Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Büyükşehir yasası


Uzun

Öne çıkan mesajlar

“Büyükşehir yasası” amcam ve eniştem


Ceylan derisi koltuklarda Türkiye’yi federasyona götürecek yasa tartışılıyor. Ne güzel süslenmiş: “Büyük Şehir” yasası diye. Oysa bu yasa bizi parçalayacak. Aslıda o sistemle yönetilen bir ülke var ve adı Makedonya. Esası şu: bir bölge de yaşayan etnik gruplar eğer yüzde 20’den fazlaysa o bölgede yönetim erklerinde temsil hakkına sahip olur. Bu yüzde 20 oranı BM tespitlerine göre değişir. Mesela Makedonya’da yüzde 20 olan temsil oranı Kosova’da yüzde 5. Bu oran azınlık kontrolüne yönelik. Mesela Makedonya’da Türk nüfusun etkisiz hale getirilmesi için temsil oranı yüzde 20’de tutulmuş. Bu sayede sadece bir belediye de yani Atatürk’ün ata köyünün Kocacık’ın da dahil olduğu Jupa’da Türklere ait belediye yönetimi var. Birkaç bölgede de Türkler belediye meclislerinde temsil ediliyor. Belediyeler öğretmen ataması dahil her işe karışabiliyor. Kendi etnik dillerini kullanabiliyor. Bu gerçek şimdilik gizleniyor ama perde arkasını şimdiden göstermek lazım.

İŞTE PARÇALANMA

Peki parçalanma ne gibi sonuçlar doğurur? Basit başlıklarla açıklayayım:

- Millet kavramının yerini, ırk kavramı alır..

- Birlikte yaşama kültürünün yerine, çatışma kültürü gelir.

- Tokluk yerine açlık, iş yerine işsizlik yerleşir.

- Dilencilik ve fuhuş artar.

- Ve herkesin diline "ah birlik nerdesin" cümlesi yerleşir.


ULUSLARARASI YASAL ORTAM HAZIR

Esas tehdit FEDERASYON olma tehdidir. Sakın kimse yanılmasın bugün sorun Türkiye'nin parçalanması değil, Türkiye'nin etnik ve mezhep temelli bir federasyon halini almasıdır. Bunun için ortamı hazırladılar.

1- TURGUT ÖZAL TARAFINDAN İMZALANAN AVRUPA ÖZERK YÖNETİMLER YASASI:

Avrupa Konseyi’nce 15 Aralık 1985 tarihinde imzaya açılan “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nı, 2. Özal Hükümeti döneminde, 21 Kasım 1988 günü Strasburg’da imzalamış, Yıldırım Akbulut’un Başbakan olduğu 8 Mayıs 1991 tarihinde çıkarılan 3723 sayılı yasa ile onamıştır.

Türkiye’nin Anayasa ile belirlenen üniter yapısını değiştirmeye yönelik bu anlaşma, “özerk yerel yönetimler” öngörmektedir.

“Önsöz”ünde bu anlaşmanın; “Özerk yönetimlerin korunması ve güçlendirilmesinin (…) idarede âdemi merkeziyetçiliğe dayanan” bir yapı oluşturulmasına önemli bir katkı sağlayacağı belirtilmektedir.

Zaten, “Özerk Yerel Yönetimlerin Anayasal ve Hukuki Dayanağı” başlıklı 2. maddesinde aynen; “Özerk yerel yönetimler ilkesi, ulusal mevzuatla ve uygun olduğu durumlarda Anayasa ile tanınacaktır” deniliyor. AKP Hükümeti’nin, şimdi Anayasa’daki güvenceleri kaldırarak, Özal’ın bu taahhüdünün gereğini yerine getirme hazırlıkları içinde olduğu anlaşılmaktadır.

Anlaşmanın 3. maddesinde de “Özerk Yerel Yönetim Kavramı” şöyle tanımlanıyor:

“Özerk yerel yönetim kavramı yerel makamların, kanunlarla belirlenen sınırlar çerçevesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukları altında ve yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yürütme hakkı ve imkânı anlamı taşır”.

“Yerel makamlara verilen (bu) yetkiler, normal olarak tam ve münhasırdır” (Md. 4/4). Anlaşmayı imzalayan devletler, “yerel yönetimlerin (bu) temel yetki ve sorumluluklarını anayasa ya da kanun ile belirlemek” zorundadırlar (Md. 4/1).

Anlaşmaya göre; yerel yönetimlerin coğrafi sınırlarını da ilgili devlet dilediği gibi belirleyemez. Bunun için o bölgede yaşayan yerel topluluklara danışmak zorundadır (Md.5).

Anlaşmada “özerk yerel yönetimler”in ekonomik altyapısı da unutulmamış: “Yerel makamlara kendi yetkileri dahilinde serbestçe kullanabilecekleri yeterli mali kaynaklar sağlanacak”!

2- BM İKİZ YASALARI:

Malesef bu yasalar 2000 yılında Ecevit, Bahçeli, Yılmaz hükümeti döneminde imzalanmış ancak Türkiye'nin parçalanmasına hizmet edeceği anlaşıldığı andan itibaren rafa kaldırılmıştır. Fakat Erdoğan hükümeti iktidar olur olmaz ilk iş yasaları onaylamışlardır. Yasalar Doğu Perinçek'in bütün çabasına rağmen Cumhurbaşkanı Sezer tarafından imzalanmıştır hem de TSK'nın çekince koymasına karşın. Türkiye'nin bölünmesi için uluslararaı hukuki zemin hazırlayan BM İkiz Yasalarının temel maddeleri şöyle:

a. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.

b. Bütün halklar, ........, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz.

c. ...... bu sözleşmeye taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir. denmektedir.

GELELİM AMCAM VE ENİŞTEME

Benim sekiz amcam var üçü hayatta, ikisi Makedonya’da yaşıyor. Altı teyzemin hepsi Makedonya’da yaşıyor. Dört teyzem evli. Anne tarafım Slav ve Hıristiyan baba tarafım Türk-Arnavut ve müslüman. Makedonya’ya 10 yıl sonra gittim. Parçalanmadan sonrasını tam olarak yaşamamıştım. 1999’da son gördüğüm Makedonya ile 2010’da gördüğüm Makedonya bambaşkaydı. Önceleri birlikte yiyip içen amcamla, eniştem tam on yıldır görüşmemişlerdi. Evime davet ettim. İkisinin de boyunca erkek evlatları var. Amcamın oğlu ile başka bir eniştemin oğlu da misafirimdi. Makedon rakısı ve kuru hindi eti eşliğinde sohbet başladı. Sohbet boyunca konu etnik ayrılıklar oldu ve bütün sohbet “siz” ve “biz” kelimeleriyle başlıyordu. Artık ayrıydılar… Oysa eskiden hepsi “biz” di… İşte “Büyükşehir Yasası” dedikleri buna yol açacak. Razı mısınız? 29 Ekim ve 10 Kasım gösterdi galiba… Büyük Milletimiz razı değil…

Teoman Alili
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Meseleyi biliyorum, artik buyuksehir olma siniri 750k oldu, yasa bunu diyor. Bu kadar neredeyse, geri kalani bizim icin omensiz seyler buyuksehirlere bagli koylerin mahalle sayilmasi gibi.

Ama yazar buradan buraya nasil gelmis bilmiyorum. Buyuksehir belediye baskanina yeni yetkiler var ama ulasim ile, tarim arazisi planlama ile filan ilgili onlar ki zaten bir sekilde vardi onlar simdi de.

Klasik abarti durumu yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Adamlar tasarıyı geçirdi, başbakan '' ölüm cezası gelsin '' diye söylemlerini medyaya yaymaya başladı. Şu anda tüm televizyonlarda bunun haberleri yapılıyor ve bu yasa tasarısı unutturulmaya çalışıyor. Gündem bu kadar kolay mı değiştirilir ya.

bakalım ne zaman uykudan kalkıcaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

birden uykudan kalkınca halkın yoğun bir çaba ile "şu yasa geçmeyecek", "geçen yasa geri alınacak", "haksız ve uzun süreli tutuklamalar bitecek" gibi direktifler yağdırdığı 1 veya 2 haftalık bir program bekliyorum.

siyaset bilimi, hukuk, ekonomi, uluslararası politika falan bu tarz disiplinler çünkü.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ankarayı eskısehırın bır kazası halıne getıren yasa cıkmadıgı surece beledıye reformu yapılmıs olmıycak bu memlekette, ankaralılar beledıyeyı ve beledıye baskanı secme hakkını haketmıyorlar, beceremıyorlar bu ısı

http://www.tersninja.com/wp-content/uploads/2009/07/melih_gokcek.jpg
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...