Yandaş gazeteciler bu soruları Tayyip beye soramaz, çünkü...

[xwhiplashx]

Önceki akşam Kanal 24’te Başbakan’ı izledim.
Programda gazeteci olarak bulunan Mustafa Karaalioğlu ile Şamil Tayyar’ın zaman zaman çok zorlandığına tanıklık ettim. Buna mukabil onların yanında oturan adını bilmediğim üçüncü isimde öyle bir zorlanma yoktu, çünkü o asla bir gazeteci değildi ve amigoluğunu yansıtmaktan hiç çekinmedi.
Mustafa ile Şamil doğrudur aleni yalakalık yapmadılar, ama böyle bir programda sorulması gereken pek çok soruyu da sormadılar, soramadılar.
Hayır, sormamaları akıl edemedikleri ya da gündemi okuyamadıkları için değil, gazaba uğramamak içindi.
Nasıl bir gazap mı?
Ahmet Taşgetiren’in başına gelen türden!
Taşgetiren Yeni Şafak’ta Tayyip beye şöyle bir dokundurdu diye işten kovulup aylarca işsiz gezmedi mi? Araya girenlerin yakarmaları ve Taşgetiren’in tövbe mesajları olmasaydı Ahmet bey muhtemelen hâlâ avare avare dolaşıyor olacaktı.
Bırakın Taşgetiren’i “Obama gibi geldi, Bush gibi oldu” diyen Fehmi Koru’ya atılan malum fırçalar zihinlerde değil mi?
Dolayısıyla bütün bu örnekler ortadayken Kanal 24 gibi kuruluş amacı Tayyip Erdoğan’a hizmet olan bir kanalda Erdoğan’a elbette özgür bir iradeyle soru sorulamazdı. Kazara sorulmuş olsaydı işsizler ordusuna daha o anda soranlar ilave olurdu.
Gelelim hangi soruların sorulamadığına?
1) Başbakan’a Gazze zulmüne takındığı şova dönük tepkiyi ballandıra ballandıra anlatırken Irak’ta öldürülen 1 milyon Müslüman için neden kılını kıpırdatmadığı, tersine o öldürmelere Türkiye olarak neden lojistik destek verdikleri sorulamadı.
2) AB’nin terör listesinde olan Hamas’a destek verilmesinin Türkiye çıkarı bağlamında doğru olup olmadığı sorulamadı.
3) Böyle bir konunun iç siyasette tüketim malzemesi yapılmasının devlet için doğruluğu ya da yanlışlığı sorulamadı.
4) İşsizlik ve açlık tablosunda AKP’nin sorumluluğu ve seçim gerekçesiyle hâlâ alınmayan önlemler sorulamadı.
5) İhracattaki daralma, katlanan bütçe açıkları ve rakamlarda 2001 kriz günlerinden kötüye gidiş sorulamadı.
6) Yolsuzluk iddialarının zerresi sorulamadı. Mesela Mehmet Bekaroğlu’-nun kasetli, ispatlı iddiası sorulamadı.
7) Küçük oğlu ve gelininin pırlanta mağazasına ortak edilmesi konusu sorulamadı. Bunların ortaklık için nereden sermaye bulduğu sorulamadı. Cihan Kamer’in devletle işi olup olmadığı ve enerji işinde olup olmayacağı sorulamadı.
8 ) Deniz Feneri soruşturmasında patinaj yapmaları sorulamadı. Fitre ve zekât diye toplanan paralarla TV kurulduğu iddiaları gündeme getirilemedi. Alman mahkemesi mahkûm ederken Türkiye’nin neden kılını kıpırdatmadığı sorulamadı.
9) Hakkında iddia ve hatta Alman mahkemesince karar olan Zahid Akman’ı niye koruduğu sorulamadı. Danıştay’ın Zahid Akman kararı sorulamadı.
10) Ya sev ya terk et anlamındaki malum mesajının ne anlama geldiği sorulamadı.
11) Seçim arifesinde Tunceli’de yapılan buzdolabı dağıtımı sorulamadı.
12) YSK’nın Tunceli Valisi için yaptığı “Alın bu valiyi görevden” anlamındaki açıklaması sorulamadı.
13) Kürtçe TRT’den sonra diğer dillere de TRT’den aynı imkânın verilip verilemeyeceği sorulamadı.
14) Aydın Doğan’ın aldığı vergi cezasının hemen seçim öncesine denk gelmesinin anlamı olup olmadığı sorulamadı.
15) Doğan Grubu misali bir vergi incelemesinin örneğin İhlas ve Türkiye Gazetesi için neden yapılmadığı sorulamadı. İhlas’a verilen TOKİ ihaleleri sorulamadı.
Sadece bunlar değil, daha sorulamayan pek çok soru vardı ama sorulamadı.
Diyeceksiniz ki Başbakan zaten böyle soruların sorulacağı bir programda olmaz!
Vallahi olmaz, ama o zaman yapılan bu göstermelik programlar tuluat değil midir?



ANLAYAMADIM...
Başbakan nasıl tehdit edilebilir?
Başbakan önceki akşam Kanal 24’te Ergenekon bağlamında içeriden ve dışarıdan tehdit edildiğini söyleyince düşündüm. Sahi bir Başbakan nasıl tehdit edilebilir!.. Herhalde imzasız mektup ve telefonlar diyeceğim, ama telefon zor, çünkü dinleme olayı ve iz sürüp bulmak artık çok kolay. Geriye kalıyor imzasız mektup ki bir halt edecek olan zaten böyle bir şey yapmaz. Dolayısıyla başbakanları şeklen bile olsa tehdit etmek kolay değil. Kanaatimizce Tayyip bey bu sözü Ergenekon’u önemli kılmak için etmiştir. Erdoğan; “Bak Başbakan’ı bile tehdit edebiliyorlar” diyerek o konuya dikkat çekmek istemiştir. Görüyorsunuz Tayyip bey Ergenekon bağlamında tarafsız değil, hâlâ savcıdır. Tamam suç varsa elbette üstüne gidilmeli, ama Ergenekon için verilen bir hüküm, yani yargı kararı yok ki? Dolayısıyla suçu sabit olmayanları bu şekilde hedefe koymak bir Başbakan’ın yapacağı iş midir? Deniz Feneri’nde mahkeme kararı ile var olan sabit suça sus, Ergenekon’da mahkeme kararı olmadan hücum et. Bir Başbakan böyle davranamaz.


PARAYI VEREN...
AKP bedelli askerliği bile kullanmak istiyor!
Seçim ve manipülasyon için her şeyi mübah gören AKP, şimdi bedelli askerlik olayını kullanmak istiyor. Üflediği mesaj şu: Bedelliyi çıkaracağım. Amacı bu şekilde sayıları yüzbinlere yaklaşan kitleyi bedelli askerlik argümanıyla kafalamak ve fısıltı vaadıyla oylarını almak. Peki AKP’nin böyle bir çalışması ya da teşebbüsü var mı, oldu mu?.. Hayır. Hal bu iken sadece oy uğruna AKP fısıltı propagandasını yapıyor. Bedelli gerekli olur ise elbette çıkarılır, ancak böyle bir kararı hükümet değil Genelkurmay verir. Şu gün için verilen böyle bir karar da yok. Dahası böyle bir kararı vermek de kolay değil, çünkü iki de bir bedelli askerliği çıkarmak gelenek haline gelir ve de parası olmayan askere, olan bedelliye gibi bir uygulama teamüle dönüşür ki bu çok çok tehlikeli bir şey olur. Dolayısıyla bedelli olayında kırk defa düşünüp bir defa hareket etmek gerekiyor. AKP her şey gibi askerliği de fısıltılarla seçim için kullanmak istiyor, bu yanlış.


YORUMSUZ...
Tayyip bey FB’ye Kalkavan’ı istiyor?
Tayyip beyin pek çok tutum ve tasarrufuna karşıyım, ama eğer doğruysa bu istemine evet diyorum. Söz konusu iddia iyi bir Fenerbahçeli olan Erdoğan’ın artık Aziz Yıldırım’ı istemediği ve onun yerine Şadan Kalkavan’ı arzuladığıdır. Dün dinlediğime göre yıpranan ve Mayıs’ta çekilmeyi düşünen Aziz beyin yerine Ali Koç ya da kendi kontrolü dışında olan Sadettin Saran’ın gelme ihtimalini dikkate alan Başbakan, Şadan Kalkavan’a hazırlan mesajını vermişmiş! Ne yalan söyleyeyim, Şadan beyi ben de çok severim ve keşke derim. Kuşkusuz Ali Koç ile Sadettin Saran da eğer talip olurlarsa hakikaten iyi isimler, ama Şadan bey pragmatiktir ve kısa sürede büyük atılımlar yapar. Dolayısıyla iyi bir Fenerbahçeli olarak bendenizin tercihi de Kalkavan olur.

Sabahattin Önkibar

(Alıntıdır - Güncel Meydan (köşe yazıları))

[Uzun]

icim aciyo ya .. yazik abi

[Apis]

Bırak o gazatecileri, bu forumda birçok insan dahi kendi kendine sormaz bu soruları.

Hadi o gazeteciler işlerinden olabilirler, bu forumdaki yağcıların-yardakçıların ne çıkarı var merak ediyorum.

[pekaziz]

Belki onların da bilmediğimiz bazı oyunları vardır Apis, kim bilir?

[huun]

sorulacak soruların en az bir hafta öncesinden başbakanın danışmanlarına gönderilmesinden dolayıdır o soruları soramamaları

[xwhiplashx]

yanlız sorulamayan soruların dışında kim bilir daha ne kadar soru vardır rteye karşı ki bu köşe yazısının bir yazar tarafından internette yayılması bile ayrı bir durum bu yazar için.

[Kinkaudonau]

Bu soruları bu forumdaki liboşlara bile soramıyoruz sorsak nigga türküleri söylemeye başlıyorlar

Bu sorular sorulacak ve Başbakan da yanıt mı verecek bu sorulara?

Güldürmeyin beni!

[sg-1]

liboşlar bu topiğe yazamazzzz

[Dartanian]

Sorulsaydı da cevaplanmayan sorular olarak kalırdı

[Sparkcaster]

lan harbi kalkavan felan gelmez fenerin başına inşallah

[|Joker|]

Bakalım Amerika hala Tayyip'i Türkiye'nin başında istiyor mu yahu. Destekli Tayyip iyice kendini kaybetti artık :D

[sir]

aha yazdım
keşke sorsalardı ah ah bütün iktidar yerle bir olurdu vallaahi =)

hatta buyrun size madde madde tayyibin bu sorulara vereceği muhtemel cevaplar:

1-konjonktör öyle gerektirdi, meclis kararı, ingiltere ve abd stratejik ortağımız vs vs

2- biz hamasa değil gazzedeki masum halka sahip çıkıyoruz, bu sorunun çözümünün hamasla anlaşmaktan geçtiğini düşünüyoruz

3- halkım ne eylerse doğru eyler

4- krizde harcamak iyidir, biz hiç bi zaman fakirimizi aç-açıkta bırakmadık işte yardımlar hede hödö ortada

5- küresel kriz var talep daraldı kamu maliyesi iyi durumda bütçe borçları ödeyecek düzeyde

6- elinizde belge varsa yargıya başvurun gereğini yapmazsak namerdiz

7- bunlar özel hayatımı ilgilendirir lan

8- almanyadan dosyayı bekliyoruz, sorumluları cezalandırmazsak en adi şerefsiziz

9- 8. maddeye bakın, çakımı çıkarttırmayın

10- o lafın patenti başkasınındııııır

11- 4. maddeye benzer bişeyler

12- yine 4. maddeye benzer şeyler

13- böyle bir talep olursa biz bu tür girişimlere açığız (bu doğru aslında)

14- maliyemiz işini yapmaktadır, bizim maliyeye karışma yetkimiz yok

15- 14. madde

işte vereceği cevaplar aşağı yukarı böyle olacaktı, yiyen yiyecekti yemeyen yemeyecekti ve biliyor musunuz, hiçbişey değişmeyecekti =)

[sg-1]

e madem cevaplar bu kadar kolay, neden sormadılar?

velev ki bu cevapları verecek, bu soruları hiç sormayacak mıyız?

velev ki bu cevapları verecek, başbakanın bu konuların çoğu üzerine hiçbir açıklama yapmadığını gözönünde bulundurursak, resmi açıklama olarak bunları kayıt altına almış ve böylece açık açık tartışılabilmesi için bir ortam yaratmış olmaz mıyız?

başbakana bu soruların sorulması ve ne cevap verirse versin, konular hakkında bir açıklama yapması, şimdiye kadar hakkında hemen hemen hiç konuşmadığı, yoksaydığı, "muhalefete yandaş medya"nın uydurması olarak göstermeye çalıştığı konuların meşrulaşmasına yol açacağından bu sorular kendisine sorulamaz.

hem rte, hem de "sorsanız ne olacak, bişey değişmeyecek" diyenler için gelsin.

[raw power]

Tayyip herşeyi cevaplar,herşeye bir kulp bulur,konu o değil.Asıl konu o soruları soramayan gazetecilerin utanmadan bağımsız gazeteci olduklarını iddia etmeleri ve utanmadan diğer gazeteleri yandaşlıkla suçlamaları.

[Redeagle]

Siyasetçi adamın mesleği kıvırmak zaten. Ama haberci adam mesleğini yapıp soramıyorsa bununda çeşitli adları vardır herhalde.

[sir]

valla ben bunları bi tarafımdan uydurmuş sayılmam, genel olarak akpnin ve rte'nin bu konulardaki söylemleri böyle, o programda bu sorular sorulsaydı söylemleri yine aynı olcaktı. tabi keşke sorsalar ve keşke rtenin daha tatmin edici cevapları olsa, ama olmayacak.

çünkü, henüz bu soruların bir "ağırlığının" olabileceği bir demokratik sistem oturmuş değil, belki birkaç kuşak sonra. vatandaşın öncelikli derdi başbakanın oğlunun pırlantaları, yolsuzluklar, buzdolapları ve kömürler değil örneğin. ırak savaşı veya hamas da değil. öncelikli dert her zaman olduğu gibi ekonomi. ve bu seçimlere yansıyacak olan yegane kriter de bu olacak, hep birlikte görücez.

yoksa, soracak soru çok, bu soruların bir ağırlığı olsa hiçbir iktidar kolay kolay dayanamaz, keşke sorsak elbeşiri, sskyı, işsizliği, yeni bir anayasayı, AB sürecindeki duraksamayı, kürt sorununu, kıbrısı..ama daha devlet olarak, ülke olarak sistemi oturtmuş, kimliğimizi oturtmuş, kapitalizme ful entegre olmuş değiliz. önce bunlar olacak-olmalı, sonra diğer kaygılar takip edecek.

ayriyeten şu anki reelpolitikte şu çok açık: hani olmaz ya, bütün bu sorulara tatmin edici cevap verse bile kimsenin fikri değişmeyecek. nefret edenler yine nefret edecek, sevenler yine sevecek.

ve her akp ile ilgili topikte dile getirdiğim gibi, liberal, kapitalizmi geliştiren, aynı zamanda halka ulaşan alternatif bir parti gelmedikçe akp'nin iktidarı bitmeyecek.

[sg-1]

sizin oradan hayatın dolar yeşili ve seçmen oranı olarak göründüğünü tahmin edebiliyorum, ama hayat bundan ibaret değil maalesef.

bu soruların sorulması hak, hukuk, adalet için gerekli, seçmenin bunu idrak edemeyecek olması bu soruları gereksiz hale getirmez.

[sir]

ben de gereksiz demiyorum zaten, ama bu soruları sormayıp daha büyük sorularla ilgilenenler de olabilir, onları da otomatikman "yandaş-satılmış vs" diye yaftalamayıverin diyorum, şu topikte görüldüğü üzre.

[sg-1]

merak ettim şimdi bu daha büyük sorular neymiş?

[Kinkaudonau]

Almanya'dan dosyayı bekliyoruz diyorsunuz 150 günü geçti, her saniye değerliyken AKP cebinde 5 kuruşu olmayanları çete kasası diye anında "örgüt kasası" diye hapse, yargılama bile olmadan orada çıldırtana gebertene kadar tutmayı iyi bilirken neden siz topu şimdi niye Almanya'ya atıyorsunuz? İnandırıcı mı bu? Almanya mahkemelerinin dilinde tüy bitti YAKALANANLAR PİYON, ASIL SUÇLULAR AKP ŞEMSİYESİ ALTINDA TÜKİYEDEDİR. ZAHİT AKMAN DA DERHAL BİZİM SORUŞTURMADA HESAP VERMELİDİR diye

kimi kimden koruduğunuzu sanıyorsunuz gülüm?

Gemicikleri vs sormamak ne iştir? Özel hayat? Bu ülkede RTE haşa Allah mı ki soramayacağız bunları ona?

Yada şöyle sorayım, ben balık hafızalı değilim. Dün gibi hatırlıyorum 2002 seçimlerinde "ilk işimiz dokunulmazlıkları kaldırmak" diye her meydanda RTE'nin bağırdığını. İster kabul et sir ister etme, AKP bir soygun hanedanı haline gelmiştir. Halkı kandırdıkları gibi kendileri balık hafızalı durumunda davranıp sizi bir kat daha aptal yerine koyuyorlar. Bu konjoktör içinde AKPnin koltukta durduğu her gün aile boyu soygun macerasında bir gün daha'dan başka anlam içermiyor gözümde.

Bir diğer konu. Davos konuşmasını da hatırlamıyor değiliz. Kimse HAMAS'ı değil çocukları savunduk demesin. HAMAS'ın terör örgütü olduğu barizken bizim bu saatte PKK'ya karşı destek veren ülkelere yapmayın etmeyin deme insiyatifimiz kaldı mı? Hele hele TRT Şeş yapılması en gerekli gibi şey gibi yapılıp konulunca.

AKP Stalin Tavuğu istiyor: Yaptıkları yardımların (!?) başka hiçbir açıklaması yok. Ben kömür sektöründe çalışan biriyim en basitinden dağıttıkları kömürün Avrupa standardının en az 20-50 katı toksik madde ve dengesiz uçucu oranı taşıdığını biliyorum. Oy gelirse gelsin mantığı nasıl olursa "kışta yardım iyidir" oluyor?

Daha AKPnin cevap veremeyeceği onlarca soru daha çıkar. En basitinden HAMDOLSUN TEĞET GEÇTİ demesinin üzerinden 1 ay geçmeden her gün başka bir yerde kriz intiharları görür olduk. Krizin babası Mart sonunda AKP hala birşey yok gibi davranıyor. Politik açıdan tribüne oynayan , tarafsız icraat olaraksa hiçbirşey yapmaksızın soygun sağlayan herşeye giren, inşallah maşallah kültürü ile THY'den üniversitelere her yerde kadrolaşan AKP'nin artık hiçbir sözü inandırıcı değildir.

En trajikomik olan yanı ise sokakta görsen kaale almayan insanların "biz" kipli cümlelerle hala AKP yandaşlığı/avukatlığı yapmaya devam etmeleri. Aynı yolda helak olasınız diyorum, zira artık başka bir şey gelmyor dilimden size karşı.

[xwhiplashx]

sir said:

ben de gereksiz demiyorum zaten, ama bu soruları sormayıp daha büyük sorularla ilgilenenler de olabilir, onları da otomatikman "yandaş-satılmış vs" diye yaftalamayıverin diyorum, şu topikte görüldüğü üzre.

aldığım yerde böyleydi direk geçirdim harbiciyim.