Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Üniversite öğrencilerine ceza yağmuru


kolektifinsan

Öne çıkan mesajlar

Sparkcaster said:

abi türkiyede yaşıyosun gözünü seveyim, diyanetin bütçesi nasayla yarışıyor neyin kafasındasınız lan siz


Diyanetin bütçesi nasayla yarışıyor, o zaman üniversiteleri rasyonel olmayan yöntemlerle yönetelim? 75 kuruşa yemek mal ediyoruz diyen adamlar yönetsin hatta ahahahahah

Hayır gelse dese ki gelir dilimine göre harçtır yemektir bütün masraflar belirlensin, maddi durumu olmayanlar para vermeden okusun eğitim eşitliği sağlansın amenna. İşte o noktada diyanetin gereksiz bütçesini karşılıksız burslara kaydıralım. Da adam çatal bıçak vurarak 75 kuruşa yemek vardı eskiden niye şimdi yok un hesabını yapıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa said:

abi ben de brejnev'e tepki gelmiştir diye ümitlenmiştim..

tüh..


Brejnev dönemi zaten sorulduğunda adamların en mutlu olduğu dönem değil mi?

O dediğin verim eksikliğinin nedeni biraz da Sovyetler'deki her ülkeye bir görev biçilmesinden dolayı değil mi? Hani Kırgızistan tarım, Azerbaycan sanat falan gibi? Babam Kırgızistan'a gittiğinde oradaki Kırgızlar mesela Azerileri hayvan gibi kıskanıyormuş :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Viktor said:

simdi bide gelelim gerceklere

sistem bu kadar guclu, zalim ve komplo kurmayi seviyor ise neden protesto eden guruhlardan kurtulmuyorlar? neden sizi kendilerine tehdit olarak gorup eyleme gecmiyorlar?

cevabi cok basit, varolmaniz sistemin isine geliyor cunki, sizi bizzat organize edip toparliyorlar, her anfide sivil polis oldugu gibi her orguttede bir tane mitci mevcut, eylemlerinizi bizzat sekillendirip hedef gosteriyorlar

aktivizm bir ihtiyac universite gencligi icin, sistemde size guvenli bi sekilde aktivizminizi yapicaginiz ve kendisine zarar vermiyeceginiz bir ortam hazirliyor, yarin git kollektifine de bakalim surda molotof kokteyli aticam diye, 3 saat icinde kiskivrak yakalarlar seni

kres gibi bisi bu orgutler, universite ile beraber mezun oluyorsunuz iste

Şu yazının üslubunda aslında tenezzül edip cevap verilecek bir şey yok da:

-Faşizm gözle görülür oldukça uyanır halk, 300 öğrenciyi kurşuna diz YÖK'ü protesto ediyor diye sonra bak noluyor ülkede

-Devlet, Yüksek burjuva Allah o zaman, ol desinler olsun krize ne gerek var

Bir de böyle eleştirileri bir einstein özgüveniyle yapıyorsun inanılır gibi değil
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aket-Atum said:

dasaaa said:

abi ben de brejnev'e tepki gelmiştir diye ümitlenmiştim..

tüh..


Brejnev dönemi zaten sorulduğunda adamların en mutlu olduğu dönem değil mi?

O dediğin verim eksikliğinin nedeni biraz da Sovyetler'deki her ülkeye bir görev biçilmesinden dolayı değil mi? Hani Kırgızistan tarım, Azerbaycan sanat falan gibi? Babam Kırgızistan'a gittiğinde oradaki Kırgızlar mesela Azerileri hayvan gibi kıskanıyormuş :D


abi swot analiz yapmamışlar mesela. lan demiryolu ağı da var, çözeriz bişileri falan demişler sanırım.

misal sumgait demir-çelik falan merkezlerinden. kanser oranları dünyanın bilmem kaç katıdır.

şimdi topraklarını vagonlara yüklüyorlar. ukrayna'da çernobilin kumlarını falan temizlemek için kurulmuş yere götürüyorlar. ki topraklar temizlensin.

misal altın işleme yerleri açmışlar, kurşun fabrikaları açmışlar etc.
sscb çökeceğine yakın kritik makineleri alıp götürmüşler mesela. lol.

arkada kalanlar üretim yapamasın sdfsdf

verimsizlik tek ürün için bile geçerli abi. misal bi naylon branda, zemin döşemesi vs üreten fabirka vardı. makineler hâlâ çalışıyor! ama inanılmaz elektrik yakıyor, günlük üretim kapasitesi inanılmaz inanılmaz düşük. ve DEVASA makineler. 4te1i büyüklükte makine ile bunun 2-3katı üretim yapabiliyorsun. çok büyük,çok gürültülü..

şaşkın şaşkın retro futuristik ortamlar içinde gibi geziniyorsun ya eski fabrikalarında.

70lı yıllarda bi prefabrik akını var mesela adamlarda. amaç "herkese ev!"
ne güzel di mi?

değil tabii. lego gibi, çirkin, karaktersiz ve dayanıksız yapılar bunlar.

nedense bunları yıkmak yerine kruşçev döneminin tekli binalarını falan yeniliyorlar..ilginç ya aslında. çok da kötü değiller bu binalar. taş yapılar falan var mesela. haydarpaşa gibi duruyorlar sdfsdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir de brejnev döneminde bunlar diyorlar ki "büyük birader gibi biz de global güçüzdür! dış ülkelere agresif silahlandırma da yaparız, kendimiz de agresif silahlanırız"

derken derken adamların tarım sıçıveriyor işte. sağlam bi stagnation yaşıyorlar.
sonrasında gelenler daha sakin ve uslu bi politika izleyip bu açıkları kapatmaya kasıyorlar.

halkın içinden devlette görev yapmış kimilerine göre sıçışların başlangıcı bu dönemin son kısmındaki silahlanma hedeleri olarak görülüyor.



valla ben paso küçük çocuklar gibi adamları sorulara boğuyorum. bi taksici amca mesela, yemekhane müdürü olan eleman, fotolarını falan da gösterdi eski dönemlerden.

güzel abi, süper eğlenceli şeyler öğreniyorum. işte nereleri ermeni mahalleri imiş, neler yaşanmış etc. misal o zamanlar kadın pazarlamak daha da yaygınmış buralarda..
NASIL YA! dedim..
hani daha da yaygın oldğu bi durumu tahayyül etmekte zorlanıyorum.

neyse abi milletten bilgiyi alıp evde de bakınıyorum neler neler doğru diye. sonra o dönemlerden aldığım bilgilere göre milleti zorlayıp neler yaşadıklarını, hayatlarına nasıl etki ettiğini falan öğrenmeye çalışıyorum.
fırsatım olsa biraz daha gezinip diğer post sovietleri de gezmek isterim ya.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya arda 1 liraya yemek mi satılır gözünü seveyim maliyetle ne alakası var. Bütçeleri açık verince sübvansyondan vazgeçmişlerdir azaltmışlardır, hatta lan biz enayi miyiz niye bu kadar ucuza satıyoruz demişlerdir. 1 liraya 2 liraya yemek nedir ya var mı böyle bi saçmalık?

Maddi durumu iyi olmayan öğrencinin okuması için karşılıksız burs vereceksin, yemeğini servisini ücretsiz yapacaksın. Ama senden benden tahsil etmesi gerekiyor o parayı. Dövlet saçma salak cami basmasa imam spamlemese bile o kadar üniversiteye bohamiyir, bohmamasi da gerekir. Sen önce bütün birimlerini maksimum kar elde edecek şekilde çalıştıracaksın ki kimse hazır yiyiciliğe alışıp tembelleşmesin, eti pahalıya alıp pilav bile yapamayan aşçıyla çalışmasın. Sonra elde ettiğin surplusu sosyal politikalar için harcarsın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ne bursu burs mu kaldı, kredi veriliyor artık bol bol doğru düzgün burs alabilen elbet var ama çok az. En basitinden çevremizde görüyoruz hem okuyup hem çalışıp hem de ailesine para gönderirken bir kuruş burs alamayan insanları.

Eğitim kamusal haktır, o eğitim paralıysa kamusal hak olmaktan çıkar. Üniversitelerde yurt yokken yurt çıkmadığı için insanlar kaydını dondururken camiler, teknokentler inşa ediliyor, cebimizden okumak için çıkan para ise her gün artıyor, üniversiteler karını sürekli artırması gereken şirketlere dönüşüyor nitekim, hala görmediysen bir yeni yök yasasına göz at derim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@kolektifinsan;

birşey sorucam; örneğin YÖK yasası, ya da yemekhane vb. için verdiğiniz mücadeleyi uygulamalı eğitim ya da kurulması gereken workshop atölyeleri yahut enformasyon olanakları için de veriyor musunuz?

sorum samimi. çünkü benim öğretim hayatım boyunca hem okulum hem de kişisel bakış açım sebebiyle bu hareketler gündemimde değildi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@coco

Elbette bunlara karşı da mücadele veriyoruz, ama muhalefet ilmik ilmik kurulan bir şey, ama mesela gidip teknokent işgal etmek için teknokente karşıt yeterince kitlesel bir anlayışın oluşması gerek önce, toplumun genel seyrinden bu kadar sapamazsın, adım adım ilerlersin.

Şu anda biz bahsettiğin halk için bilim üretimi yerine sermaye-üniversite işbirliğine karşı sürekli konuşuyoruz, mücadele veriyoruz, yeni yök yasasına karşı mücadeleye bu konular da dahil zaten. Çıkarttığımız broşürlerde, forumlarda, yaptığımız eylemlerin basın açıklamalarında ve haberlerinde hep vurguluyoruz bu konuları.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şu dediğin hakkında; "...ama mesela gidip teknokent işgal etmek için teknokente karşıt yeterince kitlesel bir anlayışın oluşması gerek önce.."

inan bana, bu yönde vereceğiniz mücadele daha anlaşılır ya da daha fazla kitlesel olurdu.
ve diğer verdiğiniz mücadelelere de vucut olurdu.
ama ben bu konuda mücadele verdiğiniz kısmına katılamıyorum, malesef.
enerjinizi yersiz ve yönsüz harcadığınızı düşünüyorum. fazla muhalif buluyorum.

bir de;
sermaye-üniversite işbirlikleri konusunda yeni teşvik kanununa hakim misiniz?

hakimseniz nesini beğenmiyorsunuz ya da eleştiriyorsunuz?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kolektifinsan said:
üniversiteler karını sürekli artırması gereken şirketlere dönüşüyor nitekim, hala görmediysen bir yeni yök yasasına göz at derim


Gördüm, bence olması gereken de bu zaten. Verimliliği ancak böyle sağlayabilirsin, aksi takdirde insanlar tembelliğe meylediyor.

Bide sermaye için teknoloji ve teknokentlere niye karşısınız onu anlamadım? Teknoloji dediğin zaten sermaye için üretilecek, sermaye de bunu halka sunacak? Başka türlü nasıl oluyor bu iş?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yahu biz kökten sermaye-üniversite işbirliğine karşıyız. Üniversiteler aydınlanma çağında somut düşünceyle halk için bilimin üretildiği ve bunun gerçekleşmesi devlet, dogmatik düşünce, sermaye baskısından uzak olması gereken yerler olarak kuruldu.

Kendimden alıntı
"Üretim araçlarının sahibi olan kapitalistler her daim maliyeti düşürmek, geliri artırmak böylece kar marjını artırmak zorundalar, bunu yapmazlarsa zaten serbest piyasanın rekabeti içerisqinde yok olur giderler. Doğanın sömürüsü, aşırı üretim, emeğin ve doğanın sömürüsünü her daim korumak ve artırmak durumundalar, savaşlar, milliyetçilik, din, cinsiyetçiliğin kullanımı böylece katmanlar oluşturarak daha üstte kalan katmana sistemin içindesin mesajı vermek ve emekçi kesimleri bölmek ve bunların korkunç sonuçlarını halkın sırtına yüklemek kapitalizmin zorunluluğu ve bu sistemin sınırsız sömürüsüyle dünyayı ve insanlığı önü alınamayacak bir yokoluş sürecine gayet sürükleyebilir.

Bugün madenler çok daha temiz hale getirilebilir, işçi yeraltına indirilmeyebilir, bunun için gerekli teknoloji var ama bunun yatırımını yapacak firma rekabet sürecinde yok olacağı için bunu asla gerçekleştirmeyecek. Her yeni teknoloji karın yani sömürünün artışı için kullanılacak ancak.

En basitinden bugün 60lı yıllara göre kişi başı üretim muazzam derecede artmış durumda, peki niçin 60larda üniversite öğrencileri tam zamanlı öğrenci olabiliyor, çıktığında hemen iş bulabiliyor, aldığı burslarla geçinip hatta bu bursları artırıp ailelerine yollayabilirdu? Bugün neden eğitim sektörü talan ediliyor, eğitim paralılaştırılıyor? Çünkü o gün mücadele halk lehine geliştiği için keynesyen sistem kullanılarak kapitalizmin devamı sağlanmaya çalışıldı, bugünse egemen lehine dönen denge neoliberalizmin kullanımını mümkün kılıyor.

Üstelik denge egemenin lehine döndüğünde daha da sömürmeme gibi bir lükse yok çünkü o yapmazsa diğeri daha fazla sömürecek ve kendisini paçalarından aşağı çekecek. Her şey bu kadar basit, bu kadar kirli."

"Mevzu halk-egemen çatışması olduğu için o reformların yapılması dengenin halkın lehine döndüğünü gösterir yalnızca. Ama reformizmle ilgili yazdığım kısımda belirttiğim sebeplerden egemen her daim verdiği reformu geri almak için savaş halindedir. Bir de Almanya vs metropol ülkeler, biz yenisömürge ülkesiyiz, elbet arada fark var, adam kendi halkını seninkinden üstün durumda yaşatacak ki ona 'sen sistemin içindesin' mesajı verecek, bu kapitalizmin halkı bölme yöntemlerinden biridir.

Reformla maalesef asla yıkılmayacak kapitalizm, biz şimdi parasız üniversite alma yolunda reformlar kapsak, işçi lehine, köylü halk lehine reformlar kapsak suriyeyle savaşı engellesek zaten devlete bağlı sivil faşizm girecek devreye, o sivil faşizm halkı ezip reformları kaldırtamazsa da darbeyle bizzat açık faşizme geçeceğiz(Devletin resmi kolluk kuvvetleri uygulayacak artık faşizmi), Neoliberalizmde büyümeye devam etmek zorundasın nitekim, etmen halkı ezme yoluyla, edemez reformlarla daha derin krize girersen baskı aygıtlarını tam gaz devreye sokarsın, işte bu yüzden arası yok bu işin, reformla olmaz. Boşuna demiyoruz tek yol devrim diye.

EK: Niye büyüme zorunlu ve niye büyümeyle halk ezilecek burada yazdım okumadıysan neoliberalizm"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kolektifinsan said:

En basitinden bugün 60lı yıllara göre kişi başı üretim muazzam derecede artmış durumda, peki niçin 60larda üniversite öğrencileri tam zamanlı öğrenci olabiliyor, çıktığında hemen iş bulabiliyor, aldığı burslarla geçinip hatta bu bursları artırıp ailelerine yollayabilirdu?


o zamanlar okumuş adam nadir birşeydi, şimdi okumuş kadından geçilmiyor ortalık.

ayrıca 60'lar çok çılgın yıllardı, aklına gelebilecek her konuda dünya çağ atlıyordu. bugünse bildiğin şekliyle dünya çöküşün eşiğinde. o günlerle bugünü karşılaştırmak hiç kolay değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

Konuya gitmek icin tiklayin: http://forum.paticik.com/read.php?13,6625998,6631877#msg-6631877
kolektifinsan said:

En basitinden bugün 60lı yıllara göre kişi başı üretim muazzam derecede artmış durumda, peki niçin 60larda üniversite öğrencileri tam zamanlı öğrenci olabiliyor, çıktığında hemen iş bulabiliyor, aldığı burslarla geçinip hatta bu bursları artırıp ailelerine yollayabilirdu?


o zamanlar okumuş adam nadir birşeydi, şimdi okumuş kadından geçilmiyor ortalık.

ayrıca 60'lar çok çılgın yıllardı, aklına gelebilecek her konuda dünya çağ atlıyordu. bugünse bildiğin şekliyle dünya çöküşün eşiğinde. o günlerle bugünü karşılaştırmak hiç kolay değil.

O çağdan sol yenilerek çıktığı için bugün böyle zaten durum. Kapitalizm daha fazla ezerken, galip gelirken aynı anda halkı da uydurur yeni düzene(Ortadoğuda siyasal islamı kitlelerin umuduna çevirmek gibi)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
kolektifinsan said:
Yahu biz kökten sermaye-üniversite işbirliğine karşıyız. Üniversiteler aydınlanma çağında somut düşünceyle halk için bilimin üretildiği ve bunun gerçekleşmesi devlet, dogmatik düşünce, sermaye baskısından uzak olması gereken yerler olarak kuruldu.


AHA! Yanlis. Universiteler 11. ve 12. yilda cikmislardir ve dogrudan ticari kapitalism (ozellikle sehirlesme uzerine etkileri) ile scholastoc dusuncenin urunleridirler. Bu universilerden ise Kepler, Copernicus, Leibniz gibi insanlar cikmistir. TIcari kapitalism ise Abbasi eseridir ama sonra Avrupa'ya yayilmistir.

Universitelerin aydinlanma cagiyla ilgisi yok ve varliklarini ilkel sermaye piyasasina borclular,
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

işte kolektif bilinci sınırlayıcı ve kısıtlayıcı buluyorum derken tam da bu ve benzer bakış açısını dolayısıyla böylesi ürünlerini kastetmiştim.

şu yazdığın wota baktığımda gerek eleştirdiğin gerek ortaya koyduğun savda o kadar fazla değişken ve dinamik eksik ki.
kesin yazılmıştır ve cevapları da verilmiştir zaten forumda o wotu yazdığında.

savlarınız her şeyden önce çözüm odaklı değil.
çünkü hem updated hem de upgraded değil.
sadece eleştiriden ve muhalefetten ibaret.

yarattığınız kaosa maruz kalanlara yazık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...