Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Şike Soruşturması 3: İddianamenin Dönüşü


Rewendor

Öne çıkan mesajlar

Zegna said:

19 macı dusurduler, hatta aziz cıklama yapmadımı noldu diger maclar diye?

bi tane allahın kulu su yazıcagıma cevap versin, GS li olsun mumkunse.

Simdi TS nin ne bok yedigi ortada, TFF UEFA baskısı yuzunden vs FB yi yollamadı avrupaya, TS yi yolladı.

biriniz de bisi demediniz, komedi.

SIFIR TOLERANS HOHOHOHOHO UEFA, TS yi yolladı ya varmı boyle bisi.

operler oyle sıfır toleransı. TS suclu bulunursa onlarada bir ceza vs gelirse BURSA dava acar umarım TFF ye.

spora gidiyorum cevap gerekirse gece gelince yazarım artık.


şu soruyu cl'den atıldığımız gün sormuştum ben,fb elendikten sonra herkes rahatladı bjk ve ts hakkında 'şike varsa düşsün'den öteye hiç bir yorum gelmedi.
herkesin fb'nin üstüne oynadığı düşmüşken ezelim devirelim mantığıyla yaklaşıyor adına da temiz lig istiyoruz dürüstüz biz diyorlar.tabiki şike konusunda aklı başında her fb taraftarının görüşü aynıdır şike durumunda cezası çekilsin fakat biraz dürüst olun öfkenizi,nefretinizi maskelerin altına saklamayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fener'in niye atıldığı BJK-TS'nin niye oynatıldığı sorusunun cevabını Paticik'ten kimse veremez maalesef. Bu yüzden sorunuz havada kalıyor evet, çoğu kişi de zaten bu konuda yorum yapamamıştı olumlu veya olumsuz, bakabilirsiniz.
Fenerbahçe'nin atılması UEFA delegesinin İstanbul'a gelmesinden sonra olmuştu sanırsam, yani hiç birimiz içeride ne konuşuldu bilmiyoruz.
Ha şu var, benim anladığım UEFA'nın tamamen şampiyonlar ligi markasını düşündüğü, ve UEFA Kupası'nı o kadar sallamadığıydı. Demekki Trabzon'un hi suçu olmadığını düşünmüş olacaklar, onu aldılar. Bu demektir değildir ki UEFA doğru bir tavır gösterdi veya süreci doğru yürüttü?
Hayır, ama Fenerbahçe'yi almama konusunda UEFA'ya itiraz edemeyiz. Top benim dedi almadı. Biz de bunu söyledik. Trabzon'u niye aldı? Bu konuda nasıl bir cevap verebiliriz bilmiyorum. Onu savcı ve UEFA delegesine sormak gerekir. Ama özellikle UEFA niye Fenerbahçe'yi istemesin, hani özel olarak Platini'nin bir garezi olduğunu sanmıyorum, Fenerbahçe veya Türkiye'ye karşı.
UEFA'nın Fener'i almadığı gün, bu soruşturmanın sadece Aziz Yıldırım'ı bitirme operasyonu olmaktan çıktığını (vardıysa öyle birşey) söylemiştim, ancak Trabzon konusunda yorum yapamamaıştım, kimse yapamamıştı..
.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Muhtemelen iddaların daha ağırlıklı olarak Fenerbahçe üzerinde yoğunlaşmış olmasındandır. Öyle veya böyle bu işin merkezinde Aziz Yıldırım var. Aziz Yıldıırım ismi olduğu zaman yaratılan hengame de haliyle büyük oluyor.
Linç kampanyasından kasıt nedir bilmiyorum. Bence Galatasaray kötü bir duruş sergilemiyor. 58. madde değişmesin diyor o kadar. Fenerbahçe küme düşecek, kesinlikle suçludur gibi bir iddaası olduğunu sanmıyorum.
Bunun dışında medya ise, nasıl Fenerbahçe iyiye giderken abartıyorsa, tersiyken de aynısını yapıyor. Burada şaşılacak birşey yok.
Bizim takılmalarımızın ise FB üzerine yoğunlaşması gayet normal, çünkü bizim ezeli rakibimiz dendiği gibi. Aynı durumda Galatasaray olsaydı Fenerbahçe nasıl bir tutum sergileyecekti?
Daha önce dediğim gibi stad konusunda bile yaygara koptu belli basın organları, medya mensupları tarafından. Ama Beşiktaş o kadar ses çıkartmaz, stad olsun başka birşey olsun. Bu kabul etmek gereken bir durum sadece.
Yoksa ben Fenerbahçe'ye kuyruk acısı lafına katılmıyorum. Fenerbahçe'nin daha olay olması, hele ki kendini kral zanneden Aziz Yıldırım'ın olay olması gayet normal geliyor bana. E içeride de Fenerbahçe başkanı, asbaşkanı var düşününce.
Bana kalsa ben Fener'in düşmesini istemem. Daha doğrusu inşallah şike yapmamıştır ve düşmez diyorum, çünkü ben Fenerbahçe'yi ligde her daim görmek isterim. Bunun hakkında zaten daha önce konuşmuştuk. Ama tabii ki bunun Fenerbahçe'nin suçluluğu veya suçsuzluğuyla ilgisi yok...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi eve geldim, açıklamaları gördüm de gerçekten inanılmaz şeyler oluyor. Adım adım, nasıl Aziz Yıldırım'ı uzaklaştırıp, ortaya Fener'i kurtardık diye çıkarız diye bi plan yapılmış, güzel güzel uyguluyorlar maşallah.

Öncelikle ortada bir iddianame var. Öyle ki hazırlanışında çok büyük acayiplikler var. Mesela ek klasörlerde sabah ortaya çıkan odatv haberindeki konuşmalar yer almış, ama savcı bunların kayda değer olanlarını ayırıp iddianamenin kendisine saçmasapan şeyler koymuş. Eklere bakıyorsun, Sadri Şener açık açık Ankara kazansın oyuncuyu bedavaya onlara verelim diyor. İddianamenin kendisine bakıyorsun, Sadri'nin bir tek Melih Gökçek'le olan "-Başkanım iyi şanslar umarım kazanırsınız -Sağol sadri kazanıcaz inş rahat ol" konuşması var. Eklere bakıyorsun hocanın biri çıkmış İbrahim Akın'ı arayıp duruyor "O maçta gol atmaman gerekiyodu, durumları biliyosun" "O maça ekstra prim gelmiş" diye. Meğerse aynı hocaya büyü yaptırmak için TS'ın asbaşkanı 300bin TL para teklif etmiş.

FB ile ilgili olanlarına bakıyorsunuz. İddianamede aralarında bir ton üç nokta olan cümleler var. "Ankara'da rahat mıyız" "Rahatız. İnşaat iyi gidiyor. Türk ... işçilere ... ödeme ... yapacağız, yüzde elli ... arttırıyoruz" falan yazıyor. Ek klasörlere bakıyorsunuz, meğer bu konuşmayı yapan adam gerçekten inşaatçıymış. Meğerse ek klasörlerdeki bu konuşmanın tam metninde "Türk işçilere hakediş ödemeleri yüzde elli arttırılacak" falan yazıyor. Bildiğin inşaat işçilerinden bahsediliyor yani. Şike parası diye bir şey görüntülüyorlar, meğerse o parayı götüren adamın tesadüfen aynı şehirde, alacağı ev için taşıdığı parayla aynı miktarda ödeme yapacağı ortaya çıkıyor, bu belgeleniyor. Aziz Yıldırım'ın tek bir telefon konuşması, talimatı yok. Federasyon başkanına 'kaliteli hakem verin' demesi şike oluyor. Menejerlik sınavındaki usülsüzlükleri şikayet edip sınavı iptal ettiren kişi, Şekip Mosturoğlu, federasyon başkanıyla bu konuyu konuşunca sınavda usülsüzlük yapmış oluyor. Ümit Karan "Merak etmeyin onları da yenicez sizi de" diyor, teşvik göndermiş oluyoruz. Mecnun Otyakmaz "Merak etmeyin TSye maçı satmayacağız, maç satan karısını satar" diyor teşvik oluyor. AYıldırım'ın son açıklamasına bakın, telefonda açık açık şike konuşması tespit edilen Orduspor başkanı hakkında şikenin neticelendiği, paranın el değiştiği belgelenemediği için takipsizlik kararı veriliyor. Ama olmadık bir durumda, olmadık bir konuşmadan AYıldırım için tamamen yorumla "burada bir şekilde şike konuştuğu anlaşılmıştır" deniliyor.

Aziz Yıldırım Olgun Peker'in kurduğu silahlı şike örgütünün 2. adamı oluyor. Ama her nasılsa, aynı Olgun Peker Sadri Şener'le ve Trabzonspor'la ortak çıkıyor ve daha önce enerjinin e'sine dair bir iş yapmamı olan bu ortaklığa bu ortaklığa devlet eliyle HES santrali ihalesi veriliyor. Merak edenler için, google'a "HES karadeniz" yazarsanız bugüne kadar hep protesto haberleri çıkıyordu. TS santralden senede 10m kazanırken, bundan sonra futbolla yaşayan bölgeden kaç kişi HESi protesto edecek acaba.
http://www.moryagmur.com/forum/2009-karadeniz-takimlari-ve-haberleri/11392-yeniden-ortak-oldular-14-mayis-2009-a.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2009/04/01/haber,0E08852E91D44DD5800A632565ABDBED.html

Olaylar nasıl oluyorsa, daha savunma alınmadan, açıklama hakkı verilmeden Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe tartışmasız şike yapmış oluyor. Herkes FByi nasıl kurtaracağının pazarlığını yapmaya çalışıyor. Ardı ardına herkes FBye af çıkartma yarışına giriyor. Fener'in başkanı affedilecek diye kişiye özel yasa bile hazırlanıyor anasını satim güya, olaylara gel.

Baştan beri söylenen bir şey var, biz kendimize güveniyoruz, yanlış bir iş yapılmamıştır ve süreç sonunda da bu görülecektir. Bu nasıl anlaşılmayabiliyor hayret doğrusu.

Ali Koç, Nihat Özdemir tek bir şey söylemiş orada. Savunma ortamı sağlansın. Siz daha suçlanan tarafa hayırdır kardeşim demeden küme düşürdünüz, puanını sildiniz, ŞLden men ettiniz. Hayırdır ne oluyor? Ne bu acele yahu. Alın savunmamızı, suçlu görürseniz zaten düşürün diyoruz. Küme düşmek ayıp mı allah aşkına.

Anayasa değişti, AYıldırım için dediniz. Gördük kimin için olduğunu. 58. madde değişiyor, FB için diyorsunuz. Anayasa değişirken de söylendi, şimdi de kulüp bunu söylüyor: Bunların hiçbiri bizim için değil. Bizim zaten affedilmeye, mazur görülmeye, tek seferlik kafamızın okşanmasına ihtiyacımız yok. Öyle bir isteğimiz de yok.

Ali Koç UEFA neden bu işin bu kadar içinde demiş. Herhalde konuşmanın en az dikkat edilen kısmı orası. Hakkaten, UEFA neden bu işin bu kadar işinde sorgulayan oldu mu acaba? Ya da UEFA aslında bu işlerin bu kadar içinde bir organizasyon mu? UEFA yalnızca kendi düzenlediği turnuvalardan sorumlu bir kurum arkadaşlar. Farkında mısınız bunun? Yerel bir yargılamaya AİHM müdahale ediyor gibi bir durum yok yani. UEFA üst karar merci bir yer mi sizce? UEFAyı ilgilendiren yalnızca tek bir durum olabilir, o da UEFAnın düzenlediği turnuvalara katılma hakkı kazandığın sene verdiğin taahhütname. Orada, ben bu sene bir usülsüzlükte bulunmadım diyorsunuz. Eğer o taahhütnamede, daha sonra ortaya çıkan şike vs. gibi bir durum konusunda yalan söylerdiğiniz ortaya çıkarsa UEFA size yaptırımda bulunuyor. E FB sözde geçen sene şike yaptı diyelim. O seneyle ilgili zaten bir taahhütname vermedik, TFF biz kendimize güvenmemize rağmen araya girdi. FB ile ilgili menlik hiçbir hukuki durum yok bir defa. Olan kulüpler için de (taahhütname verip UEFA turnuvalarına katıldıkları için TS, BJK), UEFAnın o ilk yolladığı mektuptaki durum geçerli. Biz bunu nasıl duyduk; UEFA ülkeye ceza verebilirmiş, milli takımlar bile turnuvalara katılamayabilirmiş, ŞLne süper ligten bilmemkaç sene takım katılamazmış. Peki gerçekten ne demiş UEFA o meşhur mektubunda
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18582079.asp

said:
BU yollardan birine başvurulmaz ve UEFA (şimdi veya gelecek aylarda) kulüp hakkında kendi disiplin soruşturması başlatırsa ve özellikle kulüp şampiyonaya katılma formunda Nisan 2007’den beri şike faaliyeti yürütmediğine dair yalan beyanat verdiği tespit edilirse, nihai cezalar çok daha sert olabilecektir. Nihai cezaların şeklini önceden tahmin etmek mümkün olmamakla birlikte, diğer şike vakalarında (örneğin Pobeda vakası) kulüplerin UEFA kulüpler şampiyonalarından 8 yıla varan sürelerde men edildiğini hatırlatmak mümkündür.

E bunda zaten bilinmeyen ne var? Bunda kulübün kendisi dışında başkasını ilgilendiren ne var?

Bahsedilen cezayla ilgili içtihatlardan gözümüze sokulan örnekler var mı peki? Mesela şu
http://www.uefa.com/uefa/footballfirst/matchorganisation/disciplinary/news/newsid=1658759.html
UEFA tarafından 2011-2012 uefa avrupa liginden ihraç edilmiş, fakat verilen avrupa kupalarından üç yıllık men edilme cezaları 5 yıl ertelenmiştir. Yani ancak bu 5 sene içinde kulüp tekrar benzer bir illegal aktiviteye girerse UEFA bu cezayı uygulayacak.

Neyse daha yazıcam ama bu kadarı bile forum için fazla uzun oldu herhalde. Hala Fenerin affedilmesi/affedilmemesi derdinde olanlar vardır muhtemelen ama umarım söz savunmaya geçtiğinde işin muhakemesini önce kendi başlarına kendi akıllarıyla yapabilirler. Süreç başından beri olduğu gibi Taraf'ın manşetlerine, emniyetin silahlı Olgun peker fotoğraflı Aziz Yıldırım videolarına, telegollere melegollere talim ederse gene yapacak çok bir şey olmayacak herhalde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

montezaus said:

Şimdi eve geldim, açıklamaları gördüm de gerçekten inanılmaz şeyler oluyor. Adım adım, nasıl Aziz Yıldırım'ı uzaklaştırıp, ortaya Fener'i kurtardık diye çıkarız diye bi plan yapılmış, güzel güzel uyguluyorlar maşallah.

Öncelikle ortada bir iddianame var. Öyle ki hazırlanışında çok büyük acayiplikler var. Mesela ek klasörlerde sabah ortaya çıkan odatv haberindeki konuşmalar yer almış, ama savcı bunların kayda değer olanlarını ayırıp iddianamenin kendisine saçmasapan şeyler koymuş. Eklere bakıyorsun, Sadri Şener açık açık Ankara kazansın oyuncuyu bedavaya onlara verelim diyor. İddianamenin kendisine bakıyorsun, Sadri'nin bir tek Melih Gökçek'le olan "-Başkanım iyi şanslar umarım kazanırsınız -Sağol sadri kazanıcaz inş rahat ol" konuşması var. Eklere bakıyorsun hocanın biri çıkmış İbrahim Akın'ı arayıp duruyor "O maçta gol atmaman gerekiyodu, durumları biliyosun" "O maça ekstra prim gelmiş" diye. Meğerse aynı hocaya büyü yaptırmak için TS'ın asbaşkanı 300bin TL para teklif etmiş.

FB ile ilgili olanlarına bakıyorsunuz. İddianamede aralarında bir ton üç nokta olan cümleler var. "Ankara'da rahat mıyız" "Rahatız. İnşaat iyi gidiyor. Türk ... işçilere ... ödeme ... yapacağız, yüzde elli ... arttırıyoruz" falan yazıyor. Ek klasörlere bakıyorsunuz, meğer bu konuşmayı yapan adam gerçekten inşaatçıymış. Meğerse ek klasörlerdeki bu konuşmanın tam metninde "Türk işçilere hakediş ödemeleri yüzde elli arttırılacak" falan yazıyor. Bildiğin inşaat işçilerinden bahsediliyor yani. Şike parası diye bir şey görüntülüyorlar, meğerse o parayı götüren adamın tesadüfen aynı şehirde, alacağı ev için taşıdığı parayla aynı miktarda ödeme yapacağı ortaya çıkıyor, bu belgeleniyor. Aziz Yıldırım'ın tek bir telefon konuşması, talimatı yok. Federasyon başkanına 'kaliteli hakem verin' demesi şike oluyor. Menejerlik sınavındaki usülsüzlükleri şikayet edip sınavı iptal ettiren kişi, Şekip Mosturoğlu, federasyon başkanıyla bu konuyu konuşunca sınavda usülsüzlük yapmış oluyor. Ümit Karan "Merak etmeyin onları da yenicez sizi de" diyor, teşvik göndermiş oluyoruz. Mecnun Otyakmaz "Merak etmeyin TSye maçı satmayacağız, maç satan karısını satar" diyor teşvik oluyor. AYıldırım'ın son açıklamasına bakın, telefonda açık açık şike konuşması tespit edilen Orduspor başkanı hakkında şikenin neticelendiği, paranın el değiştiği belgelenemediği için takipsizlik kararı veriliyor. Ama olmadık bir durumda, olmadık bir konuşmadan AYıldırım için tamamen yorumla "burada bir şekilde şike konuştuğu anlaşılmıştır" deniliyor.

Aziz Yıldırım Olgun Peker'in kurduğu silahlı şike örgütünün 2. adamı oluyor. Ama her nasılsa, aynı Olgun Peker Sadri Şener'le ve Trabzonspor'la ortak çıkıyor ve daha önce enerjinin e'sine dair bir iş yapmamı olan bu ortaklığa bu ortaklığa devlet eliyle HES santrali ihalesi veriliyor. Merak edenler için, google'a "HES karadeniz" yazarsanız bugüne kadar hep protesto haberleri çıkıyordu. TS santralden senede 10m kazanırken, bundan sonra futbolla yaşayan bölgeden kaç kişi HESi protesto edecek acaba.
http://www.moryagmur.com/forum/2009-karadeniz-takimlari-ve-haberleri/11392-yeniden-ortak-oldular-14-mayis-2009-a.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2009/04/01/haber,0E08852E91D44DD5800A632565ABDBED.html

Olaylar nasıl oluyorsa, daha savunma alınmadan, açıklama hakkı verilmeden Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe tartışmasız şike yapmış oluyor. Herkes FByi nasıl kurtaracağının pazarlığını yapmaya çalışıyor. Ardı ardına herkes FBye af çıkartma yarışına giriyor. Fener'in başkanı affedilecek diye kişiye özel yasa bile hazırlanıyor anasını satim güya, olaylara gel.

Baştan beri söylenen bir şey var, biz kendimize güveniyoruz, yanlış bir iş yapılmamıştır ve süreç sonunda da bu görülecektir. Bu nasıl anlaşılmayabiliyor hayret doğrusu.

Ali Koç, Nihat Özdemir tek bir şey söylemiş orada. Savunma ortamı sağlansın. Siz daha suçlanan tarafa hayırdır kardeşim demeden küme düşürdünüz, puanını sildiniz, ŞLden men ettiniz. Hayırdır ne oluyor? Ne bu acele yahu. Alın savunmamızı, suçlu görürseniz zaten düşürün diyoruz. Küme düşmek ayıp mı allah aşkına.

Anayasa değişti, AYıldırım için dediniz. Gördük kimin için olduğunu. 58. madde değişiyor, FB için diyorsunuz. Anayasa değişirken de söylendi, şimdi de kulüp bunu söylüyor: Bunların hiçbiri bizim için değil. Bizim zaten affedilmeye, mazur görülmeye, tek seferlik kafamızın okşanmasına ihtiyacımız yok. Öyle bir isteğimiz de yok.

Ali Koç UEFA neden bu işin bu kadar içinde demiş. Herhalde konuşmanın en az dikkat edilen kısmı orası. Hakkaten, UEFA neden bu işin bu kadar işinde sorgulayan oldu mu acaba? Ya da UEFA aslında bu işlerin bu kadar içinde bir organizasyon mu? UEFA yalnızca kendi düzenlediği turnuvalardan sorumlu bir kurum arkadaşlar. Farkında mısınız bunun? Yerel bir yargılamaya AİHM müdahale ediyor gibi bir durum yok yani. UEFA üst karar merci bir yer mi sizce? UEFAyı ilgilendiren yalnızca tek bir durum olabilir, o da UEFAnın düzenlediği turnuvalara katılma hakkı kazandığın sene verdiğin taahhütname. Orada, ben bu sene bir usülsüzlükte bulunmadım diyorsunuz. Eğer o taahhütnamede, daha sonra ortaya çıkan şike vs. gibi bir durum konusunda yalan söylerdiğiniz ortaya çıkarsa UEFA size yaptırımda bulunuyor. E FB sözde geçen sene şike yaptı diyelim. O seneyle ilgili zaten bir taahhütname vermedik, TFF biz kendimize güvenmemize rağmen araya girdi. FB ile ilgili menlik hiçbir hukuki durum yok bir defa. Olan kulüpler için de (taahhütname verip UEFA turnuvalarına katıldıkları için TS, BJK), UEFAnın o ilk yolladığı mektuptaki durum geçerli. Biz bunu nasıl duyduk; UEFA ülkeye ceza verebilirmiş, milli takımlar bile turnuvalara katılamayabilirmiş, ŞLne süper ligten bilmemkaç sene takım katılamazmış. Peki gerçekten ne demiş UEFA o meşhur mektubunda
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18582079.asp

said:
BU yollardan birine başvurulmaz ve UEFA (şimdi veya gelecek aylarda) kulüp hakkında kendi disiplin soruşturması başlatırsa ve özellikle kulüp şampiyonaya katılma formunda Nisan 2007’den beri şike faaliyeti yürütmediğine dair yalan beyanat verdiği tespit edilirse, nihai cezalar çok daha sert olabilecektir. Nihai cezaların şeklini önceden tahmin etmek mümkün olmamakla birlikte, diğer şike vakalarında (örneğin Pobeda vakası) kulüplerin UEFA kulüpler şampiyonalarından 8 yıla varan sürelerde men edildiğini hatırlatmak mümkündür.

E bunda zaten bilinmeyen ne var? Bunda kulübün kendisi dışında başkasını ilgilendiren ne var?

Bahsedilen cezayla ilgili içtihatlardan gözümüze sokulan örnekler var mı peki? Mesela şu
http://www.uefa.com/uefa/footballfirst/matchorganisation/disciplinary/news/newsid=1658759.html
UEFA tarafından 2011-2012 uefa avrupa liginden ihraç edilmiş, fakat verilen avrupa kupalarından üç yıllık men edilme cezaları 5 yıl ertelenmiştir. Yani ancak bu 5 sene içinde kulüp tekrar benzer bir illegal aktiviteye girerse UEFA bu cezayı uygulayacak.

Neyse daha yazıcam ama bu kadarı bile forum için fazla uzun oldu herhalde. Hala Fenerin affedilmesi/affedilmemesi derdinde olanlar vardır muhtemelen ama umarım söz savunmaya geçtiğinde işin muhakemesini önce kendi başlarına kendi akıllarıyla yapabilirler. Süreç başından beri olduğu gibi Taraf'ın manşetlerine, emniyetin silahlı Olgun peker fotoğraflı Aziz Yıldırım videolarına, telegollere melegollere talim ederse gene yapacak çok bir şey olmayacak herhalde.


hay agzına saglık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

FB basın açıklaması yapacaktı ne oldu, güzel kulağın üstüne yatıyorlar ne cin bunlar yok mu bunlar diyenler için

http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=27578#.Txncf4Xo68g.twitter

Allah razı olsun çok iyi niyet okuyorsunuz hakkaten, bunu da doğru bildiniz. Yarınki açıklamalar nezdinizde kabul görür de bu adamların görüşü buymuş dedirttirebilir diye umuyorum bu sefer. Gerçi ne Ali Koç'lar, Aziz Yıldırım'lar, Nihat Özdemir'ler Ömer Temelli'ler başaramadı ama kısmet bugüneymiş deriz inşallah.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya durum şu
eksi puan verecekler bu gidişle, bunu uygularlarsa şike var/yapılmış demektir
o zaman da kuralı uygulamamış olucaklar, takım kayırmış olucaklar

o noktadan sonra eksi puan cezası alan takımların yöneticilerinin ve taraftarlarının tavrı ne olucak onu merak ediyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...