Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

bir günüm nasıl geçti


Saeros

Öne çıkan mesajlar

geçen gün yolda yürürken hüngür hüngür ağlayan küçük bir kız çocuğuna denk geldim yanına yavaşça yaklaşıp noldu nen var küçüğüm diye sordum bana ağlamaktan kızarmış gözleriyle bakıp "anne! buba!" dedi ah kıyamam diyerek başını okşadım sonra gözün göremiyeceği bir hızla bileğimi burkup suratına tokadı patlattım GÜÇLÜ OL dedim YILMA dedim PES etme filan derken afacan çoktan yolun karşı tarafına koşup kaçmıştı o sırada yolda duran bi araba dikkatimi çekti hemşerim bekleme yapma diye ön kapağına donçk diye patlattım hemen gazladı gitti gidişini izlerken başımı yavaşça sallayıp onayladım çünkü uyarımı dikkate almıştı bence iyi yapmıştı bu kadar sosyal görev yeter diyerek işime gücüme bakmak için soluma dönmüştüm ki sümüklü bir velet gördüm sil o sümüğünü diyerek bir paket mendil uzattım ama bu velet uzattığım mendilden almak bir yana KOOORK diye sümüğünü çekmekte bile sakınca görmedi pozisyon almaya başladım bu çocuğa hayatın zorluğunu öğretmeliydim ayaklarım yamuk yumuk kaldırımda yerlerini bulurken velet hala duvara lazer tutunca hani kediler izler ya kafa döner falan aynı o şekilde beni izliyordu bu sahne karşısında hassas ve yufka yüreğim daha fazla dayanmadı bu çocuğa da hemen bir karate üç kungfu yaparak yanıt verdim gittikçe forma giriyordum ancak etrafta selim abiler ve semra ablalar belirmeye başlamıştı kulağıma cemaatimizin büyüklerinden mahzun abinin yıkılmadım şarkısının notaları çalınıyordu dik ve vakur bir şekilde durarak yalnızca gerçeğin ve doğrunun peşinde olduğumu asla yılmayacağımı zalimlere kötülere gözümü açtığımda bir kedi tibetli bir rahip sakinliğinde bacağıma işiyordu kıçını derbeder edicek tokadımı son anda engelleyip işemesini bekledim sonra koltukaltlarından tutup önüme getirdim kedi yaptığından pişman olmadığını hatta pişmanlık gibi bişeyden haberi bile olmadığını göstermek istermişçesine gözlerime bakıyor olm sen kimsin la der gibi bi sükunet içinde bulunuyordu HARINARINARIRARI diye yüksek desibelde ses çıkararak kediyi korkutma eylemine giriştim kediyse beş ayrı yerimi cırmıklayarak çoktan serbest kalmış ve kaçmıştı kendimi sonu olmayan dipsiz bir melankoli içinde buldum ne olmuştu da bu hale gelmiştim yola çıkıp gelen ilk otobüse bilader bilader bilader diye üç ayrı tonlamayla seslendim taktiğim işe yaramış olacak ki bilader durdu ben de böylece çevik bir şekilde atlayarak otobüse binme fırsatı yakaladım sağ elimde daha yola çıkmadan önce hazırladığım bozuk parayı başparmağımla trrnk diye atarak bir anda otobüste ilgi odağı oldum birkaç bayan beni işaret edip pantolonuma bakıyorlar, yüzlerini buruşturuyorlardı "kedi işedi" diye kısa ve öz bir açıklama yaptım bayanlar da bana vivident ksilit ikram ettiler yine kısa ve öz bir şekilde teşekkür ettim ancak bayanlar beni çok etkilemişti siz de kedileri sever misiniz diyerek bacağımı işaret ettim kıkırmıkır gülüştüler modern hayatın sancılı ruhları karşımda nasıl da kırılıyorsunuz diyerek iç geçirerek önüme döndüm içim insanlığın hazin sonuyla burkulmuştu neşemi getirecek birşeyler için otobüsün acil çıkış camını çekiçsiz kırarak dışarıya atladım birkaç adımdan sonra cocacolalı bir tabela dikkatimi çekti burası ününü çok evvelden duyduğum hasan emmi kahvehanesiydi boynumu koturukkrutuk diye kütleterek içeriye girdim ancak kriz burayı da vurmuştu ve bu şanını beş blok öteden duyduğum yer şimdi kapanmış farelere mekan olmuştu terkedilmiş her yerde angut angut vakit geçiren birileri olduğunu bildiğim için hemen aramaya giriştim aradan çok geçmemişti ki elinde süpürgeyle yerleri süpüren yaşlı bir amcayla karşılaştım amca buranın sahibi nerde dedim göçtü gitti evlat diye buruk titreyen bir sesle cevap verdi yeter YETER diye üç uzun adımla amcanın yanına vardım elinden koparırcasına aldığım süpürgesini trex tekmesiyle kırarak onun bu kadersizliğine son verdim amca şimdi gülümsüyordu sağol diye ünlem işaretini andıran bir sesle teşekkür etti gözlerimi kapayarak başımla onayladım şimdi o da herkes gibi hayatın sesini duyabilecek çoluğa çocuğa karışabilecekti süpürgenin laneti üzerinden kalkmıştı yeter bu ekonomik kriz diye düşündüm sorunu kendi ellerime almalıydım ben o şekilde durur amcanın gittiği yola doğru bakıp bunları düşünürken yanıma açılıp saçılmış şehrin büyüklüğünde küçülmüş bir dilber yanaştı ne düşündüğünü biliyorum diyerek kesin bir tonla konuştu bu işler yalnız olmaz her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır diyerek omzuma elini koydu sen ve ben dedi tek bir kişi gibi hareket edeceğiz seri bir şekilde eliin omzundan alıp burkarak sırtına getirdim ben de hemen arkasındaydım sonra aniden bir yerden tango müziği gelmeye başladı hasan abiler tango mu dinliyomuş kasetçaları niye yanlarına almamışlar diye düşünürken bir anda kendimizi akıp giden bir dans içinde bulduk bu sırada orasını burasını yokluyor sigara çakmak ruj göz kalemi çıkartıyordum fakat hiç kesici alet veya ufak göt cebi silahlarından çıkmıyordu hayal kırıklığına uğramış ve aldatılmış hissediyordum dansın ortasında bu kaybolmuş ruhu bırakarak lök diye yere düşmesine sebep olmuştum başı dönmüştü dangalağın hızla mekandan çıktım ve arkama bakmadım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cocuktu mendildi felan okuyunca aklıma geldi.
bir gun ankara dost kitapevinin orda üç kisi bir arkadası( okeye dördüncü) beklemekteyiz. ufak bi cocuk geldi abi mendil alır mısın diye ben ses etmedim. arkadaslar almayız felan dedi. cocuk halen bize bakıor. o zaman harclık verin dedi. arkadaslar yok sana harclık felan diyince gitti. sanırım göz bebeklerimizden anlamıs olsa gerek bu cocuk surusu duygulandıgımızı hissettiki sıraya girdi. baska bir kücük cocuk geldi. aynı seyleri soyledi. arkadas bu ezbere konusmayı ona kimin ogrettigine iliskin bir seyler sordu. nerde oturuyorsunuz? nereye gitceksiniz? kaç kişisiniz? vs. ve bekledigimiz arkadas geldi. derken bir ufak kız cocugu geldi yanımıza. bu arada ben hic konusmadım halen sdfg
aynı soruları sordu. neden almıyorsunuz dedi. baska bi seye bi tomar kadar para verirsiniz ama dedi. sülük gibi yapısmıstı. yeni gelen arkadasta konusmadı. öyle cocuga bakıorduk. cocuk donup son gelen arkadası gostererek bu abi neden konusmuyor dedi. o dilsiz felan ehem hehe felan dedi digerleri ( nedense )
derken artık dellendim, gitmek istiordum, sıkılmıstım.
kız cocuguna donup elimi yanagına götürdüm. Ne gözel $eysin sen öle ge bakamsen $eker vircem cukulata vircem deyince bi baktım vınn.. ( sanarsam uzaklasırken belli bir mesafeye gelince kufur de etti dsfgfdsg)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...