Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"Silahlar çıktı, angaje gazetecilik gömüldü"


Horizon

Öne çıkan mesajlar

BOP ne ki? Bush salladı ortaya bişe, Erdoğan atladı üstüne; ama ne altı dolduruldu, ne doğru düzgün bir tanım geldi.

Ortadoğu ülkelerinde reformist hareketlere öncü olma iddiası dışında, BOP'la ilgili bilgisi olan varsa paylaşsın.

Irak ya da Suudi arabistan gibi bu konularda çok daha kolay yönlendirilebilecek ülkeler varken, neden Türkiye gibi halkın büyük çoğunluğunun İslam'ın siyasileşmesine karşı olduğu* bir ülkede bunu yapmak istesinler?

*: refah'tan sonra, akp'nin aldığı oy oranlarını dini sebeplere dayandırmak mümkün değil. akp ya da benzeri bir parti bir gün %47 alır, öbür gün %7 bile alamaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

İran'da, Afganistan'da ağzı yanmış olan ABD sence hala islam'ı siyasi araç olarak kullanmak ister mi?

Ortadoğu'da İsrail hariç dikkate değer bütün ülkeler krallık ya da cumhuriyet adı altında krallık ve hemen hepsi zaten ABD'nin uydu devleti konumunda. Sence gerçekten ortadoğu'daki mevcut durumu değiştirmek istiyorlar mı?


kesinlikle ister. islam bu coğrafyada süper bir araçtır. ABD'yle dost islam emmeye de gelir gömmeye de gelir, abd için.
radikali tehlikelidir, ılımlı hali en uygunudur. Tabi becerebilirlerse...
Biz zaten bu yönde ilerliyoruz, buna kuşku yok, engellemek için de elimizden birşey gelmiyor, ağzımızı açsak ergenekoncu oluyoruz. benim korkum abd'nin burada da olayı eline yüzüne bulaştırmasıdır. Tamam biz 90 yıldır serbestliğe alıştık bir miktar, ama kul damarımız hiç ölmedi, hala biatçı kültürümüz devam ediyor, yine aynı örneği vereceğim bkz: karayolu kapatmak ve polisin "ne o, hesap mı soruyorsun" diye vatandaştan hesap sorması. var mı aramızda "evet hesap soruyorum cumhurbaşkanından" diyebilecek cengaver?

abd israil'e tehditleri azaltmak, petrolü garantiye almak, radikal terörün beslendiği kaynakları kurutmak için ortadoğudaki dengesiz krallıklar yerine demokrasi görünümlü islam cumhuriyetleri kurulmasını ister, kaldı ki bop diye birşey varsa o da budur zaten. Tamamen kendi çıkarı için ortadoğuda bir oyun hamuru yaratmak.
Kısa vadede dediklerin doğru, ama ben abd'nin 5-10 yıllık plan yaptığını zannetmiyorum, kaldı ki 10 yılda tamamlanabilecek bir proje değil bu, kesinlikle 30-40 yıl sonrasının düşüncesi, altyapısıdır bop.
Önce bi ıraktan çıksınlar da.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim anlamadığım birşey nerenizden uyduruyorsunuz ABD nin ağzının yandığını ?

Senin Bin Laden yakalandı mı ? İstese yakalar. Ama adamın zerre umrunda değil. Ama düşman lazım. Amerika ne zaman elini attığı yere demokrasi getirmiş. Adamların amaçları zaten karışıklık çıkartmak. Kaos yaratıp kendilerine düşman olacak gruplar yetiştirmek.

Dinin ağırlıklı olduğu yerde demokrasi diyip orda karışıklık çıkarır, demokrasinin ağır bastığı yerde din der.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Taraf gazetesindeki habere konu olan ve ayrıca AKP'nin suç duyurusunda bulunduğu belgenin, Genelkurmay Başkanlığı karargahında düzenlenmediğinin tespit edildiğini, böyle bir belgeyle ilgili olarak gerek elektronik ortamda, gerekse yazılı kayıtlarda herhangi bilgi, belge, emir veya emareye rastlanılmadığını bildirdi.


Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, “Taraf gazetesinde yayımlanan belgenin Genelkurmay Başkanlığında hazırlanmadığı, böyle bir belgenin mevcut olmadığı anlaşıldığından ve aslı bulunmayan fotokopi belgenin 4. sayfasındaki imza bloğunda Albay Dursun Çiçek'in isminin üzerinde yer alan imzanın, şüpheli Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek'e ait olduğuna, bu belgenin hazırlanması ve herhangi bir kişiye verildiğine ilişkin şüpheli hakkında delil bulunmadığından, soruşturma konusu olay ve Çiçek ile ilgili itiraz yolu açık olmak üzere kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini” bildirdi.

Savcılıktan yapılan yazılı açıklamada, konuyla ilgili soruşturmanın, bugün tamamlandığı belirtildi.

Savcılık, Taraf gazetesindeki habere konu olan belgenin, Genelkurmay Başkanlığı karargahında düzenlenmediğinin tespit edildiğini, böyle bir belgeyle ilgili, gerek elektronik ortamda, gerekse yazılı kayıtlarda herhangi bilgi, belge, emir veya emareye rastlanılmadığını kaydetti.

Askeri Savcılık, Taraf gazetesinde yayımlanan belgenin aslının mevcut olmaması nedeniyle, bu belgenin hangi amaçla kim veya kimler tarafından üretildiği, üretenlerin amaçları, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir şekilde hedef alınıp alınmadığı ve belgenin Taraf gazetesi muhabirine ulaştırılmasıyla aynı gazetede yayımlanması olayları hakkında adliye mahkemelerinin görevli ve yetkili oldukları anlaşıldığından, itiraz yolu açık olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının görevsizliğine karar verildiğini bildirdi.

Savcılık, soruşturma dosyasının gereğinin takdir ve ifası için görevli ve yetkili İstanbul Başsavcılığına gönderilmesine de karar verdi.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11935180.asp
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

babacum'cum çok tekrar oldu ama bi daa yaziyim senin hatırın için:

iddianame; o silahlar darbe sabahı kullanmak üzere gömülmüş demiyor, darbe ortamı yaratacak eylemlerde kullanılmak için zulalanmış diyor.


ne kadar yavaş işliyormuş bu darbe yaratacak eylemler planı yav?

daha doğru dürüst bir eylem göremedik.

herhalde darbe yaratacak eylemler planında silahların akp'nin yıllar sonra kendi kendine hükümetten düştüğü seçim akşamı kutlama yapmak için kullanılması planlanmıştı.


ha gerçi güngören eylemini felan ergenekona yamamaya çalışan bazı arkadaşlar vardı,
"naapacaksın, elde yok avuçta yok, şeyimizden bağlantı uyduruyoruz" hesabı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”yla ilgili verdiği “kovuşturmaya gerek yok” kararını NTV yayınında değerlendirdi.

Hakkı Süha Okay, şunları söyledi:

“Bu sahte belgeyle Türkiye'de bir kurum zan altında bırakıldı. Bir başka kurum acaba belgeyi düzenleyenler “O mu?’ dendi. Emniyet ‘Sahte belgeyi buldum’ demişti ama o avukat ‘Büromda böyle bir belge yok’, “Benim parmak izim yok’ diyor. Hatta o belgeyi eline vermek istediklerinde ameliyat eldiveni giyiyor ve belgeye öyle bakıyor. Parmak izinin orada kalmasın diye. Kurumlar arasında bir gerginlik, tartışma yaratılıyorsa ve bu tartışma yaratılırken Genelkurmay Başkanı ‘Bunun sonuna kadar gideceğim’ diyor, Başbakan da bunu vesile kılıp Türkiye'de bir tartışma yaptı. O zaman bu belgeyi kim hazırladı? Sahte ise bu belgeyi avukatın bürosunda kim buldu veya buldurttu? Ergenekon dosyasına nasıl girdi? Bu çok daha vahim. Demek ki kurumlar arasında gerginlik yaratmak isteyen birileri var ya da bir kuruma karşı egemenlik kurmak isteyen bir başka kurum var.

Hükümetin suç duyurusunun hiçbir yararı yoktu çünkü zaten askeri savcılık işini yapıyordu. Özel yetkili mahkemenin savcılığı işini yapıyordu. O suç duyurusu zaten bir mahcubiyetinin ifadesi ama ‘Bak böyle bir şey duyduk, biz de takipçisiyiz’ gibi bir görüntüydü. Ama şimdi önemli olan şu: Belgeyi kim imal etti? Kim bu belgeyle kurumlar arasında gerginliğe sebep oldu? Kim gizli olması gereken bu belgeyi soruşturma kapsamından çıkararak bir yandaş medya kuruluşuna servis etti?

Arkadaşlarımız zaten soru önergeleri verdiler. Gayet tabii Meclis gündemine gelecek. Ama birileri kurumlar arası gerginlik, zan ve töhmet yaratmak istiyor; birileri de de bu zan ve töhmetten istifade edip onu siyasetine malzeme olarak kullanıyor. Temel soru bunu kim veya kimler yaptırıyor? Sistematik olarak önce yaptırılıyor, sonra da kullanılıyor mu? Bunların araştırılması lazım. Türkiye'yi artık böyle sahte belgelerle meşgul etmemek lazım. Bu belgelerle hareketler, mağduriyet edebiyatıyla siyaset yapılmaması lazım.”

http://www.ntvmsnbc.com/id/24978426/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Horizon said:

Viktor said:

said:
iddia edilenler


fatih urek in iskence cetesi basinda oldugu filanda iddea ediliyor, hangi iddeaya inansak bilemedikki


Bir bomba ile fatih ürek ile ilgili olan iddia var zaten. Sulandırmak için ne yapacağını şaşırıyorsun. Ciddiye alıncak bi durumun kalmadı şu saatte.


ne bombası ? Gay bomb mu. bunu mu diyorsun yani.

http://en.wikipedia.org/wiki/Gay_bomb

said:
This article is about the chemical weapon. For the controversial Afghanistan War photograph, see fag bomb.

The "Halitosis bomb" and "Gay bomb" are informal names for two theoretical non-lethal chemical weapons, which a United States Air Force research laboratory speculated about producing, which involved discharging female sex pheromones over enemy forces in order to make them sexually attracted to each other. The U.N. regards the 'gay bomb' as both an illegal and degrading weapon


demek ki fatih ürek i AKP lilerin kızılcahamam toplasında helikopterden bıracaklarmış. Vay toplar vay.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@sg-1 bence birazcık saçmalamışsın.
iran'da yaşanan islami devrim, abd ve abd emperyalizmine de karşı yapılmış bir devrimdir. böylesine büyük bir manda altından kurtulmak için de din gibi güçlü bir silah kullanılmıştır. ilginçtir ki abd desteği olmadan bu yakın tarihte böyle bir devrim yapılabilmiştir.

persopolis de burada cörtlüyor zaten. tamamen taraflı, iran rejimini kötüleyen ve yıpratma amaçlı yapılan abd'nin klasik bir taktiği bu. yıllarca western ve rambo filmleriyle kendilerini aklayıp savaş kazandılar.

ayrıca iran rejiminin de özgürlükçü olduğunu savunmuyorum. hatta devrimcilerin en büyük hatası da buydu. insanları zorladılar baskı yaptılar şimdi abd o baskı yapılanları kullanıp bu devrimi de sonlandırmaya çalışıyor iran'da, tıpkı şu anda ve geçmiş 30 senede türkiye'de baskı yapılan bir kesimi kullandıkları gibi.

özgürlüğün baskı aracı olarak kullanılması kadar da saçma bir söz olamaz. gerçekten özgürlük olsa kimse kimseye baskı yapamaz. ama genelde insanlarda olmayan hoşgörü ve benim özgürlüğümden değilse benden değildir o zaman benim gibi özgürleştireyim onu gibi bir mantık olduğundan ve herkes de fanatik olduğundan abd ya da başka bir dış güç bunu çok güzel kendi aleyhinde kullanıyor.

her kesimden her insan provoke olabilir. bu yüzden kimse kimseye baskı yapmazsa ortada dış güçlerin provoke edebileceği bir olay olmaz. ben bas bas bunu söylüyorum sadece. hiç bir konuda hiç bir zaman fanatik olmamak ve insanlara hiç bir koşul altında baskı yapmamak lazım.
buna türbanını çıkar, türbanı tak, kıçını aç, kıçını kapa, azınlıkları ez, topraklarında yaşayan yabancı asılları gavur sünnetsiz diye kovala da dahil nutuktan atatürkçülükle uyuşmuyor diye bazı yerleri silmek de.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...