Flameoffear Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Hazırlamakta olduğum bir yazı için görüşlerinize başvurma ihtiyacı hissettim patili ahali. Size göre sektörümüzün başarısız (istisnalar sayılmaz) olmasının temel sebepleri nelerdir? Senaristler mi beceriksiz, yönetmenler mi yeto, teknik imkanlar mı kısıtlı, oyuncular mı yeteneksiz? Vs vs Görüşlerinizi kısaca belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ettim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ahmedinejad Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 hemen ankete çevir abi. benim oyum 2 saatlik süresi. 45 dakika olsa dizi süreleri çok aşağı kalmayız kalite mevzusunda. ama mal mal şeylerle dakika dolduruyor senaristler. bayıyor sonraç Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 1 saat özet 90dk yeni bölüm.reklamları saymıyorum 8 de başlayan dizi 11 de bitiyor sdf bu tabloda iyi senaristte oyuncuda yönetmende bi bok yapamaz cunku bi gavur dizisi 10-12 bölümden 40-50dkdan 4-5 sezon yapıyor bizimkiler 90dkdan sezonda 30 bölüm ve 4-5 sene yapıyorlar hatta tutarsa daha fazla ahha.herturlu rakam çok fazla ne oyuncu performansı kalır ne bişi.senaristlerde sıçışlara girer.bu yuzden güzel başlayan her dizimiz boka sarıyor hep Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flameoffear Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Anketen ziyade direk görüş istiyorum. Sonuçta anket açsam yine benim seçtiklerim oylanacak. Geniş bir bakış açısı daha çok işime yarar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 tabi bu dediğim harcamayıda kısıtlıyor.o yuzden dizilerde yapılan en büyük harcama zekeiyaköyden villa kiralam ve lüks araç kiralam o kadar ahahah Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vaniLLe Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 cogu orjinal degil taklit. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moncici Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 büyük prodüksiyon isteyen filmlerde para/malzeme sorunu ve teknik bilgisizlik yüzünden bir kısıtlılık var. en büyük prodüksiyonlu filmlerimiz cem yılmazın gora ve arogu işte yani hollywood filmleriyle kıyaslayın. "bağımsız" filmler de bu sebeplerden ötürü farklı teknikler deneyemiyor. bakın amerikan bağımsız filmlerine, çekim teknikleri olsun, ses post prodüksiyonları olsun bizim büyük bütçeli dediğimiz filmlerimizden kat kat daha iyiler. en basitinden prof. bir foley stüdyosu yok türkiyede yani. türkiye'de arthouse filmleri yani düşük bütçeli, minimal, hikaye anlatmacı filmler uluslararası alanda iş yapmaya başladı. nuri bilge ceylan olsun, yeni sinemacılar ekibi olsun... çoğu yönetmen fazlasıyla yerel, türkiyeye özgü konular, anlatım biçimleri tercih ettiği için, uluslararası alanda da doğal olarak en iyileri yer buluyor sadece. daha evrensel konulara değinen filmler de yapılmalı. ya onun dışında birçok sebep var. yeni yönetmenler 80 sonrası sinizminden muzdarip oldukları için siyaseti dışlayıcı, ya da dışlayıcı gibi gözüken ama çarpıtan filmler yapıyorlar mesela. onun dışında otosansür var. daha yazarım şimdi çıkmam lazım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
C3nK Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 bu süre uzun olması cidden can sıkıcı adamlar dizide 5dkda anlatmak istedikleri şeyi baydıra baydıra yarım saatte anlatiyorlar.Türk dizilerinde bir dizi güzel bile olsa bir yerden sonra çok yavaş ilerlediği için bayıp izlemeyi bırakıyorsun.Yabancı dizilerde tam tersi 45 dksa 45 dknin hakkini veriyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 ahmedinejad said: benim oyum 2 saatlik süresi. 45 dakika olsa dizi süreleri çok aşağı kalmayız kalite mevzusunda. Standart gelmeli ecnebi dizilerinde olduğu gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 bütün bunlara ek olarak, birileri türkiyede her sektörde çok fazla para kazanıyor, o birileri çok kazansın diye öbür kazananların az kazanması gerekiyor ki o kimseler çok kazansın, böyle olunca ülkede her sektörde inanılmaz kalitesizlik oluyor oyunculuklar meselesi garip biraz, çocuk oyuncular mesela yurtdışında havasındanmıdır suyundanmıdır hiç sırıtmıyo inanılmaz iyiler yani burda 1-2 istisna hariç hepsi çok kötü Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 dizi film senaryoları yazanların büyük kısmının en iyi ihtimalle dar görüşlü, basma kalıp düşünen, yeniliklerden uzak, geri kalmış, çağdışı, yurtdışından kopyalayan, çakma ürünlerler yapan insanlardan oluşması gibi bişi desen çok tepki alırsın sanırım? hmm o kadar çok çalıyorlar ki aslında dizilerin senaryolarını galiba çinlilere yazdırıyoruz yeni bi dizi yapıcaklarmış sqny ve panafonic heyecanla bekliyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pasta Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Aga tayfun güneyer dizilerini bile izleyenler var niye uğraşıp güzel dizi çekicen ki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 valla bana sorarsanız sorun süre, oyuncu, para değil. doğrudan senaryo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 süre uzayınca senaryo sıçıyo, örnek ezel, ilk 15 20 bölümü türkiyede yapılmış en iyi dizi, sonra aşamalı şekilde sıçıyo, Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flameoffear Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 İzleyicilerin seçicilikten uzak olması da sizce önemli bir etken midir.? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
7thBreath Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 iyide insanlar neyi seçicek ki hepsi biribirinden kötü dizilerin, genel olarak bir kalite düşüklüğü var. İyi dediğimiz dizilerin bir çoğuda sonradan bozuyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 halkın çoğu ya bayağılıktan hoşlanıyor ya da daha iyi seçeneklere ulaşmaktan uzak. bunun dışında amerikan usulü bir kablo tv yayımcılığı olmaması da ayrı bi sıkıntı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 dasaaa said: dizi film senaryoları yazanların büyük kısmının en iyi ihtimalle dar görüşlü, basma kalıp düşünen, yeniliklerden uzak, geri kalmış, çağdışı, yurtdışından kopyalayan, çakma ürünlerler yapan insanlardan oluşması gibi bişi desen çok tepki alırsın sanırım? Ben tanıştım bazı senorya yazarlarımızla. Tam üstüne aduket atmışsın diyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Benim gördüğüm yada görev aldığım setlere bakarak yapacağım yorum "teknik bilgi yok, işi para için yapıyorlar." olur. Kameraman kamera bilmiyor, çoğu RED nedir bilmiyordu 2-3 sene evvel. Şimdi bilirler tabi çünkü bilmek "in" oldu. Bilmesi gerektiği dönemlerde vizörden güneş gözlüğü ile bakıp akşam bara akmakla ilgileniyorlardı. Yönetmenlerde "çekeyimde bitsin" modunda geziyor, özen göstermiyor. Bu ekip bir araya gelince de inovasyon 0 oluyor haliyle. Ama onları bu hale getiren şeyde sistem zaten. Dizilerin uzunluğu, trilyonlar kazanılsada yatırım yapılmaması, herşeyi ucuza getirme çabası kalitesizliğin nedeni. O yüzden daha evvel yazdığım birşey vardı, "Türkiye'de en iyi sinemacı Cem Yılmaz'dır" demiştim. Çünkü işini çok severek yapıyor, her defasında daha iyisini yapmak için zaman, para ve sevgi harcıyor bu işe. Büyük paralar yatırıyor sadece kendi cebinden. Buda onu en iyilerden yapıyor. Yılmaz Erdoğan'da çok iyidir bakın. Çünkü bu insanlar "ulan biz niye yapamıyoruz, ben yapıcam" diye çabalıyor, diğer prodüktörler yada yönetmenler "şunu 1 haftada şu kadar paraya çekerim, parayı vururum." diyor. Geçen hafta Geleceğe Dönüş serisini izliyorum. 2. filmin başlarında ilk defa geleceğe gittiklerinde DeLorean'la uçarak Hill Valley'e iniyorlar. Uçarak gelmeleri efektle yapılıyor ama son inme sahnesi için sokağa lift sistemi ile indiriyorlar delorean'ı. http://www.skippypodar.net/Pic/Bttf2/landing_dmc.jpg Şimdi onca lift sistemini kurmaya gerek var mı? Bizim zihniyet olsa efektle indirirler, sahne direk kapının açılmasıyla başlar yerde, ama adamlar bu sistemi sadece delorean inip, plan değiştirmeden içinden Doc insin diye kuruyorlar. 3 saniyelik bir olay için masraf, zaman, hesap. Ama işte fark bu kadar küçük detaylarda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
burtonesk Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 çalışanlarda teknik bilgi yok, tekniğe ulaşım kolay ama kullanabilen yok. senaristler çok yavan şeyler çıkarıyorlar. işini bilen yönetmen parmakla gösterilebilecek kadar az. iyi yönetmen denen çoğu kişi yönetme becerisine sahip değil.genç oyuncularımız iyi fakat yaşını almış tiyatrocular çok iyi değiller. sinema bölümünden mezun olan herkes yönetmen olmak istiyor. zaten eğitimimiz de saolsunlar o yönde veriliyor kafamıza vura vura. diziler çok uzun, yurtdışından çalıntı, orijinalleri de kolpalaşıyor bir noktadan sonra. işini severek yapmak çok önemli ve sanırım kimse bu işi yapmayı sevmiyor. her şey herkese çok ağır geliyor gereksiz yere. muhtemelen sadece senaristler çok seviyor ki yavşak yavşak şeyler yazabiliyorlar, öyle bir rahatlık. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cystein Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 o konuda ben de kırgınım dizi sektörüne. youtube'a bakıyosun adam after effects öğrenmiş çatır çatır star wars kalitesinde ışın kılıcı savaşı yapıyor. warfare diye videolar arat bi ton hollywood tadında yapılmışı var amatör insanlar tarafından. bizde 20 kişi birbirine sıkıyor tüm silahlardan aynı ses geliyor falan filan. çok saçma şeyler var. bir diğer nokta da uzun olması dizilerin. şöyle bir şey var mesela uzun olduğu için kalitesinin düşmesinden ziyade dizinin aşırı takipçileri dışında diğer izleyenler arada zaplıyor, sıçmaya gidiyor, sıkılıp başka bir işe odaklanıyor. annemden biliyorum çok izlemek istediği bir şey de olsa mutfağa gidiyor bişiler yapıyor 2-3 saat boş durmaya alışkın değil. bunların hepsini birleştirince dizi sektörü boktanlaşıyor. uzun olmasından dolayı fill in the blanks vesaire. sinema sektörüne gelicek olursak orda halkın da bir özentiliği var aslında. türk filmlerinden belirli bir beklenti var. ünlü bir kişiyse herkes koşa koşa izler. şafak sezerin 2 gramlık beyniyle yaptığı filmlere akın akın gittiler. ona bin basacak filmleri kimse izlemedi. klişeler çok filmlerde. küfür yok. vesaire... teknik eksiklik burda da hissettiriyor kendini. o da var... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Silmarwen Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Geçen sene okula bi senarist/yönetmen getirmişlerdi. Bir kaç filmi var adamın iyi kötü. Atölye çalışması yapmıştık işte bu adamla. Çalışmaya 20 kişi katılmıştı ama sinema ya da kısa filmle ilgilenenler en fazla 6-7 kişiydi. Geri kalanlar o kişiyi okula getiren hocanın dersinden geçmek için gelmişlerdi zaten. Zaten bizim okulun öğrencilerinin kaliteli olmadıklarını biliyoruz da. Neyse işte bu adamla atölye çalışması yapıldı, bize konu verdi, o konuya bağlı kalarak senaryo yazdık, kısa film çektik film. Ama bize verdiği konu o kadar saçma ve o kadar basitti ki. O 6-7 kişilik grubumuzdaki herkes aynı şeyi düşünmüştük "abi biz bile daha iyi konu çıkartırdık ortaya" demiştik kendi aramızda. Her neyse işte. Adam Kıbrıs'ta 4 gün kaldı. Gitmeden önceki akşam birlikte yemeğe çıktık 10 kişi filan adamla birlikte. Adam filmlerini zaten uluslararası yarışmalarda para kazanmak için yapıyormuş. Bunu öğrenmiştik ve yeni dönem Türk filmlerinin neden başarısız olduğu konusunda bize bir ipucu olmuştu bu açıkçası. Ha adam şimdiye kadar hep boş adamlarla mı çalışmış. Hayır tabiki Şener Şen'li de filmi var adamın. Ama olmamış yani adamın filmlerini filan hiç beğenmemiştik. Ha biz çok pro sinemacılar mıyız? Hayır ama istekli ve ilgiliyiz. Çekelim bitsin ya işte demiyoruz bişiler yaparken, daha iyi nasıl yapabiliriz diye düşünüyoruz hep birlikte. Film izlerken de oturup analiz ediyoruz. Hala daha iyi değiliz bunu biliyoruz. Ama bu adamı beğenmemiştik mesela. Niye yazdım bunları bilmiyorum. Kafam bulanık zaten de Türk Film - Dizi sektörü diyince paylaşmak istedim. öle işte Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 kaliteli sinemacı, ancak seyircinin önemli bir kısmı materyal seçmeye başlarsa kendiliğinden ortaya çıkar. Eğitimsiz insanların yaptığı basit işler, seyirci tarafından izleniyor ve kişilerin büyük paralar kazanmasına yol açıyorsa gerçekten fark yaratacak adamların iş bulması da zorlaşıyor, bu adamların orjinal iş yapması daha da zorlaşıyor. Seyirci bilinçlenmezse sektör kendini hiçbir şekilde geliştiremez. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 ben en çok şeye gülmüştüm. "EZEL DİZİSİ ÖZEL EFEKTLERİ!!!" yaptıklarını toplayıp video hazırlamışlar bi de utanmadan... araba bariyeri kırıyor vs, bi amca camdan sarkıyor bilmem ne... ve işin gerçeği 17yaşında amerikalı bunlardan iyisini evinde, tek başına yapabiliyor. bir de TÜRK AİLESİ VE TÜRKLERE UYGUN BİŞİLER YAPIYOS AMA OLM! geyiği var. az önce atv'de kardeşim dizi izliyordu. yemek yerken baktım.. evet butch dyke bi kız, hayallemeye yatkın şişman ev kızı her türk ailesinin sahip olmak istediği öğelerdir. berbat mizah anlayışını da unutmamak gerek. ya da aslında unutabilirseniz unutun siz. kötüler abi, çok kötüler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Loex Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2011 bok gibi yaz bi a4 e ver direk Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar