Dartanian Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Lan günlük nerde bi bela beni buluyo off.
dasaaa Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 sene 89olması lazım. eski bir kutu içinden kitapları çıkartıyorum. artık ne dergisi bilmiyorum ama oldukça eski.. üstündeki yazı bile eskimsi. gezegen yerine başka bi kelime yazıyor ama gezegen yani üstündekiler.. babamın sakladığı eski kitaplar vardı öyle. iş için kullandığı neufert'lerden tut oxford'un setlerine kadar. ben ilk ingilizceyi onlardan öğrenmiştim okulda falan görmeden önce. roma mimarisi diyince aklıma geldi. taşına taşına sayıları azaldı, bizim kitaplar eklendikçe üstüne eskilerden kimisi "gereksiz" bulundu.. aslında harika kitaplardı be. şimdi sadece kapaklarının taramaları elimde olsa bile yeter vallahi.
df Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 yaşlanmışsın be dasaaa. ben 89 da Türkçe bilmiyordum daha =) agu ile idare ediyordum.
dasaaa Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 ölür müyüm acaba? seyyrelal gibi bişi galiba gezegen yahu..
SeaGle Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Eskiye özlem insanoğlunun zaaflarından mıdır nedir bilmiyorum, ama genelde yaşanıyor bu duygu. Geçmiş hep daha güzel geliyor. Babama sorsam "Gemlik'i bi de 1960 yılında görecektin" diyor. Anlatmaya başlıyor sonra. E ben kendimden yola çıkarsam, çocukluğumu, eski mahallemi, en yakında lise yıllarımı falan özlüyorum. Şimdiki zamanda da çok güzel şeyler var tabi. Onları alıp geçmiş zamana kaçmak ne güzel olurdu be. Şimdi dasaaa eski kitaplar falan deyince ondan yazdım.
dasaaa Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 acaip zeki, gerçekten saygı duyduğum bi amca diyor ki "şimdiki teknolojik aletlerimi resmi bi amerikan vatandaşı olarak 90lara götürmeme izin ver. kısa sürede trilyoner olurum" ki haklı aslında. her neyse, abi eski daha iyiydi. bu kadar çetrefilli ve karman çorman değildi çünkü. büyüdükçe işler pisleşiyor kişisel olarak. ama eski, gerçekten şu ana göre toplumsal olarak da iyiydi.
SeaGle Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 İnsani ilişkiler süperdi. Dürüstlük vardı falan. Hatırlarım, dükkana yeni yeni adım attığım zamanlarda, insanlara güven vardı. O zamanlar alacaklarımız için babamın kimsenin peşinde koştuğunu hatırlamıyorum. Ya da tek tüktür yani. Şimdi sezon başında iş yapıp sezon sonunda dahi para alamadığımız onlarca müşteri çıkıyor her yıl. Eskiden komşuluk ilişkileri süperdi. İnsanlar karşı kapının arkasında yaşayan insanlara güvenebilirdi. Şimdi tanımıyorsun bile. Onu geçtim lan babamın bahsettiği yıllarda anahtar kapının dışında asılı bırakılırmış, komşum gelip de kapıda beklemesin diye. Şimdi yap da gör tersten. Tabi o zamanlar gemlik nüfusu 10 bin, şimdi 95 bin.
applev0dka Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 SeaGle said: Eskiden komşuluk ilişkileri süperdi. İnsanlar karşı kapının arkasında yaşayan insanlara güvenebilirdi. Şimdi tanımıyorsun bile. Onu geçtim lan babamın bahsettiği yıllarda anahtar kapının dışında asılı bırakılırmış, komşum gelip de kapıda beklemesin diye. Şimdi yap da gör tersten. he valla.. cok dertlyiz bu konuda.. ben lisedeyken yanda ögrenciler kalıyordu.. kek pasta bögrek ne piserse benden cok onlara veriyordu zamaninda annem :D ulan simdi eve cıktim.. birak kek pasta kurabiye vermeyi.. selam vermiyor karsidaki cadi kadin.. Anca aksam saat 22.30 dan sonra duvara vuruyor :D öyle sosyalleşiyorz biz de napak
moncici Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 ah mirim haklısınız. bir başkaydı o zamanlar, bilhassa 70'lerin istanbulu. kalamış sahilinde koyunlar otlardı daha. eski sarı dolmuşlar vardı kadıköy-bostancı arası caddeden işlerdi, daha o zamanlar sahilyolu doldurulmamış. yaşlı teyzeler de otursun diye, biraz da isteksizce annemin kucağına geçtiğim zamanları dün gibi hatırlarım. bir seferinde muhtemelen torunlarına aldığı baylan çikolatalarından bir tane de bana vermişti tonton bir teyze. o zaman demiştim kendime; iyilik kaybetmez, masumiyetin ziyan olmaz. ama dünyanın çehresi değişti sonraları. kutu kutu pasta, demirel hasta, bırakın ölsün, ecevit başta... daha çocuğuz o zamanlar, bir abimiz öğretmiş bu tekerlemeyi. biz söylerken, babamın o gizlice edindiği yılmaz güney filmlerini seyre dalmış, o kare sarı gözlüklerinin altından gülen gözlerini hiç unutmam. zaman geçti, ben babamı gömdüm, demirel ecevit'i gömdü ve biraz buruk, biraz ürkek yaşamaya alıştık hepimiz günden güne...
SeaGle Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Mesaj tarihi: Mart 13, 2011 Abi ne ettin sen öyle, takma kafana be.. Bak espri yapıcam şimdi mğh. malzemeleri baktım biraz az önce dilime doladı; ARTIK DEMİR DEĞİŞTİ, E TABİ ÇELİK DE DEĞİŞTİ gerisini uydurucam ama.
irin Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 sen de mi malzeme brütüs ? ŞİMDİ KOMPOZİT MODA BAY BAYY off bu leşliğin ustune uyuyayım en iyisi okula gitme işi yola girdi gibi. bi' de ders calışmayı hatırlarsam olucak bu iş. yarına yine part3 yollamam lazım malagaya.gün geçmiyor ki ptt kargomu kaybetmesin=/
wastyrx Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 dasaaa said: ölür müyüm acaba? seyyrelal gibi bişi galiba gezegen yahu.. Senin benim gibi adam ölmez dasaaa.. Aksine en çok biz yaşarız anasını satiim. Bugün rüyamda havuza düştüm günlük. Öyle kıpırtısız kaldım kolları ayakları hareket ettiremediğimden değil de bilmiyorum işte rüya çok mantık aramadım. Bi Allahın kulu farketmedi lan hareket etmediğimi öyle kaldım suyun altında. Uyanmasam sonsuza kadar kalırdım gibi orda O_o
Mr_Hand Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Günlük Bilgisayarlarla yaşamak herşeye bakışımı mota mot hale getirdi. Direkt söylendiği veya gördüğüm şekliyle algılıyorum herşeyi. Detayını, başkalarını nasıl etkilediğini o anda beni ilgilendirmediği sürece düşünmüyorum. Başkasını kötü etkilemesi umramda değil demek değil bu tabii, o anda beni ilgilendirmediği için hiç aklıma gelmeyen detay birinin canını sıkınca üzülüyorum sonra. Kafama sçim. Bu yüzden yine tartıştım sabah sabah hey allaam. Zaten moralim de bozuk. hoff :/ Salak herif sanki karşında konsol var da hatan olunca düzeltmene yaraması için her yaptığının logunu tutuyosun bi taraftan.
Mr_Hand Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 günnük. karşımda 2 ekran var. Büyük ekran KVM ile ikinci (linux) bilgisayara bağlı. Diğer ekran notebook zaten. Notebooktan çalışıyorum, müzik falan da çalıyo. Notebook ekranında mail programı açık, büyükte opera. Operada 35453612 tane tab var. Bi de bu tabların büyük bölümü stacklenmiş halde. Scroll Lock tuşuna iki kez basınca linux makinaya geçiyorum. Bunda 4 sanal masaüstü var. Her tarafta bi browser, editor, file manager, terminal falan açık. Naapıcağımı şaşırdım lan bi an bununla. Herşeyi aynı anda yapmaya kalktım. :/
liberal Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 2000 kelimelik akademik makale, 5 ayrı kaynaktan referanslanmış bilgiler ile bunu yazmak için 2.5 günüm var. Yehuuuühühüh.
Mr_Hand Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 moralim bozuk laaaaaaaaaaan. gidiim bi yüzümü yıkiim ben.
cerebralis Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 gün çok hızlı başladı günlük.sabah çocuklarla tiyatroya gidip,tiyatro öncesinde apachi marsıyla koptuk! sonra çılgın çocuk oyunu ''bizim çocuklar''da sanırım ''afacan'' ,tiplemesine hocalardan en çok ben AHAHAHAAH diye güldüm.zeka seviyemi belli ettim ama ben oyuncunun iyisinden anlıyorum.adam cidden iyi oynuyodu.neyse koop koooop
kermit Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 cerebralis said: gün çok hızlı başladı günlük.sabah çocuklarla tiyatroya gidip,tiyatro öncesinde apachi marsıyla koptuk! sonra çılgın çocuk oyunu ''bizim çocuklar''da sanırım ''afacan'' ,tiplemesine hocalardan en çok ben AHAHAHAAH diye güldüm.zeka seviyemi belli ettim ama ben oyuncunun iyisinden anlıyorum.adam cidden iyi oynuyodu.neyse koop koooop
Öne çıkan mesajlar