kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=49909 Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yasadışı taşeron ihalesine karşı çıktığı için polis saldırısına uğrayan Devrimci Sağlık-İş üyelerinden 17’si dün işten çıkarıldı. Hastane yetkilileri, güvenlikçiler eşliğinde hastanedeki katları dolaşarak işçilere zarflar teslim etmeye çalıştı. İşçiler zarfları almadı ve bunun üzerine işçilerin cep telefonlarına iş akitlerinin feshedildiğine dair kısa mesajlar gönderildi. 17 işçi dün (7 Aralık) işten çıkarıldı, hastane yetkilileri işten çıkarılanların sayısının artacağını söylüyor. İşten çıkarmalar üzerine Dev Sağlık-İş Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde bir basın açıklaması yaparak işten çıkarılan işçilerin geri alınması için direnişe geçeceğini belirtti. “Taşeron düzeni zulümdür, zulme karşı isyan haktır” diyen Dev Sağlık-İş üyeleri 10 Aralık Pazartesi günü saat 07.00’den itibaren hastane bahçesinde olacaklarını ve 10 Aralık saat 12.00’da Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin de katılımıyla bir basın açıklaması yapacağını duyurdu. Dev Sağlık-İş açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, Tıp Fakültesi Hastanesi Dekanlığı, başhekimliği ve hukuk dışı bir biçimde taşeron düzenin sürmesine göz yuman herkes bilmelidir ki mücadele ile kazandığımız haklarımızı taşeron düzenine teslim etmeyeceğiz. Çocuklarımızın ve bu ülkenin geleceğinin ihale masalarında pazarlanmasına izin vermeyeceğiz!” --------------------------------- Halkı ezme, güvencesiz çalıştırma, köleleştirme projeleri hız kesmeden sürüyor, ancak başaraya ulaşacaklar mı bunu hak bilinciyle yürüyen muhafelet belirleyecek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KuddusiMavra Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 İşçiler, köylüler, öğrenciler, emekliler, ev kadınları, işsizler...hepsi akıllarını başlarına alacak, birlikte, omuz omuza micadele etmeyi öğrenecek..."bugün o 17 işçiye, yarın bana" diye düşündüğü an bu ülkenin sıradan insanı, zaten bir daha memleketi din tüccarları, amerikan kucağına oturan ağlaklar, sadece konuşmayı bilen imamlar yönetemeyeceklerdir. paylaşım için sağol. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sylian Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Ahahaha muhalefetin belirlemesi ne alaka, adama hırsızın hiç mi suçu yok derler. Bunu belirleyecek olan halk + iktidar partisi başka bişi değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Theridone Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 KuddusiMavra said: İşçiler, köylüler, öğrenciler, emekliler, ev kadınları, işsizler...hepsi akıllarını başlarına alacak, birlikte, omuz omuza micadele etmeyi öğrenecek..."bugün o 17 işçiye, yarın bana" diye düşündüğü an bu ülkenin sıradan insanı, zaten bir daha memleketi din tüccarları, amerikan kucağına oturan ağlaklar, sadece konuşmayı bilen imamlar yönetemeyeceklerdir. paylaşım için sağol. +1 çok şaşırdım ya la. ilk defa çeto başkana katılıyorum. beyler biriniz hesabı haxxorladıysa geri versin adama yazıktır Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soimyr Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 bence kendi fake hesapla konu açtı sonra kendi konusuna asıl acc si ile önceden hazırladığı cevabı yapıştırdı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 yasadışı olan nedir onu da yazsalardı? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Sylian said: Ahahaha muhalefetin belirlemesi ne alaka, adama hırsızın hiç mi suçu yok derler. Bunu belirleyecek olan halk + iktidar partisi başka bişi değil. Hak Bilinci, tüm sosyal hakların, ülkelerin anasayaları, yasalarının ve bunların fiili uygulanma biçimlerinin halk ve egemen güçler arasındaki mücadele sonucunda şekillendiğinin bilincinde olmaktır. Egemen güçlerin ve onların fraksiyonlarının temsiliyeti anlamına gelen siyasi partilerin tüm plan, program ve uygulamaları halk muhalefetiyle, halkın sokağa çıkmaya ve karşı durmaya cesaret edebilme yeteneğiyle, bu muhalif hareketlerin plan, program ve kapasiteleriyle şekillenir. Halkın fiili olarak haklarına sahip çıkmadığı ülkelerde, hak bilincinin zayıf olduğu yerlerde halk ezim ezim ezilir, örnek: Çin Halk Cumhuriyeti ki bu ülkenin iktidar partisi kapitalizmin dibine vurduğu halde kendine Komünist diyen bir parti. Demek ki neymiş, halkın kendini ezecek egemen gücü seçtiği burjuva demokrasisiyle, ya da rejim biçimiyle, siyasi partilerin resmi isimleri, plan ve programları mevzunun alakası yokmuş. elesso said: yasadışı olan nedir onu da yazsalardı? http://www.devsaglikis.org.tr/index.php?bolum=yazioku&no=1926 ''Sendikamız üyesi sağlık işçileri saat 12'de Tıp Fakültesi Hastanesi önünde toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.Basın açıklamasını işyeri temsilcimiz Fikret Sarıgül yaptı. 29 Kasım günü gerçekleştirilen taşeron ihalesinin hukuka aykırılığını yineleyen Sarıgül hastane çalışanlarının alt işverenin değil, asıl işverenin yani Uludağ Üniversitesi’nin çalışanları olduklarının mahkeme kararı ile resmileştiğini hatırlatarak yapılan ihalenin 'yok hükmünde’ olduğunu ifade etti. İhale salonu önünde eylem yapmak isteyen işçilere yapılan saldırıyı kınadıklarını söyleyen Sarıgül, Tıp Fakültesi dekanının ‘çıban başlarının canı acıyacak’ şeklinde tehdit savurduğunu dile getirdi. Yıllarca mücadele ederek kazandıkları haklarını, ihale masalarında kaybetmeyeceklerini söyledi.'' EK: Hukuka çok takılmayın, hukuk da halkla egemen güç arasındaki mücadele sonucunda şekillenen bir şeydir, örneğin Türkiye tarihinde sendikaların yasallaşması ancak bunun için verilen mücadelerle gerçekleşti ve tekrar yasaklandığı ve buna karşı mücadele verildiği dönemler oldu, yasalar sadece egemen ve halk arasındaki bir toplumsal mukavemet değerindedir ve o güncelde mücadelenin kimin lehine gittiğini gösterir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Uludağ üniversitesi tıp fakültesinin önce tuvaletlerini temizletsinler işçidir sözleşmedir abuk subuk uğraşacaklarına. En son hayvan girmezdi o tuvaletlere, adımımı attığım an geri kaçmıştım. Türkiyenin en testisli tıp fakültelerinden birinde temizlikten zerre eser yok. Binanın ufak tefek makyajlarla gizlenmeye çalışan izbe haline değinmiyorum bile. Hala taşeronu kovmalım mı tutalım mı aptal aptal işler peşindeler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Hukuka cok takilmayin diyip yasadisi tabirini vurguladiktan sonra soyledigini okumadan dalgami gecerim. Son mesajdan girdim, onu gordum sadece bold oldugu icin. Boyle tutarsiz elestiriyi de okumam. http://www.todoautos.com.pe/attachments/f74/462767d1299183878-carta-del-auto-abandonado-misc-haha.png Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Yasadışı vurgusuyla mücadeleyle kazanılmış hakkın fiili gaspına girişildiğinden söz ediliyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 taşeron da asgari ücret verilmesi dışında hak yenmiyor aslında kdarolu pozisyona göre verim çok daha yüksek işçiyle muhatap firma yetkilisi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moriarty Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 KuddusiMavra said: İşçiler, köylüler, öğrenciler, emekliler, ev kadınları, işsizler...hepsi akıllarını başlarına alacak, birlikte, omuz omuza micadele etmeyi öğrenecek..."bugün o 17 işçiye, yarın bana" diye düşündüğü an bu ülkenin sıradan insanı, zaten bir daha memleketi din tüccarları, amerikan kucağına oturan ağlaklar, sadece konuşmayı bilen imamlar yönetemeyeceklerdir. paylaşım için sağol. http://sphotos-b.xx.fbcdn.net/hphotos-prn1/c0.0.403.403/p403x403/522281_437883622926902_1751826133_n.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Myshkin Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 açıklama yazdıkları iyi olmuş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moriarty Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 anlamayacak çok insan var herkesi kendiniz gibi düşünmeyin bu ülkede. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 forgiver said: taşeron da asgari ücret verilmesi dışında hak yenmiyor aslında kdarolu pozisyona göre verim çok daha yüksek işçiyle muhatap firma yetkilisi Güvencesiz çalıştırmanın amacı zaten verim artırmak da o verim halka mı sermayeye mi yarıyor? 35 milyonun işçi 25 milyonun köylü olduğunu göz önüne alarak bi değerlendirme yaparsak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 kolektifinsan said: 35 milyonun işçi 25 milyonun köylü olduğunu göz önüne alarak bi değerlendirme yaparsak 25 milyon da memur olsa işte 85 milyon eder türkiye. esnafı, doktoru vs 120 milyon varız, negzel. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 evet devletin kadrolu çalıştırdığı işçileri ve işçi sınıfına dair en alt kıdemdeki memurları çıkarırsak, taşeron çalıştırılanlar, taksici, temizlikçi, işsiz kalıp tezgathar olan falan bunları da işçi saymıyoruz tabi işçi deyince şöyle bi şey çünkü: http://www.kentselhaber.com/img/hyh/165/165462/Eskisehir-de-maden-iscisi-old_m.jpg geriye kılçıksız 25 milyon öğretmen, doktor, müsteşar vs kalıyor(kadrolu). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kalten Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 İhale dediğin şey zaten bizim ülkemizde otomatikman yasadışı oluyor.O ihale kanununu sırf uymamak için çıkarmıs adamlar milleti trollemek için Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 8, 2012 düzetlme: mesajı yanlış konu başlığına göndermişim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 11, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 11, 2012 http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=49952 Bursa'da yargı kararlarını hiçe sayan taşeron ihalesini bastıkları için işten çıkarılan işçiler, başlattıkları direniş sonucunda işe geri alındı. Dev Sağlık-İş üyesi 17 emekçi bugün taşeron zulmüne karşı düzenlenen yürüyüşün ardından üniversite yönetimi ile yapılan görüşmeler sonrası işe geri döndü Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde işten çıkarılan Dev Sağlık-İş üyesi 17 işçi bugün (10 Aralık) gerçekleştirilen eylemlerin ardından işlerine geri döndü. Dev Sağlık-İş, 17 üyesinin 7 Aralık günü işten çıkarılmasının ardından bugün sabah saatlerinden itibaren hastane bahçesinde bir araya gelmeye başladı. Dev Sağlık İş sendikası işten atılmaların ardından ilk mesai günüyle birlikte direnişe geçme kararı aldı. İşçiler işten çıkarmaları protesto ederek mesai arkadaşları işe geri dönene kadar üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını duyurdu. İşçilere geniş destek DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, DİSK Yönetim Kurulu üyeleri Ergun Tavşanoğlu, İsmail Yurtseven, Birleşik Metal-İş Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci, Bursa Tabip Odası Başkanı Kayıhan Pala’nın da katılımıyla kampüste gerçekleşen eylemin ardından kurum temsilcileri üniversite yönetimiyle bir görüşme gerçekleştirdi. Heyet, hastane yönetimini taşeron çalıştırma nedeniyle birçok hakkı gasp edilen ve emeği değersizleştirilen taşeron işçilerin sorunlarına kulak vermeye çağırırken, mahkeme kararlarının uygulanmamasına tepki gösteren emekçilerin işten atılmasına dair kararın gözden geçirilmesini istedi. Asıl hedef taşeron sistemi Yapılan görüşmeler ve hastanede gerçekleşen üye toplantısının ardından üniversite yönetimi ve Dev Sağlık-İş üye ve yöneticileri birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek yaşanan sorunları aşma noktasında hemfikir olduklarını belirtti. İşçiler yaptıkları eylemin hedefinin hastane yönetiminde yer alan kişiler ve emekçisi oldukları Uludağ Üniversitesi değil onları geleceksizliğe ve güvencesizliğe mahkum eden taşeron sistemi olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından iki kurum tarafından basına yapılan ortak açıklamayı DİSK Genel Başkanı Erol Ekici okudu. Bu açıklamayla 7 Aralık günü işten atılan 17 işçinin yeniden işbaşı yapacağı kamuoyuyla paylaşıldı. Ne olmuştu? Bursa Uludağ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan sağlık işçilerinin muvazaalı (hileli) çalıştırıldığı ve hastanenin asıl işçisi sayılması gerektiği yönündeki mahkeme kararları iki yıldır uygulanmamıştı. Bu duruma tepki gösteren Dev Sağlık-İş üyesi işçiler 29 Kasım günü gerçekleştirilen taşeron ihalesini protesto etmişti. Yüzlerce işçi ihalenin yapıldığı Rektörlük binasına girerek ihalenin gerçekleşmesi durumunda suç işleneceğini ilan etmişti. Bu eylemin ardından hastane yönetimi İş Kanunu’nun 25/2’nci maddesini dayanak göstererek Dev Sağlık-İş üyesi 17 işçiyi “tazminatsız” olarak işten atmıştı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Ya, rica edicem, şu bölüme haber koyacaksanız insan gibi düzgün haber koyun, propoganda değil. Yarım yamalak olayı lanse edip sonra da propoganda yaparak nereye kadar? Olay neymiş, ihane ne ihalesi, ne gibi bir yasadışılığı varmış, hangi yasayı çiğnemiş, işçiler protesto için ne yapmış vb, hiçbir soru cevapsız kalmıyor. Zulüm var deniyor, doğrudur, Türkiye'de olmayan şey değil, alışığız maalesef. Ama o zulüm ne? Maaş mı alamıyorlar, iş koşulları mı çok ağır? Çalışma saatleri mi dengesiz? Başka bir şey mi var? Biliyorum genel olarak bu tür siyasi görüş empoze etmeye meraklı yerler düşünen insan sevmez, ben gazı vereyim millet galeyana gelsin ister, o yüzden olayın işine gelen kısmını işine geldiği şekilde yorumlayarak anlatır da, pati öyle bir yer değil. Burada insanlar olay neymiş bilmek ister, detayları sorar. Senin sözünle "vay demek yasadışıymış ha" demez, ne yasasını çiğnemiş, haksızlık neymiş görmek ister. İçeriksiz haberle boş propoganda yapacaksanız başka yerde yapın. Konu Dışı'nda üstüste aynı tarz 3. konu bu konu, o yüzden belirteyim dedim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 -kaynaklarda hiçbir sıkıntı yok, çıkar biri yalanlama yaparsa onun da cevabı yazılır -benim haber başlıkları açmamaı engelleyen bir forum kuralı yok, bunu troll seviyesine taşıyıp aynı anda onlarcasını açmak gibi bir işe kalkışmadığım sürece -neyin yasadışı olduğunu alıntılayarak koydum sonraki postlarda, merak ediyorsan kendin de araştırabilirsin zaten bu gibi ayrıntıları. Yalan yanlış, hedef saptıran bir haber yok ortada, var diyorsan eğer kanıtını da sunabilmen gerek, dayanağını açıklamadan kesin hükümler getirerek ''taraflı, propaganda amaçlı, yalan yanlış'' gibi suçlamalarda bulunuyorsun ki burda ''taraflı, yalan yanlış, eksik'' yazan da sen olmuş oluyorsun sonuç olarak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Kaynaklarda yazım dolayısıyla sıkıntı var. İçeriği eksik belirtiyor, işin esas temelini bile açıklamamış. Eğer "merak eden işin aslını kendi araştırsın" diyorsan o zaman hiç haberi de koyma buraya. O mantıkla merak eden zaten girer senin kaynak verdiğin siteye, oradan istediği haberi okur buraya koymaya gerek yok. Yok eğer buraya da koyayım ki tartışılsın konuşulsun diyorsan o zaman bi zahmet tartışılacak kalitede, düzgün şekilde koyman gerekiyor, yarım yamalak içerikle değil. Haberi verdiğin kaynakta bu bilgi olmayabilir, kötü bir kaynak kullanıyor olabilirsin, ama bu bahane değil. İşine gelince haberi ben koyayımcılık işine gelince millet internetten araştırsıncılık yok öyle. "İkisi de değil ben tartışılsın diye değil şov ve propoganda amaçlı koyuyorum" diyorsan onun forumda hiç yeri yok. Haberin yanlış olduğunu söylemedim, doğrudur ya da değildir bilmiyorum ama son derece taraflı ve propoganda içerikli bir yazımı olduğu ortada. Propoganda illa yalan olmak zorunda diye bir şey yok. Ayrıca tartışma kuralları doğrultusunda ortaya bir fikir ya da bilgi atıyorsa senin onun doğruluğunu desteklemen gerekir, "çürütemiyorsanız doğrudur, siz kanıtlayın tersini"cilik olmaz. Dediğim gibi haber içeriği son derece eksik, bilgiler yarım yamalak. Haber bunları temin edip üzerinde tartışılıp görüş bildirilecek seviyede değilse ve sen de bunu ekstradan ekleyip temin etmiyorsan konuyu niye açıyorsun? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kolektifinsan Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Haberin bir ayrıntısının doğruluğu sorgulanınca kaynak gösterdim ama bunu yapmaya benim zorunluluğum yok bunu söylüyorum. Bir veri var ortada(bu örnekte protesto ve işten çıkarma), isteyen istediği gibi tartışır Ek: ''üniversite cezaları başlığında da aynısını yazdım'' Ben sosyalistim, haberi nasıl yorumlayacağım çok açık, ben bu haberi copy/paste yapmayıp kendi yorumumla versem direk o propagandaya girecek diye yorum yazmadım ya da farklı haber ve kaynaklardan derleyip eksiksiz ortaya koymadım. Keşke öyle yapsaymışım, daha sağlıklı olacakmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Aluriel Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 12, 2012 11 defa neyini güncelledin ya mesajın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar