Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ODTÜ'de olaylar


Aket-Atum

Öne çıkan mesajlar

zerobey said:

meczupların forumda cirit attığına hemfikirim. grup halinde takılıyor olmaları da olası. ama meczuplara küfretmem, ki bunların istediğidir aslında, ne kadar haketseler de

forumdaki arkadaşları tarafından "köyün delisi,ciddiye alma" diye tanımlanan arkadaşa değil bu yorumum, alınmadan rahatça oynasın.


benim lafım direk sana lan..

harbiden senin için o dar görüşün, limitli hayatın, objektif düşünememen, sınırlı sayıda üretebildiğin büyük bir kısmı yanlış düşüncelerin ve törpülenmiş zihnin için üzülüyorum abi.


bırak da o beyni çözsün, özgürleştirsin arkadaşlar.


olm bu çocuğa yardım edin ya.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

forumda yazan küfretmesin değil mi site halkı, bitti. sosyal hayatta küfrederse kötü olur değil mi,eee.

abisi olarak nasihatta bulundum genç kardeşimize, özür diledi o da, öpüştük barıştık, küfretmenin kötü şey olduğunu anladı, küfretmeden de yazabileceğini, öfkesini heyacanını güzel ifade edebileceğini farketti, "diğerlerine örnek olayım, düzgünlükte birinci olayım" dedi. size ne oluyor kardeşim, osmanlıdaki kabakçı mustafa isyanı gibi ayaklanmış bikaç kişi, sakin .

gülüyorum sana dasaa kardeşim, biraz zamana ihtiyacın var sadece, görüntüye bakmayalım, özünde iyi çocuksundur yoksa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

zerobey said:

forumda yazan küfretmesin değil mi site halkı, bitti. sosyal hayatta küfrederse kötü olur değil mi,eee.

abisi olarak nasihatta bulundum genç kardeşimize, özür diledi o da, öpüştük barıştık, küfretmenin kötü şey olduğunu anladı, küfretmeden de yazabileceğini, öfkesini heyacanını güzel ifade edebileceğini farketti, "diğerlerine örnek olayım, düzgünlükte birinci olayım" dedi. size ne oluyor kardeşim, osmanlıdaki kabakçı mustafa isyanı gibi ayaklanmış bikaç kişi, sakin .

gülüyorum sana dasaa kardeşim, biraz zamana ihtiyacın var sadece, görüntüye bakmayalım, özünde iyi çocuksundur yoksa.



ahahahhaa

harbiden bu ne lan?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

zerobey said:

forumda yazan küfretmesin değil mi site halkı, bitti. sosyal hayatta küfrederse kötü olur değil mi,eee.

abisi olarak nasihatta bulundum genç kardeşimize, özür diledi o da, öpüştük barıştık, küfretmenin kötü şey olduğunu anladı, küfretmeden de yazabileceğini, öfkesini heyacanını güzel ifade edebileceğini farketti, "diğerlerine örnek olayım, düzgünlükte birinci olayım" dedi. size ne oluyor kardeşim, osmanlıdaki kabakçı mustafa isyanı gibi ayaklanmış bikaç kişi, sakin .

gülüyorum sana dasaa kardeşim, biraz zamana ihtiyacın var sadece, görüntüye bakmayalım, özünde iyi çocuksundur yoksa.


Ahahaha, kafalar pek güzelleşmiş hayal aleminden çıkamamış adam, özür falan dilemişim bi de, iddiaya bak :) Hayır bir de muhtemelen burada tartıştığı ben dahil herkesin yanında liseli kalacak adam aklınca kendini büyük gösterip üstünlük kurmaya çalışıyor.

Zamanında Avrupa Yakası başlığında Burhan Altıntop'u eleştirirdik bu kadar karikatürize tipler dizinin gerçekçiliğini bozuyor diye, meğer düşündüğümüzden daha sık rastlıyormuşuz böyle karikatür gibi adamlara.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rektör dediğimiz adam everything is something happened ingilizcesine sahip bir insandan da çıkabiliyor demek ki :)

Keşke Türkçe yazsaydı, en azından google translate kullanmadan derdini anlatabilirdi...

said:

To the Public;

The launch and orbiting of the first homemade reconnaissance satellite Göktürk-2 produced by the Turkish engineers and scientists made every citizen who love their country and state happy.
The deplorable incidents that took place during the ceremony of the launching of Göktürk-2 Satellite that was held with the participation of the Republic of Turkey Prime Minister Mr. Recep Tayyip Erdoğan, have troubled me gravely just like any other patriot.
That which took place there that day is literally ideological bigotry.
That which took place there that day is literally hostility towards nation.
That which took place there that day is literally hostility towards state.
That which took place there that day is literally hostility towards science.
That which took place there that day is literally hostility towards the vision Atatürk presented.
It is a great misfortune that the unpleasant incidents that took place in the METU campus were started by those who carry the “student” identification.
“University student” is a person who is responsible with setting a good example to millions of their brothers and sisters.
Those who caused the unpleasant incidents in METU unfortunately will be remembered as a “quintessence of shame” by the other students who were watching them.
As a Scientist, An Academician, A Teacher who has educated and is educating many students…
Moreover, as a “Student” that knows that learning has no age, I would like to declare that I feel deep sadness due to the unpleasant event that took place in the METU campus.
What those who aren’t satisfied with the Göktürk 2 Satellite should do is to strive to produce one that is better.
The attitude of those who aren’t satisfied with Göktürk 2 shouldn’t be to terrorize, but to get ready to build a Göktürk 3.
Without a doubt, what those who made a scene in the METU campus did is definitely “bigotry”!..
As University of Turkish Aeronautical Association, from now on as it has been until today …
I hereby declare to the public with respect that we shall advance ceaselessly in the path of science and contemporary civilization under the command of our Nation and State, and that we shall stand against the opposers of state, nation and science that cannot handle with the achievements which are the creations of Turkish Scientists’ intelligence…

Prof. Dr. Unsal BAN
Rector
University of Turkish Aeronautical Association


http://www.thk.edu.tr/Content.aspx?cid=2657
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi siz adamı aşağılayıp durmuşsunuz ama söylediklerine cevap vermemişsiniz. Fikri size ne kadar saçma gelirse gelsin insanca iletişim kurmanın ilk yolu biraz saygılı olmak. Internet herkese kolayca düşüncesini savunabilme imkanı tanıyor diye önüne gelene hakaret etmek hoş değil.

Daha olayları göremiyorsunuz.

Amaç : Biz ilerleme yapıyoruz bakın bunlar bizi istemiyor düşüncesinin kitlelere empoze edilmesi.
Malzemeler : Uydu fırlatma töreni çok iyi bir fırsat. Bu fırsat es geçilmiyor tabiki. Hemen işi gücü protesto etmek olan stk ların ipini tuttuğu serseri mayınlar toplandırılıyor. Bakın bu insanlar cidden sıradan senin benim gibi tayyipe veya bu gericiliğe karşı olan insanlar değil. Bunlar bir takım yabancı fonlardan maaş alan stk ların üniversiteye 5 sene önce yerleşmiş ve enerjisini atamamış karakterini oturtamamış genelde de şiddet eylemlerinde kullanılan gençler. Çoğunluğu terör örgütü yanlısıdır. Bu çocukları kullananlar bildiğiniz gibi akp ile aynı amaç için çalışır. Ama sol kılıfıyla bu çocukları kandırır. Onlarda iyi birşey yaptıklarını sanır. Fakat sonuca baksalar kimin yararlı çıktığını anlarlar.

Neyse işte hazırlık tamam.
Cidden tayyip i veya gericiliğe veya bu ülkenin sömürülmesine karşı çıkan 2-3 tane masum ve samimi öğrencide bunların peşine takılır ve herşey planladığı gibi gider.
Üniversitelerin özellikle seçilmesinin sebebi budur. Hayatı yeni algılayan gençler birşeyleri protesto ederek kolayca değiştirebileceklerini sanarlar. Tecrübesizdirler. İnsan kaynağı o yüzden kolay elde edilir üniversitelerden.

Orantısız şiddet kullanmak konusunda artık uzman olan poliste kendisine buyrulanı yapar.

Sonra en önemli ayak olan medya devreye girer. Olayları bu tezgahı kuranların karlı çıkacağı şekilde servis eder ki her zaman medyanın gücü bu dur. Internet bu olayı kıracaktır önümüzdeki senelerde.

Ve evet en önemli şeye bakalım yani sonuca:
Olayı tezgahlayan karlı çıktı. Ülkenin eğitim seviyesi yeterli olmayan çoğunluğu üzerinde bu insanları cidden ülke için çalışan ve bunun yanında da birilerinin bunu engellemek için çalıştığı şeklinde bir izlenim oluştu. Tabi bunun sağlanmasında Kılıçdaroğlununda payı büyük oda üzerine düşen rolü oynadı bu tiyatroda.
Peki cidden eğitimli insanlar bu tezgahı göremiyor mu yani ondan bile şüpheleyim şu sizin yazdıklarınızı okuyunca. Durum böyleyse çok vahim.

Bu sistemi devre dışı bırakan ve gerçek protesto olan Cumhuriyet eylemlerini düzenlenmesinde ön ayak olan insanların hepsi şu an silivride. Önce kime sahip çıkacağınızı bilin.

Şimdi benim forumdan yazdıklarımı pek bilmeyenler bana şakirt filan diyeceklerdir siz komik duruma düşmeden ben yazayım. Hayatımda 1 kere camiye gittikten sonra bir daha gitmedim. Yoga ve meditasyon uygulayan biriyim. Gazete olmadan önce aydınlık onun dışında da Bütün dünya dergisi okuyan bir gençtim 1-2 sene öncesine kadar. Yaşım geldi 23 e para kazanmam gerek bu işlerle pek uğraşmıyorum eskisi kadar çünkü geçim derdi başladı. Ha bu ülkede de bir işletme kurmayı düşünmüyorum yani iktidarı ele geçiren veya ilerde geçirebilecek kimse den de yardım beklemiyorum bu yüzden.

Tek istediğim fikrimi ortaya koyabilmek size çok saçma da gelse hakaret görmemek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bilgi yardırmış.

-------------------------------

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NDEN
BİR GRUP AKADEMİSYENİN
KAMUOYUNA DUYURUSUDUR

26 Aralık 2012

AKADEMİ, İTAATİN DEĞİL, ELEŞTİRİNİN MEKANIDIR!

Geçtiğimiz günlerde, ODTÜ'de, siyasal iktidara muhalif bir grup öğrenci, Başbakan'ın da katıldığı bir etkinlik sırasında, anayasa ve Türkiye'nin de tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler ile güvence altındaki "düşünce ve ifade özgürlüklerini" kullanarak, barışçı bir protesto gösterisi düzenledi. Polisin, henüz hiçbir şiddet eylemi söz konusu değilken, bu protestonun devamını engellemek ve göstericileri dağıtmak amacıyla yoğun şiddet kullanması sonucu oldukça tatsız ve üzücü olaylar meydana geldi ve onlarca öğrenci göz altına alındı. ODTÜ yönetimi, öğrencilerinin "düşünce ve ifade özgürlüğüne" sahip çıkan ve polisin orantısız güç kullanımını eleştiren bir açıklama yaptı.

Bu gelişmeler üzerine, Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan ODTÜ Yönetimi'ni, ODTÜ'lü öğretim üyelerini ve protestocu öğrencileri kamuoyu önünde eleştirdi. Ardından, bir çok üniversitenin rektörü, protestocu öğrencileri ve onlara sahip çıkan ODTÜ yönetimini kınayan bir açıklama yayınladı. YÖK de ODTÜ yönetimi için soruşturma başlattı. Bütün bu tepkilerin sanki bir ayaklanma bastırılıyormuş gibi kamuoyuna yansıtılması, ülkemizde toplumsal barışın daha da zarar göreceği konusunda endişelerimizi arttırmaktadır.

Biz aşağıda imzası olan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyeleri ve elemanları, bu gelişmeler karşısındaki ortak kanaatimizin kamuoyu tarafından bilinmesinde fayda görüyoruz:

1. Muhalefete tahammülün olmadığı bir yerde düşünce ve ifade özgürlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkılmayan bir yerde ise üniversitenin varlığından söz etmek mümkün değildir. Zira "düşünce ve ifade özgürlüğü" yaratıcı ve yenilikçi bir düşünce ve bilgi üretimi sürecinin, olmazsa olmaz ön koşuludur.

2. Bu nedenle, yukarıda özetlenen olaylar silsilesinde, ODTÜ yönetiminin, öğrencilerinin düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkarak, Türkiye'deki her üniversiteye örnek olması gereken bir tavır sergilediğini düşünüyor ve bu tavrı destekliyoruz.

3. Aynı nedenle ODTÜ yönetiminin tavrını eleştiren üniversite rektörlerinin ve ODTÜ yönetimine soruşturma açan YÖK yönetiminin önemli bir muhakeme hatası yaptığını düşünüyor ve bu hatanın ülkemizdeki akademik yaşamın kalitesi ve üniversitelere duyulan güven üzerinde tamiri güç bir tahribat yaratabileceğinden endişe ediyoruz. Dolayısıyla bu hatanın altında imzası olan meslektaşlarımızı ve hocalarımızı çok geç olmadan bu hatadan geri dönmeye davet ediyoruz.

4. Demokratik bir ülkede, hiç kimse, Başbakan ve Hükümet dahil hiç kimseyi beğenmek ve takdir etmek zorunda değildir. Kimilerine ne denli “saçma”, “saygısızca” ya da “nankörce” gelirse gelsin, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında, herkes, şiddete başvurmaksızın, Başbakan ve Hükümet dahil herkesi eleştirebilir ve protesto edebilir. Türkiye’deki hakim geleneğe göre ise barışçı protesto gösterilerinin çoğu bile polis şiddeti marifetiyle bastırılmakta ve bu durum yeni şiddet döngüleri yaratmaktadır. Sessiz ve itaatkar bir toplum ve gençlik hayali kuranlara, bu toplumun en hayati yaratıcı damarlarını kurutmakta oldukları ısrarla söylenmeli ve bu duruma ödünsüz biçimde karşı durulmalıdır.

5. Demokratik bir ülkede, siyasi iktidarın üniversiteleri azarlaması, onları hizaya sokmaya çalışması da, üniversitelerin ve akademisyenlerin siyasi iktidara uyum sağlama yarışına girmeleri de düşünülemez. Demokratik bir ülkenin siyasi iktidarı yeterince olgun ve akıllı ise, üniversitelerden, eleştiriden ve protestolardan sadece öğrenmeye çalışır. Evrensel akademik standartların farkında olan bir üniversite ise, “majestelerinin üniversitesi” olmayı en büyük aşağılanma sayar.

Eğitime gönül vermiş ve bu uğurda emek harcayan insanlar olarak, derin endişelerimizi belirterek, özgür ve eleştirel düşüncenin toplumların gelişimine temel olduğunu vurgulamak isteriz.

Sabırla ve ısrarla, demokrasi ve akademik özgürlük talep etmeye devam edeceğiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bilgi Üniversitesi akademisyenleri çok güzel yazmış, taktir ettim.

Soris,
Bu düşüncelerinle hakareti hak ediyorsun. Çünkü benim sana yönelteceğim hakaret, en fazla senin "kendince" ürettiğin gerçekleri üzerine koyduğun fikirlerin kadar saygısızlık içeriyor. Evet, insanlara bunu anlatmakta zorlanıyorum ama ahlakın yerde süründüğü fikirlerinizi çevreye saçarak, büyük bir saygısızlık yapıyorsunuz. İnsani değerleri hiçe sayıyor ve bunun doğruluğunu bize ittiriyorsunuz. Küfür, yaşam tarzına, insani değerlerinize sinmiş saygısızlığın yanında hiçbir şey.

Mesela terör örgütü diyorsun oradakilere.. Bir kaç masum öğrenci de arasına karışmış diyorsun. Bu SENİN gerçekliğin. Ve herkes gibi, bu yalan gerçeklerin üzerine koyduğunuz "bilinmeyen güçler" paranoyasıyla yaşayıp geçiriyorsun zamanını. Gerçek bir hedefin yok. Etki aldığın yere veremiyorsun tepkini ve etki edenlerin işine geliyor bu. Seni kullanıyorlar.

Sonra mevcut hükümete kötü diyorsun ve "ama"larını sayıyorsun. Onu kötü yapıyorsun ama gökkuşağı ile çevrili, pamuk şekerler üzerine kurulmuş ve her şeyin çikolatadan olduğu bir ülkede "kötü" olmak gibi bir portre çiziyorsun adeta. Oysa pratik gerçeklik çok farklı. "Ama"lar ise genelde mevcut gerçeği değiştirmez, sadece bulandırır. İçinde bulunduğumuz durumda ise bulanıklık en son ihtiyacımız olan şey.

Ve sonuçta ne sunuyorsun bize? Koca bir hiç. Seni dinlemeyen ve sana baskı uygulayan insanların karşısına geç ve konuş diyorsun. Onlar seni dinlememeye devam edecek, sen ise günden güne yorulup, daha pasif bir yaşama geçeceksin. Sonuçta daha iyi bir sömürü ortamı.

Tarihte bunun örnekleri çok. En iyi örnekleri de avrupa'da kanımca. Çok kanlar döküldü orada. O yüzden "kazanılmış" haklar diyoruz. Önce kazanman lazım.

Vicdan.

Falan filan. Çok da uğraşamam işte..

Soris said:

Şimdi siz adamı aşağılayıp durmuşsunuz ama söylediklerine cevap vermemişsiniz. Fikri size ne kadar saçma gelirse gelsin insanca iletişim kurmanın ilk yolu biraz saygılı olmak. Internet herkese kolayca düşüncesini savunabilme imkanı tanıyor diye önüne gelene hakaret etmek hoş değil.

Daha olayları göremiyorsunuz.

Amaç : Biz ilerleme yapıyoruz bakın bunlar bizi istemiyor düşüncesinin kitlelere empoze edilmesi.
Malzemeler : Uydu fırlatma töreni çok iyi bir fırsat. Bu fırsat es geçilmiyor tabiki. Hemen işi gücü protesto etmek olan stk ların ipini tuttuğu serseri mayınlar toplandırılıyor. Bakın bu insanlar cidden sıradan senin benim gibi tayyipe veya bu gericiliğe karşı olan insanlar değil. Bunlar bir takım yabancı fonlardan maaş alan stk ların üniversiteye 5 sene önce yerleşmiş ve enerjisini atamamış karakterini oturtamamış genelde de şiddet eylemlerinde kullanılan gençler. Çoğunluğu terör örgütü yanlısıdır. Bu çocukları kullananlar bildiğiniz gibi akp ile aynı amaç için çalışır. Ama sol kılıfıyla bu çocukları kandırır. Onlarda iyi birşey yaptıklarını sanır. Fakat sonuca baksalar kimin yararlı çıktığını anlarlar.

Neyse işte hazırlık tamam.
Cidden tayyip i veya gericiliğe veya bu ülkenin sömürülmesine karşı çıkan 2-3 tane masum ve samimi öğrencide bunların peşine takılır ve herşey planladığı gibi gider.
Üniversitelerin özellikle seçilmesinin sebebi budur. Hayatı yeni algılayan gençler birşeyleri protesto ederek kolayca değiştirebileceklerini sanarlar. Tecrübesizdirler. İnsan kaynağı o yüzden kolay elde edilir üniversitelerden.

Orantısız şiddet kullanmak konusunda artık uzman olan poliste kendisine buyrulanı yapar.

Sonra en önemli ayak olan medya devreye girer. Olayları bu tezgahı kuranların karlı çıkacağı şekilde servis eder ki her zaman medyanın gücü bu dur. Internet bu olayı kıracaktır önümüzdeki senelerde.

Ve evet en önemli şeye bakalım yani sonuca:
Olayı tezgahlayan karlı çıktı. Ülkenin eğitim seviyesi yeterli olmayan çoğunluğu üzerinde bu insanları cidden ülke için çalışan ve bunun yanında da birilerinin bunu engellemek için çalıştığı şeklinde bir izlenim oluştu. Tabi bunun sağlanmasında Kılıçdaroğlununda payı büyük oda üzerine düşen rolü oynadı bu tiyatroda.
Peki cidden eğitimli insanlar bu tezgahı göremiyor mu yani ondan bile şüpheleyim şu sizin yazdıklarınızı okuyunca. Durum böyleyse çok vahim.

Bu sistemi devre dışı bırakan ve gerçek protesto olan Cumhuriyet eylemlerini düzenlenmesinde ön ayak olan insanların hepsi şu an silivride. Önce kime sahip çıkacağınızı bilin.

Şimdi benim forumdan yazdıklarımı pek bilmeyenler bana şakirt filan diyeceklerdir siz komik duruma düşmeden ben yazayım. Hayatımda 1 kere camiye gittikten sonra bir daha gitmedim. Yoga ve meditasyon uygulayan biriyim. Gazete olmadan önce aydınlık onun dışında da Bütün dünya dergisi okuyan bir gençtim 1-2 sene öncesine kadar. Yaşım geldi 23 e para kazanmam gerek bu işlerle pek uğraşmıyorum eskisi kadar çünkü geçim derdi başladı. Ha bu ülkede de bir işletme kurmayı düşünmüyorum yani iktidarı ele geçiren veya ilerde geçirebilecek kimse den de yardım beklemiyorum bu yüzden.

Tek istediğim fikrimi ortaya koyabilmek size çok saçma da gelse hakaret görmemek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sorun bende mi bilmiyorum ama üzülemiyorum ordaki ögrencilere. Olaylardan bir gün önce biliyorduk hepimiz neler yasanicagini az buçuk yine de gittiler oraya. Ne bileyim poisin hareketleri tabiki yanlis ama yeni degil ki, ordaki ögrenciler daha zekice, kendilerine daha az zarar vericek yöntemler bulmali bu protestolar icin.
Rektörlere de kizmak dogru degil elleri mahkum mevcut hükümete yalakalik yapmaya, üzücü tabi...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Şimdi siz adamı aşağılayıp durmuşsunuz ama söylediklerine cevap vermemişsiniz.


adam bir sey soylememis ki cevap verilsin, bigotry diyip durmus, hala ogrencilerin uyduyu protesto ettiklerini falan yazmis. kolaysa kendileri de uydu yapsinlar demis.

maksat laf olsun, tarafim belli olsun diye bisiler yazmis.

bir de keske turkce yazsaymis.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor said:

Rektör dediğimiz adam everything is something happened ingilizcesine sahip bir insandan da çıkabiliyor demek ki :)

Keşke Türkçe yazsaydı, en azından google translate kullanmadan derdini anlatabilirdi...

said:

To the Public;

The launch and orbiting of the first homemade reconnaissance satellite Göktürk-2 produced by the Turkish engineers and scientists made every citizen who love their country and state happy.
The deplorable incidents that took place during the ceremony of the launching of Göktürk-2 Satellite that was held with the participation of the Republic of Turkey Prime Minister Mr. Recep Tayyip Erdoğan, have troubled me gravely just like any other patriot.
That which took place there that day is literally ideological bigotry.
That which took place there that day is literally hostility towards nation.
That which took place there that day is literally hostility towards state.
That which took place there that day is literally hostility towards science.
That which took place there that day is literally hostility towards the vision Atatürk presented.
It is a great misfortune that the unpleasant incidents that took place in the METU campus were started by those who carry the “student” identification.
“University student” is a person who is responsible with setting a good example to millions of their brothers and sisters.
Those who caused the unpleasant incidents in METU unfortunately will be remembered as a “quintessence of shame” by the other students who were watching them.
As a Scientist, An Academician, A Teacher who has educated and is educating many students…
Moreover, as a “Student” that knows that learning has no age, I would like to declare that I feel deep sadness due to the unpleasant event that took place in the METU campus.
What those who aren’t satisfied with the Göktürk 2 Satellite should do is to strive to produce one that is better.
The attitude of those who aren’t satisfied with Göktürk 2 shouldn’t be to terrorize, but to get ready to build a Göktürk 3.
Without a doubt, what those who made a scene in the METU campus did is definitely “bigotry”!..
As University of Turkish Aeronautical Association, from now on as it has been until today …
I hereby declare to the public with respect that we shall advance ceaselessly in the path of science and contemporary civilization under the command of our Nation and State, and that we shall stand against the opposers of state, nation and science that cannot handle with the achievements which are the creations of Turkish Scientists’ intelligence…

Prof. Dr. Unsal BAN
Rector
University of Turkish Aeronautical Association


http://www.thk.edu.tr/Content.aspx?cid=2657


biri ingilizceye çevirsin şunu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BlueDreams said:

Sorun bende mi bilmiyorum ama üzülemiyorum ordaki ögrencilere. Olaylardan bir gün önce biliyorduk hepimiz neler yasanicagini az buçuk yine de gittiler oraya. Ne bileyim poisin hareketleri tabiki yanlis ama yeni degil ki, ordaki ögrenciler daha zekice, kendilerine daha az zarar vericek yöntemler bulmali bu protestolar icin.
Rektörlere de kizmak dogru degil elleri mahkum mevcut hükümete yalakalik yapmaya, üzücü tabi...

sana ne? konu kendine zarar vermekse, bunun seçimi senin değil, onların. sen sadece sonuçta yaşanan olaylar karşısında, kimin "kendisi için" değil, insani değerler adına doğru yaptığının muhakemesini yapmalısın. çünkü kendini dövdürdüğü için onlara üzülmüyorsun zaten, aslında kendilerini dövdürdüğünü umursamıyorsun da vicdanen.

ve basitçe edilgeni etken halde gösterip, sonra da suçluyorsun. öğrencileri döven polisleri (ve arkasındaki iradeyi) değil, polislere kendini dövdürten öğrencileri! iyi kafalar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...