eğer daha iyi hizmet isteniyorsa, türk telekom özelleştirilmez, TEKEL olması engellenir. türk telekom özelleştirilmesine rağmen yasalarımız sağolsun halen tekel konumunda ? ee ne anlamı kaldı o zaman özelleştirmenin, amaç rekabetti hani ?
bende onu soyledim fizban, once tekel kirilip ozelestirilseydi ama tabi bu seferde telekomun fiyati cok daha ucuz olacakti. neyse tekel yavas yavas kiriliyor
bide bu var mesela
"kuba fakirlikten yamuluyo oluyo bitiyo"
kubada ac insan yok, ilacsız insanda yok. Turkiyede ac insan var, ilacsız insanda var, susuz insanda var, soguktan donup ölen insanda var, ferrarisi olanda var.
işin enteresan yanı matama, 2004 te tekel kırılacak dendi. bir iki yasa değiştirildi, fakat pratikte tekelliği engelleyecek yasalar hala duruyordu. amaç eğer gerçekten özelleştirme olsa, gerçekten para kazanmak olsa, hiçbir şirket 1.5-2 yıllık karına satılmaz, sen de piyasadasın, bilirsin bu işleri. böyle büyük şirketler 10 yılda yatırımı çıkarabiliyorlarsa karlı sayılırlar. e hadi bi eşşeklik ettin, 2 yıllık karına vatandaşın malını sattın, şimdi niye vatandaşın daha iyi hizmet almasını sağlamıyorsun ? benim anladığım anda "devletçi" değilsin, ve bunu savunuyorsun bir şekilde, e "halkçı" da değilsin sen bu durumda..
p.s. lafım bakana, matama ya değil. matama nın kişisel görüşleri piyasamızı şekillendirmiyo sonuçta.
2004 zaten bir cok sey bagimsizlastirildi, problem yasada degil ozel sirketlerdeydi ayni zamanda. telekom cok buyuk yatirimlar gerektiren bir sektor kimse cok istekli davranmadi. lisanslar alindi baktilar para nerde hemen voip leyip uluslararasi gorusmelere ziplandi. devlette istekli davranmadi onu tartismiyorum. birde turk telekom gibi sirketlerde 6-7 sene normaldir geri donus fizibilitesinde kimse 20 sene beklemez verdigi parayi almak icin otoyol degil cunku bu.
diyorum ya turkiye gencligi kaderini degistirecek buyuk bir donemi kacirdi. internette bizimde google larimiz olabilirdi ama gerek tekellik tekellikten onemlisi devletin ozellestirmeyi cok gec yapmasiyla bu firsatlar kacti.
ne yazıkki daha gıtme fırsatım olmadı, ama giden goren cok fazla tanıdıgım oldu. cok fazla sey dinledim, okudum.
sen istediğin kadar "paticiklerile kabule etmez, sürünuyolar, bitiyoalr" diyebilirsin ama bu gercekleri değiştirmiyor. Adamlarda aclık yok, bizde var.
neden iskandinav ülkelerini gostermiyoruz, cunku kubanın bizden cok cok daha fakir bir ülke, toplam zengilikten bahsetmiyor, kişi basına düşenden bashediyorum, ayrıca üstüne cok cok ağır ambargolar var. Buna rağmen bişeyler başarabilmişler. mesele "onlar şanslıymış iskandinavyada bizde yürümez" meseledi değil bunu anlatmak istiyoruz.
turkiyede aclik yok bu arada, ciddi anlamda turkiye belki cok gelismis bir sosyal devlet degil ama dogru olmayan istatistiklere bakip ikide bir sendika agziyla aclik sinirinin altindayiz demek dogru degil. aranizda acliktan olen birini duymus olan var mi turkiyede?
yok oyle birsey hindistan gibi falan degiliz, sosyal kurumlarimiz dogru yonetilmiyor belki ama turkiyede kimse acliktan olmez yada parasizliktan ilkokula gitmemezlik yapmaz. Ya o aile cocuktan para kazanmak icin dilendiriyordur yada baska bir halt vardir.
bu kadar fakir ac muhabbeti yaparken bazen yaptiklarimizida unutuyoruz. bu ulkede kast sistemi yok herkes basariliysa en ust makama gelebilir. baksaniza genelkurmay baskanlarina, basbakanlara cumhurbaskanlarina, hangisi gercekten zengin ailelerin cocuklari.
ulkede koc sabanci haricinde boyle gercekten surekli zengin kim var ki onlarda her sene dagiliyorlar.
devletçilik kime ne fayda sağlamış ki bugüne kadar?
iskandinavya'yı gitsin görsün diyorsunuz; volvo, nokia, ikea bunlar hep devlet şirketleri di mi? devletçilikle sosyal devlet uygulamaları arasında fark var.
devletçilik konusunda en ciddi problem tekel konusu. nasılını, neden olmasınını tartışmıyorum. devlet işletmeleri, tekel hakkı olmadan özel sektörle başa çıkamamıştır, çıkamaz. karma ekonomi dediğiniz şey; geri dönüşü uzun olduğu için özel sermayenin rağbet etmediği barajdır, otoyoldur gibi yatırımların devlet taradından yapılmasıdır.
şekeri hem devlet kurumu üretecek, hem özel sektör üretecek şeklinde bir ekonomik model yok dünyada. türkiye'de vardı işte K.İ.T'ler zamanında sonucu ortada.
ya komünist ekonomiyi kabul edeceksiniz ya da kapitalist. sosyalist devlet politikalarıyla da karıştırmayacaksınız arada.
zaten o sosyal devletler de "sosyalist" mantıkla değil, biriktirilen sermaye sayesinde vatandaşlarına o imkanları sunabiliyor. o sermayeyi devletleştirilmiş şirketlere yatıracağına, eğitim-sağlık ve güvenliğe yatırıyo adamlar, işte cillop gibi sosyal devlet.
ha şu an kriz var ayrı, ama egemen bağış haklı, bunlar geçici önlemler, kriz sonrası eski düzene dönülecektir. marx'ın hortlaması falan büyük hayaller yani..
kübada eve internet bağlatmak yasaktı, eve bilgisayar almak yasaktı. üniversitelerde filan vardı ama görseniz geçen sene pentium 2 filan vardı anca. bizim ünivde en dandik bilgisayar p4 idi, mühendislik lablerinde hayvan gibi pimped out bilgisayarlar vardı.
castro yerine gelen kardeşi değiştiriyor bunları (değiştiriyor dediğim de yavaş yavaş, öle herkeste bilgisayar var olmuyo hemen) . ama 2008 senesine kadar kendi bilgisayarın olamıyordu düşünebiliyor musun? hatta hala internete giremiyorlar. cep telefonu kullanımının izni çıkalı bir sene olmadı daha. (edit: internete giriş %100 yasak değil, ama devlet kontrolünde, evden bağlanamıyorsun ama üniversiteden filan izin var galiba)
"Cuban president Raul Castro has lifted the country's ban on the sale of petit bourgeois merchandise like computers, DVDs, video players and other consumer electronics goods.
So ends years of technological prohibition placed under the regime of his brother Fidel Castro, which had classified the electronic devices and appliances as wasteful.
..
For years, government-run electronics stores have controlled what products could be sold to Cuban citizens. The legal purchase of a personal computer was often only authorized — and within the financial means — of foreigners and diplomats.
..
Cuba's proles must wait until next year before they can buy air conditioners, however. The dark influence of toasters won't be seen until 2010 — allegedly due to limited power supplies.
..
Access to the internet remains government-controlled.
"
evlerde vardı ama kaçaktı. internet de kaçaktı. yani evindeki bilgisayarı & interneti yakalasalar içeri tıkıyorlardı.
sokakta gördüğün herkes seninle fx trade etmeye çalışıyordu. restoranda garson "abi x dolarım var, tanesi y den alır mısın?" diye soruyodu.
tatlısu komünistliği yapıp kübayı savunmayın. ülkede bir sene öncesine kadar demir perde vardı, şimdi yavaş yavaş çekiliyor bu. siz internetsiz, bilgisayarsız, cep telefonsuz yaşayamazsınız. gelip "küba çok iyi" demeden önce kübanın gerçeklerini öğrenin plx.
Öne çıkan mesajlar
fizban
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
matama
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
matama
oturup adam akilli sosyal devlet gostericekseniz iskandinav ulkerini gosterin bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
fizban
p.s. lafım bakana, matama ya değil. matama nın kişisel görüşleri piyasamızı şekillendirmiyo sonuçta.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
matama
diyorum ya turkiye gencligi kaderini degistirecek buyuk bir donemi kacirdi. internette bizimde google larimiz olabilirdi ama gerek tekellik tekellikten onemlisi devletin ozellestirmeyi cok gec yapmasiyla bu firsatlar kacti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Cuce
sen istediğin kadar "paticiklerile kabule etmez, sürünuyolar, bitiyoalr" diyebilirsin ama bu gercekleri değiştirmiyor. Adamlarda aclık yok, bizde var.
neden iskandinav ülkelerini gostermiyoruz, cunku kubanın bizden cok cok daha fakir bir ülke, toplam zengilikten bahsetmiyor, kişi basına düşenden bashediyorum, ayrıca üstüne cok cok ağır ambargolar var. Buna rağmen bişeyler başarabilmişler. mesele "onlar şanslıymış iskandinavyada bizde yürümez" meseledi değil bunu anlatmak istiyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
eldar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
matama
turkiyede aclik yok bu arada, ciddi anlamda turkiye belki cok gelismis bir sosyal devlet degil ama dogru olmayan istatistiklere bakip ikide bir sendika agziyla aclik sinirinin altindayiz demek dogru degil. aranizda acliktan olen birini duymus olan var mi turkiyede?
yok oyle birsey hindistan gibi falan degiliz, sosyal kurumlarimiz dogru yonetilmiyor belki ama turkiyede kimse acliktan olmez yada parasizliktan ilkokula gitmemezlik yapmaz. Ya o aile cocuktan para kazanmak icin dilendiriyordur yada baska bir halt vardir.
bu kadar fakir ac muhabbeti yaparken bazen yaptiklarimizida unutuyoruz. bu ulkede kast sistemi yok herkes basariliysa en ust makama gelebilir. baksaniza genelkurmay baskanlarina, basbakanlara cumhurbaskanlarina, hangisi gercekten zengin ailelerin cocuklari.
ulkede koc sabanci haricinde boyle gercekten surekli zengin kim var ki onlarda her sene dagiliyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
huun
iskandinavya'yı gitsin görsün diyorsunuz; volvo, nokia, ikea bunlar hep devlet şirketleri di mi? devletçilikle sosyal devlet uygulamaları arasında fark var.
devletçilik konusunda en ciddi problem tekel konusu. nasılını, neden olmasınını tartışmıyorum. devlet işletmeleri, tekel hakkı olmadan özel sektörle başa çıkamamıştır, çıkamaz. karma ekonomi dediğiniz şey; geri dönüşü uzun olduğu için özel sermayenin rağbet etmediği barajdır, otoyoldur gibi yatırımların devlet taradından yapılmasıdır.
şekeri hem devlet kurumu üretecek, hem özel sektör üretecek şeklinde bir ekonomik model yok dünyada. türkiye'de vardı işte K.İ.T'ler zamanında sonucu ortada.
ya komünist ekonomiyi kabul edeceksiniz ya da kapitalist. sosyalist devlet politikalarıyla da karıştırmayacaksınız arada.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
matama
ben sosyal devlet dedim devletcilik demedim iskandinavyada, elma armut ikisi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
sir
ha şu an kriz var ayrı, ama egemen bağış haklı, bunlar geçici önlemler, kriz sonrası eski düzene dönülecektir. marx'ın hortlaması falan büyük hayaller yani..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
Jadelith
castro yerine gelen kardeşi değiştiriyor bunları (değiştiriyor dediğim de yavaş yavaş, öle herkeste bilgisayar var olmuyo hemen) . ama 2008 senesine kadar kendi bilgisayarın olamıyordu düşünebiliyor musun? hatta hala internete giremiyorlar. cep telefonu kullanımının izni çıkalı bir sene olmadı daha. (edit: internete giriş %100 yasak değil, ama devlet kontrolünde, evden bağlanamıyorsun ama üniversiteden filan izin var galiba)
"Cuban president Raul Castro has lifted the country's ban on the sale of petit bourgeois merchandise like computers, DVDs, video players and other consumer electronics goods.
So ends years of technological prohibition placed under the regime of his brother Fidel Castro, which had classified the electronic devices and appliances as wasteful.
..
For years, government-run electronics stores have controlled what products could be sold to Cuban citizens. The legal purchase of a personal computer was often only authorized — and within the financial means — of foreigners and diplomats.
..
Cuba's proles must wait until next year before they can buy air conditioners, however. The dark influence of toasters won't be seen until 2010 — allegedly due to limited power supplies.
..
Access to the internet remains government-controlled.
"
evlerde vardı ama kaçaktı. internet de kaçaktı. yani evindeki bilgisayarı & interneti yakalasalar içeri tıkıyorlardı.
sokakta gördüğün herkes seninle fx trade etmeye çalışıyordu. restoranda garson "abi x dolarım var, tanesi y den alır mısın?" diye soruyodu.
tatlısu komünistliği yapıp kübayı savunmayın. ülkede bir sene öncesine kadar demir perde vardı, şimdi yavaş yavaş çekiliyor bu. siz internetsiz, bilgisayarsız, cep telefonsuz yaşayamazsınız. gelip "küba çok iyi" demeden önce kübanın gerçeklerini öğrenin plx.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş