Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Teknoloji yokken çocuk olmak


Hardter

Öne çıkan mesajlar

kermit said:
mahalle maçlarından sonra
en yakın camii yada okulun bahçesine gidip koşa koşa su içmek
o su yüzünden ii bi dayak yemiştim asgdfasd
bilen bilirde
böyle koşuyoz bi tane çeşmeye
bizim elemanlardan birisi bağırdı
1 im 1 allah diye ( ne alakaysa adjas)
bende ağzımdan kaçtı 2 yim 2 allah dedim
bi baktım hepsi bana doğru gelio
ii bi dayak yemiştim haha


Yeşil tuttum bir allah dı o. ahahaha ne alakaysa :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

harbi he ağacı budamışlardı bizde ağaç parçalarından ev yapmıştık arka bahçede. toprak kokusu geliodu yağmur yağınca :) bide çiçekler vardı içinden ufak siyah bişi çıkıyordu onları topluyorduk. ama toplayıp napıoduk hatırlamıyorum :P

**bide borunun içine kagıttan külah yapıp birbirimize atıoduk. en sonunda ucuna iğneliler çıkmıştı :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Admin
mahallemizde halısaha vardı ama ona vericek paramız yoktu daha doğrusu halısahaya para vermeyi aptallık olarak görürdük onun yerine ateriye gidip sf2 oynamak vardı,bizde bunun üstüne halısahanın tellerini koparıp kaçak giriyorduk sahibi her yakalayışındada bir güzel sopa atıyordu sonunda oda bıraktı ne haliniz varsa görün dedi ve mahalleler arası maçlar böyle başladı atılan gollerden sonra bagıra bagıra roberto baggiooooooooo denirdi....Tranvaya kaçak atlayıp yerebatan sarayına kaçak girip dilek kuyusundaki paraları cebe atardık,misineyle gidip ordaki kefalleri tutmaya calısırdık ama her 10 denemenin 4ünde değerli abilerimiz yakalayıp sopa atardı.Dilek kuyusundaki paralarla gülhaneye gidilir ,orayada müze yolundaki dağ gibi duvardan kaçak girilir,paralarda luneparkda güzelce yenirdi.Mahallede park edilmiş kamyonet görüldümü koştura koştura köşe kapılır,rambonun etkisinde olan küçük izleyicilerin maceraları parklarda başlayıp arka bahçenin en ücra köşelerinde biterdi. Piknik yerine közde patates yapmalar,ramazanlarda orucbabaya gidip milletten yemek toplamalar,balonların içini su doldurup su savaşları yapmalar,ceviz agacındaki Y dallarını potansiyel sapan mazemesi olarak görmeler,evde dolap tıka basa meyva doluyken başkasının bahçesine gidip meyve aşırmalar.Bunların cogunu cocugum yaşayamıyacak iyiki bilgisayar yokmuş bizim dönemimizde :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pek sosyal bir çocukluğum geçtiğini söyleyemem.

Yamato, Ace wo Neare, Goshogun ve benzeri TRT animeleri ile büyüdüm. En büyük tutkum bu gibi Japon serileriydi. Arada bir mahallemizdeki VHS kasetçinin önünden geçer, kaset arkası yazıları satırı satırına okuyup hatmedene kadar rahat edemezdim. Çocuk kütüphanesine gider 4-5 yıl öncesinin Milliyet Çocuk ve Doğan Kardeş arşivlerine bakar, yada 1978den itibarenki Bilim Teknik arşivlerini incelerdim. Tuhaf bir zevki vardı. (Artık istesem de yapamam çünkü buradaki, kütüphane 2 sene önceki sel felaketinde nerdeyse herşeyini kaybetti)

İmitasyon da olsa Atari 2600 'üm vardı inanamazdım. Düşünseniz... Bir zamanlar bundan daha iyisi yapılamaz sanırdım.

TRON ve Blade Runner ilk izlediğim bilimkurgu filmleriydi (BR'nin sonunu yaklaşık 10 yıl sonra izleyebildim) Sınıfta herkes korkunç bulduğu yeni filmleri, kasetleri birbirine anlatır muhabbet açardı. Alien ve Freddy serisi filmleri şehir efsanesi olmuştu ki izlemediğim halde ben bile duyar olmuştum izlemeden. (Bunları yine yaklaşık 10 yıl sonra izleyebildim)

Transformers ve G.I. Joe'lar eczane raflarına dek her yeri istila etmişti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bahsini açmayı bile özlemişim çocukluğun

çekirdek kadro top oynamaya inerdi ama bu kadro hep tek sayı olurdu!

sonra bu eksik olan kişi topu olan kişiler arasından özenle seçilirdi!


unutmadım seni 'penaltı 1 herşey 1' makrom biri yere düştü mü yada çamur bi durum oldu mu direk bağırışılırdı bu şekilde...tabi ilk kim bağırdı orası bilinmez genelde en güçlü kimse o ikna ederdi diğer takım arkadaşlarını

camlara erik atma eğer kışsa bayırın aşağısındaki sokaktan geçen araçlara kar atma olayları ayrı bi zevkliydi şimdi aklıma geldi araçla aramızda minimum 50 metre vardır + araç yolu yok biz yukardan bakıyoruz dolanması lazım yakalaması için eğer koşarsa üstümüze o dik bayırı çıkıcak üstüne dikenli telleri geçicek ama biz yinede her frenle kaçardık
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Absolut said:
Sabah sokağa çıkıp akşama kadar alt mahalle üst mahalle dolaşıp nasılsa bir şekilde annenizin ABSOOO yemek hazırrr sesini duymak ne güzel günlerdi.


kulagindan dumanlar, gozlerinden ates cikararak aksam sokakta seni arayan anne goruntusu hic hos degil yalniz, kimseye tavsiye etmiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya resmini bulamadımda ama bilen bilir . boru ve külah elektirikciler satardı genelde o boruları böle 3 veya 4 boru kibritle birleştirilir süper bi silah elde edilirdi .
sonra onlada savaşırdık . hatta camları acık evlere basket atmaca oynardık :d
kızlara flnda atardık kaçardık
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim için bu anlattıgınız tam bir nostalji nitekim ben aynen bu sekilde sokaklarda istop, yakantop oyanıp, ip atlayarak öğrendim Türkçeyi... Aralarda da "anneeeeeeeeeeeee" yerine fransızca "mamaaaaaaaaaaaaaannnn" diye bağırdığımda nedense mahallenin bütün çocukları eşlik ederdi çok komikti...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aaah AH! Ne gunlerdi, mahalle maclari, atan alir spor'lar, 3 korner bir penalti, kaykay'larla sokaklarda turlamalar, bisikletlerle gezmeler, GiJoe'larla bahcelerde bitkiler altina evler yapip savastirmalar.

Gercektende sokak kulturunun son neferleriyiz. Bilgisayar hayatimiza girince bitti bunlar, gerci yazliklarda devam etti bir sure daha. Cunku yazliklara bilgisayar gidemezdi, arinma merkeziydi. Oralarda yine sokaklarda surunmeceler...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

temelde saklambaçla aynıydı kukalı ama top kullanılırdı kale olarak, topa yumup geriye doğru sayılırdı..ebe birini gördüğünde ismini söyleyip topun üstüne ayağını koyup KUKAA diye bağırırdı. özellikle 30 kişi civarı kukalı oynarken ve herkes ebelenmişken biri gelip topa bi vururdu.. ebelenen herkes tekrar saklanmaya koşardı, genelde de ebe küsüp eve giderdi ama eğlenirdik :D bazen milletin hırkayı çikarip ufaktan gösterirdik, çamlak çömlek patladırdık.. ebe birini uzun süre bulamazsa kurt olur, bi dahaki el ebe olmama hakkı kazanırdı ama sıkı küfür yerdi.. zevkliydi lan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben 91liyim efenim
Biz aylık oynuyoduk çetemiz falan vardı boncuklu tabancalarla oynuyor ediyorduk sonracığıma balığa giderdik genelde balık falan tutardık biz şey vardı balıkcı ağlarından mantarları calıp mantarlı araba falan yapıyoduk hatta bi gün böyle girdik sahilde bi evin iskele tarafına baktık epey mantar var 20 tane falan cantaya atıp cok güzel kaçmıştık sonracıma tasolarımız vardı benim en cok vardı ama kuzenlerimden aldıydım ben daha ne vardı şey vardı lan bi de neydi?ha amiga vardı bende superfrog oynuyodum 3.disketim bozukdu kalmisdi öyle sonra bilgisayar geldi babam commandos aldı ve bilgisayarda elimden alındı
p.s babam hala commandos oynar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...