Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Boğaz'daki okullar otel olsun


Necro

Öne çıkan mesajlar

Sanırım Murat Bardakçı'nın yazısı burası için çok uygun:

"Habertürk-Murat Bardakçı" said:


Boğaz'da liseye ne gerek var, öğrenciye baraka bile yeter!

BİRKAÇ günden buyana, başta okullar olmak üzere, Boğaz sahillerindeki bütün kamu binalarının otele yahut müzeye çevrilmesi tartışılıyor.
Misafirhane veya depo cinsinden binaların geleceği açıkçası beni pek alâkadar etmiyor ama, iş okulların otele çevrilmesine gelince, işte orada söylenecek çok şey var...

Boğaz sahilindeki sivil ve askerî okulların başka yerlere taşınmasını gündeme getirmenin Türkçesi şudur: Ders nerede olursa olsun yapılır, öğrencinin şık ve güzel binalarda okumasına gerek yoktur, o yaştaki çocuk okulun manzarasını farketmekten zaten âcizdir, üstelik estetik duygulara sahip olmasına gerek de yoktur, dağ başındaki bir barakada bile okusa mezun olup gidecektir, dolayısıyla şık binalar daha "gerekli" işlerde kullanılmalıdırlar.

Güzellikten, zevkten, kültürden ve zerafetten uzak nesiller yetiştirmek istiyorsanız, buradan buyurun!

ÖNCELİK OKULA VERİLDİ

Osmanlı'nın çöküşünden Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına uzanan dönemde inşa edilmiş devâsâ okul binaları askerî, yahut eğitim maksatlı olarak yapılmışlardır. Yeni ve büyük askerî binalara ihtiyaç duyulmasının sebebi devamlı yaşanan bozgunlar sonrasında ordunun modernleştirilmesi gereğinin hissedilmesi ve bu işin emperyal stildeki binalarda yapılması arzusudur; okullar için yeni binalar yaptırılmasının ardında da, aynı şekilde eğitimin dünya standartlarına uygun hale getirilmesi çabası yatar.

O dönemlerde inşa ettirilen okul binalarını hatırlayın: Bir müddet öncesine kadar Haydarpaşa Lisesi'nin faaliyet gösterdiği ve mimar Valery'nin eseri olan bina, Osmanlı'nın çöküş senelerinde yeni kurulmuş olan Tıp Fakültesi'nin kullanması için yapılmıştır. Aynı politika Cumhuriyet'in ilk yıllarında da devam etmiş, dünyanın en önemli mimarları bu iş için Türkiye'ye davet edilmişler ve okul olarak kullanılmak üzere anıt binalar yapmışlardır. Bruno Taut'un eseri olan Ankara'daki Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi ve Ankara Atatürk Lisesi gibisinden binalar...

BARAKA MEZUNLARI

Dün, Habertürk'ün yaptığı anket için de söylemiştim: İyi bir eğitim, düzgün ve "yerleşmiş" okul binası ile doğru orantılıdır. İster sivil, ister askerî olsun, Galatasaray, Kabataş ve Kuleli gibi liselerin eğitim alanında gösterdikleri başarı ile binaları arasında değişmeyen bir bağlantı vardır. İsmi ile özdeşleşmiş bir binada seneler boyunca faaliyet gösteren okul, zamanla "kurum" kimliği kazanır ve bu kimliğin, kalitenin yükselmesinde büyük rolü vardır.

Kaldı ki, imparatorluğa başkentlik etmiş İstanbul gibi deniz kenarındaki bir şehrin sahillerinde okul da, depo da, hapishane yahut zindan da olur, hattâ umumhane bile bulunur. Bu, "payitaht" kültürünün neticesidir.

Şimdi, bu geleneği ve kültürü değiştirmeye kalkıp öğrencileri estetik zevk sahibi olmaya en yatkın bulundukları yıllarında son zamanlarda moda olan tuhaf bir "turizm" ve "otelcilik" hevesiyle kimliksiz, hiçbir özelliği olmayan, dümdüz beton binalara sürmeyi tartışıyoruz.

Ben, bu işe kalkışanların mezun oldukları ortaokulların ve liselerin binalarını ziyadesiyle merak ediyorum. Eminim, devlet müteahhhitlerinin elinden çıkma kimliksiz, tatsız, dümdüz ve burunsuz mekânlarda yahut baraka benzeri yerlerde okumuşlardır.


Kaynak
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...