Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Eren Talu mevzusu ve Kadınlarda güce tapma.. [capsli]


Zarif

Öne çıkan mesajlar

Şimdi Eren Talu malum defne samyeli'nin eski kocası.

adamımı bu

http://www.hurriyet.com.tr/_np/0271/10980271.jpg

defne samyeli bu.

http://resim.ekonorm.com/haber/25_10_2009/defne_samyeli_hakkinda_kocasindan_s.jpg

bunlar ayrıldılar vs. Eren Talu Ayşe Arman'a ropörtaj vermiş.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15148264.asp?hid=15149404
said:
Karım, bir başkasına aşık oldu, “Ruh ikimizi buldum, bırak gideyim” dedi; evliliğimizi bitirmek istedi. Onu kaybetmekten ölesiye korktum. “Beni istemeyeni ben de istemem. Zaten beni aldattın. Yolun açık olsun” demedim, diyemedim. “Benim de kaçamaklarım oldu, yurtdışında paralı ilişkiler kurdum ama jimnastik gibiydi, bir şey ifade etmedi. Gel bunu, onlara sayalım, unutalım” dedim. Onu vazgeçirmek için elimden geleni yaptım ama olmadı; o adamdan vazgeçmedi. Aylar içinde geldiğimiz nokta şu: “Ruh ikizim” dediği adamla birlikte olmak istiyor; ‘ruh özgürlüğüne’ kavuşmak için de benden para!


işte o ruh ikizi

http://english.aljazeera.net/mritems/images/2006/10/29/1_155267_1_5.jpg

el jezire'nin uğur dündar'ı imiş.

Richard Gizbert
said:
Bana “Sen modern otel seversin, W’da kalalım” dedi. “Tamam” dedim ama konferans Sheraton’da. Meğer o esnada karım, frenleri iptal etmiş, yeni bir aşka yelken açmış. Adamla buluşacaklar. Ve sakın yanlış anlama. Benim itirazım neden bunu yaptı diye değil, her boku ben yapmış gibi duruyorum, buna bozuluyorum. Ben hem çapkın oldum, hem salak. Bir de işler iyice zıvanadan çıktı, 5 yıl hapsim istendi, ne yapmışım ya...

O adamın Avusturalya Konsolosluğu’nda çalışmadığını Doha’da mı öğrendin?
- Yok hayır, Doha’da hâlâ kek durumdayım. Sabah süslenip püslenip konferansa diye çıkıyor, meğer adamın Sheraton’daki odasına gidiyormuş. Aşıklar orada buluşurken, benim içim içimi yiyor, bir şey var ama anlayamıyorum. Artık üzerimde nasıl bir baskı kurmuşsa işim gücüm yok ama Sherton’a gidemiyorum. İki de bir arıyorum, telefonu çalıyor, açan yok, sonra açılıyor Defne “Ne oldu, neden arıyorsun?” diyor. Nedense Defne’nin sesi hep ekolu, meğer adamın odasındaki banyodan konuşuyormuş...

E konferans?
- Bir iki kere belki katılmıştır. İşin içinde mesleki hırslar da var, adam başarılı bir televizyoncu, mutlaka “CNN’de çalışmana yardımcı olabilirim” filan demiştir. Defne çok hırslıdır. Ben de ona hep destek oldum. Bu, bir ekip işi. Ben kendi açımdan kabul ediyorum bu evlilikle nereden nereye geldiğimi ama benzer şeyler Defne için de geçerli. Ben o arada hala Avusturalya Konsolosluğu’nda çalıştığını zannettiğim rakibimle psikolojik savaş halindeyim. Aslına bakarsan o Richard kim neyin nesi hala bilmiyordum. Adam benim zannettiğim biri gibi de çıkmadı, bambaşka bir yerden girmiş: Yok efendim ikisi “ruh ikiz”i çıkmışlar, geçmiş hayatlarında birliktelermiş.


işin içine fal büyü falan da giriyor.
said:
Bu arada Defne, Galll Sassoun’la olan biteni paylaşıyor.

Kiminle?
- Los Angeles’lı astrolog. Bizimki sürekli onunla telefonda. Madonna’nın da üye olduğu bir şey. Ben de gittim adama. Owo’ya geliyordu Defne orada tanıştı, ahbap oldu.

Ne soruyor ona?
- Hayatını soruyor. “Eren’in sana altı ay izin vermesi lazım ama vermeyecek biliyorum” diyor. Çünkü alaturka bir herifmişim. O zamana kadar olan sevişmelerini affedebilirdim ama altı ay daha izin veremedim!

Peki sen Doha’da Defne’nin onunla buluştuğunu, onun odasına gittiğini, o adamın Richard Gizbert olduğunu nereden biliyorsun?
- Defne kendisi anlattı. Ben Doha’dan Dubai’ye geçtim, o da geldi. Ağlayarak ayrılmışlar. Zaten havaalanından bir saatte çıkamadı, herkes çıktı Defne yok. Adamla tuvalette telefonda konuşuyormuş.


ve asıl bomba
said:
Peki nasıl her şeyi itiraf etti?
- Votkanın gözünü seveyim! İki şişe votka içtik, birbirimize her şeyi anlattık. Seviştik de. Ama daha önce dedi ki, “Benden şüpheleniyorsun, al bak telefonumu hiçbir şey yok.” Verdi telefonu. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama sildiğini zannetmiş fakat her şey içinde. Bütün mailler, SMS’ler. Karımın çeşitli fotoğraflarını görüyorum, kendi kendine çekmiş, hiç tanımadığım bir adama göndermiş. Beynimden vurulmuşa döndüm. “Bu ne ya?” dedim. Gerisi, çorap söküğü gibi geldi. Artık inkar edecek hali kalmadı. Zaten ben anlamalıydım, daha güzel olmaya çalışıyordu, memelerine falan bir şeyler yaptırıyordu, “Zaten güzelsin, kimin için daha güzel olmaya çalışıyorsun?” diyorum.



said:
Peki hadi başlayalım o zaman. Sen ne diyorsun yani? “Para bitti, kadın gitti mi?”
- Bu meşhur laf aslında bizim durumumuzu çok iyi özetliyor. Evet para bitince, insanlar gider. Ben bunu da anlıyorum...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ne hatunmuş lan.hiç öyle bir imajı yoktu dışardan.gerçi belli olmuyor kimin noldugu

kadın adamı böyle maymun ediyor işte.adam yurtdışında 2-3 jimnastik yaptı diye aşk bitmiyor ki.

erkek 100 kere başkasıyla sevişse kadın bir kere yapınca erkek bitiyor abi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Red said:

ne hatunmuş lan.hiç öyle bir imajı yoktu dışardan.gerçi belli olmuyor kimin noldugu

kadın adamı böyle maymun ediyor işte.adam yurtdışında 2-3 jimnastik yaptı diye aşk bitmiyor ki.

erkek 100 kere başkasıyla sevişse kadın bir kere yapınca erkek bitiyor abi.


Yani erkek 100 kere yapacak, ''amaaan jimnastikti onlar'' denecek, ama içlerinden birine aşık olursa da karısını terkedip gidecek, ''e napsın adam başkasına aşık oldu, elbette gidecek, kim bilir karısının da ne defoları vardı, kadın olaydı da tutaydı kocasını elinde'' denecek. Kadın, çok daha dolaysız yoldan öndeki jimnastik kısımlarını atlayıp, çok daha dürüst bir biçimde tek bir adama aşık olduğunda ''vay şırfıntı'' denecek.

İlişkiler açısından daha çok yol katetmiş, daha eşitlikçi batı toplumlarında, çiftlerden herhangi biri diğerini aldattığında hiç değilse aynı tür eleştirileri alırken, bizim toplumumuzda, erkeğin aldatmaları hoş bile görülebiliyor toplumun en az %90 ı tarafından. (kadınlar da hoş görüyor yani.)

D. Samyeli'yi suçlamadan önce, kocasının evlilik ilişkisine bakış tarzının da göz ardı edilmemesi gerek bence. D. nin, E. in jimnastik! niteliğindeki ilişkilerini hissetmemesi, ya da adamın bu kaçamaklar nedeniyle, karısına daha ilgisiz ve duyarsız davranmamış olması mümkün mü?

Bu arada yanlış anlaşılmasın, ben erkek ya da kadının içinde bulundukları ilişkiyi bitirmeden başka ilişkilere yelken açmalarını etik bulmuyorum.

edit: jimnastik (!) tarzındaki hareketleri de... ha illa jimnastik yapılacaksa, bu aktiviteler her iki taraf için de geçerli olmalı, ''ben 2 şnav çekip, 3 perande şettirecem, ama sen yaparsan bozuşuruz'' denmemeli, diğer taraf ta amudundan taklasına tüm jimnastik aktivitelerini icra ettiğinde oyun bozancılık yapılmamalı. =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

defne samyeli'nin suçu delikanlı gibi ben yaptım evet dememesi. adama tazminat davası falan açmış kendisi ak kaşıkmış gibi.

ya adamın yanından süslenip başka bir adamın yanına gitmesi çatır çatır sevişmesi falan bunlar çok ağır şeyler.

ha eren talu zaten diyor evet aldattım diyor. dürüst adam. hatta affetmeye herşeye başlamaya da razı.

ama çıkıp elin astrologunun lafıyla zaten evli olan bir başkasına metres olmak için can atıyorsa kadın, üstüne eski kocasından para istiyorsa bi dur derler
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya lafta hepimiz erkek yapabiliosa kadında yapmalıdır diyoruzda öyle olmuyor

hadi eren taluyu salla.adam iş adamı.her gittiği yerde önüne servis yapıyorlardır seç beğen paralı kızları.bana sorarsan bencede jimnastik.yüzük takıp aşık olmuyorsun ya.neyse :)

bir erkeğin hatası daha kabul edilebilir oluyor.şimdi aquatik bir hata yaptı sarhaoştu biriyle birlikte oldu mesela.

aynı hatayı nişanlısı yaptı.ben yaptımk sende yaptın ödeştik mi dersin :)

kimse kimseyi kandırmasın.sonuçta toplumsal olarak bastırılmış cinsellikle büyüdüler büyüdük büyüyorlar.şu 90 sorası nesli biraz sapık belki onlar kurtarır.


bu yuzden erkeğin duygularını aşkını sevgisini deiştirmicek jimnastikler makul olmustur.türk kadını ztn tutucu.el tutma 2 aydan başlıyor.seksi hep bi silah olarak kullanıyor.

defne samyeli ile eren taluda umrumda değil.butun kadınlarda defne samyeli sinsiliği var normaldir :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İki ucu boklu değnek durumu bu. Bu insanları yakından tanımadan sadece magazin basının(veysa sadece basın) haberleriyle "adam suçsuz, parası bittiği için tüyen kadın suçlu" veya "kadın suçsuz, beceriksiz mimar ve karısını pek çok kere aldatan adam suçlu" demek doğru olamaycakdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Red said:


1. bir erkeğin hatası daha kabul edilebilir oluyor.şimdi aquatik bir hata yaptı sarhaoştu biriyle birlikte oldu mesela.
aynı hatayı nişanlısı yaptı.ben yaptımk sende yaptın ödeştik mi dersin :)
kimse kimseyi kandırmasın.sonuçta toplumsal olarak bastırılmış cinsellikle büyüdüler büyüdük büyüyorlar
2. bu yuzden erkeğin duygularını aşkını sevgisini deiştirmicek jimnastikler makul olmustur.
3. butun kadınlarda defne samyeli sinsiliği var normaldir


1. Ben de onu diyorum; ilişkilere bakış açısı, son derece ilkel ve erkeğin lehine tek yönlü Türk toplumunun. Ben kendime sarhoş olduğumda biriyle birlikte olma hakkını tanıyorsam, karşı tarafın da aynı hakka sahip olduğunu düşünürüm doğal olarak.
Erkeğin aldatma nedenini bastırılmış cinselliğe bağlıyorsan, bu konuda çok daha bastırılmış olan kadına haydi haydi hak tanıman gerekir aldatma konusunda. (Ben böyle düşünmüyorum elbette.)
2. Hiçbir aldatma makul olamaz. Ama alt yapısı sexist, erkeğin lehine önyargılı, erkek egemen görüşlü, ilişkiler, özellikle cinsellik konusunda erkeğin ayrıcalıklı olması gerektiği gibi ilkel (çağdaş olmayan), ayırımcı, dar görüşlü, çifte standartları olan ve eğitim yoksunu bir çevreden gelindiğinde ve bu alt yapının etkilerini alt etme başarısızlığı gösterildiğinde, ''erkeğin kadına göre baskılanamayan ve daha güçlü cinsel dürtüleri olması nedeniyle kadını aldatmasının makul olduğu'' gibi sözler söylenebilir. Kısacası erkeğin kadını aldatmasının makul olduğunu, şu sıraladığım alt yapı özelliklerine sahip ve bu özelliklerin etkilerini aşamamış bireyler iddia edebilir ancak.
3. Ehe... Çifte standartta çığır açmışsın sen. Yani lafı döndürüp dolaştırma gereği bile duymuyorsun. Bir cümlende ''bir erkeğin hatası daha kabul edilebilir oluyor'' ya da ''bu yuzden erkeğin duygularını aşkını sevgisini deiştirmicek jimnastikler makul olmustur.'' falan diyorsun, bir sonrakinde pervasızca ''butun kadınlarda defne samyeli sinsiliği var normaldir'' diyorsun. Pes doğrusu. Erkeğinki doğal hak, kadın yaptığında sinsilik. Bence olaya çok tek yönlü bakıyorsun. Bu konuda, çıkarın nedeniyle ilişkiyi hiçbir zaman eşit ve iki taraflı bir süreç olarak algılayamayacaksın. Hatta üzerinde düşüneceğini de sanmıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...