Horizon Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2009 |Joker| said: /summon Hori Hori: /selfkill Başlığı kirletmiş oluyoruz ama dayanamadım , yaş kaçtı ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2009 http://www.youtube.com/watch?v=_lQadUCXLtU Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Coder Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2009 video süper Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 21, 2009 heh güzelmiş video Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Eylül 4, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2009 Genelkurmay Başkanlığı iki ay ara verdiği Basını Bilgilendirme Toplantıları'na bugün tekrar başladı.İlk toplantının en önemli mesajı, Genelkurmay Karargahı'nda hazırlandığı öne sürülen ancak aksi ispatlanan "İrtica ile Mücadele Planı"yla ilgiliydi. Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un "kağıt parçası" olarak tanımladığı belgeyi hazırlayanların hala yakalanmamasına dikkat çekildi ve savcılara çağrıda bulunuldu. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12413807.asp tarafingo babafingo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tenekeadam Mesaj tarihi: Eylül 4, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2009 ortaya iddia atacaksın araştırılacak,gibi bir habercilik mantığı var adamlarda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Eylül 4, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2009 Yalnız ona habercilik değil bölücülük denmesi lazım heh. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ozgurtrk Mesaj tarihi: Eylül 5, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 5, 2009 Haberin doğruluğu yanlışlığı bir yana gelinen nokta oldukça manidar.Bir siyasi partinin faaliyetleri incelendi ve suçlu bulundu;"İrtica karşıtı eylemlerin odağı olmak"Anayasada yazdığı üzere Türk silahlı kuvvetlerinin görevi de “Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamak”tır(Dtp bu tanımı "ulusal sınırları dış tehdit ve tehlikelere karşı korumak" şekline sokmak için teklif verdi 15.05.2008) Şimdi ya anayasa değişecek ya da anayasa hükmünü uygulayacak kurumlar değişecek.Anayasa mahkemesi,TSK ne varsa...hepsi birden değil canım sırayla... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Şimdi adli tıpın raporu doğru ve belge gerçekse , sahte değilse ve imza Dursun Çiçek'e ait ise , baştaki anketi bir daha değerlendirmek lazım. Konuyla ilgili hürriyetten bir yazı.. Cüneyt ÜLSEVER'in yazısı "Cüneyt ÜLSEVER" said: İlker Başbuğ gereğini yapsın MALUM belge haziran ayında ortaya bir fotokopi olarak çıktığında aslına bir türlü ulaşılamayan belgenin gerçek olduğuna kimileri inanmış, kimileri inanmamıştı. Ben ikinci grupta yer aldım. 28 Haziran 2009’da yazdığım “Kâğıt parçası ve bir komplo teorisi için bazı notlar” başlıklı yazıda: “Aldığım terbiye gereği aksi ispat edilene/belgelenene dek İlker Başbuğ’un açıklamalarını esas almam gerekir. Şimdi merakla Sivil Savcılığın soruşturma sonuçlarını bekleyeceğim” diye yazmıştım. Dayandığım kaide Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un, ihtiyat payı taşısa da, fotokopi belgeyi “kâğıt parçası” olarak niteleyerek yerden yere çalmasıydı. Ben “milletin sadık hizmetkârı” bir Komutan’ın yalan söyleyeceğini veya Karargâhı tarafından yanlış yönde yönlendirileceğini düşünememiştim. Ardından Sivil Savcılık da belgenin orijinalini bulamayınca kanım iyice güçlenmişti. * * * Ancak, geçen hafta orijinal belge aniden ortaya çıkıverdi. Üstelik, Adli Tıp belgedeki ıslak imzanın gerçek ve Dursun Çiçek’e ait olduğunu resmen beyan etti. Normal yurdum insanı olarak paranoya ile sarmalanmış beynim haberi önce kuşku ile karşıladı. Neden 4.5 ay beklendi? Neden ihbarın açıklanması Hükümet’in “Kürt Açılımı”nın 19 Ekim’de Habur’da çuvallamasının ardına rastgeldi? İhbarı yapan kişi belgeyi nasıl çaldı? Genelkurmay çalınan belgenin kimliği belirsiz “birileri” tarafından imha edildiğine ikna olacak kadar çapsız insanlarla mı dolu vb. gibi sorular zihnimi zorladı. Ancak, aradan şu kadar gün geçtikten sonra karar verdim ki; ihbar mektubu ile ilgili ne kadar soru işareti olursa olsun, ortada somut bir delil var: Adli Tıp’ın yaptığı bilimsel çalışmalar sonunda yayınladığı rapor ortada! O halde, yine aldığım terbiye gereği aksi ispat edilene/belgelenene dek bu kez Adli Tıp’ın açıklamasını esas almam gerekiyor. * * * Daha önce yazdığım yazı (28.06.09) ve çeşitli TV kanallarında beyan ettiğim görüşler nedeni ile önce yanlış yönde yönlendirdiğim okurdan, Taraf Gazetesi’nden ve özellikle haberi ilk kez ortaya çıkaran Mehmet Baransu’dan özür diliyorum. * * * “Darbe belgesi”nin gerçek çıkması çok ama çok vahim bir olaydır. Ancak, onu esasen vahim kılan TSK içinde deşifre olan beyinsiz cuntacılar değil, Genelkurmay Başkanı’nın içine düştüğü durumdur. İlker Başbuğ daha önce de toprağa gömülü bulunan bazı mühimmatın -sonradan aksi ortaya çıkmıştır- TSK’ye ait olmadığını söyleyerek milleti yanıltmıştır. Eğer, Adli Tıp mensupları yalan belge düzenleyecek kadar zavallı değillerse; İlker Başbuğ şimdi de: 1) Ya bilerek ve kasten millete yalan söylemiş. 2) Ya da kendi Karargâhı’nın rahatlıkla yalan bilgi ile yönlendirdiği bir komutan durumuna düşmüştür... Son dönemde Genelkurmay’dan sızan bilgi bolluğu zaten bu kurumun kevgire döndüğü yönünde kanaat oluşmasına neden oluyordu. Yukarıda vurguladığım iki olasılık ise birbirinden felaket ihtimaller. Al birini, vur öbürüne! TSK hepimizin kurumudur, yıpranması hepimizi yaralar. Bu kurumu korumak hepimizin ama esasen komutanların işidir. * * * “Gereğini yapmak”, olmazsa “gereğini yaptırmak” milletin atanmış veya seçilmiş sadık hizmetkârlarının bazı durumlarda asli görevi haline gelir! link Not Bilgi: Bu arada yetkili savcı belgenin kendilerine 12 gün önce posta yoluyla geldiğini belirtti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 hahah bu topikteki yazılar nası patlamış ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Patlayacak bir şey yok. Hüseyin Üzmez'in tacizde bulunduğu kıza "psikolojik sorunu yoktur" raporu veren bir kurumun son bombası sadece. Belgenin 5 aydır bekletilip, tam açılımlar hükümeti zora sokmuşken gündeme getirilmesi de ayrı bir olay. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 ofkors tsk böyle bi işe bulaşır mı hiç canım, hep gündem saptırma bunlar. ceylan önkol olayında "uu bilirkişi yazmış tamaaaaam" deniveriyo işte. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Farinal Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 sdfdsf video über Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Ya öyle körükörüne savunuyorsunuz ki ben gerçekten anlam veremiyorum. Ordudan yalanlama gelmedi. Başbuğun kağıt parçası konuşması TSK'nın sitesinden kaldırıldı. Susuyorlar, o zaman kabul ediyorlar gibi bir yaklaşımda bulunmuyorum ama o kadar kolay söyleyebiliyorsunuz ki hayır yok öyle birşey, yalan, iftira hepsi diye hayret ediyorum. Yok imza makinesiymiş, yok bu aslında ordu içine sızan fetocuların orduyu içten çökertmek için yapılmış bir komploymuş, yok satılmış adli tıp yalan rapor hazırlamış. Ordu bu ülkede defalarca siyasete doğrudan veya dolaylı olarak müdahale etti. Bundan sonra da etmeyeceğinin garantisi yok. Nasıl kendinizden bu kadar emin konuşuyorsunuz gerçekten, çok ilginç. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sufi Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 sonuçta bu yeni belge düzmece de çıkabilir. henüz ortada kesinleşmiş bişey yok. bilirkişi görüşünü belirtir kararı mahkeme verir. mahkeme bilirkişinin görüşünü yetersiz bulursa bi daha bi daha inceletebilir, başka bilirkişilere inceletebilir. ama ne gerek var yav biz zaten mahkemeyiz. tsk andıç mandıç da hazırlamamıştır, darbe falan da yapmamıştır. radyo orada duruyormuş 12 eylül sabahı, evren konuşuvermiş millet darbe sanmış evren de hayır diyememiş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 our boylar var bide (12 eylulu bosuna konu yapma, ertugrul ozkok ve 12 eylul sonrasi devlet tarafindan beslenen birkac yobaz haric 12 eylulu savunan adam bulamassin ne bu forumda ne ulkede, askerin icinde bile kenan evrenden tiksiniyorlar lol) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sufi Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 28, 2009 yanlış anlattım, mesele 12 eylülün arkasında durulup durulmaması değil, 12 eylülün var olması. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dufrasne Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 irticaya karşı eylem planıysa bu iyi bir şey demektir. ne bileyim ben yandaş medya olsam, sözde irticaya eylem planı derim. çok saçma böyle. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 pekaziz said: Patlayacak bir şey yok. Hüseyin Üzmez'in tacizde bulunduğu kıza "psikolojik sorunu yoktur" raporu veren bir kurumun son bombası sadece. Belgenin 5 aydır bekletilip, tam açılımlar hükümeti zora sokmuşken gündeme getirilmesi de ayrı bir olay. horizon said: Not Bilgi: Bu arada yetkili savcı belgenin kendilerine 12 gün önce posta yoluyla geldiğini belirtti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 yahu peki bu kürt açılımı, PKK ların gelmesi ve yenilerinin gelme haberlerinin hemen ardından bunun basına yansıması nasıl olacak horizon ? yada diğer ergenekon soruşturmaları, belgeler, tutuklamalar ve baskınlar ? hepsi gündemde önemli bir yeri olan ve uzun uzuna tartışılması gereken olayların ardından geldi. Yalan mı ? Belge yalandır yada doğrudur demiyorum. Ama bu tarz belgeler birilerinin elinde bulunuyor ve koz olarak kullanılıyor. Hukuk sistemide buna alet ediliyor. Kimse kusura bakmasın düşmanımın düşmanı dostumdur mantığıyla hareket eden bir sistem demokrasiye hizmet etmez , kendi tek parti diktatörlüğüne hizmet eder sadece. alın işte ses kayıtları çıktı bu danıştay baskınıyla ilgili. olayla ilgisi olan adamlar dinleniyormuş. Ben hep kıllanıyordum mesela. Bu adamların bu olayları yapacağını her 2 tarafta biliyordu. biri yapan kesim diğeri şuanda göya derin devlete kafa tutan, onu yıkmaya çalışan kesim. bu olaylara bilerek izin verdiler ve durdurmadılar ellerinde kullanmak için somut deliller olsun diye. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 http://odatv.com/Siyaset/bu_iste_bir_tuhaflik_var-18204.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Horizon said: pekaziz said: Patlayacak bir şey yok. Hüseyin Üzmez'in tacizde bulunduğu kıza "psikolojik sorunu yoktur" raporu veren bir kurumun son bombası sadece. Belgenin 5 aydır bekletilip, tam açılımlar hükümeti zora sokmuşken gündeme getirilmesi de ayrı bir olay. horizon said: Not Bilgi: Bu arada yetkili savcı belgenin kendilerine 12 gün önce posta yoluyla geldiğini belirtti. Ben ihbar mektubu gönderdiği iddia edilen askerden bahsediyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Gönderen kişi ortaya çıktığında göreceğiz onu. Gerekirse ifade veririm gibi birşeyler demiş zaten mektubunda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 postayla belgenin aslını göndermek. priceless Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Horizon Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 29, 2009 Kendini ortaya çıkarmak istemiyorsan başka nasıl gönderebilirsin ? Ki gönderdiğin belge alinin mehmetin evrakı değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar