Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

gençlik nereye koşuyor? [alıntı yazı üzerine tartışma denemesi]


Emaleth

Öne çıkan mesajlar

nethaber.com diye bir sitede yayınlanan haberi aşağı kopyalıyorum.

hem meslek gereği, hem de merak gereği (nasıl bir gerekse o artık :P) merak ediyorum, ne düşünüyorsunuz bu konularda?

şurda "seviyeli"sinden bir tartışalım bakalım. bence yazıda çok ağır ithamlar var. işin içinde olan, basbaya "genç" olan taraf olarak, ne düşünüyorsunuz?

said:
Yeni nesil için en önemli değer 'sevgi' değil 'para' ve bu gençler 'çok mutsuz'

'Gençlik nereye koşuyor' başlığı altında '1980-1990 ve 21. yüzyıl' olarak üç ayrı bölümde incelenen, çeyrek yüzyıllık Türkiye'nin en kapsamlı gençlik araştırması sonuçlandı.

Uluslararası Stratejik Araştırma, Eğitim ve Danışmanlık Merkezi'nin (USADEM), 1980'lerde yaklaşık 3 bin, 1990'ların sonunda bin 200 ve 21. yüzyılda da iki ayrı dönemde 2 bin 500 ve 5 bin kişiyle gerçekleştirdiği araştırma, kitap haline getiriliyor. Araştırmada, 1979-1980 dönemi gençliğine kıyasla sonraki kuşakların giderek mutsuzlaştığı belirlenirken, değer verilen olgularda ''sevgi''nin yerini ''para''nın aldığı görüldü. 25 yıl önceki gençlik, zengin olma yolunun iyi bir eğitimden ve ticaretten geçtiğini belirtirken, bugünkü yeni kuşağın tercihlerinde ''miras, şans oyunları ve politika''nın ön plana çıktığı görüldü.

USADEM Araştırma Koordinatörü Sosyolog Prof. Dr. İbrahim Armağan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençlikte köklü değişimin 1980 sonrasında başladığını bildirdi. ''Bireyselleşen gençlik, giderek paraya dayalı renkli yaşam biçimine yöneliyor'' diyen Prof. Dr. Armağan, 25 yıllık gençlik çalışmasıyla ilgili gözlemlerini şöyle aktardı:

''Gençlik, küreselleşme, Özal politikaları ve 12 Eylül döneminin etkilerini yaşadı. Geleneksel değerler sistemini elinin tersiyle itip, Türkiye'de henüz oturmamış ve özümsemediği batının renkli gördüğü değerlerine yöneldi. En büyük sorunu, işsizlik ve eğitim olan gençlik, bir yandan da televizyonlarda gördüğü renkli dünyanın etkisinde kaldı. Hayatı günlük yaşamaya çalışırken, her şeyi deneme isteği duydu. Ne batılı, ne Türk, kaybolmuş bir kuşak var. Batının sistemini idealize edip, onu aşırı uygulamaya çalışıyor. Kötü alışkanlıklar, kapkaç, uyuşturucu kullanımı yaygınlaşıyor. Aileler çaresiz, eğitim kurumları ve devlet bunu göz ardı ediyor. Sonuçta gençliğin çok fazla kabahati yok, bugünkü sistem bu ortamı yaratıyor.''

ARAŞTIRMA SONUÇLARI

USADEM'in İzmir'de gerçekleştirdiği çalışmaya katılan 1979-1980 dönemi gençliği, ''mutlu musunuz?'' sorusuna yüzde 65.40 oranında ''evet'' derken, yüzde 23.25'i ''mutsuz'', yüzde 11.35'iyse ''kararsız'' olduğu yönünde görüş belirtti. Aynı soruya 1990'lar gençliği yüzde 41.80 oranında ''mutluyum'', yüzde 41.12 oranında ''mutsuzum'' karşılığını verdi. Araştırmanın 21. yüzyıl gençliğini içeren 2001-2002 yıllarındaki ilk bölümünde bu oranlar, yüzde 23.80 ile ''mutluyum'', yüzde 61.90 ile ''mutsuzum'' olarak değişti. 2003-2004 yıllarında tekrarı yapılan çalışmaya katılanlar ise biraz daha iç açıcı yanıtlar verdi. Bu bölüme katılan gençlerin yüzde 39.76'sı mutlu, yüzde 43.13'ü mutsuz, yüzde 17.10'u ise kararsız görüş belirtti.

''Zengin olmanın yolu nedir?'' sorusuna, 1980 gençliği ''eğitim'' karşılığını verdi. Bunu, ticaret, memurluk, miras ve şans oyunları tercihleri izledi. Aynı soruya 1990 ve 2000'lerin gençliklerinin verdiği yanıtlarda ciddi bir değişim görüldü. İlk sıraya miras yerleşirken, şans oyunları, politika ve ticaret de ağırlıkla tercih edildi. ''Yaşamda en çok değer verilen olgular'' sıralamasında 1980 gençliğinin ''sevgi'' tercihi, 90 ve sonrasında ''para'' olarak değişti.

''EN BÜYÜK SORUN EKONOMİK''

Araştırmanın, 21. yüzyıl gençliğini sorguladığı bölüme göre, yeni kuşak, en önemli sorunlarını, ''ekonomik, eğitim, gelecek kaygısı, iş ve iletişim'' olarak sıraladı. Ancak yanıtlarda kızlar ve erkekler arasında farklılıklar görüldü. Kızların, yüzde 31.43'ü eğitim, yüzde 22.80'i ekonomik sorunlardan yakınırken, erkeklerde sıralama, 33.91 ile ekonomik, 22.13 ile eğitim olarak değişti. İş bulma sorunu-gelecek kaygısı, her iki cinste üçüncü sırada yer aldı. Araştırmaya katılan genç kızlar, mutluluk için yüzde 19.52 ile iş-meslek, yüzde 19.02 ile sevgi, yüzde 16.64 ile parayı önemsediklerini belirtti. Genç erkekler aynı soruya yüzde 23.12 ile ''para'', yüzde 19.88 ile ''sevgi'', yüzde 16.97 ile ''iş-meslek'' karşılığını verdi.

KIZLAR DAHA ÇOK OKUYOR

USADEM'in çalışmasına göre, gençler en çok yiyeceğe para harcıyor. Bunu giyecek, daha sonra da kitap-gazete ve dergi harcamaları izliyor. Gençliğin boş zamanlarını değerlendirme biçiminde ise tercihler, müzik, okuma, spor olarak sıralandı. Ancak burada kızların ilk sıraya müziği, ikinci sıraya okumayı, üçüncü sıraya ise sinemayı yerleştirdiği, erkeklerin ise müzik ve spordan sonra okuma tercihi yaptığı görüldü.

Son bir ay içinde okunan kitap sayısının sorulduğu genç kızların yüzde 34.78'i ''bir'', yüzde 28.10'i ise ''iki'' karşılığını verirken, erkeklerin yüzde 32.93'ü, ''sıfır'', yüzde 30.55 ise ''bir'' dedi. Kızlar daha çok
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilk iki paragrafı okurken hic $a$ırmadım.aynen boyle bi$ey bekliyodum.o ya$grubu surekli aynı $eyi soyluyo.degerler falan filan..
ayrıca zengin olma olayı.80gencligi egitimden gectigini soylemi$.o dönemde lise mezunları bile i$ bulabilirken bu donemde üni mezunları bile i$ bulamıyo..
gelelim mutlu olma olayına..bazen dikkat ediyorum..16-17-18 ya$ındaki gencler mutsuz olmayı marifetmi$ gibi dı$a vurmaya calı$ıyolar."abi annemlerle aram bombok ya" , "kahretsin loserım" , "of boyle hayat olmaz.bo$ bu hayat" vs vs..ilerde degi$iceklerini hepimiz biliyoruz.ama o donemler oyle donemler sanırım..
kısacası coguna katılmadıgım bi yazı olmu$..
öle i$te.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu adam benim üniversiteden uygarlık tarihi, sanat hukuku gibi dersleri aldığım hocam olur.

İbrahim Armağan enteresan bir insan eski bir avukat vede kendisi bu yönü ile birlikte olaylara tek yönlü bakabilen bir adam dolayısı ile araştırmasını daha detaylı incelemek gerektiğini düşünüyorum. Gençlere çok ılımlı olup eleştririleride genelde politiktir. Kokmaz bulaşmaz yani.

Araştırmasını tamamen incelemek isteyişimin sebebide basın gruplarının herhangi birisinin objektiflik denen erdemi henüz kavrayamamış olması.

Ancak yazıyı tam olarak düşünüp günün ilerleyen saatlerinde bir yorumum daha olacak ön bilgi olsun okuyacak olanlara bu yazdıklarım diye rahatsız ettim.

Çekiliyorum :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim yıllardır söylediğim şeylerin yumuşatılmış hali. Bence durum bu kadar pembe değil.[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

genç insan gazete okumayıp, tv (%95'ini at çöpe yerli yapımların) seyretmeyecek. (kültürsüzlük değil hiç bile) kendini de yıllarca cs ya da uo gibi tek birşeye kitlemeyecek. bu durumlarda bir süre sonra hayatın sadece bundan ibaret olduğunu düşünmeye başlayan insanlar desert eagle ile hekşat dışında bir sohbet yapamıyor.

tespitler bazı açılardan doğru çünkü abuk sabuk sömürücü yarışmalara katılıp medya maymunu olan insanlar getirilip konuyor hergün önüne. aileler filan da çaresiz değil, kendileri de izliyorlar bunları. deneyim kazanmış olmayı gerektirmiyor ilerlemiş yaşa sahip olmak otomatikman.

öss diye bir sınava kitleniyor milyonlarca insan ki bu bir üniversite sınavı olmaktan çıkıyor artık, insan sanır ki sınavı kazanınca ömür boyu maaş bağlıyorlar artık çalışmaya gerek yok. kosinüsler ve caner'den başka birşey görmeyen beyinden bırak para delisini hannibal lecter bile çıkmasını beklerim ben.

alternatif yok ya da çok az günlük yaşama örnek tekil etmek konusunda, amerika'da da zilyon çeşit saçmalıklar, yanlış örnekler havada uçuşuyor ama başka kaynaklar da var kendini geliştirip ufkunu açacak, saplanıp kalmak zorunda değilsin en popüler olana.

şans oyunu filan desen bundan da devlet sorumlu, çoğunluğu top tüfek almaya gidecek olan bir fon toparlamak için gençleri bu yöne doğru etkiliyorsa nasıl oluyor da "elimizde değil" diyerek kandırıyoruz kendimizi? hadi bunu da küreselleşmeye, kapitalizme bağlayıp kurtulalım, elimizde değil diyerek avunalım.

ha bu arada 80 gençliğinin sevgi dediğine de pek inanasım gelmiyor, o vakitte yapılan araştırma herhalde sınırlı bir çevrede kalmış. 90 öncesi istatistiklerimiz genelde pek isabetli değildir zaten anketlere dayalıysa. o vaktin genci de zenginlik yolunu 'memurluk' olarak görüyormuş, yani gir devlete oh gerisi yattım bayıra mevlam kayıra. bu adamları görüyorsunuz işte devlet dairesinde bir iş yapmaya gidince "dosya boş" *wink wink* diyen.

bence durum gösterildiği şekilde kötü olarak yorumlanmamalı, sevgiyi paradan daha önde tuttuysa 80 gençliği bugün o gençliğin kurduğu bir ülkede yaşıyoruz. 2028'e gelince de 2004 gençliğinin ülkesinde yaşayacağız ve bence daha güzel bir türkiye olacak bu, Allah hepimize görecek ömrü nasip etsin..[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hmmm...

hareketlenmek adına şöyle bir şey atayım ortaya o zaman, bakalım nereye gideriz..

burada bahsedilen insanlar yanınızdaki adam değil, sizsiniz! eğer bütün forum burada öyle tü-kaka davranmayan % X azınlık içindeyse onu bilemem ama, eğer ciddi bir kamuoyu araştırmasından bu sonuçlar çıkıyorsa, bu "baya" ciddi bir durum demektir.

siz kitap okuyorsunuz, siz paraya değil maneviyata önem veriyosunuz, siz eğitime inanıyorsunuz, siz kendinizi mutlu diye tanımlıyorsunuz.
hani nasreddin hoca fıkrası vardır "e o zaman kedi nerde?" diye, o zaman bu çoğunluk değerleri nerede? burada değilse mesela itiraf.com'da mı? onu da konuşalım :)

ya da şunu da konuşabiliriz:
biri çıkar der ki, evet anacım, para önemli işte. evet mutsuzum! evet tek çarem köşeyi çalışmadan dönmek. ona da bakarız.

internetin güzel tarafı bu cicilerim, "siz"i anlatmayı sadbutcher'ın hocasına bırakmak zorunda değilsiniz (ki düşünün sadbutcher blie twisted sisters dinleyen bir dinozor, hocası valla mezozoiktir :P), kendiniz anlatın ayol :))

[Bu mesaj Emaleth tarafından 29 Nisan 2004 18:08 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

köyde filan yaşasak para önemsiz desek keşke. lakin ben ki en paraya ehemmiyet vermeyen insanlardan biriyim, onsuz yapamıyorum. ve aklımda "yav bi sağlam para kazansam da artık düşünmesem bunları, versem kendimi sanata, terakkiye, aya çıksam" düşünceleri oluyor. ve sayın sadbutcher saçlarını kesiyor bu uğurda, mavi gömlek ve kravat takıyor. emaleth hanım tasmasını çıkarıyor boynundan nisbeten daha şanslı olsa da.. insanları yönlendiren şey ihtiyaçları.

elbette ki bunda "ihtiyaç yaratma" kapitalist sistem manevrasının da etkisi büyük (fedo, iş çıktı :D) gençler neye ihtiyacım var diye etrafına bakınıyo. alamazsa "mutsuz" oluyo. durum budur. sam'in dediği 80lerde de bööle bööle olduğu yalan biraz lafına ben de katılıyorum.

gençliğin koştuğu yer belli. asi genç çocuklarının ebeveynleri olacaklar. onların çocukları onlara asi olacak ve sorumluluk sahibi, manevi değerlerine ehemmiyet veren insanlar olacaklar. velinin oğlu deli delinin oğlu veli hesabı.. bir devirdir gelir geçer, yol gittikçe teker döner. olay budur.[signature][hline]I will live forever! Or die trying...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Günümüzde ihtiyaçlar o zamankilere göre çok daha paraya dayalı ve daha pahalı bir hal aldı. O zamanlarda aradığınız herşeyi bulamazken günümüzde her türlü şeyi her türlü markası ile bulabilmeniz elinizdeki paraya bağlı. Doğal olarak da alım seçeneği ve kalitesi arttıkça ister istemezde ihtiyaçlarımız için en iyisini istememizden kaynaklı olarak bu malzemelerin fiyatları da artmaktadır. Eskiden 54 ekran bir TV bizi haydi haydi mutlu ederken artık 100 ekran bir plasma TV dahi ancak 1 sene mutluluk verip, seneye yerini internetli olan daha yüksek çözünürlük ve özellikli olan daha büyük modelini alma ihtiyacı hissettirerek mutsuzluk yaratabiliyor. Sonuç bende gençlikte değil insanların doymak bilmeyen ihtiyaçları ve bunu hergün daha fazla karşılayabilecek yeni modellerin fiyasaya sunulması.
Örneğin şu an aldığım telefon beni çok mutlu ediyor ama bundan 2 ay sonra daha iyi bir modeli çıktığında aklımda sürekli olarak elimdekini değiştirmekle ilgili fikirler olacağından bir zaman sonra mutluluğun yerini huzursuzluk ve en sonunda da daha yeni olduğu halde değişen teknolojiye ayak uyduramayan telefonum!!! yüzünden mutsuzluk olacak.[signature][hline]Kalplerdeki Kaymak Profocio Web Hosting
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben kendimi söyleyeyim de araştırmada çıkan adam mıyım değil miyim ona sen karar ver ema abla.. :)

paraya önem veririm ama hayatta önem taşıyan çok sayıda şeye ulaşma kavramı olarak. ama mesela sağlık tek başına dahi döver önem sıralamamda. sevgi, dostluk da olabilir ama karın doyurma diye bir kavram yok mu sonuçta?

kitap çok okurdum eskiden, çok afedersiniz hatta tuvalette bile chapter bitirmişliğim vardır.. :) ama şimdi okumuyorum, okuyasım gelmiyor. okuma hevesimi kaybettiğimden değil ama eskisinden bile çok okuyorum neredeyse bilgisayarda, doyum noktasına ulaştırıyor. hatta siz paticik olarak türkiye'nin okuma istatistiğini düşürüyorsunuz kardeşim! :-p

tek başına eğitime inanmıyorum çünkü eğitimde bahsi geçen mucitlerin, dehaların, sanatçıların iyi bir eğitim sayesinde o noktalara ulaşmadıklarını biliyorum. eğitim yeni fırsatlar doğurur, yeni olanklar kazandırır ve insana vizyon verebilir (hakkari'deki adama benden daha çok vizyon verir ama) ama sadece eğitimi kendime başarı aracı olarak görmüyorum doğrusu eğer bu okul anlamındaki eğitimse. ben yaşam boyu insanın bulabildiği her kaynaktan faydalanarak sürekli kendini eğiitmesini başarıya ualşmasında en büyük araç olarak görürüm ama, çok farklı kavramlar..

mutlu olmak yerine göre kolaydır, yerine göre zordur. mutluluk da daimi bir statü değildir. 2 gün önce çok mutluydum mesela, bugün orta halliyim, geçen hafta çok mutsuzdum. anketle çok sağlıklı öğrenilecek bir durum olmadığını düşünüyorum, verilecek cevap hayatın geneline bakar ki zaten shaolin rahibi değil ki milyarlarca insan, kim mutlu hayatın geneline bakarsak?

ya horas'ım köyde de yaşasan para gene önemli. köyde yaşayan adam da kanser olsa tedavisi için para gerekmeyecek mi? o da evine tv idi müzik seti idi almak istemeyecek mi? dünyadan bihaber olman gerek bu devirde parayı önemsiz bulman için eğer tibet'in tepesinde kung-fu eğitimi görmüyorsan..

yanlış mı bu? değil anasını satim. bilgisayar alıp net bağlantısı kurmamı, sizlerle tanışmamı sağlıyorsa para negzel bişi yahu! ne ki bu paranın hiç önemi olmadığı düşüncesi? fakirin kendini avutması mıdır anlamış değilim..[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gençlik bir yere koşmuyor, koşuşturuluyor.. bunun sorumlusu bizmiyiz acep.. tv de televolelerden popstarlardan başka bir şeymi varki, insanlar başka şeylere yönelsin.. dünkü cumhuriyet gazetesinde bu konuyu oldukça ayrıntılı yer vermişlerdi, bence sorumlu ne biziz ne ana babalarımız nede ekonomi fln.. eskiden de ekonomik sıkıntı vardı, varmış.. ama gençlik böle diilmiş..[signature][hline]Design is a life! I'm a designer. So, am i god? .::. Designer® :hrr:
Üniversitelerin araştırma fonlarına el koyan hükümeti protesto ediyorum. Her kuruluşu, toprağı yok pahasına sattıkları yetmediği gibi, bir de ülkenin araştırma kolunu tümden kesiyorlar!
AB görüşüm: Ayıdan Post, O.spudan Dost Olmaz
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"dünyadan bihaber olman gerek bu devirde parayı önemsiz bulman için"

sen de bihaber olduklarını söylemişsin zaten..

ekleme: ayrıca evinde eski tv olması yeni tv almak istemediği manasına gelmez, benim de bilgisayarım eski ama polyanna'nın bodrum şubesi değilim.. :)[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş

[Bu mesaj Sam tarafından 29 Nisan 2004 18:37 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim önüme Oss gibi bir sınavı koyasrlarsa ve özellikle benim döneminmde normalin iki katı insan bu sınavı geçecekse tabii mutsuz olurum bu bir

Harbi boş zaman olayında ben ktap çok okurum,müzik çok dinlerim de Türkiyede kitap okuyan insana genellikle kötü bakıldığı için insanlar okumuyor ve de sıkıcı olduğunu düşünenlerin de sayısı az değil ayrıca bunu çözmek için de kkitap okumanın dayatılması da insanları uzaklaştırıyor
Benim iin ilk olan eğitimdir arkadaş,onu atlatıp istediğim mesleğli icra etmektir..Sevgi falan ikaye şu anda kendimi tamamen Ossye kanalize ettim(Saplığına bi bahane uydurur=)
Şans oyunları,miraas gibi şeylerden medet umup çalışıp didinmeyen insanlara geleceğimizi teslim edeceksek vay halimize...Harbi yazık!! yeni nesil çok boş yetişiyor..Nerde o eski ideolojileir için çırpınan,kendine bir yol tayin etmiş insanlar!![signature][hline]Günümüzün dünyasında
Hepsi aynı hepsi ala
İsa Musa Muhammed Buda
Neyin varsa bilmiş senin!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e müzik dinlemiyorlar kültürsüzler diye sonuç çıkarılır ondan da yani, ben örnek olarak verdim müzikseti diye, saplanıp kalmaya gerek yok. onu istemezse araba ister, traktör ister, dikiş makinesi ister. hastalanınca ilaç almak ister. onlar da sevgi kelebekleri değillerdir sen merak etme..[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

para konuşuyor işte...

Para...Herşey
Dostluk...Çıkar
Arkadaş...Gereken
Sevgi...Yok öyle bişi...

Çağ değişti...

bir çok şeyde değişiyor tabii haliyle,en başta gençlerde belli oluyor..

A nın kız arkadaşı var Benimde olmak zorunda,
Memet Adidas giyiormuş,bende Nike alayım

gibi takıntılarla başlıyor bazen büyük hastalıklar.....

Ne kadar komik ki,Bir OYUN yüzünden bile kavgaların edilebildiği bir ülkede yaşıyoruz...

-Ver lan lootladığın paralarımı

...

"Çok fırın ekmek yemek çok" diyeceğim izninizle...Ama her ne kadar fırın ekmek yersek yiyelim,ÇOK zor bir şekil A dan B den bakıp düzelmeyle değil,Kendimizden düzelmedikce...

..[signature][hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow
Always remember;death is only a Begining

UYARI!:Evcil yaşayanlar için uygun değildir!
[29.04.2002-29.04.2004]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

valla dağda/mağarada tek başıma yaşasam para önemli olmayabilir ama üstte de dendiği gibi büyük şehirlerde yaşıyoruz, para olmadan su bile içemeyiz bu durumda, ve ben dağda, köyde tibet manastırında, yaşamak istemiyorum şehirde yaşamak istiyorum :) o yüzden para gayet önemli bişi benim için.

kitap okuyorum, hemde deli gibi, hatta son 3-4 ay içinde kitaba verdiğim para rahatça bizim okuldaki kızların toplam kitaba verdiğini geçer yani. babamdan çok kitap alıyorum bu aralar ki onda 20k falan kitap var.

gayet mutluyum ciddi hiç bir problemim yok, tabi daha çok param olsa bu sayede daha iyi bir bilg. alsam, daha çok kitap alsam dahada mutlu olabilirim (:

futbol, araba vb ile zerre kadar ilgilenmem, konuşmam. bunlarla ilgilenen insanları yok sayarım, ben kendi işime bakarım sadece :) tvde sadece belgesel, haber, varsa güzel film/dizi/çizgi film izlerim. zırt pırt sinemaya giderim falan.

boş zamanımda değil ille bişi yaparken müzik dinlerim, moda beni enterese etmez sabit şeyler giyerim hep. her ay 3 dergi alırım eskiden 8 di bu sayı ama kapandı netekim bir kısmı.

bizimkiler almaz ise gazete almam haftasonu hariç, tv/internet gayet yeterli benim için.. falan filan diye uzatabiliriz tabi bu listeyi :)[signature][hline][i]FR - Wow - MM - SmS
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Sam, 29 Nisan 2004 18:04 tarihinde demiş ki:
genç insan gazete okumayıp, tv (%95'ini at çöpe yerli yapımların) seyretmeyecek. (kültürsüzlük değil hiç bile) kendini de yıllarca cs ya da uo gibi tek birşeye kitlemeyecek. bu durumlarda bir süre sonra hayatın sadece bundan ibaret olduğunu düşünmeye başlayan insanlar desert eagle ile hekşat dışında bir sohbet yapamıyor.

bence durum gösterildiği şekilde kötü olarak yorumlanmamalı, sevgiyi paradan daha önde tuttuysa 80 gençliği bugün o gençliğin kurduğu bir ülkede yaşıyoruz. 2028'e gelince de 2004 gençliğinin ülkesinde yaşayacağız ve bence daha güzel bir türkiye olacak bu, Allah hepimize görecek ömrü nasip etsin..


Özellikle bu iki paragrafı her gün 2 doz okuma ihtiyacı hissetim, Sam' e katılmamak elde değil..

17 yaşında lise bir öğrencisi olan ben, öss diye bir şeye hazırlanmaya başlıyorum ufaktan, hayatım ordan 300 üzerinden, garip şekilde hesaplanmış puanlarla belirlenecek gibi gösteriliyor bana. Tamam böyle değil, ama nasıl? Çoğunlukta, uo-kız-erkek-popstar sisilesi, ötesine geçemeyen, depolitik insanların oluşturduğu çoğunluk içerisinde; öss harici bir yaşam yolu olduğunu bilmeyen, girişkenliği "yırttık abicim yırttık olarak" nitelendiren ve kendimize ters düşecek; yaşamlarımızdan fedakarlık yapıp(zaman ve çaba bazında), özveri gösterip bir şeyler yapmaya ölesiye korkan; gerçek doğruların bizden gerçek savaş esnasında, savaşın 60. senesinde bizleri satmış insanların tarafından saklandığı bir gençliğiz bence..

Tamam kitap okumuyor olabiliriz, nasıl bilgisayarları yanlış kullanıyorsak, televizyonlarında yanlış kullanıldığı, yanlış kişiler tarafından kullanıldığı, ve bu bağlamda gözlerimize perdelerin çekildiği, bir yer burası. Spor olarak futbol basketin ötesine geçemeyen, müzikte "acaba etrafım ne der" "hangisi daha popüler gibi kaygılar taşıyan" bir gençliğiz bence..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hmmm
bi çok arkadasa katilmak ve katilmamak elde :p
Paranin önemini kimse tartisamaz ama tartisilmasi gereken deger yargilari arasinda paranin nerde oldugu? eskiden mutlu olmak icin sevgiye ihtiyac duyarmish nsnalar.. belkide eski olduklari icin ? yeni nesilin önündeki secnekler onlarda olmadigi icin? gencligin nereye kostugunu bilmiyorum ama onlarin nereye kosturulmak istendigini anlamak icin egitim sistemine cevreye topluma birazcik bakmak yeterli degilmidir? insani insan yapan cevresi ailesi ve egitimi olarak yola ciksak insanin degerlerini olusturan bunlar deilmidir..
ben hep merak eder arada yaşlı dedigimiz kimselerle bunun tartismasinada girerdim bi zamanlar.. cidden onume koyduklari anlatiklarindan tek anladigim onlarin elinde bizim elimizdeki secenekler/sanslar olsadi cidden farkli yasam tarzlari secelerdi kendilerine..
mafyanin el üstünde tutuldugu diziler var shu an tvde aldklari hitler insani düsündürmüo deil adamlar cikip bir bölümde 5-10 kisiyi temizlio filan flaan birde tutup hmm insancil yapiolar neymish uyusturucuya karsi gelen mafya.. hadi canim sende..
gencler dedigimiz 18-22 yas grubu ise.. onlara yasamalari icin verilen o kısıtlı ama alabildigine genis bir ortamda (secebileckeleri milyon secenek gözükür ama..) ole pek uzuun onlari dunyanin sayili insanlari yap(a)mayacak bir yerde olduklari kesin
kültürel yozlasma kültürel yikim arada kalmish bir genclik ki icinde benim yas grubumunda oldugunu varsayabiliriz (25im shu an)
gelecek kaygisi yasam kaygisi yarin ne yapabilirim kaygisi insanin yüzüne ancak gercek hayati tanidiginda (tanidigini sandiginda) carpmiormu?[signature][hline]
Crean Frostfel Master Medic on Eclipse / Frostfel Dark Elf Mystic/Fighter On Bartz
Captain of the Amarr Battleship Vampire / Member of Dreamsmiths
"Who wants to live forever?"


[Bu mesaj Creel tarafından 29 Nisan 2004 19:34 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"eskiden mutlu olmak icin sevgiye ihtiyac duyarmish nsnalar"

yahu yok böyle birşey, ortaçağ avrupa'sında da eski mısır'da da parası olmayan köpek gibi sürünüyordu. para icat edildiğinden beri en önemli araçtır ve tahayyül edilebilen gelecekte de öyle kalacak..

anlamıyorumki kim söylüyor size "eskiden para önemsizdi" diye..[signature][hline]Sam of Paticik - Lvl 9 Maydonoz - Çokbilmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hehe yaslilar :P yalanmi sölüolardi :P vay adiler :P
para önemsizdi derken belkide shu an ki kadar insanlarin taptigi bisi deildi demeye calisiolardir? :P olamazmi sam?[signature][hline]
Crean Frostfel Master Medic on Eclipse / Frostfel Dark Elf Mystic/Fighter On Bartz
Captain of the Amarr Battleship Vampire / Member of Dreamsmiths
"Who wants to live forever?"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...