Reogmar Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Jadelith said: ossun bana kufur edilmesine alistim zaten, kimsenin de ipinde degil sikayet ettim orali olan yok : ) bana kufur serbest, tutmaniza gerek yok `hosaf herif` gibi seyler gereksiz, ana avrat gidebilirsiniz : ) yazık sana.
yýldo baggins Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Jadelith said: konuyu adam gibi tartisan gazeteciler var. sahsen tek okudugum gazete radikal su aralar. radikal baya radikal okumaya devam ... ataturk edebiyatı rulaz yazan adam gelip adam gibi tartısan gazeticiler var yazıyor yahu. bencede "ahaha radikal rulaz beybiiis" gözler kör olmuş. daha ne denir.
scorch Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 bizim düsüncelerimizin hepsinin yanlış olduğunu var sayalım boşuna kuruntu yaptığımızı aslında gerçekten ne din devleti kurmak , nede cumhuriyeti islamlaştırmak gibi bir gayesi olmasın akpnin ve çevresinin.. bu haldeyken bile söylediklerin karaktersiz ve çok şerefsizce jadelith , (kimse kusura bakmasın ama söylemek zorundaydım bunu forum yöneticilerinden özür dilerim.) "Atatürk edebiyatı AHAHAH" şeklinde konuşmak ne bicim bişi? way anasını ya nereye gelmiş bu memleket inanılır gibi değil. herşey ne kadar ucuzlamış , ne kadar da unutulmuş yazıklar olsun vallahi billahi yazıklar olsun senin gibi genclerin bu memlekette harcadığı havaya...
throne_eins_meister Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Çok eskiden Onursuz olanların bile bir raconu, tutarlı denebilecek davranışları vardı bir zamanlar... Şimdi o da yok.
Snefru Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Çok zorluyorsunuz insanları dinazor kafalılar.Yalayıp yuttuğunuzu sandığınız islam tarihinden biraz ders çıkarabilcek olsanız putperestlerin islama yaptıklarının şu an cumhuriyete yapıldığını işin sonunda da putperestler gibi yok olup gideceğinizi sürü psikolojisine bağlı islam yerine herkesin dinini bireysel bir biçimde yaşayabilecek düzeye geleceğini göreceğimiz günler gelecektir.
Aket-Atum Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 artık çok net bir şekilde böylesi yazılarda akp yanlısı bir tutum içinde olanlara "sus lan yavşak, kes lan gevşek" diye girişmek istiyorum ama kurallar izin vermiyor.
haydari Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 boş verin akp gene alır %45-50 bu ülkenin insanları millet olamamış napsan boş.
mep Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Bir ülkeyi nasıl parcalayacaklarını cok iyi biliyor bu emperyalistler, Venezuella'da işe yaramamıştı planları, umarım bizde de başaramazlar ama bizde öyle halk nerede, koyun sürüsü anasını satayım :(
mep Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 moda olduğundan değil etrafımdaki insanlara bakıyorum bunu görüyorum gözlem sadece, adam açlıktan sürünüyo, inadına verecem gene oyumu diyo, ee ne dersin ki sen buna?
pekaziz Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Konuyla alakası direk yok ama koymak istedim. Hasan Yalçın'ın 5 Nisan 1994 yılında Aydınlık dergisinde yayımlanan bir yazısı: Halkın davranış yasaları konusundaki cehalet sadece sömürücü sınıflara ait değil. Ne garip, devrimci aydın da kitleler konusunda sömürücü sınıfla aynı bakış açısını sık sık paylaşır. Hele durgunluk dönemlerinde. Emekçileri uyandırmak için harcadığı çabaların boşa gittiğini düşündüğü durumlarda. "Öğrenemiyorlar, anlayamıyorlar, harekete geçmiyorlar!" Halkın, sömürü ve zulme ilelebet boyun eğeceği fikri, tarih boyunca daima egemen sınıfa ait olageldi. Köle sahipleri sınıfı, kendisi yıkılırken bu düşünceyi feodal sınıfa miras bıraktı. Feodalizm tarih sahnesinden çekilirken bayrağı burjuvaziye teslim etti. Bayrağın üstünde, "daima boyun eğeceklerdir" yazılıydı. Fransız kralları da, Çin imparatorları da, Rus çarları da, Osmanlı padişahları da kendileri için birer "sonsuz hakimiyet" inancı oluşturmuşlardı. Kitleleri masala inandırmaları gerekiyordu. Bu nedenle önce kendileri inandılar. Hem de fazlasıyla! Karamsarlığın kaynağı kitlelerin bilinçlenme ve harekete geçme yasaları konusundaki bilgisizliktir. Bir de baskı. Hakim sınıf, kendi "edebiyet yasasını" aydınına, baskı sayesinde kabul ettirir. Bilinçlenme ve hareket yasaları? Halk bilmediği için mi harekete geçmiyor? İtaatin temelinde bilgisizlik olduğunu sananlar, bilgiye haketmediği ölçüde önem veriyorlar. Halk sömürü ve zulmü, bilmenin öteisnde yaşıyor. Emin olabiliriz k, bir aydından daha fazlasını biliyor. Öyleyse? Halk öncelikle barışçıdır. Hele hele maceracılıktan son derece uzaktır. Bir aydının kafası kızınca her şeyi yakıp yıkabilir. Ama emekçi yığınları öyle değil. İçinde bulunduğu durumu, o durum ne kadar kötü olursa olsun tahammül sınırının sonuna kadar yaşamak ister. Daha kötüsünün gelmek ihtimali varsa, mevcut olana sarılır.
mep Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Demek istediğimi pek açıklayamadım sanırım, halk özünde aptal değil, zaten aptal halk diye de birşey yoktur, sonuçta milli mücadele aynı insanlarla kazanıldı. Halk dibe vurduğunun farkında olabilir ama şu dinsel tabuyu kıramıyoruz işte elinde avucunda hiçbirşey kalmasa bile, dini var işte ona sarılıyor, Çünkü başka bişeyi yok, dininden başka birşeyi olmayan insan onu da kaybetmek istemez tabii ki, ama bu insanlara nası anlatacaksın ki durumu, ben umudumu kaybetmeye başladım açıkcası, çabalamayı bırakmıyacağım orası ayrı ama böyle birşey de var...
Snefru Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Halkın bir kısmı herşeyi görüyor ve yapacak birşeyleri yok elleri ayakları bağlı.Bu bağ ancak sağlam bir ekip+halk desteği ile çözülür.Diğer bir yandan kendisine tehdit i sadece savaş olarak algılayan insanlar daha var.Onlar için yapabilecek birşey yok eğitim almaları gerekirdi :)
sir Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 bilgisayarlar kitlensin nedir ya, bu adamın her yazısı ayrı komik, ayrı yüzeysel..Atatürk'ü hemen her cümlenin içinde kullanmak yazıyı mübarek kılmıyo malesef, son derece tırt bi yazı, içinde de bi gram yeni fikir yok. siz yine hıncalla aynı gazetede yazan ünlü türk büyüğü engin ardıç'a kulak verin, bu iktidarı nası devireceğinizi çok güzel anlatıyo =) Size bu hükümetten kurtulmanın yolunu göstereyim said: Öğrendiğimize göre, birtakım karanlık adamlar, kapalı kapılar ardında "AKP hükümetinden nasıl kurtulmalı" diye tartışıyorlarmış... Elbette okurlarımız arasında da bu hükümetten kurtulmak isteyenler vardır. Dev bir kıyak yaparak size bunun yolunu göstereyim. (Ayrıca ücret alınmaz, servis ücreti gazete fiyatının içindedir.) Önce, tersten gidelim, bu işin nasıl olamayacağına bakalım: Başbakanı öldürerek bu hükümetten kurtulamazsınız. Yerine başkası geçer. Darbe yaparak kurtulabilirsiniz ama Amerika izin vermiyor. Öyle yerli yersiz Atatürk'ün gençliğe hitabesini yayınlayarak, yani "ilkokul düzeyinde Kemalizm satarak" hiç kurtulamazsınız. "Ankaralı memur çocuğu Kemalizmi" artık kargaları bile güldürmüyor. "Atatürk bugün sağ olsaydı" ya da "mezarından çıksa da gene Samsun'a gitse" türünden dangalak özlemleriyle de hiç mi hiç... Mevcut muhalefet partilerinden de hayır hasenat beklemeyiniz. AKP bu gidişle 2011 seçimlerini de kazanacaktır. Kurtulmanın bir tek yolu kalıyor: Yeni bir parti kuracaksınız. Ya da yeni bir parti doğacak, bir ucundan siz de tutacaksınız. Ama üye olarak, ama oy vererek, ama reklamını yaparak... Bu parti, mecliste en az 276 koltuk kazanacak. Bunu başarması için de "memleketi AKP'den daha iyi idare edebileceğini" seçmene anlatacak, anlatmak yetmez, ikna edecek. Elbette bunun için de somut bir planı ve programı olması şart. "Kalkınmayı sağlayacağız" falan gibi enayi sloganlarını kimse yemez. Yani, "kriz var, öldük bittik batıyoruz" diye bağırıp da ellerinde hiçbir "krizden çıkış planı" göremediklerimize benzemeyecek... Bu parti halkçı bir parti olacak. "Memurcu" olmayacak. Hem de özgürlükçü olacak. Hem de kapitalizmi geliştirecek. Hem de sosyal hakları çiğnemeyecek. "Ufukta ne böyle bir parti var, ne onun lideri, ne kadrosu, ne de halkta böyle bir beklenti, böyle bir arayış" mı diyorsunuz? O zaman AKP hükümetinden kurtulamayacaksınız. Yazı bitti, başa döndük. Biletler yandı. İşin kötüsü, verdiğiniz parayı da geri alamazsınız. Gelin de çay ısmarlayalım bari. Engin Ardıç 18.01.2009
pekaziz Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Saçmalamış her zamanki gibi. Garip olan çoğu konuda donanımlı sandığım sir'ün bu adamın yazısından medet umması. Ama en çok şu bölümü beğendim: said: "Atatürk bugün sağ olsaydı" ya da "mezarından çıksa da gene Samsun'a gitse" türünden dangalak özlemleriyle de hiç mi hiç...
sir Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 donanıma gerek olan bi konu değil zaten, boş boş ideolojik söylemlerle (yani hıncalın yaptığıyla) bi milim ilerleyemediniz-ilerleyemezsiniz diyo. akp'nin yerine bi alternatif bulmadıkça da akp devam edecektir diyo, saçma bişey göremedim ben bu yazıda doğrusu =)
Rock Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 pekaziz said: Saçmalamış her zamanki gibi. Garip olan çoğu konuda donanımlı sandığım sir'ün bu adamın yazısından medet umması. Ama en çok şu bölümü beğendim: said: "Atatürk bugün sağ olsaydı" ya da "mezarından çıksa da gene Samsun'a gitse" türünden dangalak özlemleriyle de hiç mi hiç... Saçamladığı yerleri bir kaç örnek vererek açıklasana. Bence adam akpye karşı olan kesimin çoğunluğunu güzel birşekilde tanımlamış. Merak ettim neresini saçma buldun?
Kinkaudonau Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 @sir AKPnin yaptıklarını, yapmakta olduklarını, ve yapacaklarını insanlar sayfalarca yazdılar. bir günden bir güne kafanı kumdan çıkartıp bunları anlamadın, anlamak istemedin gibime geliyor. hal buyken sen ve senin gibiler daha çoook tepki alırlar.
pekaziz Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Rock said: pekaziz said: Saçmalamış her zamanki gibi. Garip olan çoğu konuda donanımlı sandığım sir'ün bu adamın yazısından medet umması. Ama en çok şu bölümü beğendim: said: "Atatürk bugün sağ olsaydı" ya da "mezarından çıksa da gene Samsun'a gitse" türünden dangalak özlemleriyle de hiç mi hiç... Saçamladığı yerleri bir kaç örnek vererek açıklasana. Bence adam akpye karşı olan kesimin çoğunluğunu güzel birşekilde tanımlamış. Merak ettim neresini saçma buldun? Şurasını burasını saçma buldum diye bir durum yok, tamamı saçma çünkü. Latin Amerika başta olmak üzere pek çok ülkede Amerikancı, işbirlikçi hükümetleri devirirken, kamucu yönetimlere geçerken, bunun Türkiye'de olmayacağını söylemek saçmalamaktır, halkına güvenmemektir. Türk halkından bir cacık olmaz diyenler için de buralarda bir yerde başka bir mesajım olacaktı.
sir Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 hahah çok iyi ya, bizde de "renkli" devrim olucak yani öyle mi? olsa olsa yeşil devrim olur bizde fdsf halkımız da emin ol çok yakından takip ediyo latin amerikadaki sosyalist rüzgarı..az kaldı, bugün yarın kamucu oluveririz.. şaka bi yana ben halkıma gayet güveniyorum, kısa yoldan köşeyi dönmek için, kendini kurtarıp karşısındakini batırmak için geçmişte ne yaptıysa yine onu yapıcaktır. yükselen sermayenin peşine takılacaktır, global ekonomiye entegre olmak için var gücüyle uğraşacaktır. hangi parti bunun alternatifini sunuyo? chp-mhp-akp arasında "ekonomik" açıdan bi fark var mı? bu partiler, seçmenin %85'ini falan temsil ettiğine göre, devrimi hangi halkla yapıyosunuz, hangi siyasi grup "öncü" olucak? oyları %0.2-%1.5 arasında gidip gelen bi avuç "antiemperyalist" parti mi? komik. ayriyeten bu devlet NATO'ya girdiğinden beri bütün kurumlarıyla amerikaya göbekten bağlıdır. halkı, hani olmaz ya, bi şekilde galeyana getirebilsen bile, kurumlar var güçleriyle direnecektir. amerikancı olmayan bi darbe yapmaya kalkışanların başına neler geldi görüyoruz işte..kısacası bu devleti yıkıp yerine yeni bi devlet kuracak gücünüz varsa anca o zaman anti-emperyalist olma gururunu yaşayabilirsiniz. bunlar da ütopya olduğuna göre, önümüzdeki en mantıklı alternatif AB'dir, hiç değilse oraya üye olarak biraz söz sahibi bi ülke haline gelebiliriz, oranın standartlarını buraya uygulayabilirsek de eli yüzü düzgün bi demokrasimiz ve finans sistemimiz olabilir. yoksa böyle ne batar ne çıkarız.
pekaziz Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Söylediklerinin mantıklı ve geçerli bir yanı yok sir, tamamen senin kişisel görüşlerin.
sir Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 elbette kişisel görüşlerim, seninkiler toplumsal görüşler mi sanki? ama madem "hiçbi mantıklı yanı yok", o zaman düzelt lütfen yanlışlarımı, aydınlat beni. benim görmediğim bi devrimci potansiyel mi görüyosun bugünün türkiyesinde, veya ilerde amerikancı devlet politikasından bir sapma olacağını mı zannediyosun, çok merak ediyorum. bak bu ülkede çeşitli yollardan herkes başa geldi, taşralısından askerine, liberalinden ülkücüsüne, gericisinden kemalistine, hangisi sapabildi bu yoldan? akla hemen 70lerin başındaki ecevit gelecektir, ama onun da bedelini fazlasıyla ödetmediler mi? bi daha da buna kalkışan oldu mu? kısacası "işbirlikçi" değilsen anında alaşağı ediliyosun ve unutuluyosun. bu ülkenin gerçeği bu. hayalperest olmayın bu kadar, hangi ülkede hangi halkla ve hangi devletle yaşadığınızı unutmayın.
forgiver Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 18, 2009 bugün sınavda atatürkçülüğü sordular kaldım öle
Warhero Mesaj tarihi: Ocak 19, 2009 Mesaj tarihi: Ocak 19, 2009 huun said: darbe yapılamayan silahla, işgale karşı direnilebiliyor yani? ülkenin sağına soluna, takip edilemeyecek silahları gömmek düzenli bir ordunun ciddiyetine yakışmayan bir hareket. böyle bir uygulama var mı yok mu bilmem; ama varsa da düşmandan silah kaçırmanın yolunun toprağa 3-5 silah, el bombası gömmek olmadığı çok açık. o silahlarla olsa olsa terör yaratılır, başka da bişe yapılamaz. Eski askerlerin kuralıdır, herhangi bir şekilde düşman işgaline uğradığı zaman sakladıkları yerden silahları çıkartıp düşmanla çatışmak. Elbette organize ordu her zaman en iyi sonucu verecektir. Ama Kurtuluş Savaşı'nda organize ordu kurulmadan önce Kuvayi Milliye birlikleri sayesinde mücadele verilmişti. Bunu gözardı ediyorsunuz...
Öne çıkan mesajlar