Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Sevan Nişanyan Civilization Oynarken...


sg-1

Öne çıkan mesajlar

Türkiye’ye Ordu Lazım Mı?

Diyelim ki gözbebeğimiz ordumuz yarın toptan terhis edildi. Muvazzaf zümre topluma daha yararlı olacakları işler için yeniden eğitildi, yaşlıları da emekliye sevkedildi. Askeri garnizonlar milli park veya üniversite kampüsü oldu. Orduevleri de, hatırasına hürmeten, emekli asker lojmanı yapıldı. Hurda demir-çelik piyasası patladı.

Acaba sonu ne olur? Memleket batar mı? Emperyalizmin kirli emellerine teslim mi olur? Fatih Altaylı’nın başına talihsiz şeyler gelir mi?

İhtimal hesabı

Teker teker ihtimallerden gidelim.

1. Rusya istila eder.

Etmez. Rusya daha dün tamamen silahsız ve ordusuz yedi milyon Azeriyle, beş milyon Kırgızla, üç milyon Letonyalıyla başa çıkamadığı için bu ülkeleri terketti. Yetmiş milyon Türkü ne yapsın? Deli değil ya bu adamlar? Dili, devleti, geleneği, benlik bilinci, siyasi partileri, kurumları, şirketleri, gazeteleri, bankaları, üniversiteleri, okuryazar insanları olan koskoca ülkeyi bu çağda arzusu hilafına yönetmek mümkün müdür? Yönetsen kaç sene yönetebilirsin? Amerika Irak’ı yönetebildi mi? (Ki Irak’ın ordusu da var, Amerikalıların emrinde.) Türkiye’nin 800 binlik ordusu 25 seneden beri bir avuç Kürt militanıyla başa çıkabiliyor mu?

Sonra Türkiye’de mevcut düzenin sürmesinde çıkarı olan o kadar devlet var, batıda ve doğuda. Onlar izin verir mi?

Küçük devletler

2. Yunanistan istila eder.

Etmez. Salt İstanbul’un nüfusu Yunanistan’ın toplamı kadar. Alsalar başlarına bela olur. Atina bile on yıla kalmaz Türk belediye başkanı seçer; Akropol semalarında ezan okuturlar.

3. Suriye istila eder.

Etmez. Suriye devletinin toplam bütçesi 7 milyar dolarmış. Türkiye’ninki şimdilik 170 milyar dolar, ordu yükü memleketin sırtından kalksa herhalde iki misli olur. Parasını verip Suriye’yi satın alırlar, olur biter. Suriyeliler de memnun olur tahminimce.

4. Amerika istila eder.

Etmez. Memleket zaten ellerinde, istila edip ne yapsınlar? Hem Amerika’nın elinde 2,5 milyon kişilik Türk devlet teşkilatını yeniden kuracak yedek adam stoku mu varmış? Bugünkünden farklı ne yapmayı düşünüyorlarmış ki istila etmenin zahmetine, masrafına değsin?

5. Toptan istila etmezler, azar azar kemirirler.

Yunanlı İstanbul’u alamaz belki, ama Çeşme ile Alaçatı’ya göz koyarsa ne olacak? O da basit. Ordudan tasarruf edeceğin parayla adamların memleketinde üç banka, iki gazete, bir üniversite satın alırsın, Çeşme’ye bulaşacaklarına bin pişman edersin.

Peki, bir de sembolik sınır güvenlik gücü oluşturursun ki sınırlarına göz diken elini kolunu sallayarak emrivakiler yaratamasın, ulusal ve uluslararası bir rezalet çıkarmadan amacına ulaşamayacağını bilsin, ona göre hareket etsin. Bu iş için de bilemedin beş on bin kişilik bir güç yeter herhalde.

Ya savaş çıksa

6. Dünya savaşı çıksa rezil oluruz.

Dünya savaşı çıksa katılmamaya çalışırız. İsviçre iki dünya harbine katılmadı, hem cephenin tam ortasında yer aldığı halde katılmadı. Bunu ordusu sayesinde yapmadı: aklıyla yaptı, kimseye tehdit oluşturmadığı için yaptı, silahtan daha kuvvetli bir şeye – para kurumlarına – sahip olduğu için yaptı. İkinci Dünya Savaşı’nda Türk ordusu içler acısı haldeydi. Almanlar girse iki günde İstanbul’a dayanır diye hesapladılar. Savaş dışı kalabildiysek ordu sayesinde değil, İsmet Paşa iki tarafı iyi dengelediği için kalabildik. Türkiye’nin petrolü yok, savaşanlara yarar ahım şahım başka bir şeyi yok, neden şanslarını zorlasınlar? Hem Almanlar krom istedi de (parasıyla) vermedik mi?

Peki, memlekette stratejiden, taktikten, askeri teknolojiden anlayan bir kadronun bulunması faydalıdır diyelim. Üniversitelerde iyi bir-iki fakülte kurulur, bu da temin edilir. Sivil kadrolardan söz ediyorum, şüphesiz. Akla ve hesaba dayanan bir işi sivillerin askerden daha kötü yapması için bir neden var mı? Serbest tartışma ve rekabet ortamında oluşacak yeteneğin çapı, emir komuta kültürünün cılız ürünleriyle kıyas kaldırır mı? Bir yanda bugünün Türkiye’sinde sivil sektörlerde – inşaatta, basında, reklamcılıkta, bankacılıkta – gördüğünüz bilgi ve beceri birikimine bakın, öbür yanda üniformalı zevatın üstlerine vazife olan ve olmayan konularda sergilediği düzeye bakın, karar verin.

İç düşman

7. Kürtler azar.

Azar belki. Ama benim o bölgedeki insanlardan duyduğum, bildiğim, gördüğüm o ki bugüne dek azdıkları kadar “azmalarının” esas nedeni Türk ordusunun yokluğu değil, tam tersine, varlığıdır. Baskı ve tehdit ortadan kalkarsa belki onlar da rahatlar, Türkiye gözlerine daha bir cazip görünmeye başlar. Hem diyelim ki bağımsızlık ilan ettiler. Acaba Türkiye’nin orayı üniversitesiyle, televizyonuyla, gazetesiyle, kalifiye personeliyle, müteahhidiyle, bankasıyla, Arçelik’iyle, Etibon’uyla, turistiyle ele geçirmesi mi daha sağlıklı ve kalıcıdır, silah zoruyla elde tutmaya çalışması mı?

8. Memleketi eşkiya sarar.

Sarmaz. Eşkiyayla mücadele mercii asker değildir, polistir. Polis teşkilatını biraz daha takviye etmek, jandarmayı tam profesyonel bir güce çevirmek gerekir belki. Son yıllarda özellikle polisin ve bir ölçüde jandarmanın asli görevlerinde gayet başarılı oldukları ortada. Ordu gidince niye başarısız olsunlar ki? Bizden çok daha vahşi bir ülke olan Amerika’da orduyu iç güvenliğe milim bulaştırmadan bunca senedir pekala idare etmişler.

Ya kutsallar?

9. Laiklik elden gider.

Yok ki gitsin. Nişantaşı’nın, Çankaya’nın, Alsancak’ın beş on sokağına sıkışmış özgürlüğünü ordu mu koruyor, yoksa paran, eğitimin ve uluslararası ilişkilerin mi koruyor, bir düşün.

10. Atatürk elden gider.

Bugünkü konumundan gider, orası kesin. Ama geçmişte kalmış, memlekete zor zamanlarda önderlik etmiş, sevabı kadar hatası da olan bir siyasi lider olarak anılmaya devam eder. De Gaulle’ler, Churchill’ler, Nasır’lar ve Nehru’larla birlikte hatırlanır. Ahalinin yarısının sevdiği ama bazen eleştirdiği, öbür yarısının sevmediği ama saygı duyduğu bir simge olarak siyasi hayatta etkisini sürdürür.

11. Memlekette yeşil alan kalmaz.

Bak bu ciddi. Türkiye’de kentsel alanda doğru dürüst yeşillik sadece askeri garnizonlarda kaldı. Ordu reformuyla beraber mutlaka kapsamlı bir milli park ve bahçeler yasası çıkarılması şart ki onlar da kapanın elinde kalmasın.

Maliyet hesabı

Konuyu perspektife koymak için hatırlatalım. Burada bahis konusu olan, son 250 yıldır girdiği her savaşı kaybetmiş bir ordu, Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarıyla yaptığı üç savaş (1897, 1919-1922, 1974) hariç. Rusya’yla yedi kere savaşıp yedi kere yenilmek gibi dünya tarihinde eşi olmayan bir rekora imza atmış. Daha dün kurulmuş Bulgaristan’la Yunanistan ve Sırbistan karşısında iki ayda darmadağın olmuş. Güneydoğu’da üç-beş bin isyancıyla bunca senede başa çıkamamış, onları yeneceğim diye sivil halkı kırmış, işi büsbütün çıkmaza sokmaktan başka sonuç alamamış.

Modernmiş şuymuş buymuş. Türkiye’de üç gün askerlik yapmış biri bu iddiayı ciddiye alamaz. Mıntıka temizliği yaptırmayı Aziz Nesin komedisine dönüştürmeyi başaran, bir cemseyi tamir etmek için yüzlerce tutanak, emir, fırça, izin, ceza, dayak ve yalan üreten bir mekanizma mı modern?

Maliyeti: 1. Fakir bir devletin sırtından her yıl milyarlarca lira para, 2. En verimli çağında insan yaşamından heba edilen birbuçuk yıl, 3. Kontrolsüz gücün bir kanser gibi toplum bünyesine yaydığı hukuki ve ahlaki ve ekonomik yozlaşma, 4. Seksen yıldır aşılamamış bir korku rejimi, 5. Koskoca ülkeyi medeni dünyanın gözünde parya seviyesinde tutan çağdışı bir siyasi söylem.

Gerekliyse, ne yapalım, katlanalım. Düzeltmenin, modernize etmenin yollarını arayalım. Ama ya değilse? Ya bunca maliyet boşa ödeniyorsa? Gerçekten lazım mı diye soranı ben bilmiyorum. Belki lazımdır, olabilir, mümkündür. Ama soran yok ki bilelim.

Buyurun, merak ettim, ben sordum.

Ordu lazımdır diyenlerin daha başka gerekçeleri varsa anlatsınlar, dinleyelim, öğrenelim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Profesyonel ve çok ama çok daha ufak bir orduya ihtiyacımız var, kesinlikle hem fikirim. Hepten kaldırmaya değil...

Ama bir fahiş hata var ki yazıyı sıfırlar bende.

sg-1 said:
sevabı kadar hatası da olan bir siyasi lider olarak anılmaya devam eder.


Hep merak etmişimdir bu sevapları kadar büyük olan hatalarını.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sevabı kadar hatası derken ne demek istemiş.sigara içio rakı içio diye hatalı oldu herhalde adamcagız

onun harici bu fantastik olay gerçek olsa kapış kapış gider herhalde şehirler

bi yeri ingilizler bi yeri yunan en çok yeri amerika.direk koyarlar askerlerini

istanbul kimin olsun diye cıkıcak savaşları saymıyorum:)


ha bide,sanırım küçükken topu askeriyeye kaçmış
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hıhı tabi.

üşenmedim okudum.
hayatımın bir süresi bu anlamsız yazıyı okuyarak boşa gitti. ama buraya koyan arkadaşa teşekkürler. böyle bir yazıyı yazacak kadar gereksiz bir tek hücrelinin ülkemde yaşadığını öğrenmiş oldum. allah bu ülkenin en düzgün kurumuna sabır ihsan eylesin. başka da birşey demem.

edit: "hıhı tabi" kısmı yazıyı yazana cevaben verilmiştir. üstümdeki postu atan arkadaşla alakası yoktur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bişi dicem burda tsk dan direk ip mi isticekler ondan tırsıyorum.
ordu lazım, eğitim şart.
ben askerden yeni dönen biri olarak şunları düşünüyorum.
inşaat amelesi ve çoban olan adamların komutan olması engellenmeli artık!.
bide emir komuta zinciri otomatik hard core yalakalığı doğuruyor. buda önlenirse, bilişim ve teknoloji artık sürekli yasaklanmazsa ordumuz bir yerlere gelir.
yoksa 250 yıl yenilip sonra bütün cihan devletlerini dize getiren ordumuzun Atatürk sayesinde yaşadığı kalkınma ve zeka kırıntılarının son parçalarınında köz üzerindeki buz parçaları gibi eridiğini görmek zorunda kalabiliriz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ordunun küçültülüp modernize edilmesi mantıklı.
Sosyal sorumluluk gibi dayatılan gibi zorunlu askerlik mantıksızdır. Başka alternatifler üretilip gönüllü askerlik teşvik edilebilir. Sınır güvenliği için özel kuvvetler oluşturulup daha taktiksel ayarlamalar yapılması şarttır. Gel görki verdiğin maddelerin birkaçını saçma ve boş buldum.


1. Rusya istila eder.

EDER. Yıllardır başımıza çorap ören Rusya' dır. Kurtuluş Savaşı öncesinde, Osmanlı Imparatorluğunun yıkılışında en büyük rölü azınlıkları kışkırtan Rusya oynamıştır. Bu devirde kimse kimseyi çat diye işgal edemez ama bir güzel sindirirler. Doğuda Ermenistan, Batıda Sırbıstan başta olmak üzere yavaş yavaş taleplerine alıştırırlar. Gel görki senin ömrü hayatında değil belki ama bir 80 yıl sonra boğazın diğer tarafı, Doğunun Ermenistan dan Irak-Suriye sınırına kadarını çizmişler. Dengeler izin verir mi diye sorarsan ? Vermedilermi? Tarih tekerrürden ibarettir.


2. Yunanistan istila eder.

Etmez ve Edemez böyle bir güçleri zaten yok, ama bir bakmışsın Kıbrıs'ı yarım saatte aldığımız gibi de yarım saatte geri vermişiz. Bu kadar kolay mı diye sorarsan ? Biz alırken çok mu zorlandık ?

3. Suriye istila eder.

Etmez doğrudur şu anki tehditler arasında Suriye yok zaten kendilerinin olduğuna inandıkları bir vilayete göz diktiler zamanında sonra sustular. Şu sözün de ilginçmiş "Parasını verip Suriye’yi satın alırlar, olur biter". Oldu baba banada 2 ekmek 1 süt.

4. Amerika istila eder.

ETMEZ NE ALAKA. Insanların anlayamadığı gerçek şu ki Amerika gerçekten Türkiye' yi müttefiki olarak görmektedir. Çeşitli komplo teorileri üreten bizleriz. Amerika' da yaşadığım için biliyorum Türklere karşı büyük bir sempati duyuluyor zaten Incirlik Usleri var Ortadoğudaki en stratejik üstlerinden biri. Tarih boyuncada pek bi sıkıntılarını görmedik Kurtuluş Savaşında, manevi de olsa destek verdiler. bkn: Wilson Yasaları. Ama çıkarlarını mutlaka gözetirler onlarda kendi ülkelerinin tabiki çıkarlarını gözetcekler nasıl biz kendi çıkarlarımızı gözetiyorsak. Bunu bir düşmanlık olarak algılamayın.

5. Toptan istila etmezler, azar azar kemirirler.

Bknz: Madde 1 - 2

6. Dünya savaşı çıksa rezil oluruz.

Tüm karışıklık Ortadoğu' ya kaymış durumda, 3. Dünya Savaşında saf tutmamamız neredeyse imkansızdır. İsviçre ne alaka ? Türkiye ne alaka ? Yani nası bağladın ikisini harbiden tebrik ettim seni.

7. Kürtler azar.

Kürtler yerine Bölücüler azar diye değiştirirsen sevinirim yazım hatası yaptın sanırsam. Kört kökenli vatandaşlarımıza gerektiği gibi sosyal yaşam, eğitim, iş imkanı verilseydi zaten kimse azmazdı şimdiye kadar. Haksız yere toplumdan uzaklaştırılmışlardır çok büyük bir hatadır.

8. Memleketi eşkiya sarar.

Sarmaz. Cevabına katılıyorum. Asker yerine merkezi kolluk kuvvetleri güçlendirilip çeşitlendirilirse daha başarılı olacağına eminim. Zaten bu şu an yapılıyor sanırsam Askeri karakollar boşaltılacak diye bir şeyden bahsedilmişti.

9. Laiklik elden gider.

Laikliğin ne demek olduğunu çoğu kişi bilmiyor zaten. Ama herkesin bahsettiği o ünlü Laik' likten bahsedersek gidebilme tehlikesi vardır. Ordu Türkiye' de güçler dengesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu göz ardı edilemez.

10. Atatürk elden gider.

Bu konuya girmek istemiyorum çünkü bunu ittihak ve terakki cemiyetinin kuruluşundan, Türkiye Cumhuriyetinin oluşumuna kadar uzun bir süreçte değerlendirmek ve ona göre tartışmak gerekli diye düşünüyorum. Yinede yazdıklarının bir kısmına katıldığımı belirtiyim.



Maliyet hesabı altında yazdığın şeylere tamamen karşıyım. Bu yazıyı başta okurken mantıklı çözümler ürettiğini düşünüyordum. Ama senin bu Maliyet hesabı altında yazdıkların Tsk' yı tamamen gereksiz göstermeye çalışma çabası olmuş. Konuyu iyi niyetli mantıklı bir çözüm olarak yazdığından şüphe ettim doğrusu.


Modernmiş şuymuş buymuş. Diye başlayan bölüme de kısmen katılıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:
Türkiye’ye Ordu Lazım Mı?

8. Memleketi eşkiya sarar.

Sarmaz. Eşkiyayla mücadele mercii asker değildir, polistir. Polis teşkilatını biraz daha takviye etmek, jandarmayı tam profesyonel bir güce çevirmek gerekir belki. Son yıllarda özellikle polisin ve bir ölçüde jandarmanın asli görevlerinde gayet başarılı oldukları ortada. Ordu gidince niye başarısız olsunlar ki? Bizden çok daha vahşi bir ülke olan Amerika’da orduyu iç güvenliğe milim bulaştırmadan bunca senedir pekala idare etmişler.

Ya kutsallar?

9. Laiklik elden gider.

Yok ki gitsin. Nişantaşı’nın, Çankaya’nın, Alsancak’ın beş on sokağına sıkışmış özgürlüğünü ordu mu koruyor, yoksa paran, eğitimin ve uluslararası ilişkilerin mi koruyor, bir düşün.

.

Buralarda ciddi saçmalamış Sevan Nişanyan.Birincisi,günümzde polis teşkilatının da hayli politize olduğunu görmek gerekiyor.Hatta bu konuda TSK'dan çok daha tehlikeli olduklarını düşünüyorum.Geçtiğimiz yıl içinde birçok insanı resmen 'katleden' polisin de nesini başarılı bulmuş hiç anlamış değilim.
Bugün Türkiye'nin laik olduğunu düşünmüyorum,din devleti olmamak ile laik olmak arasında fark var.Fakat Nişanyan'ın laikliği algılayış biçimi o kadar sığ ve o kadar aptalca ki,insan kızıyor.
Objektif bakınca böyle eleştirdim bu yazısını da,adamın gayet art niyetli olduğunu da biliyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ordu olmazsa iç siyasete devamlı gerilim kim verir?

zamanı gelince aşırı sağcıları,zamanı gelince ulusalcıları kim provoke eder?

1 mayısta tanklarla vatandaşların üstünden kim geçer,dün imamhatipleri açıp bugün imamhatip düşmanıyız diye siyaset kim izler?

ülkede devamlı herkes bize düşman diyerek korku imparatorluğunu kim yaratır?

lüt-fen.

askersizlikten yana değilim ama vicdani retcilerin yıllardır işkenceye tabii tutulduğu bu sistemi tasvip etmiyorum.dini inançları veya hassasiyetleri yüzünden askere gitmemesi gereken insanlar zorla askere alınıyor bu çağda şaka gibi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi yazı öyle böyle değil cidden çok kolpaymış. Tek yorumum bu. Polyanna bile demiyorum bak direk kolpa. Her tarafı çelişkiyle mantıksızlıkla dolu.



Ha bir de şunu gördüm:

Mister Tentacle said:
dini inançları veya hassasiyetleri yüzünden askere gitmemesi gereken insanlar zorla askere alınıyor bu çağda şaka gibi.



Pardon kimmiş bu "dini inancı yüzünden askere gitmemesi gereken" kişi? Aborjin dininden falan mı bahsediyoruz nedir anlamadım.

"Hassasiyet" konusuna gelirsek de bi tarafımla gülerim. Zayıflık diyelim şuna açıkça.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...