Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Nükleer Santral İhalesinde Son Durum


sg-1

Öne çıkan mesajlar

ve atıkların depolanması gerçekten ÇOK ciddi bir sorun. kurşunu döşedin miydi hiçbişicik olmaz tutumu işlemez burada.

var mı şöyle bi tesis yapacak kapasite? http://en.wikipedia.org/wiki/Yucca_Mountain_nuclear_waste_repository

yok.

daha sokaklardan toplanan çöpü ayrıştırıp geri dönüştürmeye aciziz, ne radyoaktif atığı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Penthesilea said:

Cuce said:

ruzgarla enerki üretimi benım evime yetmez diye bişeyi nasıl soyliyebiliyosun anlamıyorum ben. ispanyanın enerji üretiminin %50'sine varacak nerdeyse.

al bozcada'da kac tane gül var, 5 tanemi 6 tanemi ne. bütün adayı destekliyo yaz kış, üstüne satıyolar.
Rew'in mesajina bakiniz efendim Ispanya konusunda, evime yetmez lafi metafordu tabi ki :)
Turkiye'de bildigim kadariyla Cesme ve Bozcaada disinda yok bunlardan. Ciddi olarak tum ulkeyi destekleyecegi gibi bir arastirma falan varsa yapsinlar tabi ki guzel olur, da her taraf Bozcaada veya Cesme degil.

Bi de nukleer enerjinin ayni zamanda silah olmasi da iyi bir nokta (yani kotu bir nokta da iyi bir nokta)


abi var bu çalışma redüktörlerini yapan şirketin içinden aldığım bilgiye göre AB fonlarından büyük bir kaynak yaratılmış bu yüzden bu santralleri yapmak şu anda daha ucuza geliyor sadece bürokratik süreç sıkıntı veriyor kılı kırk yarıyorlarmış
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yav radyoaktif atığı da geçtim. soğutma suyu olarak kullanılan su, sıcak bir biçimde nereye geri deşarj ediliyor bilen var mı? tekrar o haliyle doğaya veriyorlarsa sıcaklık farkından doğal yaşam mefta oluyor direkt. bu konuda tam bilgim yok ama termal kirlenme ile alakalı bir şey aklıma gelince yazayım dedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2 sene önce bu konuda bir rapor yazmıştım, raporun asıl konusu aslında Fransa ve Amerika'da nükleer atıklardan ne şekilde kurtuldukları üzerine.
Öncelikle nükleer atık dediğimiz şey tek çeşit değil, radyoaktif etkilerini kaybetme sürelerine ve radyoaktivitelerine göre birkaç çeşide ayrılıyor. Bunlardan en önemlisi zaten direk reaktörün kalbinden çıkan yüksek radyoaktiviteye ve çok uzun ömre sahip olanlar. Bu tip atıklar genelde 3 aşamadan geçiyor.

İlki geridönüşüm, bu aşamada tekrar yakıt olarak kullanılabilicek kısmı ayrılıyor (MOX adı verilen bir yakıt türü oluşuyor ki bu reaktörden kullanılmış olarak çıkan yakıtın %98i nerdeysey). Bu sayede hem son olarak elde edilen atık miktarı azalıyor hemde verim artıyor.

Sonraki aşamada kullanılamıyacak olan atık kısmı (%4-10) cam haline getiriliyor, ardından 5-10 yıl arası soğumaya bırakılıyor.

Son aşamada ise gömülmek üzere, özel olarak inşa edilmiş tesislere gidiyor, bu tesislerde öyle insanların sandığı gibi toprağı kazıp içine atıp bırakmıyorlar. Genelde ölü toprak bölgelere kuruluyor ve metrelerce kazıldıktan sonra beton ve kurşundan oluşan metrelerce duvarla çevreleniyor ve cam halini almış atık tekrar betonla kaplandıktan sonra yerine yerleştiriliyor. Bu tip atıkların ömrü genelde binlerce seneye varıyor, betonun ömrü çok daha kısa olmasına rağmen bu tesislerde doğaya zarar vermicek hale gelene kadar tutulabiliyorlar. Hatta şöyle anlatıyım bu tesislerin çoğu kapatıldıktan sonra unutulcak bile olsalar zarar gelmicek şekilde tasarlanıyor.

Bunların hepsinide aynı ülke yapmak zorunda değil, Fransa şu anda birçok ülke için geridönüşüm işlemini yapıyor ama tabikide geridönüştürelimicek olan kısmını üreten ülke kendi halletmek zorunda.

Türkiye'nin bunları yapamaması için hiçbir sebep yok, zaman alabilir ama hergeçen gün enerji için dışa bağımlılığın artmasındansa uzun süreli ve temiz denilebilicek enerji için para harcanmasını tercih ederim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cuce said:

ruzgarla enerki üretimi benım evime yetmez diye bişeyi nasıl soyliyebiliyosun anlamıyorum ben. ispanyanın enerji üretiminin %50'sine varacak nerdeyse.

al bozcada'da kac tane gül var, 5 tanemi 6 tanemi ne. bütün adayı destekliyo yaz kış, üstüne satıyolar.


gene gotumuzden istatistik uydurmuyoruz
gene iaea ya bakiyoruz

2003 U.S. DOE (2005) 23.8 % of total nukleer
2003 U.S. DOE (2005) 53.3 % of total termik
2003 U.S. DOE (2005) 16.4 % of total hidroelektrik
2003 U.S. DOE (2005) 6.6 % of total diger
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"roket adam" said:

yav radyoaktif atığı da geçtim. soğutma suyu olarak kullanılan su, sıcak bir biçimde nereye geri deşarj ediliyor bilen var mı? tekrar o haliyle doğaya veriyorlarsa sıcaklık farkından doğal yaşam mefta oluyor direkt. bu konuda tam bilgim yok ama termal kirlenme ile alakalı bir şey aklıma gelince yazayım dedim.


soğutma kulesi (cooling tower) var, su buharı olarak atmosfere veriliyor.

Hani bilgisayar oyunlarında filmlerde görmşsünüzdür nükleer reaktör dedim mi tepesinde kocaman devasa bi koni vardır baca duman çıkarır, hah işte o devasa yapının tek olayı suyu soğutmak ve buhar halinde salmak, salınan duman da su buharı öyle CO2 ya da sülfürik bişi de değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...