eldar Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Olay bence Eminönü'nün öyle olup olmaması değil. Eminönü'nü seçmeleri ve kullanma şekilleri. Adamlar Güngören'de geçen bir sahne çekseler daha da kötü olacaktı. Sonra gidiyoruz Şangay'a vay babam vay, sanki zaman makinesine bindik. Sen İstanbul'u mekan olarak seçmişsin niye? Filme ne kattı, seyirciye ne kattı? sıfır. Bu sahneleri atıyorum Bursa'da da çekerdin. Sanki zorla getirmişler İstanbul'da çekin demişler, egzotik olsun. Tinker Tailor Soldier Spy'ın bu yeni versiyonunda üstelik günümüzde de değil Soğuk Savaş'ta geçiyor, şehrin havasını ne güzel vermişler. Hani kovalamaca falan da yok, arka planda şehir var. Ama çalışılmış, solcu afişler falan, giyim kuşam, renk paleti. Hakkaten gerçekçi mi değil mi bilemem ama olmuş. Filme resmen artı değer. Skyfall'a dönüyoruz, sete gel. Pazar kurulmuş ama rengarenk şemsiyeler altında meyveler. Resmen Bağdat'da egzotik bir pazar imajı. Bakın aynısı demiyorum imaj, burada olay gerçekte ne olduğu değil kafalarda ne olduğu. Burada bu seti hazırlayanın dünya görüşü resmen darmış. Sonra renk paleti de binbir gece masalları. De get. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Adam gibi geniş planı bunlar çatıya çıkınca görüyoruz. Onun haricinde arapça tabela hatırlamıyorum bile ben sokak kovalamacasında. Adana çekimlerine geçene kadar bildiğin eminönünü gördüm ben, hatta daha "modern" bile diyebilirim hahah. Adana'ya geçince de oranın mimarisinden ötürü daha doğu atmosferine kavuşuyor. Orda da Ceki Çen'in istanbul betimlemesi gibi yalan birşey yoktu. Ben adana çekimlerini de izlemiştim, direk birebir kullanmışlardı köprüyü, insanları falan. Tek yanlış olan şey Akrep'ti, o kadar. Yani her filmde "Türkiye'yi acaip gösteriyorlarrr!" moduna girmeyin, çünkü "günaydın, Türkiye böyle". Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
goldbären Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 yorum said: Sen İstanbul'u mekan olarak seçmişsin niye? Filme ne kattı, seyirciye ne kattı? sıfır. senin yorumun bu topiğe ne kattı? sıfır. istanbula ya hiç gitmemişsiniz ya da egzotik = çağdışı geri olarak kalmış aklınızda. eminönü egzotik olmayacak da ne olacak lan hahah. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 goldbären said: senin yorumun bu topiğe ne kattı? sıfır. istanbula ya hiç gitmemişsiniz ya da egzotik = çağdışı geri olarak kalmış aklınızda. eminönü egzotik olmayacak da ne olacak lan hahah. Sanırım İstanbullusun ve Eminönü egzotik diyorsun doğru mu anlıyorum? Bu nası bir yabancılaşma kendine. Ayrıca bu topiğe hiç bir şey katmadığına inandığın bir yoruma cevap yazma zahmetine giriyorsan bari ne kattı İstanbul sahneleri onu yazsaydın. Bakın ben ne diyorum, İstanbul gibi hip bir şehre götürüyorsun ana karakterini ama yaptığın yapacağın pazar yerinde bir kovalamaca. Mesela Kapalıçarşı'nın üstü güzel bir mekan seçimi ama bu ancak geçiş sahnesi olabilir ki öyle de olmuş. Yani İstanbul'u sırf laf olsun diye koymuşlar maksat Bond egzotik bir yerlere gitsin. İstanbul filme artı bir değer katmıyor. Bu iyi gösterme kötü gösterme meselesi değil. İstanbul sahnelerinde ne ilginç bir mekan var, ne de zamanının ruhunu yakalayabilmişler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Keşke Afganistan Kabil'de falan çekselermiş tam istedikleri yer olurdu. Şu filmin hiç bir faydası yok turizme aksine zararı var, üstüne 1 ay kapattılardı semti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 kime para yedirdikleri önemli Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 yapimcilarin derdi de turkiyenin turizmine katkiydi zaten. niye izin verildi diye sorsan, parasi neyse vermislerdir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Myshkin Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 türkiye'de geçen her film sonrası aynı yorumlar yalnız Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 aquila said: yapimcilarin derdi de turkiyenin turizmine katkiydi zaten. niye izin verildi diye sorsan, parasi neyse vermislerdir. Yok Şükrücüüm, bizim yöneticilere kızıyorum zaten, şöyle faydalı olacak böyle reklam olacak deyip çektirdiler zira. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 http://i.imgur.com/Z58Rv.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Halle Berry gibisi gelmemiştir, çok tatlı hatun ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
barnacle Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2012 eva green var orda Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Aluriel Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 "Tatar Ramazan" said: Keşke Afganistan Kabil'de falan çekselermiş tam istedikleri yer olurdu. Şu filmin hiç bir faydası yok turizme aksine zararı var, üstüne 1 ay kapattılardı semti. bu nası bi mantıktır ya. adama ne senin turizminden? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 İstanbul kullanılacaksa bütün film orda geçmeli, olur mu öyle bir değeri yok, konuya bir katkısı yok, güzel gözükmüyor. Hem zaten arap ülkesi gibi gösteriyorlar, oysa ki High St. Kensington gibi her yer. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 eldar said: Bakın ben ne diyorum, İstanbul gibi hip bir şehre götürüyorsun ana karakterini ama yaptığın yapacağın pazar yerinde bir kovalamaca. Mesela Kapalıçarşı'nın üstü güzel bir mekan seçimi ama bu ancak geçiş sahnesi olabilir ki öyle de olmuş. Yani İstanbul'u sırf laf olsun diye koymuşlar maksat Bond egzotik bir yerlere gitsin. İstanbul filme artı bir değer katmıyor. Bu iyi gösterme kötü gösterme meselesi değil. İstanbul sahnelerinde ne ilginç bir mekan var, ne de zamanının ruhunu yakalayabilmişler. "Başkalarından farklı eleştirmeliyim çünkü ben çok derin ve farklıyım" derken orta yerinizden çatlama noktasına geliyorsunuz bazen ya, "filme bir değer katmıyor" ne abi eheh. Nereden bilebilirsin katmadığını, diğer alternatifleri biliyor musun ki? Konudan sapacağı, konsepte uymayacağı bir durum var mı? Hayır yok, sen de söylemişsin. Tek amaçları olan "değişik bir yerlerde a mission goes wrong" konseptiyle filmi açmışlar, başarılı da olmuş. Bir şey katmamış diyorsun, sonra Kapalıçarşı'nın üstü iyi mesela iyi fikir diyorsun, kendini çürütüyorsun. "Maksat egzotik bir yere gitsin" diyorsun, sonra yine bir şey katmadığını söylüyorsun, e gitmiş işte. Kapalıçarşı, Sirkeci yeterince değişik mekanlar. Hem tarihi hem de Avrupa'ya göre daha az gelişmiş, diğer yandan da nispeten düzenli ve içinden motorla geçerken çekim yapmaya müsait. İstanbul'a her gelen boğazı şunu bunu göstermek zorunda değil yani, "İstanbul'un özel yerlerini kullanmıyorsa İstanbul'a neden gelsin" gibi bir mantık da çok enteresan. Yurtdışı ve biraz az gelişmiş bir mekan olması gerekiyor, en yakın alternatif Türkiye. Hepten çerçöp bir yerde de çekmek istemezler, o kadar uzağa gitmek de istemezler. İhtiyaçları öyleymiş ve orada o şekilde çekmişler. Aslında önce Mısır Çarşısı'nın içinde ve Kurukahveci/Hamdi'nin oraya açılan çıkışında çekmek istediler ilgili sahneleri. Bizim dükkanın da içinde olduğu yaklaşık 45-50 dükkanın biri Cumartesi olmak üzere 3 gün kapalı kalması gerekecekti, esnaf toplanıp 800.000 TL fiyat biçti. Daha sonra 600.000'e kadar inildi ama razı olmadılar, çarşı içini Kapalıçarşı'da, sokakları da o Doğubank taraflarında çekmeye karar verdiler. Kapalıçarşı'yı 1 günde bitirdiler, öbürü de dükkanları pek etkilemediğinden bakanlık izni yeterli oldu. Böyle ucuzdan ucuza koşunca da Kapalıçarşı'dan çıkıp direk Sirkeci'ye, sonra da Sirkeci'yi bitirip Adana trenine ışınlanmış oldular işte. Bu kopukluğu, 2 saniyede plakaların değişmesini, İstanbul sahnelerinde çöl ülkesi ambiansı vermek için kullanılan aşırı sarı filtreleri, kaskla bekleyerek muhabbet eden çok çevik polislerimizi falan eleştirseniz tamam da yani cidden çok saçma bazı savunulanlar ya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Şu filmde İstanbul kullanılmasının filme zerre katkısı yok. Eldar konu hakkında tamamen haklı, mekan çok vasıfsız. Sinema okuyan adamsın Lath, şu İstanbul'u, İstanbul'u geçtim herhangi bir şehrin filmin o aşamasında o şekilde kullanılmasının filme hiçbir katkısı yok. Çünkü hikaye örgüsü şehrin varlığına göre kurgulanmamış, sadece var olan bir olay örgüsüne değişiklik katsın diye şehir eklenmiş. Son dönemlerde Hollywood'un doğu kültürüne yönelmesinin sebebi zaten farklılık yaratmak. Bu filmler özellikle Batı dünyasını hedef alarak yapıldığı için artık o bölgelerde geçen filmlerde atlamalı, zıplamalı, patlamalı sahneler çekince seyirci yemiyor. Çünkü adam orada yaşıyor ve ömrü boyunca bu tip olayları bir kez bile yaşamamış. Sinemanın insanı uyutan yapısına ters birşey bu, marabalara beyaz perdedeki dünyanın gerçekliğine inandırman, içine çekmen gerekiyor. (İnandırabildiğin kadarını) Hal böyle olunca Batılıların yaşam tarzını bilmediği kentlere yönelmek normal. Son dönemin modası İstanbul çünkü Batı dünyasında gittikçe ünleniyor. Son yıllarda şehre gelen turist sayısında inanılmaz artış var ve göz önüne geldikçe Hollywood'unda ilgisini çekti. Fas'ta Mısır'da, Lübnan'da falan çok çekim yaptılar bu seferde İstanbul olsun dediler geldiler :) İstanbul'u peki birebir mi koyacaklar, tasvir edecekler? Hayır, çünkü oryantalist düşüncelerine tamamen ters bir olgu bu. Hollywood filmleri büyük çoğunlukla oryantalist öğeler içerir ve İstanbul'un en modern yerlerini bile çeksen Hollywood film ekibi o sokaklara arabada tavuk satan bir eleman koyacak ve o elemanın tezgahı devrilip tavuklar havaya sıçradığında "YA ALLAH ALLAH BİSMİLLAH PÜÜÜÜÜ" diye ses efekti verecek. Şu filmdeki İstanbul sahnelerinin İstanbul'la birebir uyan tek yanı mekanlar, onlarda taşınmaz zaten. İnsan sürüleri, pazar sahneleri, motorlu polisler falan farkındaysanız hep son zamanlardaki oryantalist klişeler, Doğu'da geçen her filmde sonuna kadar kullanılıyor. Ayrıca bu Bond'un yarısının Uzak Doğu'da geçmesinin bir sebebi de budur. Abi adam HAXXORlayarak kendine bir ada ediniyor ve kimsenin sesi çıkmıyor ve dünyanın en taşaklı istihbarat örgütleri bunu fark edemiyor. HABİSİE! Ama niye mantıklı geliyor? Çin'de olabilir böyle şeyler, niye olabilir çünkü orada ne boklar dönüyor bilmiyorsun. Ama film sana sunuyor, iyi bir çocuk olursan birgün ada sahibi olabilirsin çünkü insanları çok salak, Böyle işte, uzattım yine. Şu filmde İstanbul'un tek yararı Batılının böyle bir şehrin olduğunu öğrenecek olması, biliyorsa da hatırlaması ve bizim içinde tamamen şudur. http://1.bp.blogspot.com/_mrg7U1n26N4/S8hdo3L_qcI/AAAAAAAABq4/U9pVIsI_z8Q/s1600/umut_sarikaya%5B3%5D_thumb%5B3%5D.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 He bu arada üste yazmayı unutmuşum. Niye birşey katmıyor? Dedim ya, şimdi şöyle düşün. Filmin en başından sonuna kadar olan olayları düşünüyoruz. Spo'ya alıyorum. -Çok taşaklı bir istihbarat söz konusu, -Bu istihbarat tek kişide, ufak grupta ve yalnızlar odada, -Bu adam vuruluyor ve mal kaçırılıyor, -Kovalamaca, -Kahramana sıkıyorlar, -BOKU YEDİK, -Kahramanın duyguları ağır basıp yurda geri dönüyor, -Asıl olay başlıyor. İstanbul bu aşamada kullanılıyor. Şimdi soruyorum, Bütün filmdeki olaylara sebebiyet veren o istihbarat bu kadar taşaklıysa orada o şekilde ne arıyordu? Bu kadar kolay nasıl çaldırdınız? Şimdi bu sorunun filmde bir temeli var mı? Yok ve olmadığı gibi buna arkaplanda bir hikaye uydurman imkansız çünkü mantıklı hiçbirşey bulamıyorsun. Eğer bir hikayeye ortadan başlayacaksan mekan kullanımından ve hikaye kurgusundan seyirciye geçmişi hayal ettirmen gerek. Bunu yapıyorlar mı filmde? Hayır yapmıyorlar. Olan oldu, karışma bizde deniyor. Bu denildiği içinde kovalamanın İstanbul'da yapılmasının hiçbir katkısı yok. Sadece görsel şölen o kadar, değişik manzara. Burada İstanbul yerine başka bir şehirde kullanılırdı, hiç sorunda çıkmazdı. Hayali şehir bile uydursan yedirirdin çünkü o kadar vasıfsızdı mekan film için. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 "Başka yerde de çekilebilirdi" ile "filme katkısı yok" aynı şey değil ki? Öyle bakarsan x-y-z sahnelerini geçtim bütün filmi de bambaşka yerlerde çekebilirlerdi. Hatta bu hemen hemen tüm filmlere uygulanabilir :p Skyfall'a "Doğduğum yer burası" ya da adaya "iki dedikodu saldım hepsi gitti baba yav" deyince çok mu derinleşti hikaye, katkısı mı oldu mesela? Ya da ne bileyim, hikayenin en başındaki olayın kaynağı anlatılsa, "inteli çalanın babası Türk'tü ondan buraya kaçmış" gibi sıkılsa daha mı bağlayacak, ne gibi bir bağlayıcı detay verebilir ki bağlangıç parçasında? Bond filmi yani bi de bu, saf aksiyon. Arada 20 dakika MI6 HQ geyiği yapsalar yeter o zaman. Yönetmen öyle uygun görmüş, kendini ve senaryonun o kısmını en iyi öyle ifade edebileceğini düşünmüş, burada çekmiş. Diğer alternatifleri bile bilmeden sırf şehrin güzel yerleri gösterilmedi, camiden köprüden geçilmedi, Pierre Loti'de çay içilmedi diye "bir şey katmamış" demek bana anlamlı gelmiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Abi oralardan da geçse Bond, kovalamaca arasında "şiş kebap yeah yeah" deseydi bile bu vasıfsızlığını değiştirmeyecekti. Diyorum ya şehir sadece kullanılmak için kullanılmış. Şangay niye var filmde? O suikast başka yerde de gerçekleştirilirdi ama mekan egzantirik, içinde olunan durum egzantirik. Işık kullanımı kusursuz, seyirciyi büyülüyor. Millet mekanın güzelliğinden o suikastin o şekilde yapılma amacını sorgulayamaz hale geliyor. Mekan vasıflı mı? Vasıflı ama sadece geçiş için detaysız ve alternatifi bol. Bundan sonra nereye gidiyor. Çin'in Doğu'sundan Güney'ine gidiyor bir pulun peşinden ve Makao'ya gidiyor. Makao sahneleri vasıflı mı? Vasıfsız ötesi, filmde İstanbul niye varsa aynı olaydan dolayı var. İlginç ve görsel zevki var. Hikayeye katkısı? Bir diyalog dışında yok, herhangi bir başka mekanda yine olurdu. Mekan, vasıfsız. İskoçya sahneleri nedir? Vasıflı çünkü arkaplandaki hikayeye tamamen oturan bir yer. Kullanımı sorgulanabilir ama geçmişe göndermelerin olduğu bir yerde Bond'un kökeni işleniyorsa bu mekanın kullanılma amacı vardır, kullanıldı. İngiltere sahnelerindeki her mekanın nokta atışı olması gibi, Demem o ki bu filmdeki İstanbul sahneleri de Çin sahneleri de tamamen vasıfsız ve sadece değişik oldukları içinde filmde yer alıyor. İki post önce dediğim gibi aynı yerlerde çekmeyelim kafasından geliyor. Ben işin reklamında turizminde değilim. Bu mekanlar hikaye kurgusuna hiçbir şey katmıyor, sadece görsel şölen sunuyor. Ha zaten burada bir Hollywood filminden bahsediyoruz normaldir. edit: Ayrıca bu anlattığım sadece bu filme özgü değil, son dönem Hollywood filmlerinin birçoğunda bunu görebilirsin. Taken 2 lan işte en saçma örneği, yönetmen İstanbul'u seviyor, hayran diye başka bir şehir üzerine yazılan hikaye -ki o şehrin Roma olduğu söyleniyordu.- aynı hatlarla direk İstanbul'a uyarlanıyor. İstanbul'la alakası yine sadece taşınmazlar. Saçma sapan bir şehir "yaratılmış" ve konu işleniyor. Bunu yaparken de film sonuna kadar oryantalizme hizmet ediyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Ben "bişey katıyor" da demiyorum ki... "Bişey katmıyor!" diyenlere laf ediyorum. Daha iyi, daha "önemli" ve daha "birşeyler katan" bir sahne haline getirilebilirdi. Ama film de çok küçük bir yeri var. Sahnenin amacı "Mission goes wrong" ve Bond'un vurulması. Bir intro sadece. Egzotik bir mekanda geçmesi istenmiş. İstanbul seçilmiş. Yabancı seyirciler için çok ifade etmiyor nerede çekildiği. Baggio'nun yazdığı şeyi okursanız aslında sahnenin "daha egzotik" olması planlandığı ama mekanla anlaşılamadığı için alternatiflerle işi çözmeye çalıştıkları anlaşılıyor. Daha iyi çekilebilirdi tabi ki, From Russia With Love'a gönderme yapabilirlerdi mesela. O kadar eski seriye gönderme var, bağ var, bu sahneyide aynı şekilde dizayn edebilirlerdi ama filmin genel uzunluğuna göre kısa tutmayı uygun görmüşler. Sam Mendes zaten çoğu şeyi oldukça kırpıp tamamen kurtulmak zorunda kaldıklarını söylüyor bir röportajında. Bence zaten filmin açılışı filmin bütününe göre oldukça sönük. Görüntü yönetmenliği iyi değil. Film İstanbul'dan kurtulduktan sonra adam akıllı bir hal alıyor görsel ve anlatım açısından. Ama Eminönü sahnelerinden daha iyi birşey bekliyorsak, oranın tamamen kapatılması gerektiğini de anlamamız gerekiyor. Sırf çalıştıkları alan çok küçük diye hiçbir geniş açı sahne göremiyoruz meydan da. Gerçek bir kültür bakanı falan olsa "bu adamlar geniş açı göremeyecek, dur seferber olalım da bütün alanı tahsis edelim" falan demesi lazım :D. Tek rahat çalıştıkları yer, insan olmayan, kontrol edebilecekleri çatıda ki motorsiklet sahnesi. Orda "istanbulun hakkını" anca veriyor film :). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Aslında şu yukarda yazdıklarımdan en önemli nokta şu: İstanbul sahnelerinden gerekli verimi alabilmek için çok daha geniş çaplı izinlere ihtiyaçları vardı. Baggio'nun dediği ve anladığım kadarıyla da denemişler bazı şeyleri. Ama sonunda döt kadar yeri kapatarak çatışma çekmek zorunda kalmışlar. Böyle şeyler önemlidir. Çok büyük bir yapım geliyor ve önemli bir yerde çekim yapmak istiyor. Ben halkımı, devletimi tanıyorsam bu adamlara istedikleri şeyleri vermemiştir, verememiştir, ayak bağı olmuştur. O veya bu nedenle zorluklar çıkmıştır, çıkarılmıştır. Hollywood'un oryantalist kafası olması doğru, ama filmde bu resmen çok minimaldi. Ben hala sizin Eminönü'ne hiç gitmediğinizi düşünüyorum. Ara sokaklarda yürüdünüz mü? Grand Bazaar'a çıktınız mı? Bir iki fotoğraf olacaktı, bulursam koyayım buraya. Ne kadar oryantalistiz, ne kadar arabız o zaman görürsünüz. Filmde bence gayet modern göstermişler :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Örnekler verilmiş zaten Şangay'a gidiyor, gökdelenler, ışıklar,cam... etkileyici aksiyon mekana yedirilmiş resmen, hakikaten beğendim. Makau'ya gidiyor peri masalı gibi bir yer. İskoçya aynı 19. yy. romantiklerinin tabloları gibi, hani o müzedeki Turner'ın tabloları gibi. Klasik bir şato, öze dönüş. Filmin içinde güzel mekan kullanımları var, ama İstanbul bunlardan biri değil. Belki açılış sahnesi diye, belki içinde yaşadığımız şehir olduğundan. Bana öyle geliyor ki, sadece "egzotik" bir yer olsun diye düşünülmüş. Cami, kapalıçarşı, halılar, pazarcılar bu tipik Doğu imajı. Bir dansöz oynamadığı kalmış arkada. Ya atıyorum, nedir şimdi yabancılara ilginç gelen İstanbul'da Doğu-Batı sentezi falan filan. Motosiklet kovalamacası böyle bir arkaplanda seyredebilirdi en azından. Yani nasıl böyle göstermişler demiyorum, niye diyorum. Çok baside kaçılmış bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 @Lath benim çocukluğum oralarda geçti ya :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2012 Aluriel said: "Tatar Ramazan" said: Keşke Afganistan Kabil'de falan çekselermiş tam istedikleri yer olurdu. Şu filmin hiç bir faydası yok turizme aksine zararı var, üstüne 1 ay kapattılardı semti. bu nası bi mantıktır ya. adama ne senin turizminden? Film şirketine bişey demiyorum ki orada, zaten tekrardan belirttim asıl demek istediğimi; "Tatar Ramazan" said: aquila said: yapimcilarin derdi de turkiyenin turizmine katkiydi zaten. niye izin verildi diye sorsan, parasi neyse vermislerdir. Yok Şükrücüüm, bizim yöneticilere kızıyorum zaten, şöyle faydalı olacak böyle reklam olacak deyip çektirdiler zira. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kanuni Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 30, 2012 Turkiyede cekilen bir filmde guzel olsun arkadas bu ne kadar kotu bir bond filmi olmus, taken 2 de berbatti. Turkiye lanetimidir nedir. Bond film olarak 3 ucuz aksiyon filmi olarak 5.. Bleh Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar