Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

12 Eylul referandumu


di

Öne çıkan mesajlar

Anlatamadım sanırım, biraz da yanlış ifade var tabi haklısın.

Siz halk cahil diyorsunuz demiyorum, o sizin varolan sisteme karşı bir savunma mekanizmanız zaten. Rejim sahipleri halkı cahil görüyor vesaire, demokrasi gelecek vesaire gibi.

Ancak öyle bir kategori oluşturmuşsunuz ki bu savunmanız ile gerçek halk, rejim sahipleri tarafından 'cahil' değerlendirilen kişiler olmuş, böyle bir algı oluşturuyorsunuz.

Bunun dışında kalanları halktan saymak istemiyorsunuz bu argümanınızla.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

öyle olduğu için yasal olarak siyasi iktidara bağlamakta beis görmemeli miyiz yani calimero, nedir anlatmaya çalıştığın?



Hayır tabi, fakat insanları aptal yerine koymamak da gerek. Bahsettiğim sadece yargı değildir zaten. İktidarı elde tutabilmek için belli alanlarda hakimiyet kurmak gerekir. Bunlar eğitim, yargı, bürokrasi, iletişim kanalları (medya) gibi alanlardır. Eğer buralarda hakimiyet kurarsan, sen hükümet olarak gitsen dahi, bıraktığın izlerin silinmesi çok uzun zaman alır ve de ideolojinin yeniden başa gelmesi ihtimali çok daha yükselir. Diyeceğim bundan önce bu alanlar zaten fethedilmişti, şimdi karşı hücum geliyor akp tarafından. ben daha öncekine de karşı idim, şimdi gelecek olana da karşıyım. o yüzden benim için kötünün iyisi yok ve mücadeleye devam edeceğim. eğer bu alanların bir önceki sahipleri senin için yeni geleceklerden yeğ ise elbette sen de onlara karşı mücadele edeceksin. aynı şekilde akp liler de seninle mücadele edecek.

Sözün özü; derinden bu mücadele dönerken, bu mücadelelerin üstünü "demokrasi, özgürlük vs" diye örtmeye çalışmak ne kadar etiktir, burada kullanılan bu önemli kavramların da içi ne kadar doludur benim sorguladığım bu.


Dipnot: Ayrıca, yargının bağımsızlığı konusu (eğer iktidardakiler de dahil herkes bağımsız bir yargı istese dahi) çok çetrefilli bir konu. Bu konu içerisinde tartışılması biraz abes olur sanırım. Bu konu kapandıktan sonra olmazsa ayrı bir başlık açar, felsefi bir tartışma yaparız o konuda da...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

aym tamamen seçilmişlerden bağımsız mıdır, bugünkü aym başkanını kim atadı? (var olduğunu varsaydığın) kendi ideoloji döngüsünün yasalaşmış, kağıt üzerinde yer alan bir hükmü var mıdır, bu döngü kırılamaz mı, hep kendi içinde dönmeye mahkum mudur?


"mevcut madde" said:

Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.


neymis, meclisi tamamen disarida birakan, sadece cumhurbaskanina ait olan atama yetkisi, zaten dongunun icindeki insanlarin belirledigi adaylar arasindan birini secmekle sinirliymis

demek ki, secilmis kontrolunden soz etmek hayli zor aymde

calimero referandum konusunda karsit fikirde olmamiza ragmen guzel ozetlemis bu arada bence

ha su var, onda sana katilirim/daha once bu topicte katildim; bu degisiklik mevcut meclis+basbakan+cumhurbaskani paketi sayesinde secilmislerin kontrolunden ziyade tayyipin kontrolu olacak. yine de anayasa degisikligi gibi bir konuda bu kadar kisa vadeli dusunmemek gerektigine inaniyorum, akp ilelebet iktidarda kalmayacak bu ulkede, bir onceki bu kadar kesin paket ne zamandi, bir sonraki ne zaman olacak? ekstrem orneklere gore anayasa duzenlemesi ne kadar mantikli olur?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Peki o zaman nefr, döngü dediğinin içindeki kurumlardan Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay üyeleri nasıl ve kimlerce belirleniyor?


ayrıca türkiyedeki siyasi parti yapılanmasının tek adamlık üzerine kurulu olduğunu görmek gerek. bugün tayyibin yargısı olanın, yarın bir başkasının yargısı olması önündeki engel nedir?

Türkiye'deki yargıyı yasal olarak X'in yargısı olarak etiketleneceğini görmemek mi gerekir, niye illa ki kısa vadede düşünmeliyiz?
uzunları yakınca kral daha çıplak görünmüyor mu?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yargıtay ve danıştay üyelerini hsyk belirliyor. hsyk üyelerini kim belirliyor? danıştay ve yargıtay genel kurulu. bu seçimler yapılırken bir üye her aday için ayrı ayrı oy kullanabiliyor ve bu mevcut durum hukukun üstünlüğünü ülkemizde sarsılmaz bir şekilde sağlama alıyor. bırak allasen. ha cumhurbaşkanı 3 kişinin arasından atama yapması da demokrasiyi sağlama alıyor tabii
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu ülkenin demokratikleşmesinden, şeffaflaşmasından bahsediyorsak yargıyı tek bir adama bağlamaktan değil seçim barajının %5 veya altına çekilmesinden, dokunulmazlıkların kaldırılmasından, adil bir temsil heyetiyle yepyeni bir anayasa hazırlanmasından bahsetmeliyiz.

az önce nefr itiraf etti zaten, yargı erkini bir elden alıp öbür ele verecek, sadece tek bir partinin, hatta tek bir adamın işine yarayacak düzenlemeler bizi ne kadar ileri götürebilir?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

[edit]
sg-1 said:

az önce nefr itiraf etti zaten, yargı erkini bir elden alıp öbür ele verecek, sadece tek bir partinin, hatta tek bir adamın işine yarayacak düzenlemeler bizi ne kadar ileri götürebilir?


nefr boyle bir sey 'itiraf' etmedi. nefr senin tartisma etigine hasta, o ayri[/edit]

adalet bakaninin parmagina mi gonderme yapiyorsun yargitay uyelerinin vs... seciminde? o da farkli bir durum degil, belirlenen adaylar arasindan secim yapiyor adalet bakani da. kaldi ki benim derdim yargitay veya danistay uyelerinin belirlenmesinde degil; ben bu secim gucunun bir kiside veya grupta olmasini savunmuyorum zaten, halk iradesinin bu atamalarda meclis eliyle etkili olmasini savunuyorum. yok demek istedigini ben anlamadiysam "ahmet sesiguzelin sen turkuler albumunden a yuzunun 3. sarkisini dinle, ne demek istedigimi anlayacaksin" tadinda mesajlar yerine daha acik, fikrini ifade eden mesajlar atarsan, tahmin yurutmekten kurtulurum. o da olmadi link ver ahmet sesiguzelin ilgili albumune


uzunlari yakinca kral daha ciplak degil, gorunmez oluyor

anlamamak icin ozel caba sarfedilmezse, inaniyorum ki ustteki mesajimdan cikan anlamlardan biri de, "bu kadar kesin oy coklugu ve bu kadar tek adam yonetimi cok uzun zamandir bu ulkede yoktu, bundan sonra da bir daha olup olmayacagi/ne zaman olacagi supheli" oluyor

o bakimdan, eger bir meclis+basbakan+cumhurbaskani pakedi yoksa elimizde, bu degisiklik eskisinden daha 'adil' hale getiriyor aym secimini; cunku sadece cumhurbaskaninin su anki gostermelik etkisi artmakla kalmiyor, meclis a.k.a halk iradesi de giriyor devreye bu degisiklikle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:

neyse, nefr gibi insanların da olduğunu bilmek güzel..gözünü nefret bürümeden de akpye olan eleştirisini dile getiriyo gayet. hiç zor değil bu yau, bi deneyin, feyz alın.

law, bu ülkede yargı her zaman bağımsızdı, ama hiçbi zaman tarafsız değildi. bu ülkenin "yüksek" hukuk adamlarının önceliği her zaman devleti korumak oldu, adaleti korumak değil. bunun değişmesi için hsyk-yargıtay-danıştay arasındaki "al gülüm-ver gülüm" şeklindeki atama sistemi muhakkak değiştirilmeli.

çok seslilikten kastım bu, yüksek yargıya heterojen bir yapı hakim olacak ki bütün kesimler birbirini dengeleyecek, tek bir düşünce hakim olmayacak.

kaldı ki bu düzenleme 82den çok 61 anayasasındaki düzenlemeye benziyo, bundan niye şikayet ediliyo anlamak imkansız.


kavramları veya aktörleri öcüleştirmekle argümanlar kuvvetleniyor sanıyorsunuz ama öyle değil.

paparnoz; neo-liberalizm o kadar ayağa düşmüş bir kavram ki mesela, onu kullanarak türkiyede olup biteni açıklamak imkansız. belki amerikanın son 15-20 yılını bi nebze açıklarsın, o da çok değil.

bizim alışkanlığımız, bütün "düşmanları" tek elde toplamak, hepsine topyekün saldırmak. neo-liberalizm sihirli anahtar gibi, her türlü muhalefet kapısını açıyo, insanlara "eyvah, şimdi çıldıriciiim" dedirtmek için bas "neo liberal politikalarr" diye bişey, gerisine karışma. beni üzen muhalefetin bu kolaycı ve sığ analizleridir. liberalizm neydi, ne zaman "neo" oldu, faydaları-zararları ne oldu, hangi toplumlarda hangi etkileri oldu..bunlar önemli değil, artık bir öcümüz var ve her fırsatta onu kullanmalıyız, muhalefeti hep korku üzerinden kurmalıyız..evet derseniz şu olur bu olur, ülke batar, sivil dikta olur..yok ya?

şu bir gerçek ki aşırıya kaçmayan hiçbir akım kendi içinde mutlak iyi veya mutlak kötü değil. sorun bu politikalarla toplumsal beklentiler/ihtiyaçlar arasındaki dengeyi kurabilmekte. bunu doğru yaptığın müddetçe halkını rahat yaşatırsın.

sizin söylemlerinizde herşeyin aşırı politikleştirilmesi, her unsurun realpolitiğin bir parçası haline getirilmesi var, benim garipsediğim bu. nepliberalizm=bush=akp=gülen=yeşil sermaye=...böyle bi denklem var, o cenahtan ne gelirse gelsin elimizin tersiyle itelim gibi bi sonuca varıyosunuz. hepsi aynı evil axis'in bir parçası, oradan hiç hayır gelemez, hepsi yok olmadan biz özgür olamayız vs vs..oysa bu cenahın bir gelmişi geçmişi, bir toplumsal meşruiyeti, yaptığı faydalı işler olabilir. bunları tanımadan, görmeden, sırf kafada oluşturulan axis'e cuk oturuyo diye salvolara başlayınca muhalefet etmiş olmuyosunuz, sadece çemkirmiş oluyosunuz. eh, böyle yapınca da, toplumu ve içinde bulunduğumuz durumu ıskalıyosunuz.

mesela önceki sayfalarda güya ironik dille yazılmış bişeyler vardı. tam bağımsızlık-abdnin kucağına oturma vs..e bu ne ki şimdi?sen nato üyesisin, gümrük birliği üyesisin, ab'ye girmeye uğraşıyosun, sermayen bütün ülkelere yayılmış ve bütün ülke sermayeleri senin ülkende dolaşıyo, ne bağımsızlığı, kimin bağımsızlığı? böyle bi dünyada bağımsızlık iddiası "ben başına buyruk olucam, evrensel kriterlere tabi olmıcam, kafama göre halkımı yöneticem" demekle aynı şey. oysa senin imza attığın yüzlerce uluslararası sözleşme var, bütün ülkeler bu sözleşmelere riayet ediyo. AİHM'yi üst mahkeme olarak kabul etmiş onlarca ülkeden biriyiz, orada bizim de hakimlerimiz var üstelik. şimdi bağımsız olmak ne demektir bu noktada? ülkemizin, halkımızın ne derece lehinedir?

buradan da şuna geleyim, topiğe dönüş olsun, siz bu paketteki maddeleri feto yazdırdı falan mı zannediyosunuz mesela? bütün maddeler, AB'ye uyum süreciyle doğrudan ilişkili, hepsi de imzaladığımız uluslararası sözleşmelere (AİHS, ILO sözleşmeleri, ASŞ) birebir uygun-ya da onlara uydurulmak için yeniden düzenlenmekte. avrupadaki sol partilerin de özellikle bu pakete destek vermelerinin sebebi tam olarak bu. ama pardon onlar emperyalist felan. ya da fetocu, bilemedim.


şimdi demişsin ki neo liberalizm kötü değil kötü yönleri var evillaştırmayın herşeyi nazi kıvamına getirmeyin demişsin şimdi her rejimde bu var monarşi de de bu var feodalizm de de bu var faşizm de de var teokrasi de de bu var aristokrasi de de bu var yani iyi yönünü görmek istersen iyi yönlerini liste liste sayarsın ama olay kötü yönlerine gelince iyi yönlerinden daha kuvvetli geliyorsa o rejim basit mantıkla benim için kötüdür,dersen ki daha geniş düşün yine kötüdür.

yığınlarca bu konuda açıklama yaparım ama sorun şu sen liberalizm e iyi yönden bakıyorsun ve sanıyorum ki liberalsin şimdi burada ideolojik ayrım noktamız başlıyor.bu normal bir durum ama sen liberalizmi şiddetli bir şekilde savunuyorsun bizde eleştiriyoruz sonra sen bizi "sığ" bir kalıba koyuyorsun,oradan hareket ediyorsun sığsınız siz sığsınız diyorsun.

gel bir amerika da ki politik yapıya kültüre bakalım mesela amerika da komunizm gülünecek bir şeydir ama çoğu kişinin de bilgisi yoktur yapılan propagandalar sayesinde oluyor bu komunizm kötü olarak lanse edildi ve çoğu amerikalı komunizm e ön yargı ile yaklaşıyor aynı şekilde sosyalizm e de dersin ki bu ideolojiler yanlış olabilir de olmayabilir de ama ideolojiyi anlamsız bir mizaha dönüştürmek amerika'nın iç politikasının ürünü,bu bir çok konuda yapılıyor amerika da liberaller solcu olarak görülüyor mesela aha televizyona liberal çıktı kapatın sıkıcı sıkıcı konuşacak diye yığınla espri var aynı şekilde islam da fakir fukaralıkla özdeşleştirildi bir çok espride oyunda müslüman adam hilkat garibesi gibi görünüyor.

bunun yerli versiyonu bizde yapılmaya başlandı kemalizm üstünde yapılıyor eleştirilir de aha kemalist teh teh teh diye genç siviller espriler patlatmıyor mu ? kemalisttir tartışmayın demiyorlar mı ? diyorlar.ben kemalizm i savunmuyorum ama türki ıyor ama biz neo liberalizm de yaptığımızda sen sığlık ile nitelendiriyorsun,neo liberalizm sihirli anahtar diyorsun.
yahu her dönem bir ideoloji dünya ya hakim olur.bir dönem feodalizm di bir dönem monarşiydi bir dönem teokrasi çok eskiden aristokrasiydi daha sonra milliyetçilik ondan sonra emperyalizm sonra oldu kapitalizm şimdi de oldu neo liberalizm oldu.sistem ile ilgili olan sorunlar sistemledir bu böyle.
ve evet sorunumuz neo liberalizm ve neo liberalizmin iyi yönleri bize gelmiyor maalesef türk telekom u özelleştiriyorsun sattığın paranın kat kat fazlası 3 4 yılda değerleniyor bir de o fiyatı kadar kar getiriyorsa ben buna özelleştirme diyemem mesela ayrıca türk telekom tekel mi hala yani monopol mü evet monopol.monopol bir şirketi özelleştiriyorsun bu mantık mı yani ? tüpraş ölüsü bile kar ettiren bir şirket ucuza gitmedi gitti ? değerinin çok çok altına satıyorsun şirketleri üstelik monopol şirketleri bunun senin ideolojine de sığmayacağını biliyorum.sonuçta sen bir çok şirketin rekabetinin bize yansıyacağı kanaatindesin ancak türkiye de böyle bir durum yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

yargıtay ve danıştay üyelerini hsyk belirliyor. hsyk üyelerini kim belirliyor? danıştay ve yargıtay genel kurulu. bu seçimler yapılırken bir üye her aday için ayrı ayrı oy kullanabiliyor ve bu mevcut durum hukukun üstünlüğünü ülkemizde sarsılmaz bir şekilde sağlama alıyor. bırak allasen. ha cumhurbaşkanı 3 kişinin arasından atama yapması da demokrasiyi sağlama alıyor tabii


danıştayın dörtte üçü hsyk, dörtte biri cumhurbaşkanı tarafından atanır.
sayıştay ise tamamen meclis tarafından seçilir.

sorun zaten kimin kimi seçtiği de değil aslında, sorun bu seçimlerin kimlerin işine gelip gelmediği, bu anayasa değişikliğine ve referanduma sebep olayların iyice irdelenmesi gerekliliği.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Öncelikle: http://www.facebook.com/people/Ahmet-Sesiguzel/1512270884

Sonralıkla: ad hominem yapmaya başladın yine malum şahıs.


Şimdi gelelim esas meseleye:
Halk iradesi, böyle ağzını doldura doldura söyleyince çok afilli birşey gibi görünüyor da bi saattir anlatmaya çalıştığım, önce anlamış gibi görünüp sonra yine unuttuğun şey şu: bu tbmm halk iradesini temsil etmiyor. Bu ülkedeki 40 milyon seçmenin 8 ila 10 milyonun görüşü değil bu iktidarla, bu meclisle bile aynı değil. hal böyleyken "halkın seçtiği bir tek adamın kontrolündeki yargı kısa vadede iyi birşeydir" hükmü oldukça çiğ kalıyor.

tekrar tekrar söylüyorum, hele ki baraj düşmeden, yargıyı siyasi iktidarlara teslim etmek tek adam hegemonyası yaratmaktır.

%5'lik bir baraj olsaydı son seçimlerde akp tek başına iktidar olabilir miydi?
Bugün bunları konuşuyor olabilir miydik?

Bu referandumun getireceği demokrasi bir ilüzyondur, tek adam hegemonyasıdır. O adam kim olursa olsun, hatta o adma ilerde koalisyon başı da olabilir, farketmez.

Görmeniz gereken realite budur.

Aslında nefr'in önce "evet var böle bişey" deyip sonra "ben öyle bişey demedim" demesi bu gerçeklikten kaçmasıdır, başka birşey değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nefr said:

[edit]
sg-1 said:

az önce nefr itiraf etti zaten, yargı erkini bir elden alıp öbür ele verecek, sadece tek bir partinin, hatta tek bir adamın işine yarayacak düzenlemeler bizi ne kadar ileri götürebilir?


nefr boyle bir sey 'itiraf' etmedi. nefr senin tartisma etigine hasta, o ayri[/edit]

adalet bakaninin parmagina mi gonderme yapiyorsun yargitay uyelerinin vs... seciminde? o da farkli bir durum degil, belirlenen adaylar arasindan secim yapiyor adalet bakani da. kaldi ki benim derdim yargitay veya danistay uyelerinin belirlenmesinde degil; ben bu secim gucunun bir kiside veya grupta olmasini savunmuyorum zaten, halk iradesinin bu atamalarda meclis eliyle etkili olmasini savunuyorum. yok demek istedigini ben anlamadiysam "ahmet sesiguzelin sen turkuler albumunden a yuzunun 3. sarkisini dinle, ne demek istedigimi anlayacaksin" tadinda mesajlar yerine daha acik, fikrini ifade eden mesajlar atarsan, tahmin yurutmekten kurtulurum. o da olmadi link ver ahmet sesiguzelin ilgili albumune


uzunlari yakinca kral daha ciplak degil, gorunmez oluyor

anlamamak icin ozel caba sarfedilmezse, inaniyorum ki ustteki mesajimdan cikan anlamlardan biri de, "bu kadar kesin oy coklugu ve bu kadar tek adam yonetimi cok uzun zamandir bu ulkede yoktu, bundan sonra da bir daha olup olmayacagi/ne zaman olacagi supheli" oluyor

o bakimdan, eger bir meclis+basbakan+cumhurbaskani pakedi yoksa elimizde, bu degisiklik eskisinden daha 'adil' hale getiriyor aym secimini; cunku sadece cumhurbaskaninin su anki gostermelik etkisi artmakla kalmiyor, meclis a.k.a halk iradesi de giriyor devreye bu degisiklikle

yani şu an hsyknın vereceği bir karar için adalet bakanı ve kankası müsteşarı beklemesini, onların keyfen toplantılara gelip gelmemesini, müsteşarın dosya alıp götürüp işleyişi alenen çocukça baltalamasını felan normal mi buluyorsun

ayrıca halk iradesi halk iradesi, sokaktan adam seçip koyalım o zaman anayasa mahkemesine, onlar yorumlar kendilerine gelen başvuruları anayasaya göre? hukukçulara felan gerek yok

ve hep aynı ağızlardan aynı, kusura bakma ama zırvalar, akpnin işine gelmeyen her karar "anayasa mahkemesi görev aşımı yapmıştır" oluyor ne hikmetse
yarın öbür gün komünist bir parti geldi %47 ile, meclistede her istediği şeyi geçirebilecek konumda olunca ve yasa çıkartsa nefr in bütün mal varlığına el koyuyorum diye, ve kendi seçtiği anayasa mahkemesine yapılan bu yasayı iptal başvurusu doğal olarak reddedilince diyebilecekmisin halk iradesi diye?
sordum cevap alamadım yine soruyorum, her fırsatta birilerini tehdit eden bir iktidara bu gücü verebilecek güveni nasıl duyuyorsunuz?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi işin ideali şöle böle olmalıyı gecin.
biz türkiyede yasıyoruz, bunu daha idrak edemediniz mi?

adamlar ülkeyi muz cumhuriyetine cevirdiler zaten, yolsuzlugun, adaletsizligin haddi hesabı kalmadı ülkede.
kendileri icin kanun bile degistiriolar, hicbirsey olmamıs gibi devam ediyorlar hayatlarına.

avrupanın hangi ülkesinde halk bu kadar cahil ve önündeki gercekleri idrak edemeyecek kadar aptal ki, biz herseyi avrupada böle bizde de böle olsun die ordan feyz almaya calısıyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:

Siz halk cahil diyorsunuz demiyorum, o sizin varolan sisteme karşı bir savunma mekanizmanız zaten. Rejim sahipleri halkı cahil görüyor vesaire, demokrasi gelecek vesaire gibi.

Ancak öyle bir kategori oluşturmuşsunuz ki bu savunmanız ile gerçek halk, rejim sahipleri tarafından 'cahil' değerlendirilen kişiler olmuş, böyle bir algı oluşturuyorsunuz.

Bunun dışında kalanları halktan saymak istemiyorsunuz bu argümanınızla.


bak hemen 1 üstteki mesaj:

Ceday said:

abi işin ideali şöle böle olmalıyı gecin.
biz türkiyede yasıyoruz, bunu daha idrak edemediniz mi?

...

avrupanın hangi ülkesinde halk bu kadar cahil ve önündeki gercekleri idrak edemeyecek kadar aptal ki, biz herseyi avrupada böle bizde de böle olsun die ordan feyz almaya calısıyoruz.



herhangi bir savunma mekanizması oluşturulduğu falan yok. böyle bir ezber var malesef kendisini aydın ve bilgili zanneden kesimde.

o cahil sandığınız halk var ya, aslında öyle bir uyanık ve herşeyin farkında ki... kendisine tepeden bakanların beli doğrulamadı 3/4 yüzyıldır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sparkcaster said:

Dennis said:

Trias said:

postda genel olarak referandum yerine akp iyi/kötünün iyisi/kötü tartışması yaşanmış.
Ben merak ediyorum. akp hükümetinde (son 8 yıl) hayatınızda iyi/kötü neler değişti yazabilir misiniz? Ama somut şeyler olacak, ceplerini doldurdular, bizim arkadaşın dayısının yengesini oruç tutmuyor diye dövdüler, gibi şeyler olmasın.
Tercihan 30 yaş üstü olursa diğer hükümetlerin de karşılaştırılması yapılabilir.


Sağlık alanında büyük kolaylıklar oldu, önceden saatlerce bekliyordun rezil kuyruklarda. Sağlık ocaklarında tc kimlik no'nu verip direk para vermeden muayne oluyorsun.

İlköğretimde kitaplar ücretsiz dağıtılıyor, ilkokul ve lisede ihtiyacı olan öğrencilere bir miktar para yardımı yapılıyor. Üniversite burslarının miktarı arttı bir de sanırım. Chp'nin "Yandaşlarına veriyorlar" diye kestirdiği belediye bursunu uzun saçlı ve akpye karşı olan arkadaşım alıyordu.

Ulaşımda baya gelişme var, metrobüs İstanbulda mükemmel oldu. Kadıköy-pendik arası metro seneye hizmete girecek, tüp geçit projesi de devam ediyor. Haydarpaşa-gebze trenler yenileri ile değitiriliyor şu an. Şehirler-arası baya yol falan yapıldı, hızlı tren geldi. Antalya- istanbul arası 4 saate inecek tren ile proje bitince.

Benim çevremde görüp, şu an hatırladığım olumlu şeyler bunlar.

metrobüs var metrobüsü unutmayalım
ahahahaha ya

Metrobüs yazıyor zaten orada. Evet, çok komik bence de. "HİÇÇÇ BİRŞEY YAPILMIYOR ÜLKE 8 SENEDE NE HALE GELDİ" diyenler büyük ihtimalle 8 sene önce çocuktu ya da daimi bitki kontenjanından gidiyorlar. Hala söylüyorum, bu iktidar yetersiz ve içinde temizlenmesi gereken çok kişi var. Ama bundan 10-15 yıl öncenin politikacılarına kıyasla gelişme var baya.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

GEd said:

Siz halk cahil diyorsunuz demiyorum, o sizin varolan sisteme karşı bir savunma mekanizmanız zaten. Rejim sahipleri halkı cahil görüyor vesaire, demokrasi gelecek vesaire gibi.

Ancak öyle bir kategori oluşturmuşsunuz ki bu savunmanız ile gerçek halk, rejim sahipleri tarafından 'cahil' değerlendirilen kişiler olmuş, böyle bir algı oluşturuyorsunuz.

Bunun dışında kalanları halktan saymak istemiyorsunuz bu argümanınızla.


bak hemen 1 üstteki mesaj:

Ceday said:

abi işin ideali şöle böle olmalıyı gecin.
biz türkiyede yasıyoruz, bunu daha idrak edemediniz mi?

...

avrupanın hangi ülkesinde halk bu kadar cahil ve önündeki gercekleri idrak edemeyecek kadar aptal ki, biz herseyi avrupada böle bizde de böle olsun die ordan feyz almaya calısıyoruz.



herhangi bir savunma mekanizması oluşturulduğu falan yok. böyle bir ezber var malesef kendisini aydın ve bilgili zanneden kesimde.

o cahil sandığınız halk var ya, aslında öyle bir uyanık ve herşeyin farkında ki... kendisine tepeden bakanların beli doğrulamadı 3/4 yüzyıldır.


sufi +1

yani sizin gibi düşünenlerin demokratlığını önceki sayfalarda zaten yeterince sorgulamıştık. Onlarca defa tekrar etmeye gerek yok sanırım. Siz halk cahil aptal diye gezerken millet halkın yarısının oyunu alıp iktidar oluyor, siz de balkonda çay içip mahalleden geleni geçeni izleyen emekli amcalar gibi izliyorsunuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

halk o kadar uyanık o kadar herşeyin farkında olduğu için mi hep adı değişen ama kendi aynı muhafazakar sağ partilere oy veriyor fiks 60 yıldır.

zaten sol ne zaman kazanmışsa şu 60 yılda anca milliyetçi / ümmetçi bir atraksiyon yapmışsa kazanmış.

muhafazakar sağ çok demokratik olduğundan mı, vatana millete büyük katkılar sağladığından mı oy alıyor, hayır, bu milletin taaaa osmanlıdan kalma milliyetçilik ve din güdülerini en güzel onlar gıdıklarından alıyor oyları.

çocuklar bile ezbere biliyor artık bunu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

halk o kadar uyanık o kadar herşeyin farkında olduğu için mi hep adı değişen ama kendi aynı muhafazakar sağ partilere oy veriyor fiks 60 yıldır.


acaba halk adların değişmesine, partilerin kapanmasına rağmen bu insanlara oy veriyorsa halkın iradesi bu yönde olduğundan olmasın?

sg-1 said:
zaten sol ne zaman kazanmışsa şu 60 yılda anca milliyetçi / ümmetçi bir atraksiyon yapmışsa kazanmış.


Malesef türk solunun aslında sol olmadığını, ne bok olduğu belli olmadığı için sol seçmenin bile merkez sağa kaydığını sen de onaylamış oluyorsun.

sg-1 said:
muhafazakar sağ çok demokratik olduğundan mı, vatana millete büyük katkılar sağladığından mı oy alıyor, hayır, bu milletin taaaa osmanlıdan kalma milliyetçilik ve din güdülerini en güzel onlar gıdıklarından alıyor oyları.


Bu milletin osmanlıdan kalma (yani kökeninden, soyundan.) milliyetçilik ve din güdüleri bu milletin önem verdiği şeyler ve bu güdülere saldıranlar bu yüzden kaybediyor olabilir mi?
CHP bile bunu farkedip son yıllarda söylemlerine din iman vatan millet katarken, Sosyalist Enternasyonel bile CHP'yi eleştirirken, esas türk solu CHP'den nefret ederken CHP'nin inatla sağa kaymasının sebebi bu "güdüler" olmasın?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sparkcaster said:

sorulara cevap yok hala popülizm hala aynı boş muhabbetler, nato mermer nato kafa diyince de kızıyorsun ama nefr, şu saçma salak konuşan adamlara niye cevap verme gereği duyuyorsunuz,
muhalefet edenlere muhalefet edeceğinize biraz iktidara muhalefet etseniz herşey daha güzel olacak


kim abi o salak salak konuşan adamlar?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...