İşe alım sürecinde yaşanan ayrımcılık

[cemad]

Otedengelen said:

devamını almadım quote'un da, 3. parti profesyonel firmalarla çalışılırsa bu bahsettiğin durumlar ortaya çıkmaz. Çalışanın eline geçmez zaten insan kaynaklarının "kaynakları" düzgün çalışan kuruluşlarda, kritik bilgidir ve materyaldir hepsi ve sonunda insanlar rencide olabilir.

benim kastettiğim o sınavda başarılı olup işe girenlerdi. insan kaynakları tabi ki gidip çalışanlara dağıtmayacak ama sen işe girerken girdiğin sınavın sorularını yayabilirsin. tıpkı microsoft gibi tıpkı türkiyedeki banka sınavları gibi

ha ama bunlar çok büyük bütçeler ayırdıkları için çok daha sağlam temellere dayanır ama her firma bunu yapmaz (yapamaz değil, duruma, endüstriye vs. göre getirisi götürüsünden fazla olmayacağı için yapmaz)

3. parti firmalara yaptırmaya gelince bu tarz firmaların sadece geçici olarak kullanılması taraftarıyım o da çok acil işlerde. hatta genel olarak bu tarz işlemlerde 1'den fazla 3. parti firmasıyla çalışıldığına da şahitlik etmişliğim var (bir yandan da kendi imkanlarıyla ararken). ancak bunlar çok önemli pozisyonlar için olur genelde.

neyse işte konu zaten aldı başını gidiyor herkes kendi bildiğini söylüyor ama ben gördüklerime dayanarak belirteyim odtü, itü mezunlarını işe almak oldukça işe yarıyor

[Baggio]

Ractamainus said:

"fakir edebiyatı" yakıştırması feci bir genelleme olmuş =) yani ben bu sisteme hiç inanmıyorum ama bunu dillendirdiğim anda "fakir edebiyatı" yapıyorsun oluyor.

Yok sisteme inanmama meselesi değil, ÖSS sistemine inanan var mıdır bilmiyorum koca ülkede, saçma bir iş direk. Ama sonuçta orada yüksek puan yapan bir şekilde zekidir-çalışkandır-ikisini dengelemiştir-disiplinlidir falan bir şeydir yani, tesadüfen İTÜ'ye ODTÜ'ye girilmez.

Üniversitede tepetaklak olan ÖSS zekisi veya kötü üniversitede kendini on numara yetiştiren adam yok mudur, elbette vardır, ama %10-20'yi geçeceğini düşünmüyorum ben bu istisnaların. Paso böyle oluyormuş, ÖSS hiçbir şey ifade etmiyormuş gibi ifadeler için söylemiştim ben.

[ShadowFury]

ÖSS nin olayı zeka değil. Sistemli çalışma, disiplin, hatta daha kesin bir şekilde tanımlamak gerekirse "ineklemek".

-te... Aranan şey tam olarak bu zaten. İş hayatında brainstorming yapıcak süperzekalar, asrın icadını yaratacak bilim adamları aramıyolar ki, adam gibi oturup projesini yapıcak, gecesini gündüzüne katıp sistemli çalışacak, iş dünyasının rekabetinde ayakta kalabilecek insanları arıyolar. Dolayısıyla üniversitelerde buna göre adam yetiştiriyolar. Eh, üniversitelere öğrenci seçimini de buna dayandırıyolar doğal olarak.

Hı, güzel bir sistemmi? Bence değil. Ama yine de katlanıyoruz mecburen. Hem iyi kötü bi eleme yapıyo işte.
Benim sorunum bu sistemin verimsizliğiyle. Üretken kişiler yetiştirmek yerine tekrarcı kişiler yetiştirmeye yarıyo sadece. Üniversitelerin makale kısırlığının da, iş dünyasının ucunda havuç olan bir oltayla ilerletilmesinin de sebebi bu.

[Ractamainus]

tanıştırayım; inovasyon, shadowfury.. shadowfury, inovasyon =P

abi ne yaptın? konserve fabrikasında döner bant üzerinde kontrol yapan işçi falan değilse, sadece ineklemek çok yetersiz günümüzde.

inisiyatif kullanabilme, yaratıcılık gibi faktörler de firmana, özveri kadar değer katabilir. hatta çok daha fazlasını. ve bunları öss'de ölçemezsin. hatta bunlar o kadar değişkendir ki ölçmek çok zordur.

öss bence anlamsız bir kriter seçim için. kişi odtü'yü kazandığı için değil, orada okuduğu için değere biner kanımca. zira öss dönemi, aslında hiç birimizin yeterince bilinçli olmadığı bir dönem. ha firmalar böyle bakıyor demiyorum. bu kişisel fikrim. ben İK alanında çalışsam, böyle bakardım. böyle bakanlar firmalar da var. bakmayanlar da.

[Baggio]

Bakıp bakmamak işe göre de değişir. Belli bir eğitimi belli bir başarı düzeyiyle almış adama, dediklerin gerekmeyen bir iş veriyorsan bakmakla uğraşmazsın. Dediklerin gerekiyorsa zaten elli mülakatta hepsini ölçüyorlar biçiyorlar onların.

[fenris]

ShadowFury said:

ÖSS nin olayı zeka değil. Sistemli çalışma, disiplin, hatta daha kesin bir şekilde tanımlamak gerekirse "ineklemek".

-te... Aranan şey tam olarak bu zaten. İş hayatında brainstorming yapıcak süperzekalar, asrın icadını yaratacak bilim adamları aramıyolar ki, adam gibi oturup projesini yapıcak, gecesini gündüzüne katıp sistemli çalışacak, iş dünyasının rekabetinde ayakta kalabilecek insanları arıyolar. Dolayısıyla üniversitelerde buna göre adam yetiştiriyolar. Eh, üniversitelere öğrenci seçimini de buna dayandırıyolar doğal olarak.

e iyi de iş dünyasında da ağlıyolardı "bize uygun adam yetiştirmiyorsunuz" diye. yani öyle söylediğin gibi şirketlerin beklentileriyle mezun olan adamın eğitimi aynı olsa muhteşem bişey olurdu.

kaldı ki üniversitelerin seçimleri o şekilde yapmasının sebebi "şirketler öyle istiyor" değil; eğitim konusunda arzın az talebin çok olması. çok adam var okumak isteyen ama doğru dürüst eğitim verebilen yer az.

başlıktaki konuya gelirsek arka sayfalarda söylediğine katılıyorum. çok fazla işsiz var ne kadar eleyebilirlerse zamandan kardır diyorlar. e iki konu aslında birbirine benziyor bence.

[huun]

fenris said:

e iyi de iş dünyasında da ağlıyolardı "bize uygun adam yetiştirmiyorsunuz" diye. yani öyle söylediğin gibi şirketlerin beklentileriyle mezun olan adamın eğitimi aynı olsa muhteşem bişey olurdu.

türkiye'de kalifiye yönetici ya da idari personel sıkıntısı yok zaten. kimse üst düzey idari personelini okuldan yeni mezun olmuş kimseler arasında aramaz. ya başka bir sektörde ya da aynı sektörde kendini ispatlamış kimseler arasından seçer. bunların iş bulması da öyle ilanla falan olmaz.

türkiye'de bariz ara eleman sıkıntısı var. işçisi ve idarisi dahil. yüzlerce milyon dolarlık işe girip, deneme üretiminde kaynak ustası yüzünden iş alamayan firmaları bizzat gördüm. ankarada tüp işindeyken, üniversitelerden hocalarla anlaşıp 3 ayda bir müşterileri geziyordum. laf dinleyen adam oluyordu, dinlemeyen para kaybediyordu.

isteyen istediğini seçer tabii ama üniversiteden mezun olan insan girdiği sektörde pişer. girer bir firmaya, firma yetiştirir bu tipleri. işçide öyle birşey yok ama. işçi işini bilmek zorunda. yönetici kademesine girenlerin yanlış kararlarını tolere edebilirsin; çünkü zaten kalifiye tiplerin arasındadır. "olmamış la bu, git şöyle yap" diyebilirsin. imalattaki adamın hatası ama sana çok para kaybettirir; çünkü bu adamları eğitmesi çok ama çok zor. gerçek budur. uzmanlık isteyen imalat işi yapan adamın en büyük sıkıntısı işçidir.

20 senedir çalışan bir iş makinası operatörü, 5-6 bin lira para alıyor. çünkü işi bilmeyen, işi yapana kadar zaten 10 bin liralık mazot harcıyor; ama sor herkes üniversite diploması peşinde.

bu başlıkta da gördük yani. işletme mühendisi ne işe yarar ki diyenler var. işine göre adam lazım kısaca. işveren; okul da seçer bu ortamda, cinsiyet de, yaş da vs.

[Otedengelen]

inovasyondan bir haber olanlar için

isletmeci muhendis ne yapar bilmez, nitekim isi bir makinedeki dislilerin ne ise yaradigindan cok son urune ulasirken gecilen evrelerin masrafini hesaplayip gerektigi yerde uretimde inovasyon yaparak muhendislerle ortak calisip bu masraflardan kismak, bazen yeni urunler gelistirirken pazar arastirmalari piyasanin ihtiyaclari uzerine "brainstorming" yaparak muhendislerle birlikte daha faydali urunler ortaya cikarmak, bunlarin pazarlamasi uzerinde calismak, satis agini olusturmak, siparisleri toplayip ona gore stoklari kontrol etmek, servis agini kurup yedek parcalarin nereye nasil gonderecegini kurmak gibi lojistik konularda gene muhendislerle birlikte calismaktir uretim yapan endustri firmalarindadir.

inekleyecek muhendis atolyede lablarda curutur omrunu, diplomali ameledir, turkiyede talep vardir. yas kriteri bu konuda devreye giriyor, sirket kulturune gore alinan eleman yontulur bir ton egitime gonderilerek. sonucta 50 yasinda adam alip bu kadar masraf yapmak mantikli degil, fakat adam zaten o tecrubeye sahipse bir sans verilmesi gerekir ki boylece buyuk eleman yetistirme masraflarindan kurtulabilme firsati cikar.

sonucta diplomanizdaki derece ve bolum degil, sizler calisacaksiniz. diploma etikettir, kapidan adiminizi atmanizi saglar fakat iceri girip girememek tamamen sizin performansinizla alakali. girdikten sonra ayak uydurmak, bunlar okulda ogretilen seyler degil. tipki bir iliskideki ten uyumu vs. gibi soyut seyler.

[Baggio]

Otedengelen said:

inovasyondan bir haber olanlar için

Bi'haber. :p

[Otedengelen]

n'aber ile ne haber gibi.

[Baggio]

Yok öyle değil ama, bir haber'den gelip "r" düşmüyor yani. Haberi olmayan manasında, dilimiz dışından gelmiş bir kalıp bu. Tırnak bile yokmuş hatta doğru kullanımında.

Ne kadar konuyla ilgiliyim değil mi, pardon.

[Otedengelen]

saglik olsun, yanlis bildiklerimizi duzeltiyoruz imla ve yazim polisleri sayesinde.

[-007-]

[riglous]

Tabi Oracle'in link'ini vermen ayri bi komedi de..

huun'un dedigi gibi ara eleman sayisi cok az. Ozellikle "insanlara yonelik teknik adam" kavrami hicbir yerde (dunyada da bu boyle) oturmamis durumda. Bunun cozumunu de farkli yerlerde deniyorlar. Once end. muh. olarak gorduler. Beceremedi tabi bu adamlar. Sonra isletme muh. dediler. Simdi sistem muh. yayginlasacak. Aslinda aranan isini bilen ve "people skill"i olan kisiler. Tabi bu "skill"i hicbir okul egitimle veremedigi icin "biz people skill'i olan odunlari alip yontalim, belki ise yarar" diyorlar. Su gune kadar sorunu cozemediler. Cozulecek gibi de durmuyor acikcasi. Cozum gelmis olsa bile, bunun farkedilmesi ve efektif kullanilmaya baslanmasi icin en az bi 10 15 sene var.

Konuya asina olmayanlar icin neden bahsettigimi kisaca ozetliyim. Misal yazilim sektorunde, 3 tip calisan olur. Ilki musteriden ne istedigini ogrenir. Ikincisi bunun yazilima nasil donusecegini planlar. Ucuncusuyse yazilimi gerceklestirir. 3. tipte basari orani 99%dur. 2. tiptekiler iyi anlatirlar, 3. tiptekiler de iyi anlarlar. 1. tiptekiler musteriyle iyi anlasirlar. Yalniz kopukluk daima 1'den 2'ye gecerken olur. Bu noktada proje batadabilir, cikadabilir. basari oranlari hesaplanamaz bile, bazilari 60-70% der, bazilari 50% der. 2. adam ne kadar iyi olursa olsun, 1. adam anlatamazsa, cacik olmaz; 1. adam ne kadar iyi anlatirsa anlatsin, 2. adam anlayamiyorsa yine cacik olmaz. Ama burada bilet daima 2. adama kesilir cunku 3. adam musteriden alabildigi her seyi almis kabul edilir...

Tabi benim bunu konuya baglamam lazim. Neden ODTU, ITU vs? Cunku oraya giren adamin iyi egitim almis olma ihtimali daha fazla. Ben zaten elimin altindaki secenekleri degerlendirirken yeterince risk aliyorum. Bir de duzgun egitim almamis adami deneme diye alirsam acaip vakit kaybederim. Yalniz istisnalar kaideyi bozmuyor. YTU'den de bomba adamlar cikar, adamin CV'sinde gorursun zaten. ODTU'den mezun oluyorum diye her yerde ise girebilecegini sanan tipler de var, onlari da disarida tutalim tabi.

[Rewendor]

Penthesilea said:

ODTU'den istemesi ayrimciliktan da ote sacma yani. Erkek de sacma baya.
Ama maasi sadece teklif verirken soylerler acik yazildigini hic gormedim.

ODTÜ bi yana diğer üniversiteler bi yana, normal yani B)

Geyiği bırakırsak özellikle belli bir üni. istemesi gayet normal. Din, ırk, cinsiyet falan ayrımcılığı konusunda haklısınız evet. Ama üniversite için bırakın da bir ayrımcılık yapılsın. Madem öyle "adam alacam gelin la" desinler ilk başvuran x kişiyi seçsinler bi önemi yoksa? Şu ülkede belli başlı üni.ler dışında hemen hemen hiçbirinin önemi yok pek. ODTÜ de en sağlamlarından. Çoğu firma yapıyo bunu, "odtü boğaziçi ya da itü mezunu" falan diye. Normal. Eğitim kalitesi farkı var çok ciddi şekilde, üzerine bir de mesleki eğitim dışında verdiği etik değeri, ikincil yetenekler, öğrenci kişilik ve vizyonuna katkı açısından da çok ciddi farklar var.

[Otedengelen]

nesi komedi oracle linki vermemin?

oracle, golden horn ventures ve okulum olan sabancı üniversitesinin ortak projesi olan eğitimlerin linkini verdim ilgilenen herkese açık bir program olduğundan. okuldaki innovate ofisinde staj yapan bir işletmeci arkadaşım şu an devlet desteğiyle şirketini kurdu, çözümler üretiyor pratik problemlere teknoloji desteğiyle. araştırmaya ve kafasını çalıştırmaya yatkın olan herkesin birşey yapması için destek var bu ülkede, kobiler için bile yeterli destek var illa müthiş arge bütçesi olan şirketlere girmenize de gerek yok.

[Smoke]

Rewendor said:

Eğitim kalitesi farkı var çok ciddi şekilde, üzerine bir de mesleki eğitim dışında verdiği etik değeri, ikincil yetenekler, öğrenci kişilik ve vizyonuna katkı açısından da çok ciddi farklar var.

Eğitim kısmına katılsamda geri kalan kısmına katılmıyorum.
Etik değerler? yapmayın abi...
İkincil yetenekler (Dağcılık :D)
Öğrenci kişilik? Odtülüsün muhtemelen rica ediyorum git çimlere yayıl bi çevrene bak...
Vizyon? Bölümünden bölümüne değişir. Odtü işletmeden mezun olup "5 milyar maaşla hede hödö'de direk işe başlıycam" dışında bir vizyon kazandırmıyor.

Odtü süper okuldur, çok eğlencelidir, iyi eğitim verir falan filan da öyle Odtü'den default olarak süper kişilikli, vizyonu geniş, efsane yetenekleri olan adamlar çıkmıyor yani.

[riglous]

Biliyorum. Ben zaten oyle bir firmada calisiyorum. Yalniz komik olmasi bundan degil..
Oracle'da onca kucuk yeni yatirimi destekliyor, sonra hepsini toparliyor. E adamlar salak degil tabi, toparlayacaklar, paralari var, satin aliyorlar, nedir ki... Ama komik iste. Ironik.

Bu sey gibi... Koc'u dusunun mesela. Universite icin orman katletti, ama TEMA vakfinin en buyuk destekcisi.
Veya CHP demokrasi diye veryansin ediyor, ama partiler icinde heralde en sert totaliter rejime sahip olan partidir.

[Otedengelen]

e zaten ufak sirketlerin tek basina ayakta durmasi zor, satin alinip toplanmalarinda tek guclu bir organizasyon altinda sorun olmamali bence. egitimlere katilip, destek alip gerekli mercilerden sonra banka kredisiyle kurup oyle de cebellesebilir kobiler bu alanda. herneyse tamamen ayrı bir konu. minimum risk alma pesinde adamlar sonucta ama hic bir zaman yeni fikirler uretenler o fikirleri satanlar kadar zengin olmamistir ki.

[Rewendor]

Smoke said:

Eğitim kısmına katılsamda geri kalan kısmına katılmıyorum.
Etik değerler? yapmayın abi...
İkincil yetenekler (Dağcılık :D)
Öğrenci kişilik? Odtülüsün muhtemelen rica ediyorum git çimlere yayıl bi çevrene bak...
Vizyon? Bölümünden bölümüne değişir. Odtü işletmeden mezun olup "5 milyar maaşla hede hödö'de direk işe başlıycam" dışında bir vizyon kazandırmıyor.

Odtü süper okuldur, çok eğlencelidir, iyi eğitim verir falan filan da öyle Odtü'den default olarak süper kişilikli, vizyonu geniş, efsane yetenekleri olan adamlar çıkmıyor yani.

ODTÜ'de genel olarak mühendislik etiğiyle ilgili çok ciddi baskıların olmasının yanı sıra her dönem her ders başında mühendislik etiğiyle ilgili kağıtlar dağıtılır tekrar tekrar, 4. sınıftaki özel derslerde de bu konu ciddi ciddi 1 dönem boyunca belli aralıklarla irdelenir. Bunu yapan kaç üniversite gösterirsin bana?

İkincil yeteneklerden kastım (evet bahsettiğin gibi dağcılık buz hokeyi falan gibi kişisel sporlar da dahil) direkt olarak olmasa da işi indirekt olarak etkileyecek yeteneklerdir, takım çalışması, hızlı adaptasyon, işin peşinde koşmak, görev ve sorumluluk bilinçlendirilmesi vs vs. Bunların geliştirilmesi için özel yaptırımlar var okulda direkt bu konulara yoğunlaşmış.

Kişilik ve vizyon da zaten yukarıdaki ikisinin birleşimi, üzerine de her sene 7-8 tane büyük şirket yetkilisi çağırarak bilinçlendirici konferanslar düzenlenmesiyle şekilleniyor.

[huun]

riglous'a laf etmetin net çizerim. adam durduk yere önüme ne vizyonlar çizdi ama benim ekibim hazır değildi. kaldı ki benim ekibim bile ne bvizyonlar çizdi önüme, direk dedim gençler bundan sonrasına siz devam edin, ben işime bakacağım. çünkü kafam basmıyordu, basmadı, basması da mümkün değil.

anlamadınız di mi bişe? ankarada parayı basacak yer ararken, kendi kendime telekomünikasyonda para var diye, kazandığımın bir kısmını antalya'ya indirdim. antalya'da oteller var, ben bunları yurtdışıyla ucuza görüştürsem para kazanırım diye düşündüm.

açık söylüyorum. koç'un, borusan'ın, superonline'ın beceremediği işleri yaptık biz antalya'da. antalya'da en kallavi, seçmece otellre hizmet veriyordum ben, diğer firmalar benim müşterim olan otellerin kapısından giremezken. voip hatlarında 12 kHz sinyali ürettik, asterisk'e daldık, seçimlerde partilere anket yaptık sik yaptık sok yaptık ama para kazanamadık.


çünkü ekibim aslında düzgün değildi. ben şunu yapalım, bunu yapalım dediğimde yapıyorlardı; ama "aga para etmez" demediler. iş bir noktadan sonra artık benim anlayabileceğimden fazlasına vardı. 280 bin lira verdirip bana A tipi lisans bile aldırmaya kalktılar.

özeti ne diyeceklerimin? işte allah'ın mühendisine mahkum kalırsan götündeki donu bile alırlar. adam çünkü başarabileceğinin peşinde. şunu yaptım, bunu yaptımdan zevk alıyor. hani para desen ortada kimse yok, patron versin parayı ne olacağa geliyoruz.

vermem. işte, o ara elemanlar orda lazım. 30 kişilik ekibimi dağıttım, şimdi kendi işlerime bakıyorum. polonya'dan, rusya'dan para babalırına iş beğendiriyorum. parayı bulayım, riglous'a basacam ama. fark burda. adam uyardı çünkü hehe

[aquila]

birazinida bana ver, ben de uyaririm.

[Otedengelen]

riglous'a laf eden yok, fizibilite yapmadan projeleri uygulamaya koyarsan da para kaybetmeye mahkumsun cok buyuk sansin yoksa. ara eleman dedigin orda pazar arastirmasi yapicak, projeksiyonlari yapacak isletmeciler ve bize bu bu bu lazim diye acik acik herseyi planlayacak muhendisler.

tabii ki herkes en iyiye ulasmak ister, fakat pazarin bunu kaldirip finansal geri donusunu saglamasi lazim yatirimlarin surekliligi icin.

[Pen Duick]

O deil de gençler ve genç kalanlar
ben itü makinadan mezun oldum geçen hafta diplomamı aldım
askere gidicektim önce almadılar
işsizim bana iş bulun abiler demek istiyorum burdan
üstüne bi de ban yedim
saygılar
//sly

[aquila]

askerlik yapmadan zor.