Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ceylan Önkol


Aket-Atum

Öne çıkan mesajlar

"yıldırım türker" said:

O çocukların yaşını kimse tam olarak bilemez.
O çocuklar çoğunluk kayda düşmeden yaşar, ölümleri de kayıt tutmaz.
Çoban kızı Ceylan Önkol için kimileri 12, kimileri 14 yaşındaydı diyor.
Ne fark eder? Onun vurulduğu dağların zamanı bizimkiyle ölçülemez nasılsa.
6. sınıf öğrencisiymiş.
Diyarbakır’ın Lice ilçesini on yıllardır uğursuz bir fısıltı gibi işitmez miydik zaten? Ceylan’ın ölümüyle bir kez daha hatırladık Lice’yi.
Ceylan, geçen gün koyun otlatırken havaya uçuruldu. Karnından vurulmuş. Kolları bacakları sağlammış. Dolayısıyla onu parçalayanın, birçok çoban çocuğunun katili mayınlardan biri olmadığını biliyoruz.
Varlığına her gün şükretmek zorunda kaldığımız Taraf gazetesi olmasaydı, yine sessiz sedasız geçiştirilecek, hayatlarını zulmün kaydını tutmaya adamışların gündemi dışında yer bulamayacaktı hayatlarımızda.
İHD Diyarbakır Şubesi, bir basın toplantısında Ceylan’ın parçalanmış giysisini ve şarapnel parçasını göstermiş. Şapkasını gördünüz mü? Havaya uçmuş besbelli, hiç zarar görmemiş. Uzun siperlikli beysbol şapkalarından. Belli babası pazardan almış. Üstünde bir kurukafa resmi var. Bir de İngilizce yazı: ‘Bad to the bone.’ İliklerine kadar kötü anlamında. Sevsinler.
Anasına, ‘makarna pişir, dönünce yiycem’ demiş evden çıkarken. Ama önce koyunların karnını doyurmalı.
Biraz sonra ailesi bir patlama sesi duyup o yana koşturmuş. Çoban kızın kolları ve bacaklarını bulmuşlar. Bedeninin kimi parçaları ağaç dallarına fırlamış. Aile, Ceylan’ın parçalarını toplayıp ağıda durmuş. Güvenlik kuvvetlerinin, savcının gelmesini beklemişler. altı saat boyunca.
Savcı, doktor ve kolluk güçleri, can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle olay yerine uğramıyorlar.

Hukuk devletimiz, köy imamını gönderip elindeki kamerayla olay yerini çekmesini sağlıyor.
Ceylan’ının parçalarını eteklerine toplayan anası, karakola gidiyor. Karakol nizamiyesinde şıpınişi bir otopsi yapılıyor.
Olay yerini incelemeye Cumhuriyet Savcısı ancak üç gün sonra teşrif ediyor.

Ceylan, bu dağlarda avlanmış. Ama gezmesin de ne yapsın, koyunları otlatmak gerek.
Bize ondan kalan vesikalık bir fotografı.
Orada yaşayanların çoğu hayatlarında bir kez dururlar kameranın karşısında. Onların evlerinde yoksul bir nikâh fotoğrafı, belki bir de askerlik fotoğrafı dışında sabitlenmiş bir suret yoktur. Bir de devlete bakarken; kafa kâğıdına vesikalık.
Ceylan, kameraya nasıl bakacağını bilememiş. Belli, fotografı çeken, gözlerini aç, demiş ona.
Evet, Ceylan da, ‘Bir teneffüs daha yaşasaydı tabiattan derse kalkacak, devlet dersinde öldürülmüş’ çocuklardan biri. Uğur Kaymaz gibi. Bir karışını vermem deyip ölüme adanmış topraklarda mayınlarla patlayan çobancıklar gibi. Taş attılar diye üzerlerine kurşun sıkılan, ölümleri sıkanın yanına kâr kalan çocuklar gibi.
Oraların, Kürt ellerinin kavruk, mutsuz bütün çocukları gibi.
Hayatları gözümüzde beş para etmeyen küçük ölü çocuklar.
Bu memleketin vatandaşları. Siyasileri. Gazetecileri. Hukuk insanları.
Ceylan’ın ölümü karşısında işte anlı şanlı ordumuz sessiz sedasız kırıtıyor yine.
Araştırmışlar da havan atılmadığını saptamışlar. Pekiyi ne? Ceylan’ın o topraklarda yaşıyor olması, o dağlarda geziyor olması ölümü için yeterli bir gerekçe, öyle değil mi?
Hesap vermenize hiç gerek yok elbet. Kendi hukukunuz, kendi savcılarınız nasılsa göğüslerini siper edip koruyorlar dokunulmazlığınızı. Seferberlik halidir, bir hatadır olmuş, öyle değil mi? Hatta bu konuyu deşmek, Ceylan’ın ölümü üstüne suskunluğa gömülmeyi reddetmek de, Allah bilir, vatan hainliğidir.
Askeri bir karakoldan atılan, henüz bilmediğimiz bir silahla katledilmiş olduğu ortada olan Ceylan’ın ölümünü de örtbas edivereceğinize inancınız tam, değil mi?
Uğur Kaymaz’ın katilleri haklı bulundu, biliyorsunuz. Onun öldürüldüğünde yazmıştık. Tekrarlayalım:
Bu memlekette, en hassas koruma altına alınmış olan; güvenlik güçleridir. Emniyet ve askeri güçlerin moralinin bozulmaması için kendilerine sonsuz bir özgürlük alanı tanınmıştır. Güvenlik güçlerinin incinmemesi her şeyin önünde gelir. Devlet diktesinin de gücüyle ÖZGÜR basın, bu konudaki dikkatiyle vatandaşına göz yaşartıcı fedakârlıkta bir rehberlik görevi üstlenmiştir. Elinde silahı olan ve güvenliğimizi sağlamakla yükümlü emniyet güçlerinin isabetine yönelik en ufak bir kuşkuyu dile getirmek, sizi bir çırpıda ‘marjinal’ yapacaktır. Avrupalı olma yolunda atmakta olduğumuz hiçbir adım, bu gerçeği değiştirebilecek kudrette değildir. İşkenceci polisler hâlâ ve mümkünse hiçbir zaman cezalandırılamaz. Gözaltında ölümüne sebebiyet verdikleri kurbanlarının hesabı da kendilerinden sorulamaz. Zaman aşımı onların yanındadır. İşkence yuvaları kurmuş cuntacı generalleri bile rahmetle anmak zorundayız. 33 Kürdü kurşuna dizip idam cezası alan Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın adı, daha geçtiğimiz Mayıs ayında bir Jandarma Sınır Taburu’na verilmedi mi?
Meselenin adını koyuverelim.
Bu topraklarda polisin ve askerin morali her zaman bir çocuğun canından önce gelir.
Onları eleştirmek, bu kurumların ıslahının gerektiğinden söz etmek son derece tehlikelidir. Güvenlik paranoyasının topyekûn ülke sathına yayılması, sık sık düşman listelerinin çıkarılıp kendi fikir tartımızla dünyaya bakabilmemizin engellenmesi şarttır. Hepimize tek yol olarak gösterilen, kimi sertlikleri, münferit zalimlikleri olmakla birlikte bu kurumların en ufak bir eleştiri esintisinden uzak tutulmaları gerektiğidir. Bu, güvenliğimizin bedelidir. Onların da burnundan kıl aldırmayan bu ruh hali içinde düşman bellediklerinin yaşama hakkına yönelik en büyük tehdit oluşturuyor olması doğal.
Şimdi bir kez daha kendimize sormak zorundayız.
Çocuk ölüleri karşısında ne hissediyorsunuz? Karanlıkta koca adam gibi durduğu için, başını sokabileceği bir evi olmadığı için, aç kaldığı, tedavi görmediği için, savcının bile adım atmaya korktuğu topraklarda koyun otlattığı için ve daha birçok nedenle katledilen çocukların ölüleri nasıl oluyor da infial yaratmıyor bu toplumun bağrında? Asılabilsin diye yaşı yükseltilen çocukların cellatları nasıl hâlâ saygın kimliklerine bürünmüş, sıcak evlerinde ecel bekliyor? Bu toplum, bu koca nüfus, vatan sevmekten çocuk sevmeye vakit bulamamış savaşçılar ve kasaba tüccarlarından mı oluşuyor?
Çocuk dünyasına yakın durmayan, hayatında bir tek çocukla hazmedilmiş bir tevazu içinde birlikte vakit geçirmemiş, bir tek çocuğun dilini asal kabul edip onun karşısında saygıyla titrememiş bir yetişkin için çocuk, elbette kolay unutulacak bir insan küçüğüdür. Çocuk dilini, çocuk gözünü hiç merak etmeyen; onları bir an evvel eğip büküp güruha katmaya çalışan bu toplum, daracık dünyasında nefes darlığı içinde yaşayıp gidecek.
Bir çocuğun saçının bir tek telinin bu toplumun emniyetine feda edilemeyeceğini, edildiği takdirde emniyet duygumuzu sonsuza dek yitireceğimizi haykırmak gerek.
Sessizlikle geçiştirmeye çalıştığımız bir çocuğun katledilişidir.
Bu memlekette bir ana, havaya uçurulmuş çocuğunun parçalarını bir bir eteğine topluyor.
Bu anın bilgisiyle, artık unutuluşa gömemeyeceğimiz bu görüntüyle nasıl yaşamaya devam edeceğiz?
Ceylan’ı o dağlarda vurdular. Vuranlar hiç utanır gibi durmuyor.
Pekiyi siz utanmıyor musunuz?



vatan haini olan bizmişiz. helal.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu yazıyı Ceylan için yazıp Dila için yazamayanlar (& vice versa) vatan hainidir işte.

bu ülkenin her bir insanı için aynı hissi yaşayamayan, sadece kendi içten pazarlıklı ayırıcı/bölücü fikirleri yaymak için en insani duyguları sömüren/kullanan vatan hainleri.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e buyur o zaman. o zaman yazdığı yazıdan bir parça;
"yıldırım türker" said:

Ölenler suçlu
Memleketin en ucuz işçilerinin kadınlar olduğunu biliyoruz. İşte o kadın işçilerden 7’si, servis aracı olarak kendilerine reva görülen bir yük aracından kurtulmaya çalışırken boğularak öldüler.
Kamyonlarda, mal taşınan araçlarda oradan oraya götürülen, yollarda telef olan işçilere alışığız.
Bu yılın ilk altı ayında 11 işçi ölmüş, 238’i de yaralanmış. Bu vakaların hiçbirinde işverenlere dava açılmamış.
5 çocuk anası Naciye Karadeniz; 18 yaşındaki Özlem Ünal; 30 yaşındaki Nuriye Can; 2 çocuk anası Nebahat Salkım; 5 yıllık çocuk işçi, 21 yaşındaki Bircan Karakaş; 40 yaşındaki
Altun Yüksel; 2 çocuk anası Fikriye Öztürk, o sabah sele rağmen, yevmiyesini kaybetmemek için o araca binip işe gitmeye çalışırken sel değil vahşi kapitalizm tarafından katledildi.
Çalıştıkları firmanın sahipleri, onların katledilişine, “maalesef vahim bir doğa olayıdır ” dediler.
Onlara kalırsa kadınlar akıllı davranmamış, “yerdeki suyu görerek ıslanmak istemediklerinden inmemişler ve araç kapılarını kapatmışlar”dı. Ah şu dalgın işçilerden çektiklerini bir anlatsalar mutlaka yüreğimiz yanardı. Beyler aynı açıklamada 1986 yılında kurulan şirketin gerek yurt içinde gerekse yurtdışında konfeksiyon ve tekstil piyasalarında tanınan , imal ettiği tekstil ürünlerini dünya çapında ihraç eden, öncü ve köklü bir firma olduğu nu da belirtiyordu. İstihdam edilen yaklaşık 180 işçisiyle sektöre ve ülkeye hizmet ediyorlarmış.
Ölen kadın işçilerse asgari ücrete yani net 496,53 TL’ye günde 15 saate varan şartlarda çalışıyordu.
Hayatları beş para etmiyordu. İşyerine mal gibi taşınıyorlardı.
İşte siz bu fay hattının, bu dere yatağının, bu mayın tarlasının sonsuza dek, patlamadan ayak altınızda duracağına inanıyor musunuz?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ordu yaptı , yapmadı , pkk yaptı yapmadı , havandı değildi muhabbetini geçelim.

Asıl olay orada bir kız çocuğunun parçalanarak ölmesi. Bunun üzerine yetkili kimsenin oraya araştırma ve inceleme için gitmemesi. Ayrıca bu olayın medyada doğru düzgün yer almaması.

Bizim ordumuz normalde bir terörist saldırısı olduğunda , hemen üzerine o bölgeye gidip inceleme yapıp arkasından gerekli ve uygun görürse operasyona gitmiyormuydu ? Yani bu kız mayınla değil de bir terörist saldırısı ile öldürüldüyse neden kimse harekete geçmemiş ?

Bunlar hiç garip değil mi ? Asıl bunu tartışmak lazım. Tekrar ediyorum geçin o iddiaları ve neden hiçbirşey yapılmadığını tartışalım.

not: dila için köşe yazıları yazanlar doğudaki çocuğu insan saymıyormu acaba ? hemde neden ve kim tarafından öldürüldüğü belli olmayıp üzerine adam gibi hiçbir inceleme yapılmadığı halde. Bence ölen insanlar ve çocuklar üzerinden ona buna bok atmayın , insanlığınızı kaybettiğiniz andır. Her insanın canı aynı değerdedir ve dila olayı ile şu olayı karşılaştırmak çok alakasız.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim insanlığımı sorgulamak gibi bir yetiye sahip olduğunu sanmıyorum. senin bok atmak dediğin şey birilerinin ikiyüzlülüğünü ortaya sermektir, buna sen de dahilsin.
Dila'ya "kolundan tutup da suya atmadılar ya" veya "zaten çok yağmıştı" diyecek kadar alçalanların şimdi burada insan hakları hamisi kesilmesi tam da o günlerde, o topikte yazdıklarımda ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Üstelik sadece bu forumda da değil, genel olarak medyada ve sözüm ona insan hakları derneklerinde.

yemişim sizin insan hakları anlayışınızı...

bu kafayla giderseniz anca mastürbasyon yapmış olursunuz, bu ülkede de hiçbir şey değişmez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Konuyla ilgili birşey duymadığım için yorum yapmayacaktım ama şunu gördüm ehehe:

Rock said:

Estel_Anorien said:

taraf doğrulatamadığı haberi yazmıyor mu?

lulz.


Bu daha önce de tartışılmıştı. Yayınladığı haberleri %100 çürütebilselerdi veya halkı kışkırtmak içni yapılan yalan haber olduğunu kanıtlayabilselerdi ya şuana kadar mahkeme kararıyla yada aldığı milyontane para cezasından kapanırdı.


Hani şu Türkiye sınırı içi diye verdiği koordinatlı fotolara Ali Kırca'nın canlı yayınında google earthten bakılması sonucu, koordinatların Irak içinde çıkması gibi komiklikleri olan gazeteden bahsediyorsun eheheh. Adamlar aslı olmayan fotokopi belgeyle hem insanların adını lekeledi hemde gündemi bir ay meşgul etti. Yasal açıklardan yırtmaları onları hiçte güvenilir kılmıyor malesef.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:

benim insanlığımı sorgulamak gibi bir yetiye sahip olduğunu sanmıyorum. senin bok atmak dediğin şey birilerinin ikiyüzlülüğünü ortaya sermektir, buna sen de dahilsin.
Dila'ya "kolundan tutup da suya atmadılar ya" veya "zaten çok yağmıştı" diyecek kadar alçalanların şimdi burada insan hakları hamisi kesilmesi tam da o günlerde, o topikte yazdıklarımda ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Üstelik sadece bu forumda da değil, genel olarak medyada ve sözüm ona insan hakları derneklerinde.

yemişim sizin insan hakları anlayışınızı...

bu kafayla giderseniz anca mastürbasyon yapmış olursunuz, bu ülkede de hiçbir şey değişmez.


Ben senin konu ile ilgili birşey demeden hani dila vardı , gibi tek cümlelik yersen laf sokma ama bana göre trollükten öteye geçmeyen gereksiz mesajlarına benzer mesajlar atmıyorum. Dila ile ilgili forumda yazdıklarım orada duruyor. Benim herhangibir iki yüzlülüğüm yok , çarpık yapılaşma ve önlemlerin alınmaması ile iligli mesajımı yazmışım , ama senin olaya taraflı görünümün var.

Konuya gelip "hani dila vardı ne oldu" deyip gitmek ayrı , "olayın sorunlu bir olay olduğunu söyleyip dilayı da hatırlatmak" ayrı bir yaklaşım. Bu ikisi arasında dağlar kadar fark var ve o iki yüzlü dediklerinin içine kendin direk cuk oturmuş oluyorsun. 6 sayfa boyunca aç oku kendi mesajlarını , sonra aynaya bakıp iki yüzünü görürsün.

İnsanlığını kaybetme cümlem de sırf siyasi görüşü veya sevmediği insanlara bok atmak amacı ile bu tarz olayları kullananlardır. Kendini içine dahil edip etmemek senin kararın , benim öyle bir iddiam da yok. Yarası olan gocunur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa said:

ceylan'ı vuranın roket olduğu belirlendi mi?
havan mermisiydi hani?
yoksa mayın mı?

ahmet altan üstün bilgilerine dayanarak mı "roket" olduğunu söylüyor yoksa..


olay roketmış hava mermisiymiş, elbombası atarmış, ne olduğu değli önemli olan olayın unuttulması kimsenın sesini cıkarmaması.

yanlış şeylere takılıyosun, konuyu değiştiriyosun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Buyse

Yanlış anlamışsın. Vatan haini olmak suçladığı bu olayı sorgulayanlar.
said:
Hatta bu konuyu deşmek, Ceylan�ın ölümü üstüne suskunluğa gömülmeyi reddetmek de, Allah bilir, vatan hainliğidir.


Sizi sadece utanmaz olmakla suçluyor. Bence unuttuğu yada terbiyesinin yetmediği şeyleri eklememiş. Yazar değilim eklemek bana düşmez.


@Redeagle

Sana birazdan döneceğim ;)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rock said:

@Buyse

Yanlış anlamışsın. Vatan haini olmak suçladığı bu olayı sorgulayanlar.
said:
Hatta bu konuyu deşmek, Ceylan�ın ölümü üstüne suskunluğa gömülmeyi reddetmek de, Allah bilir, vatan hainliğidir.


Sizi sadece utanmaz olmakla suçluyor. Bence unuttuğu yada terbiyesinin yetmediği şeyleri eklememiş. Yazar değilim eklemek bana düşmez.


@Redeagle

Sana birazdan döneceğim ;)


ben yanlış anlamadım. arka sayfada yazılanlara cevap o.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Niye öldü belli değil
Nasıl öldü belli değil
Kim öldürdü belli değil

ama kahrolsun ordu kesin onlar yapmıştır.

-Bacakları sağlam
-ozaman mayın değil havan topudur
-ama 50 tonluk bir tank a bile havan topunu isabet ettirebilmek için ortalama 12 havan atışı lazımken etrafta çukur yok
-olsun havan diyelim.
-İyide istanbulun göbeğinde Selimiyede havanla insanlara saldıran PKK değilmiydi.
-Ordu dedik ya kardeşim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

pekaziz said:


http://bildiri.blogcu.com/entry.php?u=bildiri&e_id=20328721&title=taraf-in-finansmani-fethullah-gulen

Net üzerine aktarılmış bir tek bu siteyi bulabildim, dergideki haberin aynısı.

Ha diğer taraftan Yasemin Çongar'ın hemen bu yayın ardından Zaman gazetesine çıkmış röportajı var. Ne net bir cevap var, ne de iddialara bir yanıt. Gazetenin ne kadar borcu olduğunu bilmeyen (onların görevi ulusalcılara saldırmak çünkü, mali işlerle başkaları ilgileniyor) bir yayın yönetmeni yardımcısı.

İşin komik yanı, biz, Taraf Fethullah'tan para alıyor dediğimizde "ee o zaman niye bu kadar borçları var?" sorusunun sorulması.



"Taraf gazetesine ve Alkım Yayınevi'ne "çok büyük para akışının başladığı" belirtiliyor."

heheh tahmin ettiğim gibi bi önceki yazının biraz benzeri. tek bir belge dahi yok, bir banka dekontu, bir çek, para aktarıldığına dair en ufak bir kağıt parçası yok. kulaktan dolma, öyleymiş-böyleymiş, belirtilmiş tarzı cümleler, şu şu ziyaret etti, bu ilanlar yayınlandı falan. e o ilanlar başka gazetelerde de çıkıyo, onların da mı "finansmanına" bakmamız gerek? tevekkeli değil şu haberi başka hiçbi gazetede göremiyoruz, inandırıcılıktan epey uzak. yoksa yetersiz gazeteler ilk fırsatta tarafa saldırıverirlerdi böyle bi haberi doğrulayabilseler. tee 2008de yazılmış bu ayrıca, heh.

taraf gazetesinin finansmanı tartışılırken tarafın ilk sayfasında koskocaman bi cevap yayınlanmıştı bu tartışmalarla ilgili, okusaydınız bilirdiniz: herhangi bir cemaatten, siyasi partiden, güç odağından tek kuruş para aldığımızı kanıtlayın-gazeteyi kapatıyoruz demişlerdi. öyle "belirtiliyor"la olmuyo bu işler yani pekaziz. (ayrıca blog baya güzelmiş, iddaa reklamları, ebru akel göğüs frikiği falan, thx)

yasemin çongar, yarın dergisinden, cumhuriyet gazetesinden (tabi eski hali) yetişmiş, uğur mumcuyla gayet yakın bi şekilde çalışmış, muhabirlik yapmış, sonra senelerce milliyette yazmış, cesur ve vicdan sahibi bir gazetecidir. imzasız yazılara, dandirik komplo teorisyenlerinin dediğine bakamıcam, üzgünüm. bence siz de okuyun arada, belki bişeyler kaparsınız.

yıldırım türker, yine harika yazmış. kulp arayanlar şaşırmış, alakasız örneklere meyletmiş, üzücü tabii..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Buyse said:
ben yanlış anlamadım. arka sayfada yazılanlara cevap o.


Arka sayfalarda da sizi vatan hainliğiyle suçlayan yok.

@Mighty_THoR

Buradaki problem küçük bir kızı kimin, niye ve nasıl öldürdüğü değil. Bu ölüme niye sesiz kalındığı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Alakası yok hergün insanlar ölüyor.

Bir çocuk ölmüş talihsiz bir olay,bu ülkede hergün çocuklar ölüyor.

sorun kesin ordu yapmıştır diye çığırtkanlık yapmak.

Benim için bilgi,belge olmadan orduyu hayasızca suçluyorsanız vatan hainisiniz ve bu ülkeye ancak kişisel temizlik malzemesi olarak hizmet edebilirsiniz.

gazeteciliğin temeli belli 5N 1K, haberde hangisi var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hergün hastalıktan trafik kazasından ölen cocuklar gibi bir ölüm değil bu.

cinayet, hemde herkezde bulunabilecek silahlarla değil, patlayıcıyla yapılmış bir cinayet.

Boyle bir olay medyaay düşmüyorsa unutturulmaya calısınıyorsa, olay yerinden sorumlu kişiler olayla ilgilenmiyoz cözmeye calışmıyor geciştiriyorsa ortada bir sorun var demektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kaede said:

Uzuvlarda falan bişey yok. Bariz hedef alınıp vurulmuş. Yakınlarda da jandarma karakolu var

gg


Cons said:

türk ordusu melektir yapmaz öyle şey


Cons said:

sen sıcacık yatağında uyurken onlar aim kasıyor.


Buyse said:

"yıldırım türker" said:


Ceylan�ı o dağlarda vurdular. Vuranlar hiç utanır gibi durmuyor.
[/b]


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bizim en büyük sorunumuz terör değil mi ? Sokakta hergün çocuklar teröre mi kurban gidiyor ? Gidenler hemen haber olmuyor mu tüm medya kurumlarında.

Bu çocuk da iddiaları vs unutun , ilk akla gelecek şekilde teröre kurban gitmiş. Neden kimse sallamıyor peki ?

En iyi gözle bile bakıldığında olaya , bir sorun olduğu apaçık görünüyor. Konu bu arkadaşlar , oraya buraya çekmeye gerek yok zaten sorun olup olmadığını anlamak için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...