Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Galatasaray 2011-2012 Sezonu Genel Tartışma


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

Zegna said:

fransa - türkiye iliskilerinide anımsattı biraz sanki :)


abi şansa bana bak banada aynı şeyleri hatırlattı.

"fransa bayrağının mağlup türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını
sağlayan, nam-ı diger 'küçük fransa', galatasaray camiasina ve ordumuz ileri
gelenlerini en guzel şekilde ağırlayan galatasaray lisesi öğretmen ve
görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"

20.3.1915
fransa isgal ordulari kumandani
jean-pierre dumoulin
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Türkler, hürmetle eğiliniz Fener karşısındasınız! Onu, o aşkı vatan timsalini, kendi ezeli ve fıtri kahramanlığınızı selamlıyorsunuz!

Fransız ordusu başta mızıka, mezbeğe gider gibi alaylar, şakalar içinde yola düşmüştü. Onlar ilk merhalede mavi gömlekli halkın kendilerine alıştırdığı gibi bu havalide de Fransız ordusu gözükür gözükmez, yerlilerin önlerinde hemen rüku edeceğini zannediyorlardı ve hayellerinde girecekleri beyaz kulelerin rekzedecek üç renkli bayrağı, gülerek neşe içinde yürütüyorlardı.

Fakat bir gün fıstık ağaçlarının gölgesinde billur ırmakların kenarından yürürken birdenbire bir mermi sağnağına tutuldular.

"Kemalilerin hafif bir eşkiya çetesi olacak" dediler. Halbuki, Fener karşısında idiler.

Ve işte o zaman bu zamandır, o gün durdukları yerden bir adım ilerleyemediler. Dokuz aydır o küçük kasaba, dibi olmayan bir fıçı gibi Fransızların kafile kafile, akın akın getirdikleri bütün askerleri yuttu.

O zaman Frenkler, Arap hudutlarını geçtiklerini, Türk toprağında olduklarını anladılar!
Evet karşılarında bir avuç insan vardı! Evet, silahsızdılar, müdafaasızdılar, azdılar, bir avuçtular, fakat bir avuç Türktüler! ve bu muzaffer Fransız ordusunu tevkife kafi geldiler.

Kahraman Fenerliler! Yanmış yıkılmış evlerinizin enkazını, kendinize siper yaptınız, on kişi bir tüfeği bekliyorsunuz, birinizin şehadetine mütakip hemen öbürü tüfeği yakalıyor ve yine topların tankların hücumuna karşı delik deşik gögüslerini hail yaparak kazandığınız mevkii, şerefi kimseye vermiyorsunuz.

"Kahramanfener sen bir abidesin! Sen ikinci bir (Plevne), ikinci bir (Çanakkale)sin. Sen kahraman Fener, bütün bu elem günlerinin teselli, bu necat günlerinin ümidisin! Mütakere muharebe şerefi iftiharı oldun! Avrupa'nın çelik, camit ruhunu gevşeten bir secaat ateşi oldun! Biz bugün senin yeşil ağaçlarının sakin gölgesinde milli tarihimizin en ünlü vakıasını, en safşaheserini, milli kahramanlığımızın ilahi bir timsalini seyrediyoruz.

Onun için hükümet bugün senin yaralı ve asil gögsüne gazi nişanını takarken, bütün millet birden karşısında huşu ile, şükranla eğiliyor!

Kahramanfener! Dünyada bir tek Türk kaldıkça senin ismin mukaddes tanınacak, dünya durdukça senin gazi kalan Türklüğün ebedi bir timsalin olacaktır."
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Iggy said:

Zegna said:

fransa - türkiye iliskilerinide anımsattı biraz sanki :)


abi şansa bana bak banada aynı şeyleri hatırlattı.

"fransa bayrağının mağlup türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını
sağlayan, nam-ı diger 'küçük fransa', galatasaray camiasina ve ordumuz ileri
gelenlerini en guzel şekilde ağırlayan galatasaray lisesi öğretmen ve
görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"

20.3.1915
fransa isgal ordulari kumandani
jean-pierre dumoulin


Fanatiklik falan da bir yere kadar,

said:
1912 Balkan Savaşı’ndan 1922 İstiklâl Harbi sonuna kadar okul; öğretmen ve yetişkin öğrencilerin ekseriyeti silah altına alındığından ötürü, öğrenci mevcudu ve öğretmen sayısı en aza inmiş bir halde hizmet vermek durumunda kalmıştır.

Kayıtlara göre, 1912’de 60 mezun veren okuldan 1913’de 34, 1914’te 21, 1915’te 18, 1916’da 4, 1917’de 5 öğrenci ancak mezun olabilmiştir. Mezuniyet sayılarının düşüklüğünün tek sebebi, art arda patlak veren savaşlar ve bu savaşlarda öğrencilerin büyük kısmının şehit düşmesiydi. Vatan uğrunda şehit yada gazi olmak gayet tabiiydi; ancak bunların vaziyeti bambaşkaydı. Çünkü, hepsi de 1909 ve 1914 “Askeri Mükellef Kanunu” gereğince, askerlik vazifesinden ya muaf veya tecilli tutulmuş gençlerdi. (1917 Ağustosundan itibaren, artan asker ihtiyacı nedeniyle Mekteb-i Sultani ve bazı idadilerin son sınıf öğrencilerine askerlik mecburiyeti getirilmiştir.) Buna rağmen pek çok öğrenci bu imkanları kullanmamışlar ve gönüllü olarak vatan savunmasına katılmışlardır.


Bu konuda da sıkıntımız yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zegna ve Iggy'e ithafen (quote'lamak zor geldi)

Fenerli olabilirsiniz, hatta fanatik olabilirsiniz. Hatta bazen o kadar fanatik olabilirsiniz ki, rakibinizin Galatasaray'ın adını duyunca gözleriniz parlar, nefret kusma ihtiyacı hissedebilirsiniz. Buna diyecek lafım yok. Böyle olmamanız tercihimdir, ama olmayın diyemem size.

Başlangıç olarak Iggy yörüngeden bizi okuyorsa öğrensin ki İstanbul 1918'de işgal edildi. O dönem Fransızlar'ın çok çok ileri görüşlü olmadıklarını düşünerek söylüyorum, İstanbul İşgal Ordusu'nun varlığından şüphe ediyorum. Diğer yandan Galatasaray Lisesi'nin de Fransız ordusunu 1915'te savaşın ortasında ağırladığını da düşünmüyorum açıkçası. Hesabı kendisi yapsın.

Şimdi genel söyleyeceğimi söyleyeyim. Galatasaray bir eğitim kurumudur. Spor kulübü değildir. 500 yıllık bir kuruma iftira atmaksa kısaca haddinizi aşmanız demektir, kusura bakmayın. Ayrıca sizin sandığınızın aksine Galatasaray bir Osmanlı, sonrasında da Türk kurumudur. Fransız değil. Hiç kapısından içeri girdiniz mi bilemem ama, orta kapısından içeri girdiğinizde sizi 2 koca sütun karşılar, üstü isim dolu. Üstünde Çanakkale Savaşı'nda Galatasaray'ın verdiği şehitlerin ismi yazılıdır o sütunların.

Fenerbahçe'yse bir spor kulübüdür. Eğitim kurumu değil. Eğer fanatik nefretinizi bir yere akıtmak zorunda hissediyorsanız kendinizi, onu ancak Fenerbahçe'nin rakibi olan Galatasaray Spor Kulübü'ne yöneltebilirsiniz. Spor kulübünün lisenin içinden çıkmış olması, liseyi saçma sapan saldırılarınızla kirletmeye çalışacaksınız demek değil. Fenerbahçe'yi ancak Galatasaray SK ile karşılaştırabilirsiniz, Galatasaray'la asla. Haddinizi bilin.

PS:
Son paragrafıma da fanatik bir şekilde itiraz edeceğinizi bildiğimden, açıklayayım. Fenerbahçe SK, Galatasaray SK'dan kesinlikle küçük değildir benim gözümde. Ama Galatasaray SK'yı eleştirmek için, Galatasaray'a laf edemezsiniz. İkisi çok farklı şeyler.

Edit,PS2:
Zegna'nın da devamında ne geleceğini bile bile fitili yakıp, "Ben birşey yapmadım ki" demeyeceğini umuyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Iggy said:

Zegna said:

fransa - türkiye iliskilerinide anımsattı biraz sanki :)


abi şansa bana bak banada aynı şeyleri hatırlattı.

"fransa bayrağının mağlup türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını
sağlayan, nam-ı diger 'küçük fransa', galatasaray camiasina ve ordumuz ileri
gelenlerini en guzel şekilde ağırlayan galatasaray lisesi öğretmen ve
görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"

20.3.1915
fransa isgal ordulari kumandani
jean-pierre dumoulin


Buyur 2 quote birden. Galatasaray SK ile Fransa ilişkilerini tartışacak insanlar ancak geçen senelerde mütemadiyen Bordeaux ile eşleşmemizi tartışırlar. Galatasaray - Fransa ilişkileri tartışılıyorsa tüm camia üzerine olmak durumunda, diğer türlü düşünmek bayağı saflık olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...