Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Güncel/ Dersim


sipeyskeyk

Öne çıkan mesajlar

Seele said:

Suark said:

Seele said:

piramit

Suark said:

Seele said:

Suark said:

abi o zaman konuşmaya başlıosan her şey konuşulsun,
ben oyumu kerkükte göçe zorlanan ve katledilen türklerden yana kullanıyorum

onlarında hesabını soralım, hem yakın tarih bi 20-30 sene öncesi falan


kerkükteki insanlari bizim devlet mi sürmüs?

e bu mantıkla, kendini "bizim" devletten saymayanların bizim devlet tarafından sürülmesinde bir sakınca görmüyor olman lazım.



sormamim amaci olayin sorumlusu bilmek ietdigimden altinda baska birsey arama.


Başka bir ülkedeki insanları bizim süremeyeceğimizi düşünmüş olduğunu düşünerek böyle söyledim,
hayır kerküktekileri türkleri türkiyeye biz sürmedik.


madem öyle ne yapsin türkiye basklari icindemi özür dilesin. kim yapmissa hesabi gidip ondan sorulsun.


hah işte ilk baştaki söylediğim noktaya gelicek 1-2 quote sonra.

Ben şimdi dicem ki, dersimli insanlar için , isyancılar sonuçta, devlet onların devleti değil. Başka bir devlet, başka bir ülke. Yani biz şimdi özür diliyorsak, onlarında bizden özür dilemesi gerekiyor.

Şimdi sıra sende, sen diyeceğini yazdıktan sonar şuna gelicez "e bu mantıkla, kendini "bizim" devletten saymayanların bizim devlet tarafından sürülmesinde bir sakınca görmüyor olman lazım"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

tabi ki açılımı çok daha geniş, tek kelimelik anlatımla hatalı benzetme yapılabilir elbette.


Sence halkların kendi arasında problemleri varmı ?
Ben doğu kökenli birisiyim ve benim memleketimde ne etnik köken nede meshep farklıkları halk arasında hiç bir zaman bir problem teşkil etmemiştir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

@aket:

neyle alakası olduğunu sen söyliyceksin. ben ikisinin farksız olduğunu söyledim. farklı buluyorsan sen açıkla.


İkisini de bazı kısımları hariç tamamen okumadım, hayatım boyunca kimseye ikisine atfen de bilmiyorsa oku öğren demedim, şunu bir belirteyim önce. Ama nutuk'u keşke okusaydım dedim.

Verdiğin örneklerden biri dogmatik ve ruhani (al bak sana orta açtım ) diğeri ise bir dönemin ve savaşın içerisindeyken yaşananların yazılmış olduğu bir eser. Bu son iki dediğimi bilmek için okumuş olmaya gerek yok. Konumuz olan Dersim isyanı göz önüne alındığında, dönemin havasını (istersen zeitgeist de daha havalı olur) anlamak için bence mantıklı bir okuma olur.

Bu açıdan bakıldığında, cebelitarıkta iki suyun karışmadığının Kuran'da yazdığını söylemek ile Dersim olayını daha iyi anlamak için olayın yaşandığı tarihten kısa bir süre öncesini anlatan Nutuk'u okumak gerek dendiğinde evet arada fark vardır.

Bu basit bağlantıyı kuramamış olamayacağını düşünmek istemiyorum, o yüzden şu an burada kasti kıllık yapıyor olmalısın.

Saygılar sevgiler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ragnar, devletten anladığımız şeyi bi gözden geçirmekte fayda var. apartman yönetimi kavramıyla devlet kavramı arasında biraz düşünmek lazım. ters anlamayın, tam zıttını söylüyorum aslında. apartman yönetimini yürütecek olan yöneticinin benim hayat görüşümü şekillendirmesi ne kadar mantıklıysa devletin bunu yapması da o kadar mantıklıdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

ragnar, devletten anladığımız şeyi bi gözden geçirmekte fayda var. apartman yönetimi kavramıyla devlet kavramı arasında biraz düşünmek lazım. ters anlamayın, tam zıttını söylüyorum aslında. apartman yönetimini yürütecek olan yöneticinin benim hayat görüşümü şekillendirmesi ne kadar mantıklıysa devletin bunu yapması da o kadar mantıklıdır.


Benim hangi yazımdan "devlet ne derse o olur yapmayan cezalandırır" diye bir yargıya vardın ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ragnar said:

Sufi said:

ragnar, devletten anladığımız şeyi bi gözden geçirmekte fayda var. apartman yönetimi kavramıyla devlet kavramı arasında biraz düşünmek lazım. ters anlamayın, tam zıttını söylüyorum aslında. apartman yönetimini yürütecek olan yöneticinin benim hayat görüşümü şekillendirmesi ne kadar mantıklıysa devletin bunu yapması da o kadar mantıklıdır.


Benim hangi yazımdan "devlet ne derse o olur yapmayan cezalandırır" diye bir yargıya vardın ?


TEK TÜRKİYE'ye ithafen yazdım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

Ragnar said:

Sufi said:

ragnar, devletten anladığımız şeyi bi gözden geçirmekte fayda var. apartman yönetimi kavramıyla devlet kavramı arasında biraz düşünmek lazım. ters anlamayın, tam zıttını söylüyorum aslında. apartman yönetimini yürütecek olan yöneticinin benim hayat görüşümü şekillendirmesi ne kadar mantıklıysa devletin bunu yapması da o kadar mantıklıdır.


Benim hangi yazımdan "devlet ne derse o olur yapmayan cezalandırır" diye bir yargıya vardın ?


TEK TÜRKİYE'ye ithafen yazdım


Ciddi algı farklılıklarımız var :)

Örümceklerin yanına birde şovenliğimi ekleyip konudan ayrılıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

_ILuVaTaR_ said:

ha yani şimdi RTE özür diledi diye teknik olarak kürt sorununun bitmesi gerekiyor hmm


birileri "kürt sorunu 80'lerde bok yedirdiğimiz için olmuştur" diyordu (birisi yazmış gene onu topiğe), "bunun için özür dilensin, terör sorunu biter" dendi.

şimdi de birileri çıkıp "dersim için özür dilensin, terör sorunu biter" diyor.

devlete karşı olan kürtlerin ne bok yedirmeyle ne de dersim ile bir ilgisi yok. bu iş osmanlı devleti'nin son zamanlarındaki kürt teal-i cemiyetine kadar gidiyor.
belki kürt teal-i cemiyetinin başka bir çıkış noktası da olabilir.
ama yabancı destekli bir organizasyon olduğu bilinen bir şey.

ortaya biri bir "tartışma" attığı zaman, diğer insanlar da popolarından belge uyduruyor.
belgenin gerçekliği önemli değil, insanların işine geliyor mu gelmiyor mu önemli olan o.
mesela ben bir belge yapsam, "atatürk dersim'e bizzat gitti, elinde tabancayla bebekleri öldürdü".
kim hayır diyebilecek ki buna?

kimin fesi neyin nesi olduğu belli olmayan bir belge koyuyorsun,
"bakın atatürk faşistti" densin diye.

bu tartışmaların sorunu şu,
hep tek taraflı bakılması.
mesela "atatürk dersim'e saldırmış, birkaç avuç asker öldürüldü diye 50000 alevi kürt halkı katletmiştir".
insanlar bunu duyunca atatürk'ten utanıyor.
"yok canım yapmaz öyle bir şey, hakikaten bu kadar canice bir olay yapmış mıdır" diyor.
e iyi de gerçekten böyle bir şey olduysa bile neden oldu onu da tartışalım.
bir sonuç var ki nedeni de olması lazım.

belki de o zamanki kürt teal-i cemiyetinin uydurmaları olan "şu kişi öldü, bu kişi öldürüldü, bebek olan şu köy kasten bombalandı" belgeleri konuluyor.
tamam, güzel.
ama bu belgelerin ne kadarının gerçek olduğunu bilemiyoruz.
olayın sırf "soykırım" yapmak maksatıyla olduğunu mu yoksa arkasında başka nedenler mi var, bunu da bilemiyoruz.

tartışma hep belgelerin %100 gerçek olduğu üstüne kurulu oluyor.

şu üsttekileri yazmamda sebep,
beni endişelendiren nokta şurası,
yeni yaratıcağımız "atatürk imajı" faşist olsa da destekleyecek bir kesim var (bakınız van'daki herkesi terörist sayan kişiler)
öte yandan insanlar böyle tartışmaların içine girdikçe keyif alan bir pkk tayfası var.
bir şekilde bu ikisi çarpışacak, olan ortadaki insanlara olacak.
türkiye amaçsız bir savaşın içine sürükleniyor.

bu yüzden dersim olmuş mu olmamış mı, olmuşsa neden olmuş, olmamışsa neden olmamış, olmuş da nolmuş, neden nolmuş, olan nolur da olur... gibi tartışmaların ülkeye hiç bir şey katmayacağı görüşündeyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

_ILuVaTaR_ said:

ha yani şimdi RTE özür diledi diye teknik olarak kürt sorununun bitmesi gerekiyor hmm


birileri "kürt sorunu 80'lerde bok yedirdiğimiz için olmuştur" diyordu (birisi yazmış gene onu topiğe), "bunun için özür dilensin, terör sorunu biter" dendi.

şimdi de birileri çıkıp "dersim için özür dilensin, terör sorunu biter" diyor.

devlete karşı olan kürtlerin ne bok yedirmeyle ne de dersim ile bir ilgisi yok. bu iş osmanlı devleti'nin son zamanlarındaki kürt teal-i cemiyetine kadar gidiyor.
belki kürt teal-i cemiyetinin başka bir çıkış noktası da olabilir.
ama yabancı destekli bir organizasyon olduğu bilinen bir şey.

ortaya biri bir "tartışma" attığı zaman, diğer insanlar da popolarından belge uyduruyor.
belgenin gerçekliği önemli değil, insanların işine geliyor mu gelmiyor mu önemli olan o.
mesela ben bir belge yapsam, "atatürk dersim'e bizzat gitti, elinde tabancayla bebekleri öldürdü".
kim hayır diyebilecek ki buna?

kimin fesi neyin nesi olduğu belli olmayan bir belge koyuyorsun,
"bakın atatürk faşistti" densin diye.

bu tartışmaların sorunu şu,
hep tek taraflı bakılması.
mesela "atatürk dersim'e saldırmış, birkaç avuç asker öldürüldü diye 50000 alevi kürt halkı katletmiştir".
insanlar bunu duyunca atatürk'ten utanıyor.
"yok canım yapmaz öyle bir şey, hakikaten bu kadar canice bir olay yapmış mıdır" diyor.
e iyi de gerçekten böyle bir şey olduysa bile neden oldu onu da tartışalım.
bir sonuç var ki nedeni de olması lazım.

belki de o zamanki kürt teal-i cemiyetinin uydurmaları olan "şu kişi öldü, bu kişi öldürüldü, bebek olan şu köy kasten bombalandı" belgeleri konuluyor.
tamam, güzel.
ama bu belgelerin ne kadarının gerçek olduğunu bilemiyoruz.
olayın sırf "soykırım" yapmak maksatıyla olduğunu mu yoksa arkasında başka nedenler mi var, bunu da bilemiyoruz.

tartışma hep belgelerin %100 gerçek olduğu üstüne kurulu oluyor.

şu üsttekileri yazmamda sebep,
beni endişelendiren nokta şurası,
yeni yaratıcağımız "atatürk imajı" faşist olsa da destekleyecek bir kesim var (bakınız van'daki herkesi terörist sayan kişiler)
öte yandan insanlar böyle tartışmaların içine girdikçe keyif alan bir pkk tayfası var.
bir şekilde bu ikisi çarpışacak, olan ortadaki insanlara olacak.
türkiye amaçsız bir savaşın içine sürükleniyor.

bu yüzden dersim olmuş mu olmamış mı, olmuşsa neden olmuş, olmamışsa neden olmamış, olmuş da nolmuş, neden nolmuş, olan nolur da olur... gibi tartışmaların ülkeye hiç bir şey katmayacağı görüşündeyim.


Azına sağlık rahatlıkla ayrıla bilirim :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...