Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türk Film - Dizi Sektörü


Flameoffear

Öne çıkan mesajlar

dasaaa said:

dizi film senaryoları yazanların büyük kısmının en iyi ihtimalle dar görüşlü, basma kalıp düşünen, yeniliklerden uzak, geri kalmış, çağdışı, yurtdışından kopyalayan, çakma ürünlerler yapan insanlardan oluşması gibi bişi desen çok tepki alırsın sanırım?



http://www.ensonhaber.com/kilic-gununun-yapimcisi-osman-sinav-gay-sahneleri-icin-ne-dedi.html
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

osman sınav aksine yenilik düşünen, farklı şeyler çıkarmaya çalışan bir adamdır. Onun denedikleri ve yaptıkları ülkede bazı şeylerin önünü açmıştır. Özellikle dizilerinde gerçekleşen bir çok olay bazı düşünce kalıplarının yıkılmasına da sebep olmuştur.

Lakin aynı adam üstteki yazıdan anlaşılacağı gibi çok dar kalıplı bir adamdır. Hatta direk kafatasçı milliyetçiliği yapan bir adamdır. Tam o kesimin insanını yansıtıyor.

Bu tip adamlar düşünce yapılarına rağmen lazım, Kılıç Günü'de bence sığ bir dizi olsa da bayağı etkiliydi. Dizide gerçekleşen bazı olayları toplum, daha doğrusu ATV'nin şakirt izleyici kitlesi kaldıramıyor diye min. bölüm anlaşması bittiği gibi dizi yayından kalktı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türkiye'de film sektöründe gelişme var esasen, evet çok geride ama kalıbını kırmaya çalışıyor az çok. Belli başlı birkaç iyi yönetmen var.

Dizi konusundaysa 2 sebep var. 1- taklit. Zaten hali hazırda iyi dizi varken yeni senaryoya ne gerek var diyip alıyorlar yabancı diziyi, aynen copy paste. ne diziler geçti elden, oc'si gossip girli shieldı, csi'ı, seinfeldi, crosby'si, married with children'ı falan hepsini kopyalayıp kopyalayıp yedirdiler. Burada kısmen de haklılar, 1.5 saat süren dizi mi olur lan? Her hafta 1.5 saatlik konuyu kim yazsın da oynasınlar? Haliyle çalıyolar işte. 30 bölümlük dizi desen 45 saatlik senaryo yazman lazım her sene. Kolay mı bu? Her diyaloğu duygusu arka planı hikayesi, kurgusu...

İkinci sebepse kitle. Hedef kitle olarak zayıfız. Halkın geneli çok basit şeylere gülüyor, çok basit şeylere ağlıyor. Ver arkadan dramayı, yüzlerce kişi izlesin. Bi ara ananem bi dizi izliyodu, ismini hatırlamıyorum da böyle 5-6 tane kız kardeş, öksüz mü ne bunlar, bütün dünya da birleşmiş bunlara kötülük yapmaya çalışıyo. Dünyanın en kötü dizisiydi, ver acitasyonu millet ağlasın diyip dizi yapmışlar resmen. Hiç izlemediğim halde yan odada bilgisayar başındayken dizinin diyaloglarından benim başım ağrıyordu. Gülme olayları da öyle, arkadaş ortamında yapsan "bu ne biçim espiri lan" diye dayak yiyeceğin espirileri dayıyolar önüne, arkaya da 2 gülme efekti ekliyolar, millet de ehü ehü diyo. Hele Burhan Altıntop fenomeni var, evet güzel karakterdi, sonlara doğru çok cıvısa da eğleneliydi falan, ama herkes onu taklit edip öyle bir abzürt karakter koymaya kalkınca ele yüze bulaşıyor tabii.

E şimdi milleti bu kadar basit şeylerle etkileyebiliyorsan, üstüne bir de sağdan soldan çalıp çırpman da göze batmıyosa kim niye orjinal ve yaratıcı bir dizi oluşturmaya kalksın? Tutar mı tutmaz mı falan düşünmüyosun, hazır tutmuşu var zaten, kopyala yapıştır.

Bunların üzerine bütçe de ekleniyor. Elin adamı bölüm başnıa 10 milyon dolar bütçe ayırırken senin o tek bölümlük paranın onda birine 3 sezon dizi çekmeni bekliyorlar. Haliyle ortaya çıkanın kalitesi efekti falan da ona göre oluyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi o bütçe olayında tr'nin şişirilmiş fitbolcuları fenomeninin aynısı yaşanıyor yalnız.

bi sürü oyuncu deli gibi paralar alıyor. sonuç tırt ama sdfsfdsdf

parayı oyuncuya yatıracağınıza diğer kısımlara yatırın diyeceğim. öyle bir imkan olduğunda da hiçbir yere yatırmıyorlar.

o kavak yelleri falan ilk çıktığında allah aşkına çok mu tanınıyordu bütün oyuncuları?

ama para vermek, kafayı çalıştırmak yerine dawsons creek yapmayı tercih ettiler dssdfsdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Senaristler konusuna katılıyorum. İster film olsun ister dizi, inanılmaz derecede başarısızlar. Hadi dizilerin çok uzun olması senaryoyu dandikleştiriyor diyelim, filmlerde nasıl bir bahane üreteceğiz. Daha izlediğim bir Türk filminde "vay anasını" dediğim bir an yaşamış değilim. Hep bir dramaya yöneliş, hep bir ağlatma anlamsızca güldürme çabası. Bunun temel sebebinin ise Senaryoya gereken önemin verilmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Bir filmin kalbi senaryodur, yurt dışından oyuncular senaryoyu okuyup çalışıp çalışmayacaklarına karar veriyor. Bizde ise tamamen es geçilen bir mevzu. "Ağlak bişiler olsun" modunda gidiyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Flameoffear said:


Size göre sektörümüzün başarısız (istisnalar sayılmaz) olmasının temel sebepleri nelerdir?



1.Benim gorusum sudur; produksiyona zerre kadam butce ayrilmiyor..bu nedenle Set isiklandirmalari zavalli yoldan yapiliyor...para olmamasi guzel veya uygun isiklandirma olmayacagi anlamina gelmez cunku. Ortami o atmosfere gore aydinlatmalar falan bu sene basladi onlarda malesef temiz degil.

Goruntu yonetmenlerinin bircogu gercekten goruntu yonetmenligi yapmiyor.(bkz bir ustteki paragrafin sorumlulari)

Senaryolarin ben gayet guclu hatta gayet yeterli oldugunu dusunuyorum...tabiki "LOL USA da TUTTU DIZI CAKALIM HEMEN" senaryolarida var..o projenin yanlisligi ta en bastan ayri konu. Yada belkide bir senaryoyu nasil islendigine dair cok fena kanser durumlar oluyor..hani ayni sekansi 20dk de orgazmik de anlatabilir yada 5 sn de gecebilir vbvb gibi bircok secenek varken, gidip nedense en mal sekliyle uygulaniyor ehuh. (genelleme yaptim eed)

Fakat oyuncular genellikle fena batiriyor..yani dogallik namina cok nadir birsey izliyoruz, dogaclama yada..bunun sebebi casting ve yonetmen mi yoksa oyuncularin kabizligimi bilemiyorum..Kivanc tatlitugun cinnet gecirme sahneleri falan aklima geliyor sajfhdsfs cilginsin meeeaann!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cystein said:

DarKRideR said:

çünkü seyirci bunu istiyor
böyle bir şey yok yalnız artık. bu tamamen palavra.

yani şu forumda senin benim gibi insan sayısı %75 falandır.
bizkaçkişiyiz?


bu forum toplumun genelinden çok uzak yalnız. daha modern, batıya dönük bir kesim. O tarafa yönelik olduğu için zevkleri, beğenisi, espiri anlayışı, bir dizi ya da filmden beklentileri de o yönde oluyor. Ama halk böyle değil. bu forumu baz alırsan CHP %50yle iktidar (daha geçenlerde anketi yapılmıştı), sansür yasak barındırmayan bir ülkedeyiz ve ülke gençliğinin %80i üni öğrencisi ya da mezunu, kültürel yapı kuvvetli.

Ama yok öyle bişi işte.

Hala 2 acitasyona ağlamayı, 2. sınıf espirilere ve zorlama karakterlere gülmeye bayılan devasa bir kitle var. Bizim "ince espiri" olarak gördüğümüz şeyleri anlamayan ya da birikim olarak yapılan göndermelere (80ler 90lar klasik filmleri mesela) yetişemeyenler var. Bu insanlar için 2 dram, bi trajedi koy bol bol acılı müzikle harmanla ağlat, adam gibi sağlam bir dramadan daha iyi. Yahu bu ülkede "eve giren hırsızı karşılarına alıp bak evladım bu ayıp yapma iş bul" diye nasihat yapan çocuklar duymasın dizisi zirveye oynuyor.

Haliyle böyle izleyici kitlesine böyle dizi mainstreami.

Yaratıcı diziler de var ara ara, ama onlar da işte ara ara parlayıp sönüyorlar, yeterince geniş kitleye hitap edemiyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Flameoffear said:

Hazırlamakta olduğum bir yazı için görüşlerinize başvurma ihtiyacı hissettim patili ahali.

Size göre sektörümüzün başarısız (istisnalar sayılmaz) olmasının temel sebepleri nelerdir?

Senaristler mi beceriksiz, yönetmenler mi yeto, teknik imkanlar mı kısıtlı, oyuncular mı yeteneksiz? Vs vs

Görüşlerinizi kısaca belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ettim.


1) bu halka ne versek izler mantalitesi, sabahtan akşama kadar evde tv başında duran kişiler için farketmiyor dizinin kalitesi, ne olursa izliyorlar işte. maksat zaman geçsin, bakacak bir şeyler olsun. e öyle olunca, dizilerde de değişik şeyler denemeye gerek duyulmuyor.

2) dizilerin uzun (2 saate yakın) olmasının nedeni, daha çok şey yapmış gibi gözüküp daha çok para almak. ancak, misal amerikada haftalık 45 dakikalık dizi çeken adamlar her sahnede 10-20 tekrar yaparken, bizimki 2 saat olunca tekrar yapma gereği bile duymuyorlar.

3) teknik ekibin bilgisiz adamlardan oluşması, ya da bilgili olmalarına karşın yönetmenlerin "sen sus bakayım anlamazsın" tribi çekmeleri. örneğin yabancı bir dizi izlerken, bir fotoğrafçı olarak her sahnenin bir fotoğraf titizliğinde hazırlandığını farkediyorum. bizde ise, "kafa göster, diğer kafaya geç" tribi mevcut.

4) senaristlerin ve yönetmenlerin vizyonu çooook dar. hayal güçleri gelişmiş değil. yaptıkları dizileri "yıllarca dallas/yalan rüzgarı izlemiş, arkadaşlarıyla karakterlerin dedikodusunu yapan, gün boyunca balkonda oturup sokaktan geçenleri inceleyip dramatize eden" kesime yönelik yapıyorlar. yeni bir genç akımı var, cnbc-e'de oc, rome, heroes, lost izleyen kişiler. ancak bu akımın bile etkisi yok senaristlere.

5) zamanında edebiyat romanı gibi dizi/film hazırlamış, tarkan gibi ilginç fantastik kurgu hikayeler hazırlamış bir ülkeyiz. ancak bunlar unutuldu. "nasılsa recep ivedik koyunca izliyorlar, nasılsa yaprak dökümü koyunca izliyorlar" bundan dolayı sanırım, kaliteli ve sıradışı bir şeyler yapma gereği duymuyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Red said:

cocuklar duymasın ve sosyal mesajları cok iyi zaten ahhaha

arada denk geliyorum kalbim sıkışıyor


örnek aile dizisi diye sunmuşlardı bunu ilk çıktığında. psikolog falan var diyorlardı yazarlar arasında falan.


tr'de psikologların çöp olduğunu düşünüyordum da bu dizide psikolog yardımı alındığını söylediklerinde ne kadar çöp olduğunu çözebiliyorduk hep beraber.

abi örnek dizide paso aile kopacak, ayrılacak tantanası vardı.
özetle sokayım mesajına, sokayım psikolojine.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...