Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Belgenin aslını taraf üretemedi. Aslı olmadan atılan imza sahte mi bulunamıyor. Tarafın ertesi gün çarşaf çarşaf imzaları manşette karşılaştırması boş bir safsatadan ibaret yani. "Bugün niye farklı imza attın" diye sorsalar adama, bu gerçek değişmeyecek üzgünüm. Lafların geriside bağlantısız ironik olma çabasından ibaret zaten ._.?
Apis Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 sir said: ferit oldum işte tam, halk devrimi gerçekleşsin vatan haini diye sürersin artık. albayın askeri savcılığa verdiği ifadenin altına attığı imza sahte. bilip bilmeden konuşmasak? Yahu imza imza diyip duruyorsunuzda, bir fotokopi üzerinde yer alan imzanın zerre hukuki değeri yoktur. Bunu kaçırıyorsunuz. Hadi onun imzası olsun kaç yazar. Bulursun adamın imzasını, yazdığın yazının altına koyup çekersin fotokopisini. Siz hiç senet fotokopisinin fln işe yaradığını duydunuz mu? Normalde bir hakim-savcı böyle bir evrağı değil delil diye, süs diye olsa dosyaya koydurtmaz. Ama işin bu yanıyla ilgilenmezsin değil mi Sir? Sen ve senin görüşünü paylaştığın insanlar çünkü zaten hükmetti "belge"nin kafadan doğru olduğuna.
sir Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 arkadaşlar anlaşılan bilmiyosunuz olayı,açıklayayım: belge ortaya çıktıktan sonra albay ifade veriyo askeri savcılığa, altına da bir imza atıyo. bu attığı imza, diğer kişisel belgelerinde kullandığı imzalardan ve de fotokopi belgenin altındaki imzadan kasten farklı olarak atılmış. diğer belgelerdeki imzayla, irtica belgesinin imzası ise benzerlik göstermekte. yani ortada resmi evraklara atılmış iki farklı imza var. askeri savcılık, bunu görmezden gelerek "kovuşturmaya gerek yok" diyor. anlatabildim mi? siz bundan şüphelenmeyip, nelerden şüpheleniyosunuz o da ayrı komik. baskında ele geçirilen belge zaten fotokopi, tarafın belgenin aslını bulmak gibi bi görevi yok ki? bu emniyetin görevi. "ne şeriat ne darbe" diyenleri elbette kabul edebilirim, her ne kadar ülkede hiç şeriat rejimi yaşanmamış olmasına rağmen ve halen bir darbe anayasasıyla yönetiliyor olmamıza rağmen, yani tehlikeler asimetrik olmalarına rağmen, benim bu düsturu benimseyenlerle hiçbir sorunum yok. ama e-muhtıraya alkış tutanlar, andıçları görmezden gelenler, darbe çığırtkanlığı, otoriterliği sürdürmek isteyenlerle sorunum var elbette. ordu düşman değil, yalnızca türkiyenin diğer bütün kurumları gibi demokratik esaslara göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor. öte yandan, demokrasiye karşı en çok "harekata" kalkışmış kurum olarak, öncelikle bu kurumun düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. kemalizmse zaten artık komikleşmeye başladığından kendi sonunu hazırlıyor. 14 yaşında çocuk 3 yıl hapisle yargılanıyorken, veya Atatürk büstünü yıkan inek köyden sürülüyoken, kemalizm zaten bitmiştir. burada bilindik fanatikler lapinleme atlamasın diye Atatürkçülükle kemalizmi ayrı şeyler olarak gördüğümü belirteyim. hiçbir özel kişiye ve hiçbir kalıplaşmış ideolojiye biat etmeden, sadece kendimizden yola çıkarak, akla ve vicdana uygun argümanlar üretebildiğimizde epeyce mesafe katetmiş olucaz diye düşünüyorum. o zaman "sen şuna inanıyosun, sen bu dili konuşuyosun, sen şöyle giyiniyosun, sen bilmemnecisin" gibi tartışmalar ortadan kalkacak. işte zaten o gün, asker siyasetten çekilmiş olacak, akp de chp de mhp de dtp de ve diğer bütün partiler de çok radikal ve demokrat bir değişikliğe uğrayacaklar ya da ortadan kalkacaklar. tabii bu da önce yeni bir anayasayla mümkün.
mani Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 askeri savcılık zaten bilgisayarları teknik incelemeyle araştırmıştır. Albayın attığı imzanın diğer yasal belgelerdekiyle farklılık göstermesi anca şüphe yaratır. Ama ortada soruşturma için yada tutuklama için makul bir neden göremiyorum. Belgenin aslı yok. Hukuk devletinden bahseden hangi ülkede aslı olmayan bir belge üzerinden soruşturma yapılır çok merak ediyorum. Ayrıca sivil savcılığın görevinin belgenin aslını bulmak olduğunu sanmıyorum. Önceliği bu fotokopinin kimler tarafından hazırlandığının bulunması olması lazım. Nedeni ise çok basit. Belge gerçek değil ise ve aslını bulmaya çalışırsanız bir halt bulamayacağınız için sahte belge üretenleride bulamazsınız.
rahatsiz Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 sir said: arkadaşlar anlaşılan bilmiyosunuz olayı,açıklayayım: belge ortaya çıktıktan sonra albay ifade veriyo askeri savcılığa, altına da bir imza atıyo. bu attığı imza, diğer kişisel belgelerinde kullandığı imzalardan ve de fotokopi belgenin altındaki imzadan kasten farklı olarak atılmış. diğer belgelerdeki imzayla, irtica belgesinin imzası ise benzerlik göstermekte. yani ortada resmi evraklara atılmış iki farklı imza var. askeri savcılık, bunu görmezden gelerek "kovuşturmaya gerek yok" diyor. anlatabildim mi? siz bundan şüphelenmeyip, nelerden şüpheleniyosunuz o da ayrı komik. albay ile şahsen konuştun galiba. kasten olduğuna bu kadar eminsin? ifade altına atılan imza gibi imzalar atanı bağlar. her zaman kullandığından farklı bir imza atman sahte olduğu manasına gelmez. o ifadenin sahte olduğu ifadeyi veren tarafından idda edilmediği sürece imza kontrolü yapılmasına gerek yoktur.
|Joker| Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Adli Tıp Kurumu'nda yer alan cihazlardan imzanın sahte olup olmadığı çok kolay anlaşılır. Ama fotokopi kağıttan değil orjinalinden. Kaldı ki ayni imzayı atabilmek çok zordur, o anki kalemi tutuşunuzdan, elleriniz titrememesine kadar bir sürü farklı olay etkiler. İsterseniz deneyin evde, 20 imza atın, bakın kaç tanesi birebir aynı. Bunu gerçi kabul edemeyecek durumdasınız ya ayrı konu.
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Taraf'ın işi iddiasının arkasında durmak değil ülkeyi germek, bok atmak zaten hehe. Hergün imzanın gerçekliğinin anlaşılamayağı belirlenmiş olsada herifin imzasını belgedeki imzasıyla karşılaştırıp manşetten verenler varken adam "eytere be" diyip farklı imza atmaya başlamıştır belki. Belki cumhuriyet tarihinin başından beri akpyi devirmek için hazırlanan bir örgüte üyedirde yakalanınca son bir çırpınışla imzamı değiştireyim demiştir. Bu işin "belki"den başka cevabı var mı? Yok işte. Belge fotokopi, aslı yok. Ordu yazışmalarına uymadığı için karargahta hazırlanmamıştır hükmü var. İmzanın gerçekliğini anlamanın imkanı yok, çünkü normal bir duruşmada fotokopi dediğin şeyin değeri olmaz. Fakat bütün bunlara rağmen "İMZASINI NİYE DEĞİŞTİRMİŞ, HADİ BUNUDA CEVAPLAYIN" diyorsun. Bende sana bunun cevabının konuyu çözmeye katkısı olmadığını söylüyorum. Ortalık dahada gerilsin diye zaman kazanıyorsunuz sadece o kadar. Fotokopiyle aylarca gündem değiştirenlerin dayanağı imza değişikliği. Bunun dışında yazılanlar yine demogoji ve konuyu değiştirmeye yönelik hedeler o kadar ._.?
mani Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 ortada bir sahte imza yok ki. Neyi tartışıyor insanlar olmayan birşey üzerinden. Adam korkmuştur, aptaldır ıvırdır zıvırdır. Başkasının imzasını başkası adına atmadığı sürece sen neden bu imzayı atıyorsun diye yargılayamazsın adamı. Ben bir belgenin altına sir ün adını yazıp onun yerine oraya imza atarsam o sahte imza olur. ama sir gidip alışageldik imzasının dışında başka bir imza atarsa sahte imza olmaz başkasının adına başkasının imzasını taklit etmediği sürece. Altı üstü begelerde bulunan imza birbirini tutmadığı için geçerliliği olmaz. Gene örnek olarak verdiğim gibi bankada bulunan ıslak imzaların haricinde başka bir imza atıp bankada işlem yapamazsın bukadar basit.
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Bukadar buraya vakit harcayıp yazıyorsunuz ama , belliki bahsedilen farklı atılmış imzanın resmini veya karşılaştırmalarına bakmamışsınız. Zahmet etmeyin koyayım buraya. Buna karar verecek bilir kişiler tabiki. kriminal lab. tan kasıtlı değişiklik şeklinde bir açıklama da gelmiş. En alttaki imza ifadesinde attığı imza. İmzayı o şekilde atması için , sanırım eline birisinin çarpması gerek , bu benim düşüncem. Kararı verecek olan bilir kişiler , inceleyecek insanlar.
mani Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 TAMAMDA BU İMZANIN SAHTE OLDUĞU ANLAMINA GELMIYOR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! fotokopi belgesindeki imza yapılan inceleme sonunda Albay a ait ise ve ifadesindeki imzada kendisine ait ise bu demektir ki albay imzasını değiştirmiş. Silah zoruyla imza atmadıysa tabiki kasıtlı atmıştır. Kasıtlı denmesi orda art niyetli yada suçlu anlamına gelmiyor.
rahatsiz Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 anlaması zor galiba. ifade altındaki imzanın sahte olduğunu sadece ifadeyi veren şahıs idda edebilir. bunun haricinde ifade altındaki imzanın farklı olması hiçbir şeyi göstermez, kanıtlamaz.
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Suç denmiyor ki , şüpheli durum oluşturuyor deniyor zaten. Kim suç demiş ben hala anlamadım.
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Redeagle said: "İMZASINI NİYE DEĞİŞTİRMİŞ, HADİ BUNUDA CEVAPLAYIN" diyorsun. Bende sana bunun cevabının konuyu çözmeye katkısı olmadığını söylüyorum. Ortalık dahada gerilsin diye zaman kazanıyorsunuz sadece o kadar. Fotokopiyle aylarca gündem değiştirenlerin dayanağı imza değişikliği. Belgenin aslı olmadığı için kim ne imzayı nasıl atmış, sonuç değişmiyor malesef. Lan ben çıkarsam taraf gazetesinin fetoyu devirme belgesi diye birşey. Fotokopi kağıda bütün kadronun imzasını koysam, bu kadar tartışılır mıydı?
sir Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 tabi canım "eeh yeter biraz da yanlış imza atayıp" diyerek atmıştır o imzayı. pembe rüyalarda yaşamak için her zaman bi bahane üretilir. peki soruşturma neden durduruldu? hani genelkurmay bu işin takipçisi olacaktı? neden ilker başbuğ "sivil savcıların araştırmasına gerek yok" dedi? madem f-tipi örgütlenme var diyosunuz, eğer bu belgeyi f-tipi örgütlenme hazırladıysa çıkarılsın ortaya kardeşim? soruşturma neden duruyo? kim hazırlamış bu belgeyi ve niçin hazırlamış? delil yok diyerek silinip atılacak şey mi bu? eğer genelkurmaya karşı bi komplo olarak düzenlendiyse bu belge, buyrun ortaya çıkarın? işkembeden sallamayın, soruşturmayı durdurmayın, ya da en azından "siviller ilgilensin" diyiverin. hayır, talimat şu: "artık olayı kapayın". öte yandan bu ülkede TSK'ya karşı böyle bi belge hazırlayıp "gözden kaçabilecek" insan ya da örgüt var mı, ülke tarihinde böyle bişey yaşanmış mı, gerçekten çok merak ediyorum.
Sparkcaster Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 sir said: ahah askeri savcılık işini doğru yapsa, albayın neden sahte imza attığını sorgular, tübitak, emniyet ve jandarma adli tıp raporlarını hesaba katardı. ayrıca askeri savcılar daha ilk günden sivil savcılara bi koşu gidip albayın daha önce ifade vermesini engellediler. burada da bir çarpıklık görmüyosanız, eleştirecek bişey yok-f tipi savcılar-polisler tatavasına devam etmeyi seçiyosanız, hakkaten körelmişsiniz, köle olmuşsunuz. neyse agalar, yormayın kendinizi, kahrolsun akp! ekonomimiz küçülmüş zaten, halk fakirleşti. hem askerin görevi ülkeyi kollamak değil mi plan da yapar pilav da!bi gelseler 10-15 yıl kalsalar herşey muhteşem olucak, dünya lideri olucaz be.. gözlerim kör oldu saçtığın nurdan
pekaziz Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 sir said: tabi canım "eeh yeter biraz da yanlış imza atayıp" diyerek atmıştır o imzayı. pembe rüyalarda yaşamak için her zaman bi bahane üretilir. peki soruşturma neden durduruldu? hani genelkurmay bu işin takipçisi olacaktı? neden ilker başbuğ "sivil savcıların araştırmasına gerek yok" dedi? madem f-tipi örgütlenme var diyosunuz, eğer bu belgeyi f-tipi örgütlenme hazırladıysa çıkarılsın ortaya kardeşim? soruşturma neden duruyo? kim hazırlamış bu belgeyi ve niçin hazırlamış? delil yok diyerek silinip atılacak şey mi bu? eğer genelkurmaya karşı bi komplo olarak düzenlendiyse bu belge, buyrun ortaya çıkarın? işkembeden sallamayın, soruşturmayı durdurmayın, ya da en azından "siviller ilgilensin" diyiverin. hayır, talimat şu: "artık olayı kapayın". sir, medyayı takip etmek yerine işkembeden sıkmayı huy mu edindin? Genelkurmay Askeri Mahkemesi Albay Çiçek için kovuşturmaya gerek yok dedikten sonra dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi ve olayın orada devam etmesini, belgeyi hazırlayanların ortaya çıkarılmasını istedi.
mani Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Askeri Mahkeme elde bulunan delillerin geçerli olmadığını göstererek bu soruşturmanın Askeri Mahkemede soruşturulmasına gerek olmadığını söyledi. Sivil Savcılığa havale etti. Başbuğ ortada hukuken hiçbir geçerliliği olmayan bu kağıdın kimler tarafından hazırlandığının bulunması gerektiğini vurguladı. Aslı olmayan bir belgenin gerçek olup olmadığı ARAŞTIRILAMAZ. Mantığa tamamen aykırı. O yüzden savcılık bu fotokopinin kimler tarafından hazırlandığını bulmak zorunda. Belki ortada sırf fotokopi var. Fotokopinin fotokopisi.
Sparkcaster Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 askeri mahkeme "bu kağıt genelkurmay karargahında hazırlanmamıştır " dedi, bunu anlayamayacak kadar mı gözleriniz kör oldu hocaefendinin saçtığı ışıktan
suvras Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 belgeyi melgeyi bırakın şimdi de %15 küçülmüş ekonomi 2. dünya savaşı günlerine döndük. büyük şok ve hayal kırıklığı yaşamamak elde değil kimsenin umrunda değil mi bu haber ?
Sparkcaster Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 hayali şeylerle savaşmak daha eğlenceli, hükümetin işi değil 600bin kişi işsiz kalmış 6 ayda
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 suvras said: belgeyi melgeyi bırakın şimdi de %15 küçülmüş ekonomi 2. dünya savaşı günlerine döndük. büyük şok ve hayal kırıklığı yaşamamak elde değil kimsenin umrunda değil mi bu haber ? Amaaan sende, böyle birşey gündem olmaya kalksa ertesi gün bir ergenekon baskınları haberi daha gelir. Ülkece rahatlarız tekrar.
suvras Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 olayı ergenekonla sulandırmak yerine keşke biraz da kalkıp bunu eleştirseniz.
sir Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Konuyu açan Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 ortada hiçbir dava, hiçbir belge, hiçbir gerici anayasal değişiklik yokken ftipi örgütlenmeden, irtica-şeriat tehlikesinden çok ciddi şüphe duyan arkadaşlarım, binlerce belgeli, onlarca sanıklı bir davada ele geçirilen bir belge ve onun sahibi olduğu öne sürülen kişinin, ifadesine kasten yanlış attığı imzaya bakıp "nolucak ayol" diyiveriyolar, hastası oluyorum. irtica tehlikesine olan hassasiyetiniz, darbe tehlikesine karşı da olsaydı çoktan ülkeden kaçmıştınız. neyse boşverin aga, hayal bunlar. 12 eylül de hayaldi zaten. o zamanlar da toprağa silah gömülmemişti, darbe planları hazırlanmamıştı, o silahlarla hemen her gün ortalığı kızıştıracak eylemler yapılmamıştı hiç. bizi bugüne kadar irtica ve komünizm tehlikesinden koruyan şanlı paşalarımıza uzanan eller kırılsın!
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 İyide güzelim ortada belge yok. Bulunsa başka imza niye attı diye tartışılmasına sıra gelir elbet. Fotokopiden yürümüyor bu işler işte. Belgenin aslı yok, aslı bulunamıyorsa fotokopiyi kim çekmiş onu bulman lazım önce. Her zaman istediğiniz gibi yürümez işler. Bundan başka yazdıkların yine ironik olmaya çalışmaktan ibaret zaten ._.?
Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Mesaj tarihi: Temmuz 1, 2009 Askeri mahkeme belgenin orjinali yok dedi , orjinalini aramayın dünya üzerinde bu belgenin orjinali yok demedi.. Sivil yargı genel kurmay başkanının direktifi ilemi çalışıyor ? Genel kurmay başkanı "bırakın orjinali aramayı , yok zaten , gidin fotokopiyi kim yapmış" dedi diye , sivil savcılık "evet ya belge yokmuş 1 haftada türkiyeyi search ettiler , var olup da yok da edilmemiş zaten , aramayın" diyecek... ? Şakasınız herhalde ? Verilen kesin mahkeme kararlarını bile kendinize göre yorup konuşuyorsunuz. Mahkeme kararının yorumu yok. Sivil yargıya alın gereğini yapın diye veriliyor dosya , benim işim buraya kadar diyor. Herkes bunu böyle anlarken , buradakilerin mutasyona girmiş şekli ile anlaması garip baya.
Öne çıkan mesajlar