Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

TSL: Galatasaray - Eskişehirspor 27.09.09 @ 20.00


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

Genel olarak aquila'ya katılmadan edemeyeceğim, "en fazla Türk hocayla şampiyon olan takım" bile var yani listede, ondan sonra "FB kırmak üzereyken icat edilen rekorlar" diye ağlaşıyorsunuz utanmadan :)

Fakat;

"ismail PK" said:

-Türkiye liglerinde bir sezonda EN fazla gol atan Takım (1962-1963 sezonu 105 gol)


Bunu daha yeni konuştuk, balonla koşarak gelince kaçırmışsın herhalde; 2 aşamalı, 42 maçlı ligde oldu bu dediğin. Bundan dolayı o rekoru (fanatik GS'liler hariç) kime sorsan 103 gol ile FB olduğunu bilir, meşhur Veselinoviç sezonudur, Adnan Polat bile bir basın toplantısında bu sezon o rekoru kırmayı ümit ettiğini söyledi yakın zamanda falan filan.

Uydurmak hayal gücüne bağlı da, yalana dönmesin iş lütfen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Azmodai said:
o kadar cok GS li var ki forumda, fenerli ben 2-3 kisi sayiyorum bol bol yazan, ki bitanesi benim ve dunya pek te umurumda olmuyor bu seyler :P
Hani belirtmek istedim neden kizdigimizi, 3 kisi gelseniz neyse de, 50 kisisiniz yahu

Maalesef futbol bölümünde tek renk hakim, özellikle birkaç troll zararlısının ortak hareket edip Fenerli ve Beşiktaşlıları bu bölümden bıktırmasıyla, oran iyice dengesizleşmiş durumda.
Buna 2 modun gsli oluşunu da eklemek lazım, ayrıca gayet tarafsız olmaya çalışan Baggio'yu bezdirmeye çalışan tipler de var dün gördüğümüz gibi. O emellerine de ulaşırlarsa artık ultraslan forumu gibi mutlu mutlu aralarında monolog yaparlar, kendilerini trollerler anca.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Takımın oynadığı futbolda bariz sıkıntılar olduğunu daha önce de dile getirmiştim. Bu sefer çok daha yalın cümleler ile yazacağım ;

* Takım oyun kuramıyor, niye ?

Takımdaki ön libero olarak konumlandırılan sarp ve topal oyunu geriden kurmak, geriden pas alıp ileri uçtaki arkadaşlarına aktarmak, rakibin orta sahasına baskı kurarak oyun kurmasını engellemek DIŞINDA, her türlü futbol ve zeka anlamsızlığının hünerlerini başarı ile sergiliyorlar. Bu ön liberolar o kadar yetersiz ki nonda-arda-kewell-keita sürekli olarak orta alana geri dönüp top almak zorunda kaldılar, malum bu ön libero arkadaşlar topu sadece geriye oynamayı biliyorlar.

* İleri dörtlü birbirlerinden çok uzakta oynuyorlar, geriden destekte gelmiyor.

* Oyunu sürekli kanatlardan oynamaya çalışıyorlar, amma ve lakin takımda orta yapmayı bilen adam sayısı 2-3 'ü geçmiyor. Kanatlardan oyunu açarak oynamak tabiki futbolun bir gereksinimi, ama Galatasarayın sezon başındaki ayağa direk-kısa-net paslar ile oynadığı oyunu hatırlayınca şimdi neden kanatlanmaya çalıştığını bir türlü anlamıyorum

* Takımda çok bariz orta yapma sıkıntısı var, bu adamların hiçbir idmanda bu tarz bir çalışma yaptığına inanmıyorum

eskişehir maçına bakacak olursak ;

* Reykard eskişehiri gözünde çok büyütmüş, rakibi hiç analiz etmemiş, sadece geçen sezon sonuçlarından endişiye kapılmış;

eskişehir savunması çok uzun boylu, o kadar uzun ki yerden yapılan bir ortayı bile ayağıyla savuşturamamasına rağmen havadan gelen onlarca topu balon gibi söndürdü.

* nonda bu takımda ilk 11 oynayacak bir adam değil, nonda ancak ufak denebilecek takımlara karşı yoğun baskı altında iş yapabilecek bir forvet

* uğur benim çok sevdiğim bir adamdı, fakat bu maçta inanılmaz hatalar yaptı, çok şansızdı, yanlız anlamadığım şey neden sol kanada caner diye bir adam alınmışken sağ kanat adamını oraya zorluyorsun, uğuru oynatacak isen çıkacak adam belli, sabri

* sabri demişken, dün yine döktürdü, bir kaç maç beni şaşırttıktan sonra halen daha eski sabri olduğunu ispatladı, adam 92. dakikada bile topu leo francoya oynuyor

* sarp-topal ; adamlar futbola o kadar uzak ki sarp bir kere ileri çıktı, bomboş pozisyonda top aldı, kaleci ile karşı karşıya kalınca da panikleyerek kaleciye geri pası yaptı, topal onu bile beceremeyecek kadar aciz ve içler acısı bir haldeydi, ha bir de yediğimiz golde sarpın adam kaçırmasının payı büyüktü

* kewell dün inanılmaz derecede kötüydü, ne bir top atabildi ne de bir şut. ruh gibi gezindi durdu sahada, reykardın yaptığı tek doğru iş kewellı çıkarmaktı.

* böylesine dişli bir rakibe karşı reykardın oyuna aydını almasını sadece gülerek izledim, küfür bile etmedim, kaldı ki kulubende elano gibi bir adam var, aydın oyuna girdikten sonra ne yaptı ? hocasını hiç mahçup etmedi

* arda klasik arda, al topu, etrafında elli tur at, sağa çek sola çek, evir çevir ıvır kıvır, bitmiyor bir türlü, adam bir türlü topla vedalaşmıyor, gerçi çok haksızda değil, yanına yamacına gelipte " arda bana top at " diyen yok, takımda herkes bekliyor ki arda birşeyler yapsın maçı kazanalım, ( keita-kewell-baros-elano 'yu bunların dışında tutuyorum )

Netice ; Reykard'a karşı olan şüphelerim gün geçtikçe ve süratle artıyor, nedenler çok basit ;

1. kadroyu doğru yapamıyor
2. rakibi hiç analiz etmeden maçlara çıkıyor
3. oyunu hiç okuyamıyor, müdaheleleri yetersiz ve anlamsız
4. oyuncu değişikliklerinde çok ciddi hataları var, oyuncuları takımdan ve futboldan soğutuyor, gün geçtikçe gülen yüzler asılıyor
5. takımın halen daha oturmuş bir şablonu yok, ne geride ne orta sahada oyun kuramıyor, takımdaki herkes ileri uçtaki 3-4 adamdan medet umuyor
6. ileri uca geriden verilen destek sıfır
7. takımın maç içerisinde attığı şut sayısı gün geçtikçe azalıyor olmasına rağmen buna bir çözüm bulabilmiş değil
8. takımın kornerlerdeki tek organizasyonun ön direğe top açmak olduğunu sokaktaki çocuk bile anlamış iken buna alternatif oluşturamıyor
9. duran toplarda sürekli olarak karambole top şişirilmesine seyirci kalıyor

yoruldum...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ahh şu takımı harrykewell'a vericekler bi ozaman görürdünüz siz =)
harrykewell said:

...
Netice ; Reykard'a karşı olan şüphelerim gün geçtikçe ve süratle artıyor, nedenler çok basit ;

1. kadroyu doğru yapamıyor
2. rakibi hiç analiz etmeden maçlara çıkıyor
3. oyunu hiç okuyamıyor, müdaheleleri yetersiz ve anlamsız
4. oyuncu değişikliklerinde çok ciddi hataları var, oyuncuları takımdan ve futboldan soğutuyor, gün geçtikçe gülen yüzler asılıyor
5. takımın halen daha oturmuş bir şablonu yok, ne geride ne orta sahada oyun kuramıyor, takımdaki herkes ileri uçtaki 3-4 adamdan medet umuyor
6. ileri uca geriden verilen destek sıfır
7. takımın maç içerisinde attığı şut sayısı gün geçtikçe azalıyor olmasına rağmen buna bir çözüm bulabilmiş değil
8. takımın kornerlerdeki tek organizasyonun ön direğe top açmak olduğunu sokaktaki çocuk bile anlamış iken buna alternatif oluşturamıyor
9. duran toplarda sürekli olarak karambole top şişirilmesine seyirci kalıyor

yoruldum...


Haklısın ben olsam bu adamı amatör küme takımının bile başına getirmem. Oh wait...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

galatasaray çok çok iyi oynamadı ama biraz da es-es oynatmadı desek daha doğru olur kaldı ki rıza çalımbay ligi iyib okuyan biri keşke beşiktaşın başına mustfa denizli yerine o gelseydi diyorum

galatasaray kötü oynadı diyemeyiz sonucunda ister 7/7 yapsın ister 100/100 yapsın her takım bir yerde tökezler önemli olan düşmemeyi bilmek

galatasarayın defansı ciddi hata yapmadı, yenilen golde de yapılacak bir şey yoktu hakana çarpan top rakibin önünde kaldı

galatasarayın en büyük hatası sabriye orta yaptırmak bence.. yani ben orta yapsam bir tanesi tutardı elbet..

bu beraberlik sonrası sormak istediğim tek bir soru var (ki her maçtan sonra soruyorum) sabriden daha iyi bir transfer yapamaz mıydık?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

harrykewell said:


9. duran toplarda sürekli olarak karambole top şişirilmesine seyirci kalıyor

bence maçı tam izlememişsin sen. bir çift vuruş pozisyonunda arda'ya güzel bir pas çıkardılar güzel bir organizasyondu ama beceremediler.Ceza sahasına çaprazdan olan bir serbest vuruşta da arda topu ceza yayının biraz gerisinde olan sabrye çıkardı.

bu mu karambole top şişirmek?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Razu said:

harrykewell said:


9. duran toplarda sürekli olarak karambole top şişirilmesine seyirci kalıyor

bence maçı tam izlememişsin sen. bir çift vuruş pozisyonunda arda'ya güzel bir pas çıkardılar güzel bir organizasyondu ama beceremediler.Ceza sahasına çaprazdan olan bir serbest vuruşta da arda topu ceza yayının biraz gerisinde olan sabrye çıkardı.

bu mu karambole top şişirmek?


anlattığın birinci olay tamamen doğaçlama olarak o anda arda tarafından kurgulandı, hatta yayıncı kuruluş ardanın " topu buraya at " diye yaptığı el hareketlerini de gösterdi.

evet öyle bir top çıkardı sabriye, sabri de sonra o topu karambol olsun diye en kalabalık yere nışanladı, yani sabri bir makine, istem dışı çalışıyor, tek bildiği komut " karambole top at "
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

harrykewell said:

Takımın oynadığı futbolda bariz sıkıntılar olduğunu daha önce de dile getirmiştim. Bu sefer çok daha yalın cümleler ile yazacağım ;

* Takım oyun kuramıyor, niye ?

Takımdaki ön libero olarak konumlandırılan sarp ve topal oyunu geriden kurmak, geriden pas alıp ileri uçtaki arkadaşlarına aktarmak, rakibin orta sahasına baskı kurarak oyun kurmasını engellemek DIŞINDA, her türlü futbol ve zeka anlamsızlığının hünerlerini başarı ile sergiliyorlar. Bu ön liberolar o kadar yetersiz ki nonda-arda-kewell-keita sürekli olarak orta alana geri dönüp top almak zorunda kaldılar, malum bu ön libero arkadaşlar topu sadece geriye oynamayı biliyorlar.

* İleri dörtlü birbirlerinden çok uzakta oynuyorlar, geriden destekte gelmiyor.

* Oyunu sürekli kanatlardan oynamaya çalışıyorlar, amma ve lakin takımda orta yapmayı bilen adam sayısı 2-3 'ü geçmiyor. Kanatlardan oyunu açarak oynamak tabiki futbolun bir gereksinimi, ama Galatasarayın sezon başındaki ayağa direk-kısa-net paslar ile oynadığı oyunu hatırlayınca şimdi neden kanatlanmaya çalıştığını bir türlü anlamıyorum

* Takımda çok bariz orta yapma sıkıntısı var, bu adamların hiçbir idmanda bu tarz bir çalışma yaptığına inanmıyorum

eskişehir maçına bakacak olursak ;

* Reykard eskişehiri gözünde çok büyütmüş, rakibi hiç analiz etmemiş, sadece geçen sezon sonuçlarından endişiye kapılmış;

eskişehir savunması çok uzun boylu, o kadar uzun ki yerden yapılan bir ortayı bile ayağıyla savuşturamamasına rağmen havadan gelen onlarca topu balon gibi söndürdü.

* nonda bu takımda ilk 11 oynayacak bir adam değil, nonda ancak ufak denebilecek takımlara karşı yoğun baskı altında iş yapabilecek bir forvet

* uğur benim çok sevdiğim bir adamdı, fakat bu maçta inanılmaz hatalar yaptı, çok şansızdı, yanlız anlamadığım şey neden sol kanada caner diye bir adam alınmışken sağ kanat adamını oraya zorluyorsun, uğuru oynatacak isen çıkacak adam belli, sabri

* sabri demişken, dün yine döktürdü, bir kaç maç beni şaşırttıktan sonra halen daha eski sabri olduğunu ispatladı, adam 92. dakikada bile topu leo francoya oynuyor

* sarp-topal ; adamlar futbola o kadar uzak ki sarp bir kere ileri çıktı, bomboş pozisyonda top aldı, kaleci ile karşı karşıya kalınca da panikleyerek kaleciye geri pası yaptı, topal onu bile beceremeyecek kadar aciz ve içler acısı bir haldeydi, ha bir de yediğimiz golde sarpın adam kaçırmasının payı büyüktü

* kewell dün inanılmaz derecede kötüydü, ne bir top atabildi ne de bir şut. ruh gibi gezindi durdu sahada, reykardın yaptığı tek doğru iş kewellı çıkarmaktı.

* böylesine dişli bir rakibe karşı reykardın oyuna aydını almasını sadece gülerek izledim, küfür bile etmedim, kaldı ki kulubende elano gibi bir adam var, aydın oyuna girdikten sonra ne yaptı ? hocasını hiç mahçup etmedi

* arda klasik arda, al topu, etrafında elli tur at, sağa çek sola çek, evir çevir ıvır kıvır, bitmiyor bir türlü, adam bir türlü topla vedalaşmıyor, gerçi çok haksızda değil, yanına yamacına gelipte " arda bana top at " diyen yok, takımda herkes bekliyor ki arda birşeyler yapsın maçı kazanalım, ( keita-kewell-baros-elano 'yu bunların dışında tutuyorum )

Netice ; Reykard'a karşı olan şüphelerim gün geçtikçe ve süratle artıyor, nedenler çok basit ;

1. kadroyu doğru yapamıyor
2. rakibi hiç analiz etmeden maçlara çıkıyor
3. oyunu hiç okuyamıyor, müdaheleleri yetersiz ve anlamsız
4. oyuncu değişikliklerinde çok ciddi hataları var, oyuncuları takımdan ve futboldan soğutuyor, gün geçtikçe gülen yüzler asılıyor
5. takımın halen daha oturmuş bir şablonu yok, ne geride ne orta sahada oyun kuramıyor, takımdaki herkes ileri uçtaki 3-4 adamdan medet umuyor
6. ileri uca geriden verilen destek sıfır
7. takımın maç içerisinde attığı şut sayısı gün geçtikçe azalıyor olmasına rağmen buna bir çözüm bulabilmiş değil
8. takımın kornerlerdeki tek organizasyonun ön direğe top açmak olduğunu sokaktaki çocuk bile anlamış iken buna alternatif oluşturamıyor
9. duran toplarda sürekli olarak karambole top şişirilmesine seyirci kalıyor


yoruldum...



Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Harrykewell'a pek yüklenmemek lazım,olaylara sadece negatif yönleriyle baktığı kesin ve yeni bir Hıncal Uluç olma yolunda ilerliyor fakat,söylediği şeylerde doğruluk payı var,özellikle ortasaha konusunda ve forvet-orta saha arasındaki uyumsuzlukta hemfikirim...
Ayrıca takım gitgide Arda-Keita ile endekslenmeye başladı ki bu da hiç iyi değil..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

MARATON said:


Galatasaray teknik direktörü Rijkaard bu sabah futbolcuyarıyla yaptığı özel toplantıda isim vermesede bile Milan Baros, Eleno ve Kewell'ı kastederek ağır eleştirilerde bulundu.

-"HİÇ KİMSE TAVIR YAPAMAZ"-

Hollandalı teknik direktör, oyuncularıyla yaptığı kısa toplantıda sözlerine şöyle başladı :

"İsmi kariyeri ne olursa olsun hiç kimsenin tavır yapmaya hakkı yok. Bu takımla ilgili kararları ben veririm. Kimin oynayacağı kimin yedek oturacağı ya da kimin kadroya girip girmeyeceği benim kararıma bağlı. Kimsenin buna karşı çıkma tavır yapma ya da tepki gösterme hakkı yok. " diye konuştu...

-"SAYGISIZLIĞI ASLA AFFETMEM"-

Tecrübeli teknik direktör Rijkaard konuşmasını şöyle tamamladı :

"Oyundan çıkan ya da yedek kalan oyuncu elbette ki üzülür üzülmezse bunu tuhaf karşılarım ama bu tepki gösteremez buna izin veremem. Disiplin benim için çok önemli. Dün yaşananları yok sayıyorum ama bundan sonra asla bu tarz hareketleri affetmeyeceğimden emin olabilirsiniz. Bu hareketler bana olduğu gibi oynayan arkadaşlara da saygısızlıktır. "

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

valla açıkcası üzülmedim.illa ki puan kaybedicektik.kasımpaşa yerine es es iyi oldu.

aslında kazanabilceğimiz bi maçtı.eskişehirin atagı yok :)

yediğimiz gol dandikti.golu cıkarabilirdik ama olmadı.ztn golu yedğimiz sıralarda tek kale oynuoduk.2. yarıya iyi başladık

onlar golu atmasa 2 gelirdi.neyse saglık olsun.fenerin lider olmasına üzüldüm valla.ama sturm graza 5 atar kendimize geliriz

ha keita o son dakkada golu çaksaydı güzel olurdu.onun yerine başkası olsa kufur ederdim ama adama laf etmeye hakkımız yok :).cok güzel top oynuyoruz hastasıyım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ha reykard ile ilgili bence kewellı cıkarması hataydı.cunku rakip tum forvetini cıkarmıs 10 kişi defans yapıyor.o saatten sora senin kalene pek tehlike gelmez.aydın ı sokması hataydı

uğur uçarı cıkarıcaktı.sokucaktı barosu.ztn doldur boşalta dönmüş.2 forvetide koy sen.sabri hızlı oldugundan en geride bırak onuda.

korner falan oldu.kewell kafayla golu seviyor.nonda baros ikiside oyunca olucaktı.neyse geçtş artık kısmet :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Baggio said:

Genel olarak aquila'ya katılmadan edemeyeceğim, "en fazla Türk hocayla şampiyon olan takım" bile var yani listede, ondan sonra "FB kırmak üzereyken icat edilen rekorlar" diye ağlaşıyorsunuz utanmadan :)

Fakat;

"ismail PK" said:

-Türkiye liglerinde bir sezonda EN fazla gol atan Takım (1962-1963 sezonu 105 gol)


Bunu daha yeni konuştuk, balonla koşarak gelince kaçırmışsın herhalde; 2 aşamalı, 42 maçlı ligde oldu bu dediğin. Bundan dolayı o rekoru (fanatik GS'liler hariç) kime sorsan 103 gol ile FB olduğunu bilir, meşhur Veselinoviç sezonudur, Adnan Polat bile bir basın toplantısında bu sezon o rekoru kırmayı ümit ettiğini söyledi yakın zamanda falan filan.

Uydurmak hayal gücüne bağlı da, yalana dönmesin iş lütfen.

ben anlatmaktan bıktım bunu ama. bir de, derli toplu yazılmış bir halini buldum bir yerde, onu koyayım son kez, anlaşılır umarım;

resmi başlangıcı 1959 olarak kabul edilen türkiye profesyonel futbol ligi (turkcell super lig)' nin gol rekoru. 1962-63 sezonunda metin oktaylı galatasaray tarafından gerçekleştirilmiştir.

fenerli medya tarafından nedense bu rekor görmezden gelinir ve 88-89 sezonundaki 103 gollük performansla fenerbahçe' nin gol rekoruna sahip olduğu iddia edilir. gösterilen gereçke ise şudur: 1962-63 sezonunda ligin farklı bir statüde oynanması.

şimdi burada ilk olarak 62-63' ün statüsüne bakalım: 1. ligde toplam 22 takım var. ve bu 22 takım 11' erli şekilde 2 gruba (kırmızı grup-beyaz grup) dağıtılmış. 11 takım kendi arasında toplam 20 maç yaptıktan sonra oluşan puan durumuna göre ilk 6' ya girenler final grubunu oluşturuyor. yani final grubu 12 takımdan (6x2) oluşuyor. burada da takımlar birbirleriyle çift maç usülüne göre oynuyor. yani bir takım 22 maça çıkmış oluyor. netice itibariyle final grubuna kalmayı başaran bir takım sezonu toplam 42 (20+22) maçla tamamlamış oluyor.

galatasaray sezon başında kırmızı grupta yer alıyor ve 20 maçta attığı 51 gol topladığı 32 puanla lider olarak final grubuna kalıyor. final grubunda da 22 maçta 54 gol atıp 35 puan toplayarak sezonu şampiyon tamamlıyor.

şimdi toplam gol sayısının tanımını yapmak lazım. bir sezonda bir takımın rakip ağlara bıraktığı tüm gollerin sayısı desek kimsenin itirazı olmaz herhalde. gol rekorunu da tanımlayalım: tüm sezonlar içinde sezon sonu itibariyle ulaşılmış en yüksek sayı.

bu tanımlarla galatasaray' ın 62-63' deki toplam gol sayısı 20+22=42 maçta 51+54=105' dir. bu da gol rekorunun tanımından hareketle türkiye rekorudur. fakat fenerli medya lig iki parça halinde oynandığı ve maç sayısının fazla oluşu nedeniyle bunu kabul etmez. oysa hiç bir lig değerlendirilirken parça parça değerlendirilmeyeceği gibi sezon sonu gol rekoru için de maç başına atılan gol sayısı ölçütüne bakılmaz (ki bence daha objektif olan bu. bu yönüyle bakılırsa 103 gol 105 golden daha değerli oluyor ama diğer sezonlarda bunu geçen var mı yok mu onu bilmiyorum. ama neticede bu kriter kullanılmıyor.)

bu rekoru adlandırırken fenerli medya ne diyor: "fenerbahçe 88-89 sezonunda attığı 103 golle..." yani 88-89 yıllarına yayılan o sezonun tümünde atılan goller. e bu bakış açısıyla 62-63' ün 88-89' dan farkı ne? 62-63 neden tek bir sezon olarak değerlendirilmiyor? "1962-63 sezonu" dendiği zaman o sezon içindeki tüm lig maçlarını kapsar. tıpkı 88-89 gibi. öyleyse o lig maçlarında atılan tüm gollerin toplamı da 62-63 sezonunda atılan toplam gol sayısısını verir. bu sayı da galatasaray için 105 olduğuna göre, rekor 103 değil 105' dir.

gelelim fenerli medyanın bu konudaki en büyük çelişkisine. fenerli medya galatasaray' ın 62-63 sezonunda attığı 105 golü rekor olarak saymazken yine aynı sezon yani 1962-63 sezonunda ligin gol kralını metin oktay olarak kabul eder. metin oktay o sezon 38 gol atmıştır. ve tahmin edin bakalım bu 38 golü sadece final grubunda mı atmıştır yoksa sezonun tamamında mı? evet, sezonun tamamında atmıştır. fenerli medya ve ülkenin tüm yazılı-görsel-sanal kaynakları o sezonun gol kralını 38 golle -yani hem kırmızı grupta hem de final grubunda attığı gollerin toplamı- metin oktay' ı kral olarak kabul eder. üstelik taçsız kral sadece türkiye değil bu 38 golle avrupa gol kralı da olmuştur. yani "sezonun tümünde" atılan 38 gol uluslararası olarak da tescillidir.

peki oyuncusunun attığı goller tüm sezon için değerlendirilirken formasını giydiği takımınki neden göz ardı edilir? sebep aslında malum ama bunu göz ardı eden sadece fenerli medya. şimdi son olarak bu konuda finish him yapacağımız ülke futbolunun en üst ve resmi makamının kayıtlarına bakacağız.

futbol federasyonu kayıtlarına baktığımızda 62-63 sezonunun gol kralı 38 golle metin oktay olarak gözükmekte, ki bu zaten bilinen bir şey. ( http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=405 ) burada dikkat edeceğimiz nokta yukarıda savunduğum şeyin, yani hem ilk grupta hem de final grubunda atılan gollerin toplamının sezonun tamamında atıldığının resmi olarak da kabul edildiği.

yine federasyon kayıtlarından bakacağımız bağlayıcı ve en önemli belge ise şurada: http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=407 bu listede her sezonda atılan toplam gol sayısı yer alıyor. 1962-63 sezonunun karşısına baktığımızda ise 352 maçta 937 gol atıldığını görüyoruz. yani o sezon sahaya çıkan 22 takım toplam 937 gol atmış. peki bu sayı sadece final grubunda atılanlar mı? tabi ki hayır. hem beyaz hem kırmızı grup hem de bu iki gruptan gelen takımların oluşturduğu final grubunda atılan tüm gollerin sayısı 937. buradan da gönül rahatlığıyla 105 golün tüm sezonlar içinde ulaşılan en yüksek sayı, yani rekor olduğuna ulaşabiliriz.

her şey ayan beyan ortadayken yıllardan beridir fenerli medya tarafından dayanaksız olarak rekor 103 olarak dikte edilmekte. ama tüm bu veriler ortadayken aklı selim hiç kimse 103 golü rekor kabul etmez.

türkiye 1. lig/süper liginin gol rekoru 105' dir ve galatasaray' a aittir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...