Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Troyalılar Türk müydü?


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
BU TÜRKLER DE NEREDEN ÇIKTI?

Ortaçağda özellikle Katolik Avrupa, Türklerin Troya kökeninden geldiğine inanıyordu. Avrupalının o zaman da sorduğu soru şuydu: "Bu Türkler de nereden çıktı? Bunlar bizden mi, değil mi?"

Troyalılar Türk müydü? - 1 / Haluk Şahin yazıyor (Milliyet Gazetesi)

Tarihte bazı tartışmalar mevsim fırtınalarına benziyor: Bir süre estikten sonra duruyor. Zamanla insanlar öyle bir fırtına olduğunu bile unutuyorlar. Ama, günün birinde rüzgâr yeniden esmeye başlıyor. Bakıyorsunuz, a, aynı fırtına!
Troyalıların Türk olup olmadığı tartışması böyle bir şey. Ortaçağ boyunca Avrupa'da tüm şiddetiyle esmiş. Sonra yavaş yavaş unutulmuş. Ama zaman zaman, çeşitli vesilelerle yeniden hissettirmiş kendisini. Tıpkı şimdi, Troya filminin ardından, bir kez daha hatırlanması gibi.

İkinci filmin altyapısı mı?
Filmi görenler biliyorlar. Troya'nın tahta at hilesi sonucunda düşmesinin ardından, kent cayır cayır yanarken, güzel Helen'in sevgilisi Paris, babası Kral Priamos'un kendisine verdiği Troya kılıcını Aenas adlı bir gence (ki yeğenidir) veriyor ve ona ağzında bulundukları tünelden kenti terk etmesini söylüyor. Burada belki de yönetmen Wolfgang Petersen bundan sonra yapacağı bir filmin altyapısını hazırlıyor.
Çünkü, Aenas'ın Troya'dan kaçısı ve İtalya'ya gelerek Roma'yı kuruşu, büyük Latin ozanı Vergilius'un Aenid adlı klasik eserinin konusunu oluşturur. Bakarsınız, Troya'nın gişe başarısından memnun kalan Warner Brothers şirketi, Petersen'e Troya soyundan gelenlerin serüvenlerine ilişkin bir "epik" film daha yaptırır...

Troyalılar 'örnek-ata'
Troya savaşının öyküsü efsane ile tarih arasındaki gri bölgede olsa da, Yunanlıların kılıcından kurtulmayı başarabilen Troyalıların nereye gittikleri, neler yaptıkları hep merak konusu olmuştur. Avrupa'da bu konuda çeşitli spekülasyonlar yapılmış, özellikle şövalyeler döneminde Troyalı kahramanlardan esinlenen pek çok öykü yazılmıştır.
Anadolulu ozan Homeros'un İlyada adlı destanında sevecen bir yaklaşımla anlattığı Troya yiğitleri, birçok Avrupalı ulus için "örnek-ata" rolü oynamış; başta İtalyanlar, Fransızlar, İsveçliler olmak üzere pek çoğu soylarının Troya'ya dayandığını öne sürmüştür.
Türklerin Troyalı olduğu iddiası bunlardan biraz farklı, çünkü Türklerin Troyalı olduğu iddiası bizzat Avrupalılardan geliyor. Gerçi daha sonra Fatih Sultan Mehmet de bu iddiayı destekleyen şeyler söylüyor ama; soru, Avrupalıların kafasında beliren ve bugün bile tam olarak yanıtlayamadıkları anlaşılan bir sorudur:
"Bu Türkler de nereden çıktı? Bunlar bizden mi, değil mi?"
Bu sorunun özellikle Türklerin Malazgirt Savaşı'yla (1071) Anadolu'nun kapılarını açmaları ve Türk akıncıların Avrupa sınırlarını zorlamaya başlamalarıyla Avrupalıları sıkıştırmaya başladığını, 1453'te İstanbul'u almalarıyla doruğa çıktığını düşünebiliriz. Hiç tanınmayan, farklı bir dini olan, Asyalı bir güç hızla ilerlemektedir. Kimdir bunlar? Niçin bu kadar güçlü ve başarılıdır?

Türkler, Turkus'un torunları
Türklerin Troyalıların soyundan gelmiş olabileceği iddiası bu bağlamda ortaya atılır. Bu öneriye göre, Türkler Troya'nın soylu cengâverlerinden Turkus'un torunlarıdır. Troya düştükten sonra Asya'nın içlerine çekilmiş olan bu Turkusçular, intikam almak için geri dönmektedir.
Benim Türklerin Troyalılığına değinildiğini gördüğüm ilk kaynak da 6. yüzyıla gidiyor. Yani Türklerin Avrupa'ya yönelmelerinden çok öncelerine. Fransız tarihçisi Jean Poucet, "Le myth de l'origine troyenne au Moyen age et la Renaissance: un exemple d'ideologie politique" (Ortaçağda ve Rönesans'ta Troyalı kökenlilik mitosu: siyasal bir ideoloji örneği) adlı kitapçığında 6. yüzyılda yaşamış olan tarihçi Fredegaire'ın şunları yazdığını aktarıyor:
"Troyalılar Avrupa'ya geldiklerinde ikiye ayrıldılar. Bir tanesi Francion'lu Frankların, ötekisi ise Turcoth'lu Türklerin ortaya çıkmasına yol açtı. Franklar Ren Nehri'ne doğru yöneldiler, ötekiler ise Tuna dolaylarında kaldılar. Bunlar kendilerine Turcoth adlı bir kral seçtiler. Türklerin adı da buradan geliyor."

Franklar ve Türkler
Yine Poucet, 1190 ile 1264 yılları arasında yaşamış olan Vincent de Beauvais'nin "Speculum historiale" adlı Latince eserinden şu alıntıyı yapıyor:
"Troya'nın tahrip edilmesinden sonra Troya askerleri ikiye ayrıldılar. Bir grup Troya kralı Priamos'un oğlu Hektor'dan torunu Francon'u takip etti; ötekilerse Priamos'un oğlu Troilus'tan torunu Turkus'un peşinden gittiler. İşte bu yüzden bugün adları Franklar ve Türkler olan iki halk var."
Görüldüğü gibi, Kral Louis IX'a sunulan ve o dönemdeki tarih bilgisini özetleyen bu eserde spekülatif değil, olgusal bir dil kullanılmış.

Kafkas dağlarının arkası
Tarih Vakfı tarafından yayımlanan Toplumsal Tarih dergisinin 116. ve 118. sayılarında bu tartışmayı geçen yıl gündeme getirmiş olan tarihçi Stefanos Yerasimos, o dönemde egemen olan algılamaya örnek olarak Andrea Dandolo adlı Venedik tarihçisinin 1354 yılında yazdığı şu cümleleri örnek gösteriyor:
"Türklerin vatanı Kafkas dağlarının
Mesaj tarihi:
TROYALILARIN ÖCÜNÜ ALDIM

Mustafa Kemal Atatürk'ün de, Fatih Sultan Mehmet gibi, 'Dumlupınar'da Troyalıların öcünü aldık' dediği iddia ediliyor...

Troyalılar Türk müydü? - 2 / Haluk Şahin yazıyor (Milliyet Gazetesi)

Ortaçağ boyunca özellikle Katolik Avrupa'da Türklerin Troyalıların soyundan geldiği inancı çok yaygındı. Peki, Türkler bunun farkında mıydı? Farkında iseler bu konuda ne diyorlardı?
En azından bir Osmanlı padişahının bunun farkında olduğu hemen hemen kesin: II. Mehmet. Yani Fatih. Onun bu konuda yaptığı söylenen yorum da çağlar ötesinden yankılanarak günümüze ulaşıyor...
İleri görüşlü bir hükümdar olan II. Mehmet Arapça ve Farsça'nın yanı sıra İtalyanca ve Rumca da biliyordu. Eski Yunanca okuyabilen genç padişah için özel olarak yazılmış Ilyada kopyası Topkapı Müzesi'nde bulunuyor. Geçen yıl İstanbul'da açılan Troya sergisinde sergilendi. Fatih'in İlyada'yı bir çok kez okuduğu, Akhilleus (Aşil) ve Hektor gibi kahramanları iyi bildiği düşünülüyor.
Fatih'in Troya'ya ilişkin sözlerinin kaynağı İmrozlu Kristovulos adlı bir Rum tarihçi. İmroz bugünkü adıyla Gökçeada. Kritovulos bir çeşit saray tarihçisi olarak padişahla seferlere katılırmış. Prof. Dr. Ekrem Akurgal'ın Anadolu Uygarlıkları kitabına göre, Fatih'in yakın çevresinde bulunan bu tarihçinin tek nüsha olarak yazdığı eser yüzyıllar boyu Topkapı Sarayı arşivinde unutulmuş olarak kaldıktan sonra bulunmuş ve 1912 yılında Osmanlı Meclisi'ninde İzmir milletvekili Karolidi tarafından Türkçeye çevrilmiş.

Haksızlığın cezasını verdim
Fatih'in 1462 yılında çıktığı seferi Kritovulos anlatıyor: "II. Mehmet Çanakkale Boğazı'nı ordusuyla birlikte geçti, Küçük Frigya'ya doğru ilerledi ve Ilion'a vardı. Harabeleri ve eski Troya kentinin kalıntılarını gezerek, büyüklüğünü, konumunu, artbölgesinin genişliğini, karayla ve denizle olan ilişkisinin yararlarını inceledi. Akhilleus ve Ajaks gibi kahramanların mezarları hakkında da bilgi aldı. Anılarını ve kahramanlıklarını saygıyla andı ve bu yüce anıyı yaşatan Homeros gibi şairleri bulunduğu için mutlu olduklarını düşündü. Başını yavaştan sallayarak 'Tanrı bunca yıl sonra da olsa bu şehrin ve sakinlerinin öcünü almayı bana bahşetti. Düşmanlarını dize getirmek, şehirlerini talan etmek ve ganimeti Mysia'lılara vermek bana nasip oldu. Geçmişte bu toprakları Grekler, Makedonyalılar, Tesalyalılar ve Peleponezliler talan etmişlerdi. Onların soyundan gelenlere hak ettikleri cezayı ben verdim, o zaman ve daha sonraki yıllarda biz Asyalılara yapılan haksızlık benim gayretlerimle telafi oldu' dediği rivayet edilir."

'Biz Asyalılar'
Bu çeviriyi Stefanos Yerasimos'un "Kostantiniye ve Ayasofya Efsaneleri" adlı kitabından aldım. Yerasimos, Toplumsal Tarih dergisinin 116. sayısında çıkan yazısında, bu alıntının "resmi tarihçi" Kritovulos tarafından Fatih'in onayı olmaksızın yazılamayacağına göre, gerçeği yansıtması olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor. Görüldüğü gibi, bu alıntıda Fatih Sultan Mehmet, Troya kentinin öcünü aldığını açıkça söylüyor ve kendisinden "Biz Asyalılar" dize söz ediyor. Asyalılık hep Troyalılığın övünülen özelliklerinden birisi olagelmiş. Troya Savaşı da (tıpkı 3 bin yıl sonraki Çanakkale Savaşı gibi) başta Heredot olmak üzere tarihçiler tarafından bir Avrupa - Asya savaşı olarak değerlendirilmiş.

Asya: Soyluluğun kaynağı
1951 yılında "Türklerin Avrupalılarla Müşterek Troya Menşeleri Efsanesi Üzerinde Araştırma" başlıklı bir kitapçık yayımlayan tarihçi Reşid Saffet Atabinen, Homeros'un İlyada'yı yazdığı ya da topladığı dönemde Avrupa - Asya kavramının Ege denizinin doğu ve batı kıyılarına özgü olduğunu hatırlatıyor ve "Şu halde Troya menşei denilmekten maksat, Avrupa Helenlerine karşı Asya menşeidir" diyor. Yani: Bir yanda Yunanlılar, öte yanda Troyalılar. Bir yanda Avrupalılar, öte yanda Asyalılar! Avrupalı ulusların ve soyluların kökenlerini Troya'ya bağlamak istemelerinin nedeni ise, Ortaçağ'da Troya'nın, yani Asya'nın, üstün cengaverliği ve ahlakı temsil ettiğine inanılmasıdır. Avrupalı kendi soyluluğunu, kökenlerini Asya'ya bağlayarak kanıtlamaya çalışmaktadır. Üstün ve görkemli olan Asya'dır!
Fatih'in Bizans'ı mağlup ederek Troya'nın öcünü aldığı görüşüne İstanbul'un fethinden sonra Batılı kaynaklarda da rastlanıyor. Tarihçi Atabinen, Floransa şehrinde Yunan edebiyatı okutan Demetrius Chalcondylas'ın 1462 tarihinde (yani Fatih'in Troya'yı ziyaret ettiği yıl) yazdığı eserde şöyle bir söylentiyi kağıda döktüğünü belirtiyor: "Vaktiyle Troya şehri Rumlar tarafından tahrip edilmiş olup, İstanbul'un bu Troyalıların (soyundan) geldikleri söylenen yabancılar tarafından zaptı, bir çoklarının ve bilhassa Latinlerin kanaatlarına göre, tedip ve intikam eseri olarak telakki edilmiştir." Kostantinopolis'in kuşatması sırasında kentte bulunan Kardinal İsidore'nin yazdığı bir mektupta Sultan II. Mehmet'e "Troyalıların Prensi" demesi de anlamlıdır. Demek ki, kuşatma altındaki kentte de Türkleri Troyalıların devamı sayanlar varmış.

Fatih'ten Papa'ya mektup
Fatih'in İstanbul'u a
Mesaj tarihi:
TROYA ANADOLUYA AİTTİ

Troya, 1870 yılından bu yana üçüncü kez kazılıyor. Üçüncü dalga kazıları yöneten Manfred Korfmann Troya'ya Anadolu'dan bakıyordu. 1982'den beri yörede yaptığı kazılar ve Hititologların bulguları onu haklı çıkardı

Troyalılar Türk müydü? - 3 / Haluk Şahin yazıyor (Milliyet Gazetesi)

Troyalılar Türk müydü sorusuna sağlıklı bir yanıt verebilmek için önce sormak gerekir: Troya neresidir? Troya nedir? Yüzyılı aşkın bir süreden devam eden arkeolojik araştırmalar, bu sorulara yanıt vermeye çalışıyor ve önemli ilerlemeler kaydediyor.
Troya, 1870 yılından bu yana üçüncü kez kazılıyor. İlk iki kez kazanlar oraya Yunanistan'dan bakıyorlardı ve kafalarındaki bir şeyi kanıtlamaya çalışıyorlardı. İlk kazıyı başlatan Alman serüvencisi, amatör arkeolog Heinrich Schliemann, bir Homeros ve antik Yunan uygarlığı hayranıydı. Bu yüzden eşini boşayıp Yunanlı bir kadınla evlenmişti. O, İlyada'nın tamamen gerçeklere uygun olduğuna inanıyor, Tahta At hilesiyle düşürülen kenti, Priamos'un sarayının kalıntılarını arıyordu. Ölümünden sonra kazılarını devam ettiren asistanı Dörpfeld de, daha gerçekçi olmakla birlikte, bu bakış açısını paylaşmaktaydı.
Schliemann, 1874'te bulduğu ve Yunanistan'a kaçırdığı hazinenin Priamos'un hazinesi olduğunu düşünüyordu. Sonradan bunun aslında tam 1200 yıl öncesine, yani MÖ 2500'e ait olduğu kanıtlandı!

Miken uygarlığı bağlantısı
Troya kazılarının ikinci dalgasını yöneten (1932-1938) Amerikalı Carl Blegen de bölgeye Atina'dan, benzer bir bakış açısıyla gelmişti. Buluntulara hep Ege'deki Miken uygarlığına bağlantı açısından bakıyor, Troya'nın Yunan uygarlığının bir uç karakolu olduğu düşünüyordu.
Bunun bir nedeni, bu arkeologların hiç de haksız olmayan antik Yunan uygarlığı hayranlığı ise, bir başka nedeni de henüz Anadolu'da bir alternatifin ortaya çıkmamış olması idi. Schliemann zamanında Hititler hakkında hemen hemen hiçbir şey bilinmiyordu, Blegen zamanında ise Atatürk tarafından da desteklenen "Eti" kazılarının meyveleri yeni yeni toplanmaktaydı.

Korfmann ve kazılar
Derken, üçüncü dalga kazılar için bölgeye Almanya'nın Tübingen Üniversitesi'nden Manfred Korfmann geldi. Korfmann'ın kazı geçmişinde Anadolu önemli bir yer tutuyordu. O, Troya'ya Anadolu'dan bakıyordu. 1982 yılından beri yörede yaptığı kazılar ve Hititologların bulguları onu haklı çıkardı: Troya Anadolu'ya aitti!
Troya'nın o büyük savaşın olduğu dönemde, yani MÖ 12 - 13. yüzyılda Hititlerle sıkı ilişkileri olan Wilusa adlı bir Luvi kenti olduğu artık bilim çevrelerince kabul edilmiş bulunuyor. Yoksa Troya'daki ören yerine mermer üzerinde Wilusa - Ilios levhası asılamazdı. Bu işler belediye encümeni kararıyla sokak adı değiştirmeye benzemiyor.
Troya'nın Anadoluluğu yukarıda sorduğumuz soru açısından büyük önem taşıyor. Troya Anadolulu, biz de Anadoluluyuz. O zaman Troyalılar ne? Aramızda nasıl bir bağlantı var? Irksal anlamda değilse bile, mekânsal ve tinsel anlamda onlar bizim atalarımız değil mi?
Troyalılar Türk müydü? sorusuna bir de başka bir sorunun merceğinden bakalım: Hangi Troyalılar?
1870'lerden beri devam eden kazılar Troya olarak bilinen Hisarlık ören yerinde üst üste dokuz kent olduğunu ortaya koydu. Troya'nın 3000 yılı aşkın yerleşim döneminde, bazen kesintilerle, orada farklı kavimler yaşadı. Bilinenler: Luwiler, Helenler, Romalılar... Muhakkak ki, başkaları da var.
Ve tabii, ören yerinin hemen yanı başında Tevfikiye köyünde, onuncu Troya'da bugün yaşayanları unutamayız. Son Troyalılar. Onlar kesinlikle Türk!
Troya filminde öyküsü anlatılan Troyalılara gelince... Onların Hititlerin akrabası Luviler olduğu kabul ediliyor. Hititçeye benzeyen bir dil konuşuyorlarmış. Yani bir Hint - Avrupa dili. Malum, Türkçe o dil ailesine değil, Ural - Altay dilleri ailesine ait.
Peki, o Troyalılar, kimilerine göre savaş, kimilerine göre yangın, kimilerine göre deprem sonucu kentlerini terk ettikten sonra nereye gittiler? Kimlere karıştılar? Nerelerde yerleştiler?
İşte bu soruların yanıtı henüz bilinmiyor. Tıpkı bir zamanlar Türklerin ön-atası ilan edilen Hititlerin (Etilerin) nereye gittikleri bilinmediği gibi.

YARIN: HEPİMİZ TROYALIYIZ

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 01 Haziran 2004 18:32 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
Muhteşem cok iyi oldu bu ,çok ilginç bilgiler ,bunu bilmiyordum.Milliyette hiç görmemişim ben bunu .(milliyet okumuyorum da okumak lazım bundan sonra anlaşılan)
Tebrikler.[signature][hline]Nemo me impune lacessit.-Karşılığını ödemeden kimse bana zarar veremez.
Utinam tam facile vera invenire possem quam falsa convincere.-Keşke neyin doğru olduğunu da , yanlışı farkettiğim kadar kolay bulabilsem.
Mesaj tarihi:
Ataturk un cok hosuma gıden bır lafı var burda
"Ya turuvalılar bızdendır yada bızler turuvalıyız,bundan baska bır gercekte goremıyorum"
turuva savaşı ıle canakkale savaşı arasında pek cok benzerlık vardır tarıhten tutunda olaylara kadar bakın bır gıtap vardı bu ıkı savaşın benzerlıgını anlatıyordu ısmını unuttum ama kıtapta canakkale zaferi için "Yeniden yazılan tarihte hektor ıntıkamını aldı" seklınde bır tabır vardı kıtapta turuva savasındakı kaybolan askerler ve buyuk bulut olayıyla canakkalede aynı sekılde buluta gırıp kaybolan anzaklardan bahsedıyor ıkı olay bırbırının aynısı tek farkı yunanlılar askerlerı kaybedenın zeus olduguna ınanıyor[signature][hline]Hiko Seijuro,öğrencisi Kenshine bılınmıyen bir tarihde demişki:
Sword is just a weapon,Swordmanship is learning how to kill.

Mesaj tarihi:
süper.

ellerine sağlık.[signature][hline]There are 10 types of people in the world: Those who understand binary, and those who don't..
.. Sys. Adm. of Paticik(s), Ethernass, Ekohost, and many individual servers ..
Mesaj tarihi:
Ben Troyalılar'ın Türklerin atası olsuğuna inanıyorum. Ayrıca üstteki yazıları da inandırıcı buluyorum. Bununla kalmıyorum Bizansı Roma'nın mirasçısı, Osmanlı'yı Bizans'ın mirasçısı, Türkiye'yi de Osmanlı'nın mirasçısı olarak gördüğüm için Türkiye'yi Roma'nın bir nevi devamı kabul ediyorum. İsteyen istediğini desin bu konu hakkında düşüncelerimi değiştirmem...[signature][hline]Absolut, 24 Mayıs 2004 23:41 tarihinde demiş ki:
Ya insan insanı .... mi yavv ayıptır günahtır beee
Mesaj tarihi:
unity kamcatkalarilarin turk olabilme ihtimali var dalga geciyorsun ama :P birtakim kitaplarda kamcatka uzerine giden hatta karsiya gecen turklerden bahsedilir(kizilderili olayi iste)[signature][hline]Mandalorian Mercenary Union

Degoe Duststrider
Mesaj tarihi:
kızılderılıler yuzde 80 turktur cunku gerek gelenek goreneklerı gerek yaşam tarzları gerekse adetlerı orflerı turklerın orta asyadakı durumlarına o kadar cok benzıyorkı etnografya aratırması yapıldı aradakı benzerlıkler korkunc boyutta
ayrıca dunyada pek cok soyda aprmagımız vardır cunkı buyuk goc dunya tarıhını koketen etkılıyen bır olaydır
tarıh kıtapalrına gore bulgar lar de turk kokenlıdır ve bu yuzde 95 tır dogruluk payı bıde en komık olanı bız avrupaya kesfettıgımız tekerlekle goc ettımızde avrupalılar magra cagını yaşıyordu ama turkluk ozellıgımız olan dış kavımelrden/mılletlerden etkılenme yuzunden zamanla bızı kendılerındne yaptılar zaten turk ler cok guclu bır ırk tır tarıhe damgasını vurmuştur tek zayıf yanları kulturel baskılara cok kolay boyun egerler ornekler
bulgarlar pecenekler gıbı kavımlerın avrupalılaştırılması
avrupa hunlarının avrupa kavımleri içinde eriyip yokolması
ıslamıyetın kabulunden ıtıbaren kendı dılını bırakıp bır arap ozentılıgı yaşamak kendı kulturunu yokedıp araplara benzemeye calısmak
ortaasyadaki çinlileşitrme bakınız uygur turklerı
osmanlının son donemi fransız ozentiligi ki bu daha korkunc boyuttur ornek olarak anayası adamalrdan alıp hıc degıstırmemıstır osmanlı yanı kanunı esası yı bunun en guzel ıspatı 2 parlementolu meclıstır padısahın adamları yanı ayanlar ıle halkın sectıgı mebuslar yanı avamlar dıye ıkı parlemento olmasıdır ıngılterede cıft parlementodan bırı Lordlar kamarasıdır buda toplumda sınıf ayrımı oldugu ve lordların bız halkla ıcıce orturmayız tepkısınden olmuştur oysa osmanlıda sınıf ayrımı olmadıgı halde cıft meclıs kurulmuştur bırebır taklıt oldugu ıcın anayasanın
ve en guzel kultur baskısını duşarı cıkıp gozlerınızle gorebılırsınız
almanyaya gıdıp almanlaşan turkler
ıngıltere/amerıkaya gıdıp vatandaş olup ısmını hatta dinini degiştirenler ve turkceyı unutanalr
ve en komıklerı hıcbır ulkeye gıtmeden burdan ozentı olanlar mısal bagdat caddesının yuzde 70 i ingiltere bayraklı T-Shırtlerle gezenler Emperyalıuzme hayııır meeenn skelınde gezen ve ABD bayraklı T-Shırt gıyen yankee sapkası takan tıpler kendı dıllerını karızma olsu ndıye bzup araya ıngılızce fransızca kelıme katan tıpler bakınız concon lar :D
işte tek zayıf yanımız bu troyalılarla muhakkak bır akrabaglıgımız vardır araştırılsa hatta dunyadakı butun mılletlerle vardır bır akrabalık cunkı o kadar cok yere dagılmışızkı[signature][hline]Hiko Seijuro,öğrencisi Kenshine bılınmıyen bir tarihde demişki:
Sword is just a weapon,Swordmanship is learning how to kill.

Mesaj tarihi:
paris devşirme imiş.. :-p

yazıları dikkatle okuduysanız truvalıların türklerin atası olduğu iddialarının hoax olduğunu farkedeceksiniz, geçmişte böyle yakıştırmalar yapılmış günlük politikalar uyarınca. yani ciddi ciddi bir iddia yok günümüzde..

macarlar ve bulgarların türk kökenli oldukları kabul ediliyor bildiğim kadarıyla, kızılderili konusu ile hayli muğlak ama çeşitli araştırmalarda ırk ve yaşam tarzı açısından büyük benzerlikler bulundu. kesin değil elbette ama türklerden daha çok benzedikleri pek millet yok..[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price. That is why the bounty killers appeared.
Mesaj tarihi:
abi naaptiniz ya butun dunya turk o zaman lol.

Kizilderililer bizden, Hunlar, Orta asya toplumlari bizden, Troyalilar turk. Nerde spawn olduk biz ilk o zaman? yani bir spawn noktasi olmali oyle degil mi. Bunlardan hangisi?[signature][hline]
Sage nicht immer, was du weißt, aber wisse immer, was du sagst.
Mesaj tarihi:
truvalılar, moğolların bizle alakası yok. kızılderililer için de kesin birşey söylemedim ama araştırmalar var bu konularda, işkembeden sallamanın alemi yok. macar ve bulgarların kökenlerinin türk boyları olduğu da araştırmalarca ortaya çıkarılmış bir durum. hrıstıyanlaştıktan sonra türk kavimlerinden ayrılıyorlar ancak. orta asyadakiler elbette türk yani insaf artık, türk dediğimiz anadolu'dan ibaret bir coğrafyada yaşayan insanlardan ibaret değil..[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price. That is why the bounty killers appeared.
Mesaj tarihi:
mogolların az bıraz var bızle ılgısı cunkı aşırı şekılde turkleştirmişiz mogolları ama demek degılkı mogollar turktur
truvalılar turk degıl degım oalrak turk kızılderelıler de buyuk ıhtımal turk %100 turk degeller yanı
sebebı ıse bu kadar akrabaglıgın Turkler cok kalabalık bır nufusa sahıptı Orta Asyada kı dusnun Çinlilerle kapışıyolardı :P
göç oldugu zaman dunyanın 4 bir tarafına yayıldı turkler o kadar fazla turk boyu varkı dunyada kafa yorsak kim nerde işin içinden cıkamayız bızım bıldıgımız biz Oğuz Turkuyuz anadoludakı turklerede Kayı Turk u denır yanı sadece bır Oguz boyundan ıbaret gosterılır anadolu turklerı oguzlardan baska bır suru turk boyu var ve zamanından once cogu dunyaya yayılmış ve karışmışlar
Dunyada su anda baya turk var zaten korkulanda o avrupalı cevreler bakımından dunyadakı tum turkler birleşirse ortaya muazzam bir guc cıkıyor gerek ekonomık gerek askerı tabı bunu turancılıkla akrıştırmamak lazım turancılık artık sacma bır hayalden ıbarettır gunumuzde oysa turklerın bırlesmesı ataturk tarafından benımsenen bır olaydır o yuzden unıversteelrımızde kendı ogrencımız yer bulamazken turk ı cumhurıyetlerın kontenjanı var o ulkelerı yanımıza cekemk ıstıyoruz cunkı su an dunyadakı en guclu turk devletı bızız ve bole bir oluşuma lıderlık yapabılıcek bı tek turkıye var ama sanmıyorum bole bır bırlesme 100 yıldan once gercekleşsin cunkı karşımızdakıler turk bızde turkuz burokrası hat safhada cıkarcılık hat safhada bana dokunmıyan yılan bın yasasıncılık hat safhada bıde avrupa ve ABD de ıstemıyor bole bı ortaklıgı o yuzden hayal gıbı bısey yakın tarıhte[signature][hline]Hiko Seijuro,öğrencisi Kenshine bılınmıyen bir tarihde demişki:
Sword is just a weapon,Swordmanship is learning how to kill.

Mesaj tarihi:
Tamam Troialılarla ortak yönümüz var hepimiz yiğit Asyalı insanlarız da bu dünyaya yayılma medelesi de abartılıyor..yani M.Ö bilmem kaç bin yılında yapılan göçlerden bahsediliyor yapmayın o zaman Türk diye birşey yoktu ki milletler daha yaratılmamıştı tabii Bering Boğazından Amerşikaya geçen insanlar hakkında hikayeler ve tezler falan var da onlar bir ulus değildi..Ayrıca 10. truva kenti olan köydekilerden bi tanedi türkse ben de ne olayım[signature][hline]Günümüzün dünyasında
Hepsi aynı hepsi ala
İsa Musa Muhammed Buda
Neyin varsa bilmiş senin!
Mesaj tarihi:
HEPİMİZ TROYALIYIZ

Homeros uzmanlarının araştırmaları ve arkeolojik çalışmaların ışığında İlyada'nın gerçeği yansıttığı savı güçleniyor. Halikarnas Balıkçısı, "Türklerde Etrüsk kanı var" demişti. Ya Troya kanı?

Troyalılar Türk müydü? - 4 / Haluk Şahin yazıyor (Milliyet Gazetesi)

Troya filminde, birçok değişiklikler yapılmış olsa da senaryoya esas alınan İlyada Destanı gerçek olaylara mı dayanıyor, yoksa tamamen hayal gücünün eseri mi? Yüzyıllar boyunca çok araştırılmış bir soru bu. Son yıllarda tarihçilerin, Homeros uzmanlarının ve arkeologların yaptıkları araştırmalarla bu büyük destanın gerçek bir tarihsel fona oturduğu görüşü güçleniyor.
Örneğin, J.V. Luce adlı bir Homeros uzmanı İlyada'da adı geçen yöreleri teker teker dolaştıktan sonra Homeros'un topografyasının doğru olduğunu belirtiyor. İlyada'da adı geçen fiziksel nirengi noktaları da son kazılarla doğrulanıyor. Örneğin, destanda adı geçen mağara-pınar birkaç yıl önce keşfedildi.
Ayrıca, Hitit metinlerinin çözülmesiyle bu sav daha da kuvvetleniyor. Birkaç yıl önce çözülen bir metinde deniz ülkesi Ahhawiya (Akha?) ile Luviler arasında büyük bir savaş yaşandığından söz ediliyor. Öyle anlaşılıyor ki, bu dönemde Troya uzaktaki kavimlerin iştahını kabartacak kadar zengin bir ticaret merkeziymiş. Bu yüzden saldırılara uğramış.
Troya'ya Ege tarafından bakanlar ve onu antik Yunan uygarlığı bağlantısı içinde değerlendirenler, Troyalıların da denizden gelip yerleşmiş Yunan kökenli bir kavim olduğunu öne sürüyorlardı. Bu savın bilimsel olarak savunulabilmesi artık mümkün değil. Troyalılar Anadolulu.
Kaldı ki, Homeros da Troyayı savunanların Yunanlılardan farklı diller konuştuklarını belirtmişti. Yiğit Hektor ve arkadaşları deniz ötesinden talan için gelmiş saldırganlara karşı çarpışan, farklı kavimlerden Anadolu çocuklarıydı. Bu açıdan da Çanakkale Savaşı ile paralellikler kurulabilir.

'Etrüsk kanı vardır'
Atatürk milliyetçiliği Türk'ün tanımını ırksal olarak değil, yurttaşlıkla, gönüllü bağlılıkla açıklıyor. Anadolu'da yaşayan tüm etnik grupları yurttaşlık düzeyinde Türk sayıyor. Konuyu ille kan bağına indirgemek isteyenlere verilecek en iyi yanıtın Halikarnas Balıkçısı'nın Etrüsklerle ilgili olarak söyledikleri olduğunu düşünüyorum. Güneş-Dil teorisi çerçevesinde Etrüsklerin Türk olup olmadığı da bir zamanlar tartışılmıştı. "Hayır," demişti Balıkçı, "Etrüskler Türk değildir, ama Anadolu'daki Türklerde Etrüsk kanı vardır."
Biz de, ırksal anlamda Troyalıların Türk olup olmadıklarını bilmesek de, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: "Günümüz Türklerinde Troya kanı vardır!"
Daha bile kesin olarak söyleyebileceğimiz bir şey var: "Günümüz Türkleri Troyalıdır."

Troya Savaşı devam ediyor
Troya Savaşı döneminde Troya'nın Doğu ile Batı, Asya ile Avrupa arasındaki geçiş çizgisini temsil ettiğini daha önce belirttik. Eski Yunanlılar kendilerinden farklı diller konuşan halkları "barbar" sayıyorlardı. Troya, uygarlık olarak onlardan üstün olsa bile, bir "barbar" ülkesiydi. Daha ilerideki dönemlerde, Avrupa Hristiyan olduktan sonra da Ege'nin iki yakası arasındaki uygarlık farklılığı devam etti. Batı tarafı Hristiyan, Doğu tarafı ise Müslüman dünyanın bir parçası oldu. Bu nedenle, Troya savaşları bir ganimet savaşı olsalar bile, hep uygarlıklar savaşı olarak algılandı. 1915 Çanakkale Savaşları'nda da şair Mehmet Akif bölgeye yönelik saldırının "medeniyet" denilen bir "canavar" tarafından yapıldığını söylememiş miydi?
Türkiye'nin Avrupalı olup olmadığı tartışmalarının alevlendiği 2004 yılında durumun hâlâ bu şekilde algılandığını görüyoruz. Ege'nin bir tarafında yaşayanları aralarına kabul ederken öne sürülmeyen itirazlar, öte yanında yaşayanlar için ısrarla kullanılıyor. Troya'nın günümüzdeki sahiplerine ilişkin bir "kültür" farkından söz edilmekte. Bu tabii ki, Doğu-Batı, Asya-Avrupa, Müslümanlık-Hristiyanlık farkının adlarından biridir.
Bazılarının kafasında Troya savaşı devam ediyor. Troya onlar için hâlâ o eski Troya'dır. Türkler ise çağdaş Troyalılar!

-BİTTİ-
Mesaj tarihi:
said:
Foxx, 02 Haziran 2004 12:38 tarihinde demiş ki:
abi naaptiniz ya butun dunya turk o zaman lol.

Kizilderililer bizden, Hunlar, Orta asya toplumlari bizden, Troyalilar turk. Nerde spawn olduk biz ilk o zaman? yani bir spawn noktasi olmali oyle degil mi. Bunlardan hangisi?

Random spawner pointler varmış dünya üzerinde Foxx :D
oralardan,tüm spawnlerların timerlarında sorun olunca,dünyanın yarısı türk olarak gelmiş ortamlara akmışız sora :)

Yanlız Helen Türkse tamam,olay bitmiştir :pP [yunansa,ben yunanstiandan alıcam garıyı]
Mesaj tarihi:
artik ben YUH diyorum, baska hicbisey demiyorum sadece YUH diyorum.

mogollari 'biz' turklestirmisiz. BIZ kimiz be kardesim ? zaman makinesi mi gonderdin gecmise de turklestirdin.

1200 yilinda turk diye bir kavram mi vardi hic dusundunuz mu ?

oguzlar diye kavram vardi tatarlar vardi mogollar vardi.

bunlarin hepsi ayni soydan gelebilir, neticede orta asyadan cikmislardir.

siz tutup turk diyosunuz bu ortak ataya.

e simdi bi macar cikip bunlar macardi dese ne diyeceksiniz ?

macarlarla durumunuz ayni ? gocmussunuz bi yere, bin turlu irkla karismissiniz, binyillar gecmis. sen nerden buluyosan ortak ataya turk deme hakkini macar da macar, cinli de cinli deme hakkini buluverir.

hatta tatarlar daha ileri gider, biz ayrilmadik kardesim burdan karismadik bu ortak ata tatardir sizin hepinizin soyu karisti derse ne diyceniz ?

sacmalamayin.[signature][hline].~:&:* Let the sunshine in *:&:~.
Mesaj tarihi:
UNty şu var yalnız moğollar türkdür değildir karışmıştır karışmamıştır bilmiyorum fakat Cengiz Han türktür. Moğolların başındaki Türk hükümdar diye geçer bazı yerlerde. Asıl adı Timuçindir. Oymak Beyi Bahadır ve karsı Ulun hatun' un çocuğudur.
Mesaj tarihi:
Valla tarih kitaplarında öyle yazıyor.
Sözgelimi hürriyet Tarih Araştırma Grubu tarafından hazırlanan 100 Ünlü Türk adlı kitapta tanıtılan 7. kişidir Cengiz Han. Ayrıca Meydan Larousse' de "babası mogolistanda tatar boyu Kitay' ın Başbuğudur" yazıyor. Git onlara sor istersen kaç boydan kaç tanesi türktür diye.
Ben bilemem.

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 03 Haziran 2004 04:23 tarihinde değiştirilmiştir]
×
  • Yeni Oluştur...