyi yönlerini alıp farklı, ülkemiz şartlarına daha fazla uyacak bir sistem kurdu. başarıyla da yürüttü. şu an Türkiye'nin kapitalist ve hem de en azgın kapitalist devletlerden birisi olduğu muhakkak. ama bu Atatürk'ün Türkiyesi de değil, Atatürk'ün sistemi de değil.

tartışmayı daha baştan yanlış bilgi üzerine kurgularsan gerisini konuşmanın anlamı kalmıyor. siyaha siyah, beyaza beyaz dememiz lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@kuddusimavra
karma ekonomi: devlet sermayenin giremeyeceği(o dönem türkiyede özel sermaye çok az ve çok korkak) karsız büyük altyapı alanlarına girer, diğer alanlarda özel teşebbüs desteklenir. Özel teşebbüs desteklendi ve türkiyenin yüksek burjuvası oluştu, kapitalist sınıflar yerine iyicene oturduktan sonra da sermaye bu çok düşük karlı altyapı alanlarına da el attı tabi, karma ekonominin doğrudan sonucu zaten bu olay. Bu sistem kademe kademe keynesgil sisteme ordan bugünün neoliberalizmine dönüştü. Başka bir sonuç da vermeyecekti zaten, karma ekonomi kapitalist bir ekonomik sistemdir. "Kapitalizmle sosyalizmin arasında" diye bir şey de olamaz zaten. Cumhuriyet kapitalisttir.

Halkın iki nesli o dönemde ekonomik-sanayi altyapının kurulumu ve demiryollar için gömüldü, sonucu ne oldu peki? amerikanın aşama aşama sömürgesine dönüşen türkiye ve türkiye burjuvası.
Gaziantepte fransız demiryolu şirketinden parasını alamayan işçilerin bir kısmının nasıl direnince cumhuriyetin askeri tarafından kurşuna dizildiğini unutmamak gerek. Cumhuriyet sınıflar üstü değildir.

atatürk dönemindeki dersim katliamını ve bir dini ayaklanma gibi gösterilip esasen gerici-milli bir kürt ayaklanması olan(üniter devletin doğrudan sonucu) şeyh said ayaklanmasını da unutmamak gerek. Cumhuriyet birleştirici-bütünleştirici değil toplumu ilk kuruldugunda çokça milliyetçilikle ve biraz islamla daha sonra (önce atatürk döneminde dinayet işleri başkanlığıyla) gitgide artan biçimde islam ve biraz geriye atılan milliyetçilikle bölmüştür, bölüyor. Nitekim kapitalist rejimler halkı milli ve dini duygularla bölmek zorundadır, sınıfsal bilinci baskılamanın en güçlü ve zorunlu yollarıdır bunlar.

ek: Bugün karma ekonomiyi kimsenin denemesine gerek yok, türkiyenin burjuvası gayet var ve uluslararası sermayeye eklemlenmiş durumda.

Düzeltme: Bakanlığı değil başkanlığı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Atatürkün dinci ve ülkeyi Ameriganın sömürgesi yapmaya çalısan biri oldugunuda ögrendim bugün vay arkadaş öğrenmenin yası yok derlerdi inanmazdım.Da anlamadıgım madem o sistemin kaçınılmaz sonucu buydu (heralde Atatürkün ve kurmaylarının bunu bilmediğini iddaa etmiyorsundur) neden doğrudan amerigan mandası gibi seçenek varken o kadar uğraşıp hayatlarını heba etmişler onu çözemedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kalten said:

Atatürkün dinci ve ülkeyi Ameriganın sömürgesi yapmaya çalısan biri oldugunuda ögrendim bugün vay arkadaş öğrenmenin yası yok derlerdi inanmazdım.Da anlamadıgım madem o sistemin kaçınılmaz sonucu buydu (heralde Atatürkün ve kurmaylarının bunu bilmediğini iddaa etmiyorsundur) neden doğrudan amerigan mandası gibi seçenek varken o kadar uğraşıp hayatlarını heba etmişler onu çözemedim.

Tarih böyle duygusallıkla incelenmez. Bunu ister yanılgıya bağlarsın, ister kasıtlıdır dersin orası beni ilgilendirmez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

B,rde din ayet işleri bakanlığı diye bir şey yanlış bilmiyorsam hiç yoktu.O kadar şekil cümle kuruyorsun kasıyorsun kendini sistemlerin kaçınılmaz sonları hakkında bir şeyler anlaytıyorsun ama bari o kadar temel bilgiyi atlama.Diyanet işleri başkanlığı o eğer yanlıs bilmiyorsam hiç bir zaman bakanlık olmadı ve o laf ettiğin kurum sayesinde 100 yıldır en azından biraz daha kontrol altında tutuldu o yobaz kesim.

Bilmiyorum hiç zahmet edip girdin mi okudunmu sitede yazan islama dair yorumları ama hiç biri fanatizm ve aşırılık içermeyen şeyler ve her zaman insanları düzgün davranmaya teşvik ediyorlar.

Evet normal bir insanın düzgün davranmak için dine bilmem neye ihtiyacı yok ama burda fanatik yobaz dinci tayfadan bahsediyoruz normal insabnlardan değil.

Gerçi Akpden sonra politika değiştirip fetocan söylemine geçmiş olabilirler bilmiyorum bayadır girip bakmadım ama genel olarak çok zararlı bi kurum değildi eskiden.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

başkanlığı evet, atatürk döneminde de bugün AKP'yi nasıl destekliyorsa öyle rejimi destekledi bu kurum, halkın atatürk döneminde gerici yönlerini bastırması bir yana(ki bastırmak zorundaydı çünkü atatürk döneminde islamcılık kendisinin bizzat yıktığı rejimin ve o rejimi hala savunanların tekelindeydi) cumhuriyetin pek çok politikasını dini yönden meşrulaştırma işlevini de gördü, o başkanlığın kuruluş ve bugünkü kullanım amacı budur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kalten said:

B,rde din ayet işleri bakanlığı diye bir şey yanlış bilmiyorsam hiç yoktu.O kadar şekil cümle kuruyorsun kasıyorsun kendini sistemlerin kaçınılmaz sonları hakkında bir şeyler anlaytıyorsun ama bari o kadar temel bilgiyi atlama.Diyanet işleri başkanlığı o eğer yanlıs bilmiyorsam hiç bir zaman bakanlık olmadı ve o laf ettiğin kurum sayesinde 100 yıldır en azından biraz daha kontrol altında tutuldu o yobaz kesim.

Bilmiyorum hiç zahmet edip girdin mi okudunmu sitede yazan islama dair yorumları ama hiç biri fanatizm ve aşırılık içermeyen şeyler ve her zaman insanları düzgün davranmaya teşvik ediyorlar.

Evet normal bir insanın düzgün davranmak için dine bilmem neye ihtiyacı yok ama burda fanatik yobaz dinci tayfadan bahsediyoruz normal insabnlardan değil.

Gerçi Akpden sonra politika değiştirip fetocan söylemine geçmiş olabilirler bilmiyorum bayadır girip bakmadım ama genel olarak çok zararlı bi kurum değildi eskiden.

tek amacım şekil cümle kurmak zaten, forumdaki bulunuş amacım da "bakın benim de siyasi fikirlerim var" demek. çünkü ben rekabetçi, mücadeleci değil tembel zavallı bir insanım, siyasetle uğraşıyor olmam da yine bu yüzden. bütün foyam ortaya çıktı gidiyorum forumdan :(

NOT: Daha önce böyle yazdım ciddiyim sanan oldu, değilim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Atatürk bugünkü iktidarın nedenidir diye mi özetleyeyim senin yazdıklarını?

Cevabın evet ise sıkıntı büyük. Çünkü anlaşabileceğimiz ortak bir nokta yok.

Cevabın hayır ise sıkıntı yine mevcut çünkü hayatının tamamını anti-emperyalist mücadele ile geçiren Atatürk'ü; kendisinden sonra bu ülkenin başına geçen amerikasever başbakanların yaptıklarından sorumlu tutan yazıların tutarsız.

Önce Atatürk'ü anlamak lazım...kollektif olmadan önce, sosyalist-şuist-buist olmadan önce...Bu sözüm sadece sana değil he; hani burada sıklıkla tartıştığım maklubeci tayfa var ya, onlar içinde bu söylediklerim. gidip salya sümük ağlayan,ilkokulu bile bitirememiş, amerikan kucağına oturmaktan keyif alan (bak işte, emperyalizm işbirlikçisi arıyorsan bu ağlakzadedir en büyük işbirlikçi)adamların peşine takılmaktan, bu adamlara peygamber muamelesi yapmaktan önce Atatürk'ü tanımak ve anlamak gerekir...

Senin için ilave söyleyceklerim; Atatürk'ü anlamadan, Türk insanını tanımadan, millet-milliyet kavramları ile t..şak geçerek, bunların önemini yadsıyarak savunduğun hiçbir şey gerçekçi olmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

KuddusiMavra said:

nakşibendi tarikatının şeriatçı ayaklanma provasıdır menemen olayı.
camide toplanan gruba hitap eden derviş mehmet "arkamızda binlerce kişilik şeriat ordusu var,bizim yanımızda olmayan kılıçtan geçirilecektir" dedikten sonra camideki yeşil bayrağı alıp bir direğe taktıktan sonra bir çukura diker. bunun etrafında tekbir getirerek dönmeye başlarlar. olaylar halkı korkutur. durum alay komutanlığınca duyulur. alay komutanı kubilay teğmeni bir manga askerle olayları yatıştırmaya gönderir. belli ki alay komutanı malın tekiymiş çünkü ne kubilay teğmenin ve ne de bir manga askerin tüfeklerinde gerçek mermi yokmuş, hepsi manevra fişekleri yani kuru sıkı doluymuş. kubilay teğmen kalabalığa girip teslim olmalarını ister fakat yine aynı şeriatçı kalabalıktan birisinin açtığı ateşle yaralanır. bunu gören askerler ateş açar fakat tüfekler kurusıkı olduğu için kurşunlar kimseye işlemez. durumdan hemen şerefsiz derviş mehmet çakalı yararlanır. "kurşun işlemiyor bana, mehdiyim ben" diye bağırır. yaralı kubilay teğmen cami avluzuna kaçar ama çok geçmeden orada kıstırır ve yakalarlar. bu şerefsiz derviş mehmet çantasından çıkardığı testere ile yaralı(yani canlı) kubilayın kafasını bağırta bağırta keser. (ve bu aşağılık oğlu aşağılığın bu yaptığı ile övünen, bu hareketi yücelten ve bunu da dine hizmet olarak gören ağzını kırdığımın evlatları var bu memlekette). iki bekçi kubilay teğmeni kurtarmaya çalışır.bekçi hasan ve bekçi şevki. bekçi hasan ateş edip göstericilerden birini yaralar ama önce onu ve sonra da arkadaşını da şehit eder bu namussuzlar.
kubilay teğmenin kafasını yeşil bayraklı sopaya bağlarlar. nihayet askerler yetişir, çatışma çıkar, derviş mehmet denen namussuz dahil bazı şeriatçı kalkışmacı öldürülür. diğerleri yakalanır. kurulan mahkemelerde bir kısmı idam edilir, bir kısmı ömür boyu hapse, bir kısmı da ağır hapis cezalarına çarptırılır.

Atatürk'ün ilk an da çok üzüldüğü, menemen halkının bir kısmının da bu olaylar sırasında şeriatçı kalkışmacılara alkışlarla destek verdiğini öğrendiğinde yıkıldığı, "silin menemen'i haritadan" dediği söylenir ama bu emri uygulamayan İnönü'ye hemen ertesi gün teşekkür ettiği ve "bu tür emirler verisem uygulamayın, bana bir daha sorun" diye talimat verdiği söylenir.


çok fazla fail var bizim tarafta. anlattığın gibi olduğuna emin misin ? yoksa tarafsız mı yazdın ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

KuddusiMavra said:

Trias said:

hangisi doğru bilemem, ancak bir de işin bu boyutu var.

http://www.candundar.com.tr/_v3/#Did=2446


Doğrusu Kubilay'ı şeriatçı, ciğeri beş para etmez canilerin katlettiğidir. gerisi de hikayedir.



kahraman sıkıntısı varmış heralde kafası kesildi diye kahraman yapmışlar kubiyi. 1 kişi öldü diye 100 keş/sarhoşu mitralyozla kesip, sağ kalanları da idam etmek biraz fazla geldi bana. bu arada ben senin gibilerle tarikatçılar arasında pek az fark görüyorum. iki tarafta da ileri derecede akıl tutulması var yıllarca kafalarına işlenen doğru ve yanlışları muhakeme edip gerçeği bulamamadan dolayı. tarikatçılar saçma sapan kutsallar ve şeyhlere islam gibi gözüken sos eklenip servis ediliyor. senin gibiler de saçma sapan kutsallar ve fantastik kahramanlara din karşıtlığı gibi gözüken sos eklenip servis ediliyor. (tarikatçılara verilen din sosu ve sizinkilere verilen din karşıtlığı sosu tabaktan tabağa farklılık gösterebiliyor.)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...