Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

BBC'de Geyler Sevişir, Türkiye'de Ortalık Karışır(mış)!!!


sg-1

Öne çıkan mesajlar

Normal yayın saatinde bu tarz içeriklerin yayınlanması sakıncalı. Ha 8 yaşında ha 15 demiş birisi. Öyle olmuyor o işler. Daha erkek kadın ilişkilerinde gerekli eğitimi, zihinsel gelişimi edinmemiş çocukların iki erkeğin sevişmesi durumunda yaşayacağı duygu durumu bir çok geleceğe yönelik etken oluşturabilir. Ben kendi çocuklarımın görmesini istemem açıkçası. Gayet normal bir şey diyenler olabilir. Ben öyle görmüyorum. Çocuklarım eşcinsellere fobi geliştirsin de istemem, ama bazı şeyleri kaldıracak seviyeye gelmeli akıl ve fikir. Hayatta bazı şeyleri belli erişkinlikle algılamak daha sağlıklıdır diye düşünmekteyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kim ne derse desin ben kızlarım 4ç5 yaşında cinsellikle tanışmalarını istemiyorum ve bu yaşta tanışmamalarının da ileride gaylere veya lezbiyenlere karşı olmaları ve olmamaları konusunda bir etki yapmayacagını düşünüyorum.
Daha çocuk yaştakilerin gereksinimi olan tek şey çocuk kalmalarıdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sesu said:
Yazık şu olayın ortada olduğunu kabullenemediler bir türlü.
Çocukları neden hala über masum kişilikler olarak gördüğünüzü anlamış değilim


yanlış anlama ama şu laf dün dizide çocuk tacizcisinin azından çıktı cold case miydi e2de heehehehe adam onlarda istiyor aslında ama belli etmiyorlar fln diodu asjdasjd koptum sabah sabah

edit: the closer dizisiymiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çocuğunun neyi izlemesinin doğru, neyi izlemesinin yanlış olduğu hakkında kanılara sahip olmak ve bu doğrultuda belli değerler doğrultusunda çocuğunuza belli yayınları izletmemek ayrı bir şey, sırf çocuğunuza biçtiğiniz değerlere uygun olmadığı için bir yayının günün belli saatlerine konulamayacağını savunmak ayrı bir şey.
Belli değerler çerçevesinde meseleyi ele alacak olursak, şiddetin de çocuklara zarar verdiğini iddia edebiliriz, ancak bu bağlamda şiddet içerikli yayınlara çocuklarımızın erişmesine engel olmak ayrı bir şey, insanların televizyon izlediği saatlerde şiddet içerikli yayınların toptan kaldırılmasını sağlamak ayrı.
Yanlış anlaşılmasın, çocuk yetiştirmenin zorluklarını bilip de konu üstüne ahkam kesen biri olamam, olduğumu da iddia etmiyorum. Özellikle çocuk yetiştirmek gibi önemli bir hususta çocuğunuzu korumanın pratikte ne kadar zor olabileceğini de takdir ediyorum.
Ancak buna rağmen, nihai analizde "N'apıcaksın?" sorusu gündeme geliyor.
Her birimizin değerlerine aykırı gelen, çocuklarımıza "tehdit oluşturabilecek" her şeyi ortadan kaldırma çabasına girersek, zaten sansürün ortasında buluruz kendimizi. O da baskıdan başka bir şey değildir.
Dolayısıyla, evet çocuk sahibi olmasam da, evet Absolut'ün ya da dünya üzerindeki başka hiç bir babanın içindeki durumu tam olarak kavrayamasam da, zor olabileceğinin de farkında olsam da, çocukları yayınlardan koruma görevinin devletin eline verilmemesi, ebeveynlerin kendi aileleri içinde çözmeleri gerektiğine inanıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Absolut said:
Kim ne derse desin ben kızlarım 4ç5 yaşında cinsellikle tanışmalarını istemiyorum ve bu yaşta tanışmamalarının da ileride gaylere veya lezbiyenlere karşı olmaları ve olmamaları konusunda bir etki yapmayacagını düşünüyorum.
Daha çocuk yaştakilerin gereksinimi olan tek şey çocuk kalmalarıdır.


Çok doğru bir düşünce bu.

Psikolojiyle yakından alakalı olanlar bilirler. İnsanın "cinsiyet ayrımıyla tanışma yaşı 3, cinsiyetin sabit olmasıni yani değiştirilemeyeceğini kavraması 4-5 yaşlarında oluyor zaten genelde. Cinsellikle ilgili ilk "farkındalık" ise (daha öncesinde anaokulunda karşı cinsle oynamak ya da ne bileyim ilkokulda kızların saçını çekip kaçmak gibi bilinçdışı eğilimler olsa bile) 10-11 yaşlarında kazanılıyor. Haliyle daha cinsiyet nedir yeni öğrenmiş çocuğa tutup da cinsellikle ilgili herhangi bir bilgi aktarımı yapacak yayın izletmek son derece yanlış ve kafa karıştırıcı olacağı gibi çocuğun bu yöndeki gelişimini de olumsuz etkiler.

İşin hele ki eşcinsellikle ilgili boyutuna hiç girmeyeceğim. Zamanında bu forumda eçcinsellikle ilgili fikrimi uzunca belirtmiş defalarca tartışmıştım. Bu arada da çokça yanlış anlaşılmıştım. Ama "insani" duyguları kenara bırakıp olaya tamamen nesnel bakarsak genel olarak eşcinsellik bir defodur diyebilirim. Buradan eşcinselliği ya da eşcinselleri kötülediğim anlaşılmasın. Defo diyince illa negatif bir anlam çıkartmayın. Miyop ya da düztabanlık gibi bir şey. Vücuda ait bir sistemin (eşcinsellikte cinsel, diğer örneklerde de görme ve hareket sistemi oluyor bu) düzgün çalışmaması ve birincil görevini yerine getirmek ve bu ölçütte normal yaşam koşullarını sürdürmek konusunda aksamaya yol açması (gözü bozuk olanın uzağı iyi görememesi gibi cinselliğin de doğadaki birincil görevi olan üremeyi baltalaması) sonucu defo bu.

Ha bu haliyle mutlu olup hatta bunu tercih edenler vardır, bu da yaşam stilidir. Ama bir çocuğun bu şekilde defoya yönlendirilmesi de doğru değildir kanımca.

İsteyen istediği gibi "eşcinselleri aşağılıyorsun" diyebilir. Böyle dar görüşlü ve humanizm ayağına objektiflikten uzaklaşan yorumlarla yeterince tartıştım daha fazla uğraşmayacağım. Nasıl "kadınlar fiziksel olarak erkekler kadar güçlü değil" diyince kadınlar aşağılanmıyorsa, "erkekler fiziksel olarak kadınlar kadar dayanıklı değil" deyince erkekler aşağılanmıyorsa, "siyahlar beyazlara göre doğuştan çok daha atletik yani beyazların vücudu sportif ve atletik aktivitelere daha az yatkın" (yüzmek ya da kaymak gibi spesifik aktiviteler hariç, bunlarda tam tersi oluyor) diyince beyazlar aşağılanmıyorsa, ne bileyim örnekleri siz bulun işte, burada da bir aşağılama ya da ayrımcılık yok. Ortada bir "fact" var ingilizce karşılığı olarak.

- Cinselliğin doğadaki 1. görevi nedir? : Üremek
- Eşcinsellik üremeyi baltalar mı? Evet
- O halde eşcinsellik defodur. (hastalık ya da eksikliktir demiyorum dikkatinizi çekerim.)
- O halde çocuğun ya da toplumun buna yönlendirilmesi ve bu tür etkileyici yayınların da prime time'da yayınlanıp dikkat çekmesi doğru mudur? bence değildir.

Bu kadar açıklamama rağmen hala "rörörö eşcinselliği kötülüyorsun seksistsin sen pis hetero" gibi isyanlar gelecek biliyorum, ama daha açık yazamayacam bu mesajımı tekrar tekrar okuyup da cevapları bulabilirler o arkadaşlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor ne de güzel mantık kurmuş öyle.
Homoseksüellikte niye duruyoruz ki? Hadi 60 sene önceki gibi sakat insanları kısırlaştırmaya başlayalım.
Doğuştan gelen defolarıyla yaşamalarına bir şey diyemeyiz, ancak onların üremelerine izin verip de "nesnel" ve "objektif" anlamdaki türlü yetersizlikleri sonraki jenerasyonlara ve insanlığa "bulaştırmalarına" izin vermemiz "yanlış" olur, değil mi?
Eğer homoseksüaliteyle ilgili kurduğun şu mantığı, verdiğim önerme için de savunup arkasında duruyorsan o açıdan diyecek bir şeyim yok, nitekim kişisel ahlaki yapılanman beni ilgilendirmiyor. Ancak en azından dürüstçe "evet böyle olmalı" demeni beklerim.
Buna karşılık beni ilgilendiren şeyse, kurduğun mantık zincirindeki büyük hatalardan biri.
"Bilinç" kavramının tamamen etrafından dolaşıp, onu hesaba hiç katmadan "insan doğası" hakkında varsayımlar yapıyorsun.
Neslin devamı ve ölümden kaçınma içgüdülerinin, bilinci olmayan bir hayvanmış gibi tüm hayatımızda güç sahibi olan tek şeyler anlamında niteliyorsun.
Öyle olduğunu düşünüyorsan, prezervatif almayı, kız arkadaşın (varsa) doğum kontrol hapı kullanmasını falan engellemen lazım zaten. Tüm bunlar da insan doğasına aykırı olan, yüceltilmemesi gereken durumlar olmalı.
Aynı şekilde zayıf insanların da yaşamalarına izin versek bile, eninde sonunda üremeden ölmeleri gerekiyor. İnsanoğlunu ancak böyle güçlendirebiliriz öyleyse.
Oysa bilinç sahibi olan insanoğlu için bunun böyle olmadığını görebiliyor olman lazım.
Nüfusu 7 milyarı geçmiş bir türüz.
Şu ana kadar tanımış olduğumuz başka hiç bir canlı türünün sahip olmadığı "bilinç" isimli şeye sahip bir türüz.
Hayatta kalma mücadelesini fiziksel nitelikler açısından çoktan aşmış durumdayız.
Üstüne üstlük yine "bilinç" sebebiyle, hayatta kalmanın ötesinde şeylerin peşindeyiz (Tanrı, doğru, yanlış, anlam...).
2008 itibarıyla da, ihtiyacımız olan belki de son şeylerden biri daha çok üremek.
Uzun lafın kısası, bilincinde ol ya da olma, yaptığın söylem kültürel muhafazakarlığını, "objektif" ve "nesnel" olma adı altında "doğallık, temizlik" maskesiyle saklamaktan öteye geçmiyor.
İşte bu yüzden, yine bilincinde ol ya da olma, gerçekten seksistsin, gerçekten homofobiksin ve gerçekten bize (ve belki de kendine) karşı dürüst değilsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor said:
- Cinselliğin doğadaki 1. görevi nedir? : Üremek


Umarım amaç çocuk yapmak olmadığı sürece kimseyle seks yapmak gibi hareketlerde bulunmuyorsundur. Çocukları yanlış yöne yönlendireceği gibi baştan aşağıya defolu bir hareket olurdu. Bayağı bir başkalaştırmamız gerekirdi seni yani aman diyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hayır, sadece tarihsel anlamda geldiğimiz noktada isteyenin rahatça homoseksüel olabileceği ve bunun insan ırkına bir tehdit oluşturmayacağını söylüyorum.
Homoseksüeliteyi tehdit olarak görmenin bu noktada geriye kalan tek temellendirmesiyse de kültürel oluyor.
Ki o da beni ilgilendirmez. Çocuklarınızı istediğiniz gibi yetiştirebilirsiniz, istediğiniz şeylerden korkabilirsiniz.
Sadece objektiflik ve nesnellik, insan doğası hakkında müthiş bilgiler maskesi kullanarak kendi önyargılarınızı başka insanlara yutturmaya çalışmayın diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eşcinsellik konusuna girmiycem ama sansür konusunda antimodes a +1

Çocuklara zararlı olabileceğini düşünebilirsiniz, tamam, belki gerçekten de öyledir, ama bu noktada ne olucak? Herşeyi sansürlesinler mi? Zararlı olabileceğini düşündüğünüz herşey yayından kalkarsa ne olucak? Olumsuz etki edebilecek şeyler elbette kötü, ancak bu konuda görev ebeveynlere düşüyor bir parça.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sesu said:
Rewendor said:
- Cinselliğin doğadaki 1. görevi nedir? : Üremek


Umarım amaç çocuk yapmak olmadığı sürece kimseyle seks yapmak gibi hareketlerde bulunmuyorsundur. Çocukları yanlış yöne yönlendireceği gibi baştan aşağıya defolu bir hareket olurdu. Bayağı bir başkalaştırmamız gerekirdi seni yani aman diyim.


İşte bahsettiğim dar görüş tam olarak buydu.

Cinselliğin BİRİNCİ görevi yazıyor arkadaşım orada.

Alınan haz ve zevk, tatmin duygusu 2. düzeyde gelen şeyler.

Ben zevk için de seks yaparım yapmam o ayrı ama doğada cinsellik diye bir oluşumun varolma amacı üremektir zevk değildir.

Benim cinsel tercihim ve zevkim üreme içgüdümü baltalamıyor. Ama eşcinselinki baltalıyor. Demek ki o defo, bu değil. Ben istedim mi çeşitli korunma yöntemiyle "güvenli" seks yapabileceğim gibi çocuk yapmak için de içgüdü ve dürtülerime ters davranmam gerekmiyor (bir eşcinselin zorla heteroseksüel ilişkiye girmesi gibi bir şey yok yani ortada)

Okuduğumuzu anladık mı diye ilkokul kitapları gibi soru kısmı koyacam yazılarımın sonuna, anlamak bazen.

Yani o kadar açık izah ettik hala böyle komik sorular geliyor ayıp yahu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yapilan arastirmalara gore homofobiklerin %70 i escinsel duygularini gizlemek icin homofobiklik yaparmis geri kalan %30 ise inanc vs vs yuzunden

isin ilginci kadinlarda escinselligin yardirganmadigi hatta cogu erkek tarafindan bizzat desteklendigi ve tesvik edildigi icin kadin homofobiklerin sayisi erkeklere oranla daha dusukmus ve cogu inanc nedeniyle homofobikmis

erkek homofobiklerdede tam tersi

neden acabaaaaaa? :D

ama tabiki bunlarin konumuzla hicbir ilgisi yok

konu bbc nin prime time da cinsellik iceren film gostermesi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...