İstanbulda işletme öğrencisine tavsiyeler

[Fistan]

bu forumda 9 senede mak. müh. bitirmiş 2.30 ortalamayle TEİ ye kabul edilmiş adam var.belki 100 mühendis başvurdu 3.50 nin altında 3-5 kişi ya vardır ya yok.TEİ de çalışma hayalleri inek olduklarından gerçekleşmedi belki de.

[ginaly2]

1. Fistan not ortalaması konusunda haklı.

2. Eğer dinle imanla alakan varsa bırak. Open your mind.

3. Ortamlara ayak uydur. Alışık olmasan da zorla kendini. İstanbul'un her ortamına gir.

4. İnterneti aktif kullan. Millet kitap falan okur, boşa vakit kaybıdır. Aslolan internet.

5. Vizyon hayatta en önemli şeydir. Vizyon sahibi olmadan okulu bitirme.

6. Her şeyi sorgula. Sorgulamalarını dile getir.

7. "inanılmaz", "olağanüstü", "muhteşem", "daha kötüsü olamaz", "rezalet ötesi" gibi uç noktalardaki sıfatları hayatında sıklıkla kullan. Sadece kendine kullanma, diğer insanların içinde kullan. Uç fikirlerini dillendirmezsen insanların içinde kaybolup gidersin.

8. İddialı ol, at, tut, acıma, parçala. Çevrendeki insanları polarize et, bi duruşun olsun.

9. İşletme dersleri çok yüzeysel derslerdir. Her ders konusunu derinlemesine düşün, günlük hayata embed et.

10. Son olarak, şunu sakın aklından çıkarma: Üniversite iş bulmak için bir araç değildir. Ona Meslek Yüksek Okulu denir. Akademi ve fakülte sana hayatının geri kalanında nasıl düşünmen gerektiğini öğretir. İşletme de bu anlamda kusursuz bir bölümdür. İyi değerlendir.

[RamsesII]

senko said:

aynenn
not ortalamasi kadar onemli bir sey yok univde.

ne kadar yuksekse sana acilan kapilar o kadar cok oluyor...

kafayı şu an daşlara vuruyorum ben bu yüzden,master anlamında birçok kapıyı kapattı benim için.Daha yüksek olsa (3 e yakın) olayın bitmişti

[yav]

benim anladığım kadarıyla not ortalaması yeri geldiğinde lazım da olabiliyor işler başka türlü gidecek olursa da hiç işin olmuyor ortalamayla

sonuçta yeri gelme ihtimaline karşılık işte 4'te 3.00'a yaklaşık bir şeyle mezun olmak bence zekice bir hareket.

genel geçer, yüzeysel de olsa seni tarif eden sayılardan birisi neticede. ileride başbakan falan oldun mu gazetelerde boy boy çıkar bu adam 6 senede ancak 2.00 ile mezun oldu kafası pek iyi çalışmıyor diye. (bush hakkında çok okudum ben bu temalı haber :D)

tabi tecrübeli pati'lerin dedikleri daha doğrudur
ama benim düşüncem bu akademik hayatının başında birisi olaraktan.

[Masquerade]

GPA akademik kariyer düşünmüyorsan bir boka yaramıyor.
2,95 - 3,05 ile mezun olacağım İşletmeden, Ingiltere basta olmak uzere birkac ulkeden birine master`a gideceğim. Parayı bastırınca zaten kabul ediyorlar. Burs olayları zaten çok zor, çok uçlarda bir öğrenci olman lazım. O yüzden bu 3 ortalamanın bana pek esprisi yok yurtdışına çıkarken, parayı bastırıp gitmeyi göze de aldım. Vizyon, yabancı dil ve CV`ye yazmak bile yeterli sebepler.

İlk 2 sene boş boş gidip geldim mesela ben okula, yukarıda yazılmış kitap internet (tu) diye ki cok dogru bir olay. Özellikle İşletmedeki çoğu dersi ben Internet ve cesitlik makaleleri takip ederek geçtim hatta. 2,10 larda olan ortalamamı 3,00 e cektim. Dersler zaten saçma sapan, sene 2011 hala Muhasebe temelli derslerde mizan, yevmiye diyorlar. Bsg. O yüzden geç gitsin, bu süreçte sen kendini geliştir, çevreyi analiz et.

[roket adam]

Bu arada ortalama önemsiz falan dedik te, tam tersi durumlar da mevcut. Geçen sene Hürriyet IK'da Schneider Electric'in ilanını görmüştüm elektrik mühendisi arıyorlardı, min 3 ortalama istiyorlardı adamlar.

[deadwoll]

1- Adam mühendis değil, Türkiye'deki işletme mezunları totali tüm mühendisliklerin toplam mezunları totalinden fazla. Bir noktada ayrılması lazım benzerlerinden.

2- Tekrar yazayım, her şeyi değiştirebilirsiniz, not ortalamanızı değiştiremezsiniz. Benim ortalamam da 2.42, bölümüme göre ortalama bir nottu fakat anadolu üniversitelerinden gelen arkadaşların 90+ ortalamaları sağolsun akademisyenlik başvurularında sıkıntı çekiyorum ki hepsine oturur ders anlatırım. (%35 diploma notu)

3- Finans vs. sektöründe CV'ye bakan adam ilk işe alımda üniversite - çok kaliteli bir yerde staj/diploma notu - dil - master vs. gibi bir sıralamayla bakıyor. Ha tabii yurtdışında okumuş ya da master/doktora yapmışsanız ayrı orası. Ama Türkiye'den çıkmadıysanız diploma notu.

4- Ben de PHD/Master bakıyorum yurtdışında parayı bastırınca tabii okunuyor ama örneğin Alberta Üniversite'sinde son 4 dönem ortalaması 3.00+ istiyorlar ön şart olarak ki zaten burs alabilmek için diploma notu en önemli etken.

5- Fullbright, Tubitak vs. bursları söz konusu olduğunda diploma notunuz yine önemli.

6- SSG bilmem ne örneği veriliyor, ilham vericidir doğrudur da herkes o kadar unique işler yapamıyor (biraz da şans işi çünkü) MS'e SSG gibi giren 10 kişiye karşılık akademik başarısının etkisiyle giren 100 kişi koyularbilir heralde.

İşletme gibi bölümlerde tabii 4.00 ortalama yapmak bile nispeten kolay, zaten bölümün zorluğu da o, çok fazla rakip var; çok fazla kriter var hepsinde adaylar çok uç noktalarda olabiliyorlar. O yüzden staj vs. zorunlu olmasa da şart.

Aynı şekilde mesela 2 dil biliyorsunuz diyelim, aslında ingilizce hariç 2. dilin bir olayı yok genelde ama adamlar naslolsa milyon tane adam var almışken bonusu olanını alalım diyorlar, kafalar böyle.

Dip Not: İşletme okumadım sdf.

[Nepherith]

Mütercim-tercümanlık/çeviribilim derken öyle hor görmek maksadıyla söylememiştim kesinlikle, bir de üzerine tam örneği denk gelmiş falan 8-)

Yazılan herşey için tekrar teşekkür ederim. Ama "adam daha erasmusun ne kadar değerli birşey olduğunu bilmiyor" gibisinden bırakmayın lütfen, anlatmaya devam edin işte. Kesinlikle adam zaten daha yeni üye olmuş buraya, bunları okumaz bile diye düşünmeyin, gerçekten her türlü bilgiye aç bir haldeyim. Okuldaki malum dinci tayfayanın arasına giresim bile geldi, adamlar hergün "yok şu abi şöyle yapmış şimdi şurda", "yok şu abi bana şöyle dedi geçen gün toplandığımızda, cidden işe yaradı" diye konuşarak geziyorlar. Afyonda akraba eş dost arkadaş tanıdık kitlesi içerisinde üniversite mezunu yok nerdeyse, öyle söyleyeyim.

Ben biraz daha kendimden bahsedeyim. Benim babam öğretmen ve annem ev hanımı. Tahmin edebilceğiniz gibi maddiyat mükemmel değil. Master için şöyle bir durumum var gerçi. İlkokula başlarken özel okula gönderelim diye düşünmüşler sonra o parayı liseye ayıralım daha iyi olur demişler. Lise sınavında ben öyle aman aman güzel bir yer tutturamayınca bunun barınağı var çamaşırı var hem daha çocuk zor olur tek başına ankarada istanbulda hem de özel üniversiteye göndeririz biriken parayla diye düşündüler. Üniversite sınavında ben burslu kazanınca şimdi işte yıllardır para biriktiriyoruz, sen master için hedesini hödösünü ayarla parasını hiç düşünme diyorlar.

[Ardeth]

işletme okuyosan rahatsın zaten np

[fede]

Azmodai said:

EZ-Dİ

[Allure-]

hem not ortalaması hem stajın olsa iyi olur öncelikle, not ortalaması önemsiz diye birşey yok, her şirket olmasa bile bazı şirketler önem veriyor, sonuçta işe alım yaparken eleme yapması lazım.

işletme okuyorsun, işletme okurken accounting, marketing, finance, vs. bir sürü şey öğretiyorlar sana en nihayetinde, hangisi sana uygunsa, o tarafa doğru yönel, derslerini ona göre seç. Mesela ben ekonomi okuyorum ancak elective olarak finans derslerine yoğunlaştım, ekonomi mezunu bir bok yapmıyor çünkü, doktorasını yaparsan anca ekonomist oluyorsun onun haricinde cacık. çevirmen, tercüman işletme mezunlarının işini yapıyor diyorsun çünkü işletme mezunlarının çoğu boş mezun oluyor (mesleki eğitim diye birşey yok çünkü), yani en azından şu kadarını söyleyeyim, ben koç üniversitesi'nde okuyorum, şubat'ta mezun oluyorum, zamanında deutsche bank'ın warrant semineri vardı, benim haricimde boğaziçililerle istanbul üniversiteli birkaç kişi vardı. istanbul üniversitesindeki arkadaşlar gayet "noluyoruz lan?" gibisinden bakıyorlardı seminerde. bunda tabii ki verilen eğitim kalitesi de önemli ancak bir yerde okuduğun yerin imkanları yetersiz kalıyorsa; bunda senin payına düşen kısım fazlaca oluyor ne yazık ki.

seminerlere katıl, az biraz bilgin olsun bazı konularda, kendini elinden geldiğince geliştirmye çalış. iktisat fakültesinde falan okuyanların staj zorunluluğu yok bildiğim kadarıyla, ama staj yapmamak gibi bir lüksün de yok. ms office uygulamalarına fazlasıyla hakim ol, google'dan copy paste yazıp düzenleyecek kadar word ya da toplama/çıkarma yapacak kadar excel yetmiyor. mesela finans alanına mı yönelmek istiyorsun, spk sınavları var, cfa var, hatta bloomberg academy diye bir muhabbet var, onun sınavına gir. dil öğrenmeye bak, ingilizce'yi bitir, diğer dillere geçiş yap, çalışmak istediğin sektör ve pozisyonda hangi dile ihtiyaç varsa ona yönel. cv'ne kulüp aktivitelerini de yaz, eğer ki not ortalaman düşükse, sosyal bir insan olduğuna ikna et insanları, mesela şirketler sosyal sorumluluk projelerinde çalışanları fazlasıyla tercih ediyorlar.

master yap tabii ki, çok büyük artısı var. mba yapacaksan sektör tecrüben olduktan sonra yaparsın ( 3 sene sonra falan), onun haricinde mezuniyet sonrası yap. ortalaman 3.5 - 4 arası değilse, elinden geldiğince yüksek toefl/ielts ve gmat puanlarını yüksek getirmeye çalış.

tl;dr

staj yap, kendini geliştir, dil öğren, az biraz ortalaman olsun ama olmasa da olur gdhfjh.

[Allure-]

ha bu arada emir kipini fazla kullanmışım eheh, kusura bakma. konuşmacıların,kariyer servisinin falan bas bas bağırdıkları şeyleri az biraz özet geçtim.

ayrıca derslerde az biraz kulak dolgunluğun olsun, ilk stajımı yapmak istediğimde görüşme yaptığım kadın resmen sınav yaptı bana, sorularıyla falan fena patlamıştım. onun gazıyla zaten gittim electiveleri arts literature yerine adam gibi dersler seçmeye kadar verdim.

[forgiver]

nedne işletme

[Yalnz]

Boğaziçi'nden çıkacak adam mı iş bulacak mış?

Aga, ciddi kurumsal şirketlerin çoğunun kendi üniversitesi var artık. Adamlar kendi elemanlarını kendileri yetiştiriyorlar.

Hayal kırıklığı yaratmak istemem ama bir sıra bir tahta koyup açılan iibf'lerin neticesinde ciddi bir işsiz ordusu geziyor bu ülkede.

Yapman gereken 3 senede mezun olup, yüksek lisans yapman. Bu sırada da mümkün olduğunda çevre yapman, dil öğrenmen.

Ha aga bide kulakların her daim açık olsun, etrafını kes, fırsatları görebilmeyi öğren ama büyük hayallere de kapılma, yükselirim hayallerine pek girme. Bu hayaller sende hayal kırıklıkları da yaratabilir.

Aga, bu arada erasmus'a da gitme, erasmus bir international-pussies programı aga, gidenin çoğunun amacı bu. Yurtdışı düşünmüyorsan hiç bulaşma. Nerede çalışacağını bil, o ülkede hayatını devam ettir.

[yasam]

bence önce ne yapmak istediğine karar ver

[yasam]

aslında evet türkiyede her okulda işletme ver ve işletme mezunu olmayan bile işletmecinin işini yapabiliyor ama senin elinde çok imkan var bence özel okulda okumanın verdiği avantajları kulan not ortalaman iyise hocaların referas verir iyi bir yerdestaj yaparsın ve ersmusa bence mutlaka baş vur

[-Deno-]

yazini okudum bastan itibaren. WOT incoming.

simdi su sekilde, gunumuzde maalesef saf isletme mezunlarinin is bulmasi cok cok zor, referans vb. disinda. yani su kadar su kadar isletme ogrencisi var zaten ben ne yapicam dusunce tarzin ne yazik ki dogru. benim de ilk iki senede sahip oldugum kafa yapisindasin anladigim kadariyla, 'ee bu muymus universite yani' kafalari. ben de ozel universitedeyim, bilgi universitesinde son siniftayim uluslararasi finans bolumunde. universite hayatima kadar gerek ilkokul, gerek ortaokul, gerek lisede son derece renkli, her kafadan arkadasimin oldugu, dolu dolu yillar gecirdim ve her yeni egitim doneminde bir onceki senelere kiyasla daha verimli ve guzel senelerim oldu. dogal olarak universiteye girerken bu alanlardaki beklentilerim cok yuksekti. ancak benim gozlemledigim kadariyla, en azindan kendi universitemde, cok bariz bir sekilde gruplasmalar farkettim. yani, zaten liseden ya da daha oncelerden arkadas olan gruplarin bambaska kafalarda yasamasi - genelde de son derece mal insanlar olmalari sebebiyle ilk iki yil bekledigim gibi bir universite arkadas grubum olmadi. cok insan tanidim, ama toplamda 10 - 12 kisidir gercekten arkadasim diyebilecegim, universite disinda da duzenli gorustugum insan sayisi.

yazinda acik acik belirtmemisin, ama yukarida anlattigim gibi bir dusunce icerisinde oldugunu sezdim. yani 'ucuncu seneme geldim ama eee bu mu lan universiteli olmak' dusuncesi. ne yalan soyliyim, bee gercekten universiteli olmanin keyfini ucuncu siniftan itibaren almaya basladim. ilk donem erasmus ile ingiltereye gittim, ve gercekten universiteli oldugumu hissettim oradaki 4 ayimda. sana ilk tavsiyem mutlaka erasmus programindan yararlanman. gidecegin ulkede hem cok egleniyorsun, hem ne kadar iyi olursan ol yabanci dilini daha da gelistirme imkani buluyorsun, hem de referanslarin oluyor. edindigin supersonik arkadaslardan bahsetmiyorum bile, tabi herkes o kadar sansli olmayabiliyor ama.

bolumun ile ilgili olarak tavsiyem ise, 3. sinifa kadar madem isletme okumussun, yaz okulunda ustten ders alarak ve onumuzdeki iki donemde de ustten dersler alarak erken mezun olmaya bak derim. mezun olduktan sonra da go go yuksek lisans, mba. internetten cesitli burslara da bak, jean monnet bursu vs. gibi. yuksek lisans yapacaksan mutlaka yurtdisinda yap imkanin varsa. isletme uzerine finans, ekonomi gibi alanlarda yuksek lisans yaparsan daha verimli olur. ya da benim yapmak istedigim gibi e-commerce, pazarlama vb. konulara da yonlenebilirsin.