Aket-Atum Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Zen budisti Osho 58 yaşında kalp krizinden ölmüş, Erzincan'da her kurban bayramında bir boğa deviren akrabalarımın alt limiti 70. Ne anladım meditasyondan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mardox Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 ahaha aket (tu) olm adam para kazancak sonuçta bu işten. parası yetiyosa istediğini alır. dünya osho para kazanıyor diye mi fakir kalıyor ki adamı suçluyolar. 99 rolls royce olayında da inatlaşma diyememiş de mistik bir hava katıp yedirip gidiyim demiş işte :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Beatles'ın peşine takıldığı bir adamdı Maharishi Yogi'miydi neydi. Bu da kadınları taciz ediyormuş gözlerini yumdurup meditasyondasın ayağına sdfgh. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 var 5 yıldır her gün düzenli olarak yapıyorum tecrübe ve anı olarak nitelendirmek çok mümkün değil. başlıbaşına güzel bir deneyim meditasyon. zihin üzerinde kontrol sağlıyor insana. hiçbirşey yapmadan boş durduğum takdirde artık zihnimin bıdırdamasını engelleyecek farkındalığa ve bilinçe ulaşabildim neticede. zihni shutdown etmek insanı rahatlatıyor. son derece mutluyum. zihnin çöplüğünü temizlediğin zaman günlük hayatta daha farkında olmak ve anın içinde yaşamak, dikkati toplamak, belirli durumlara yoğunlaşabilmek çok daha kolay hale geliyor. duygular üzerinde daha kontrol sahibi oluyorsun. bir sürü güzel yanı var daha saymadığım ehaehu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 oha eski konuyu bi daha wotlamışım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 konsantre olmak gerektiği zaman paraya konsantre oluyorum.. hatta bazen çıkartıyorum bi benjamin.. sallıyorum havada. bi bakıyorum bütüm millet paraya konsantre olmuş! hatta normalde haça konsantre olması gereken peder bile benjaminden gözlerini alamıyor! dedim ki "ilahi franklin sen mi büyüksün osho mu büyük? seeen franklin usta, sen büyüksün sen! o RR'ler bile sensiz alınmıyor hani!" özetle franklinden başlayın. çok daha çok mutlu olucaksınız. şaka bi yana meditasyon iyidir. ama bana daha 3çakram açıldı falan gibi şeylerle gelmeyin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masakari Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Chataraa ehe ehe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 osho da çok benzer şeyler söylüyor aslına bakarsan dasaaa'cığım. fakir adamın gerçek mistisizmle aydınlanmayla farkındalıkla işi olmaz. öncelikli derdi karnını doyurmak başının üstüne bir çatı bulmaktır. dolayısıyla osho bile kendini zenginlerin gurusu olarak tanımlamıştır. batı zenginleşip müreffehleştikçe maddi dünya ve onun nimetlerinden tatmin olup doğudaki mistisizme yöneliyor. kendini sayıntolociye kaptıran hırboları bi kenara bırakırsak hepsi de budizm ve çeşitli kollarına yöneliyor. öte yandan 600-700 senedir, doğu refah düzeyi açısından geride kalmaya başladığından beri budizmin de mistik yanı yavaş yavaş gerilemiş, toplumsal düzeni sağlayıcı bir araç olarak karma ve kast sistemini meşrulaştırıcı reenkarnasyon mantığı sadece önemli olarak kalmıştır. ne güzel dinimizdin sen budizm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 said: kast sistemini meşrulaştırıcı reenkarnasyon mantığı reenkarnasyon olayını hiç anlamıyorum zaten. "bu dünyada gün yüzü görmedim. öbür dünyam şüpheli" gibi bi türk sanat müsikisi eseri vardı galiba. lan bak o bile anlaşılır bişi. ama reenkarnasyon "hey bu tur berbat geçti, cennet şansı yerine yeniden bok gibi bi hayat, sıkıcı ve boğucu bir hayat yaşamaya inanıyorum" demek! olay çıkar! anlıyor musunuz! arafta olay çıkartırım geri yollamaya kalkarlarsa! kimse kıpırdamasın! SEN! çek elini o reset tuşundan! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 budizmin nihai amacı zaten çark denen o devamlı dünyaya geri dönme döngüsünü kırmak amacıyla aydınlanmaya ulaşmak. aydınlandıktan sonra tekrar reenkarne olup dünyaya gelmiyorsun. kozmosla enerjiyle allahla kutsal ruhla neyse tekrar birleşip evrenin ve holy shit'in bir parçası haline geliyorsun. kabala'yı okuduğun zaman kap ile ışığın birleşmesi, kuran'a baktığın zaman "sizi tekrar tekrar diriltiriz" falan gibi ayetlerden sonra rabbinize ulaşırsınız menşeili ayetler var. incile bakmaya pek gerek yok zira chuck norris filminin script'i gibi bişey aşağı yukarı. reenkarnasyon fikri ama benim aklıma platon'un devletinin sonundaki ek kısmını okuyunca yattı daha ziyade. koskoca platon dediyse bir bildiği vardır şeklinde yorumladım ehaheahu. aklıma da yatıyor açıkçası. daha önceden başka tırt hayatlar yaşamış olma ihtimalimiz var neticede. tabi reenkarnasyon hakkında kime sorsan genelde sadrazamın sol testisiydim, ingiltere kralıydım, rusya çarıydım falan diyor. mümkün olabilmekle birlikte herkese yetecek kadar asilzade dük düşes arşidük karakteri yok tarihte eheahu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 kesin yine şimdiki gibi sıkıcı biri olarak, sıkıcı bir yaşam yaşayacaksınız, yaşıyacağım.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 incil'e laf atiyorsun ama dunyaya saksi, bortu bocek olarak gelmeyi mantikli buluyorsun, o da guzelmis. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 saksı olarak falan gelmiyor galiba yahu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 abi okudum. ve beğenmeme hakkım olduğuna inanıyorum eheahu. öte yandan reenkarnasyon geriye doğru işlemiyor. bu hayatta adamsan sonrakinde de insansın. börtü böcek çiçek miçek olmakta ne var? california redwood ağacı ya da heyyüla bir çınar olsam kafam çok rahat olurdu ayrıca. bi yerlerde daha anlatmıştım. en basitinden hepimiz atomlardan meydana geliyoruz. atomun da daha alt parçacıklarına inince /summon ardeth hepimiz neticede saf enerjiden meydana gelmekteyiz. (yamulmuyosam bi de bulamadığımız higgs parçacığı var) dolayısıyla tüm evrenin, dünyanın, insanların, börtü böceğin birbirinden bağımsız değerlendirilmesi bence mümkün değil. insan olarak ne olduğumuzun da pek bi önemi yok. yarım akıllı maymunuz neticede. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Hell_Angel Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Meditasyonun getirdiklerine(+) ve götürdüklerine(-)gerçekten inananlar için benden bir tavsiyedir Tom Kenyon.İngilizce bilmeyenler için sayfanın aşağısında Türkçe makaleler de mevcut. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BioHazarD Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 /thread Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Trias Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Yaşadığım yerde bir bayan var. Bir tür hipnoz ile seni eski yaşantılarına döndürüyor, ve film gibi izleyebiliyorsun. Ben inanmadığım için gitmedim açıkcası. Eşim gitti ve hayatında yaşadığı en değişik deneyimlerden biri olduğunu söyledi. Eskiden karınca olduğunu görmüş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Aket-Atum Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Ben günlük hayatımda genelde hayır ve kısmet temalarına dayalı türk mistizmini kullanıyorum ama Estel güzel anlatmış durumu. Bir arkadaşımızın çok sevdiğimiz dayısının yoga uğruna saçmalamasından sonra böylesi işlere baya bir mesafeli ve agresif yaklaşıyoruz ama yine de Estel'in yazdıları bende o havayı uyandırmadı. Üslup baya önemli birşey. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 26, 2010 abi zaten her olayın parasal kısmı işin içine girince boku çıkıyor. bi fırsatını bulup te şuracığa gidemedim neti pot'u almaya. onu ararken kadın "yoga ile gözlerinin numarasını düşürebiliriz" tarzı bi saçmalığa imza attı. muma bakıyormuşuz! diyecektim, çok bakmayın.. zararı var hani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sotto Mesaj tarihi: Kasım 27, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 27, 2010 Osho'yu çok bilmiyorum fakat,ilgilenenlere Eckhart Tolle'yi öneriririm...Şimdi'nin Gücü,bence çok güçlü,her cümlesi idrak edinilmesi gereken bir kitap... Konu hakkında daha fazla sohbet açılırsa,katılırım ben de,Estel'in bir önceki sayfada yazdıklarına katıldığımı belirteyim...Reenkarnasyon ve aydınlanma konusunda... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
reddiye Mesaj tarihi: Kasım 27, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 27, 2010 echart tolle şimdinin gücü uygulama kitabı sence gerekli mi peki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Buddha Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 85'te Amerika yeterli bahaneyi buldu ve adamı 5 yıl içerde tuttu. Kanında zehir bile bulundu adamın. Meditasyon mucize değil ömrünüzü uzatmaz. Hatta alakası bile yoktur. Stres'i önlediği için evet fiziksel olarak daha enerjik ve sağlıklı olabilirsiniz ama mesela kansere çözüm değil :D Yada yemeğinize koyulmuş zehire. Hatta sağlık için Meditasyon değil Yoga yapılmalı. Ha dersinki Osho 58 yıl yaşadıysa Buddha 80 (diye biliniyor). Ama Buddha'nın güzel bir sözü var; "Derin düşünen bilge kişinin tek bir günlük yaşamı, bilgisiz ve kontrolsüz kişinin bütün bir yaşamından daha değerlidir." Burda demek istiyor ki ne kadar yaşadığının önemi yok. Ne kadar mutlu ve huzurlu yaşadığın önemli. Bilgisizden kasıt asla bilgi değil bilgeliktir. Kontrolsüzlük ise Zihnin kontrolsüzlüğüdür. Osho neden Amerika'ya gitti? Osho neden arabaları aldı. Yada Araba alarak insanlara bişey öğretmeye çalıştı? Şimdi Amerika'ya neden gitti çünkü en çok Amerika'nın Osho'ya ihtiyacı vardı. Bu Osho ile gelen bişey değil. Ta Buddha zamanında başlamış birşeydir. Buddha aydınlandığında bunu paylaşmak istedi, çünkü her insanın bunu hakettiğini düşünüyordu. Bir katilin bile. Osho'dan bir hikaye; Buddha bir gün bir öğrencisini gösterdi. Bu adam babasını ödlürdü sonra annesini öldürdü. Diğer öğrenciler şok olmuş ama nasıl olur Buddha dediler? Buddha'da gülümseyerek sonrada kendini öldürdü intihara kalkıştı. Bodhidharma nasıl Hindistan'dan Çin'e giderek Çün'dekilere öğretileri yadıysa Osho'nun Amerika'ya giderek yaptığıda farksızdı. Peki Osho neden 99 araba ile Amerika'daki insanları düşündürmek istedi. Bu Zen'de sıkça olan bişeydir. Bazen Zen ustaları öğrencileriyle konuşmazlar bile. Çünkü öğrenci kendi farketmeli bazı şeyleri. Ve günümüz teknolojisinde hele birde Amerika'da isen arabalar iyi ders verebilirdi. Bir insan şu açıdanda bakabilir 99 tane aynı arabadansa onun kadar iyi 99 tane modeli toplarım daha iyi. Hepsini kullanamayacaktıda bir bildiği vardı elbette de denebilir. Tabi bu onu haklı da çıkarmaz ben kendisinide savunmuyorum. Ama Buddha Hindistan'da konuştuğu insanlar sürekli meditasyon yapan zaten çoğu derin düşünebilen ve aydınlanmak için çok fedakarlıkta bulunmuş bir insanlara konuşuyordu. Amerikalı adamla bir tutamazsınız. Osho kendi diyor ben direk olaya girsem bunlar hiç bişey anlamaz benide İsa gibi peygamber yaparlardı. Her kültüre aynı öğretme tekniği işe yaramaz. Ama Amerikalalılar arabalarla lüx hayatın doruğunda insanlardı. Şuan batılı bir çok insanda biz zamanında Buddha'nın öğretilerini kaldıramadık hala kaldırmakta güçlük çekiyoruz diyorlar. En basidinden batılılar felsefeye yoğunlaşmışken hatta şuan fareler üzerinde deney yaparken, doğulular meditasyonla kendi üzerlerinde deney gözlem yapıyorlardı. Bir felsefeci dışarda yağmur yağuyorsa öncesi sonrasına bakar. Bu yağmur nerden geldi. Yağmasına ne sebep oldu. Bu yağmaya devam ederse ne olacak gibi. Ama bir Zen ustası'nın buna tek tepkisi yağmur yağıyor ve ben ıslanıyorum olur. Çok uzun yazı oldu kimse okumayacak biliyorum ama aradaki farkı daha kısa nasıl anlatsam bilemedim :D Son olarak Osho'nun en büyük katkısı Aktif Meditasyon'larıdır. Çünkü o bir batılının sadece oturarak Zazen yada Vipassana yaparsa kafayı sıyıracağını düşünüyordu. Sadece otur hiç bişey yapma dersen batılı delirir. Ona göre günümüz insanları eskiye göre zihinleri daha karmaşık. Ve sadece otur hiçbişey yapma işe yaramaz hatta meditasyondan soğutur. Vipassana ve Zazen ona göre tüm meditasyonların özü olsalar bile önce aktif meditasyonları öneriyordu. Samadhi (Zihin üzerinde etkinlik) geliştikten sonra Vipassana ve Zazen yapılmalı ona göre. Ben bizzat bunu yaşadığım için kendisine hak veriyorum. Hatta başta kendisi meditasyonlar üretmiş para kazanmak ünlü olmak için diye bile düşünüyordum. Alakası yokmuş :) Yani böyle makalelere bakarak nette yoruma açık yazıları okuyarak Osho veya başka biri çok yanlış anlaşılabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 kafayı rahatlatmak, ruhunu ferahlatmak için güzel bir yöntem meditasyon. Tapınaklarda tiplere rastlamıştım öle nepalde, zaten o ortamda bişi yapmasanda rahatlıyosun. İşin özü, nasıl yapıyorsan yap olay kendini rahatlatmak ve yüzünde bir huzur gülümsemesi oluşması. Bunun için 5000km öteye gitmeye gerek yok ( zira nepalliler de buda'nın ne dediği bilmiyorlar aynı bizimkilerin mevlana'dan bi haber olması gibi ) Kendince bir yöntem bulmak en iyisi, birini affetmek, arabaların içindeki somurtan insanlara bakıp hala yürüyebildiğin için mutlu olup huzuru bulmak, zor günlerinde seninle olan insanları, hatta direk sevdiğin insanı düşünmek, aylardır görmediğin evinin sıcaklığına yağmur yağan bi havadan sonra girdiğini düşünmek, kapıyı baban açıyor falan. Sevdiğin kadının mutluluğunu düşünmek, şiir okumak falan. Bir sürü yöntem geliştirdim ben kendime, ayak üstü kendimi medite edip sürekli hi modda takılmak için. İnsanlar sürekli ne kullandığımı soruyorlar :) ama bunca uğraştan sonra, inandığım tanrıya dua etmenin onunla konuşmanın en efektif yol olduğunu görüyorum. Canım mı sıkılıyor? Sevdiğim kadını düşünüyorum, sonra annemi düşünüyorum. İkisini birleştirip içimde, yukarı tarafa bir kanal oluşturuyorum. Sonrası, helva gibi eriyorum :) Ha tabi, sanırım bu yolda en efektif yol inandığım varlığın bir peygamberi olan Hz. Muhammed'in yaptığı yoldan gitmek. Tabi o şekilde namaz'ı ( meditasyon diyebiliriz bunada ) her yerde kılamıyorsun, kendince geliştirdiğin bir şekli heryerde uygularken imkanın olduğunda, yalnızken ve kimsecikler yokken evde falan deneyebilirsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 2 kere ciddi meditasyon denedim birinde ayı gibi uyudum diğerinde hafif bi içim geçmiş çocuklar odaya girince uyandım. Benim meditasyondan anladığım uyuak galiba. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
samaella Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2010 Ablam yeğene yaptırdı. oturdular yere çocuk bir müddet sonra osurdu sonra kaçırdı. :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar