riglous Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 DiadanLocke said: Ya bi kere orasi istanbulun en karisik caddelerinden biri mesela kabatas lisesinin onu. Bir de otel olursa otobuslerdi taksilerdi havaalani tasitiydi falan ohooo sicar o trafik. E her gun servis diye sabah aksam s.cmiyomus gibi... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Drigeolf Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Sanırım Murat Bardakçı'nın yazısı burası için çok uygun: "Habertürk-Murat Bardakçı" said: Boğaz'da liseye ne gerek var, öğrenciye baraka bile yeter! BİRKAÇ günden buyana, başta okullar olmak üzere, Boğaz sahillerindeki bütün kamu binalarının otele yahut müzeye çevrilmesi tartışılıyor. Misafirhane veya depo cinsinden binaların geleceği açıkçası beni pek alâkadar etmiyor ama, iş okulların otele çevrilmesine gelince, işte orada söylenecek çok şey var... Boğaz sahilindeki sivil ve askerî okulların başka yerlere taşınmasını gündeme getirmenin Türkçesi şudur: Ders nerede olursa olsun yapılır, öğrencinin şık ve güzel binalarda okumasına gerek yoktur, o yaştaki çocuk okulun manzarasını farketmekten zaten âcizdir, üstelik estetik duygulara sahip olmasına gerek de yoktur, dağ başındaki bir barakada bile okusa mezun olup gidecektir, dolayısıyla şık binalar daha "gerekli" işlerde kullanılmalıdırlar. Güzellikten, zevkten, kültürden ve zerafetten uzak nesiller yetiştirmek istiyorsanız, buradan buyurun! ÖNCELİK OKULA VERİLDİ Osmanlı'nın çöküşünden Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına uzanan dönemde inşa edilmiş devâsâ okul binaları askerî, yahut eğitim maksatlı olarak yapılmışlardır. Yeni ve büyük askerî binalara ihtiyaç duyulmasının sebebi devamlı yaşanan bozgunlar sonrasında ordunun modernleştirilmesi gereğinin hissedilmesi ve bu işin emperyal stildeki binalarda yapılması arzusudur; okullar için yeni binalar yaptırılmasının ardında da, aynı şekilde eğitimin dünya standartlarına uygun hale getirilmesi çabası yatar. O dönemlerde inşa ettirilen okul binalarını hatırlayın: Bir müddet öncesine kadar Haydarpaşa Lisesi'nin faaliyet gösterdiği ve mimar Valery'nin eseri olan bina, Osmanlı'nın çöküş senelerinde yeni kurulmuş olan Tıp Fakültesi'nin kullanması için yapılmıştır. Aynı politika Cumhuriyet'in ilk yıllarında da devam etmiş, dünyanın en önemli mimarları bu iş için Türkiye'ye davet edilmişler ve okul olarak kullanılmak üzere anıt binalar yapmışlardır. Bruno Taut'un eseri olan Ankara'daki Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi ve Ankara Atatürk Lisesi gibisinden binalar... BARAKA MEZUNLARI Dün, Habertürk'ün yaptığı anket için de söylemiştim: İyi bir eğitim, düzgün ve "yerleşmiş" okul binası ile doğru orantılıdır. İster sivil, ister askerî olsun, Galatasaray, Kabataş ve Kuleli gibi liselerin eğitim alanında gösterdikleri başarı ile binaları arasında değişmeyen bir bağlantı vardır. İsmi ile özdeşleşmiş bir binada seneler boyunca faaliyet gösteren okul, zamanla "kurum" kimliği kazanır ve bu kimliğin, kalitenin yükselmesinde büyük rolü vardır. Kaldı ki, imparatorluğa başkentlik etmiş İstanbul gibi deniz kenarındaki bir şehrin sahillerinde okul da, depo da, hapishane yahut zindan da olur, hattâ umumhane bile bulunur. Bu, "payitaht" kültürünün neticesidir. Şimdi, bu geleneği ve kültürü değiştirmeye kalkıp öğrencileri estetik zevk sahibi olmaya en yatkın bulundukları yıllarında son zamanlarda moda olan tuhaf bir "turizm" ve "otelcilik" hevesiyle kimliksiz, hiçbir özelliği olmayan, dümdüz beton binalara sürmeyi tartışıyoruz. Ben, bu işe kalkışanların mezun oldukları ortaokulların ve liselerin binalarını ziyadesiyle merak ediyorum. Eminim, devlet müteahhhitlerinin elinden çıkma kimliksiz, tatsız, dümdüz ve burunsuz mekânlarda yahut baraka benzeri yerlerde okumuşlardır. Kaynak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Camilerin boğazın yakınında durması lüks diyerek kaldırmayı tartışabildikleri zaman otel işinin zorunluluktan olduğuna, samimi olduklarına inanırım. Yoksa boş laf. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 boğazdaki oteller de okul olacaksa bence bi mahsuru yok. aramızdan boğazdaki orduevlerine laf söyleyecek dantel liboş çıkmamış galiba. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Penthesilea said: freestyle yapmis helal olsun yea mon sfasfsa Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 24, 2009 valla gsü nün kampüsünü daha afilli sosyal ve sportif olanakları olan nispeten de şehir içinde bir kampüse trade edebilirim np. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 İyi de öyle bir şey yok, GSÜ'nün şu anda tesisleri bahçeşehir'de yapılıyor ama daha yakında arazi fiyatları ateş pahası. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 dinlemem gsü falan okulu birakirim be boğaz manzaralı okul varken mis gibi bahçeşehir nereden çıktı oraya gitmesi ölüm olur Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Holy Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 Sultanahmet'i yıkıp otel yapalım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 25, 2009 Holy said: Sultanahmet'i yıkıp otel yapalım mekke ve medine'deki tarihi yerleri yıkıp otel yapalm!! dur lan bu yapılmıştı sanki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar