Black-ice Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Kafama takıldı. Hadis. Bunlar (söylemler, şunu bunu yapmayın şunu yapın tarzı sözler) nerden gelmiş bu günlere? Orjinalleri var mı kuran gibi? dilden dile mi aktarılmış o günlerden kalma yazılardan mı derlenmiş ? Nerden gelmiş? yardımcı olursanız sevinirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
riglous Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Hadislerin ozelligi sunu yapin bunu yapmayin diyen sozler olmasi degil, Allah'in elcisi kabul edilen Muhammet'in sozleri olmasi. Ancak Nasrettin Hoca fikralari gibi her gelen yenisini ekliyor tabi. Bir de adamin sakalina tapinanlarin ekledikleri, cikardiklari, yorumladiklari var ki tadindan yenmez. Yazili oldugu herhangi bir kaynak mevcut degil. Bir jenerasyondan digerine aktarildigi kadar dogru. Kulaktan kulaga oyunu gibi bir sey iste. Bu nedenle de gunumuzde bazi profesorler hadislerin gecerliligini yitirdigini savunur. Bazilari ise hala korudugunu. Unutulmamasi gereken tek sey, Kuran'da sadece Kuran'in degistirilemeyecegi uzerine hukum var, hadislerin degil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Hadisler icin saglam kabul edilen aynaklar var.Buhari felan. Genelde bole 3 kitapta gosterilen hadisler gercek sayiliyor. Hah buldum bunnarda en cok kabul edilen 6 hadis kiabi. Buhari, Müslim, Ebu davud, İbn-i Mace, Tirmizi, Nesai Iste ne kadar cok kitapta geciyosa o kadar gercek sayiliyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Hadislerin çoğunu tırıvırı kabul edebilirsin zira Hz. Muhammed yaşarken sözlerinin yazıya aktarılmasını istememiştir. Hz. Muhammed öldükten 30-40 sene sonra ortada hadis olduğu söylenen 1.000.000 fazla söylenti gezmekteydi, en sağlam olduğu kabul edilen buhari bile bunların ancak yarısını inceleyebildiğini ve bunların da yarısını kitabına aktarabildiğini söylemiştir. Demek ki önce kuran'a bakacaksın, sonra hadislere. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Matematiksel olarak hadisler degismeden gelmis olsa bile neden din disi oldugunu aciklayayim. 1- Kur'an Allah'in insanlara iletmek istedigi her seyi icerir. 2- Hz. Muhammed Allah'in elcisidir, normal bir insandir bunun haricinde. Allah'in sozlerini aktarmistir. 3- Islam'da Allah'la kul arasina kimse giremez, kullar Allah'a hesap verir sadece. Say that hadislerin dini degeri var. Hadisler (1) sebebiyle Allah'in sozu olamazlar, bu sebeple eger Hz. Muhammed'in agzindan ciktilar ise onun kendi sozleridir. Bunu ve (2) yi goz onunde bulundurursak ve (3)'e gecersek => contradiction Sonuc: Allah + sevap puani kazandiracak seyler varsa onlari da iletmesi gereken her seyin bulundugu Kur'an'da iletirdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Günümüz uygulamalarından Patch Notes'lara benziyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sufi Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 hadisler (hadiseler, olaylar) esas olarak islam peygamberinin islamı yorumlama biçimidir. kanun değildirler aslında. islam kitabında esnek bırakılmış konularda peygamberin uygulamalarıdır. abdestin nasıl bozulduğunu söylemez kuran, sadece temiz olunması gerektiğinden bahseder. nasıl temiz olunacağını ve temizliğin nasıl ortadan kalktığını peygamber göstermiş. hadiselerin yazılmamasının istenmediği doğrudur, çünkü islam hükümleriyle karıştırılmasından korkulmuş. hadisler mezheplerin esas kaynağıdır. mezhepler kurandaki temel noktalarda ihtilaf etmezler ancak uygulamadaki şekil detaylarında ayrılığa düşerler. bunun kaynağı da peygamberin esnek konulardaki birbirinden farklı uygulamalarıdır. yani peygamberin kendisini şeki kısıtlamalara sokmadığı durumları mezhep imamları sonradan bu birbirinden faklı uygulamaların bir kısmını seçerek sistemleştirmişler. aslında bir bakıma peygamberin yapmayın dediği veya demeye çalıştığı şeyi yapmışlar. tabi bunu yapmalarının en önemli sebebi etrafta dolaşan hadis kirliliği olmuş. yani özetle islama göre esas kaynak kuran ancak özellikle ibadetle ilgili detaylara girilmediği için hadisler de uygulamayla ilgili 2. kaynak denebilir. islama tabi birinin hadisleri tamamen gözardı etmesi mümkün olmaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Hagii Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 muhammetin yetersiz kaldığı durumlarda ondan sonra gelenlerin aklından uydurdukları şey dersem yalan olur mu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Yetersiz dememek lazım sadece ileride oluşabilecek durumlar o zaman itibari ile bilinemediğinden demek daha doğru. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Hagii Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 yani Hz Muhammet in herşeyde yeterli olduğunu savunuyorsun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Ağzımdan öyle birşey çıktı mı? Sen yetersiz olduğunu mu savunuyorsun? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masakari Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 program mı bu update fılan denılmıs dınıme laf edılmıs banlayın benı ebüüüübeeeeeeeeeeeee Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Hagii Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 sadece sessizliğimi korumak istiyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Selam, Yaklaşık 200 sene sonra toparlandıkları için 'Peygamberin söylediği söylenen sözlerdir' şeklinde belirtilirler. Söylenen sözü dinleyen veya duyan onu bir başkasına aktarırken sözün orjinalini değil, sözden ne anlamışsa, aklında ne kalmışsa onu aktarır. Çünkü, insanın yaratılışı gereği bir şeyi olduğu gibi (tamamiyle) aklına yerleştirmesi ve bir başkasına da orjinal biçimi ile aktarması mümkün değildir. Kişi, ancak kendisine söylenenden veya duyduğundan ne anlamışsa onu aktarır. Onun için ''hadisleri, Peygamberin sözleri olarak değil, peygamberin söylediği söylenen sözler olarak görüyoruz. Bu konumu île hadislere, içinde Peygamber (sav)in sözleri olabilir ihtimali ile bakmaktayız. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 20, 2008 şöyle bişi müslümanlıkta nası Hz Muhammedin yaptıkları bazı şeyler sünnet olarak geçiyosa güzel şeyler diye, hadislerde söylediği güzel sözler oluyomu ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Selam, Olmaya olur da hadis 1 kere söylenmiş birşey, sünnet ise devamlı suret ile yaşamında yaptığı şeyler. Ayrıca hadis'in geçen sürede değişikliği ve dinleyen/aktaran kişinin aktarım doğruluğu işi azıcık bulandırıyor. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Peygamberi bir lise/üniversitede hoca olarak düşünürsek, Kuran ders kitabı, hadisler de onun ders anlatışı sırasında kitapta olmayıp da hocanın yararlı görerek eklediği öğrencilerin de yazdığı detaylara benzetirsek zındık olur muyuz ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
THARKAS Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 en güzel hadis bence mantigina uymuyorsa anlaki o hadis benden degildir manasına gelen hadistir bence. tam cevirisi bu degil tabi benim aklimda kalan bu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Selam, Benzetme doğru olabilir. Oradaki tezin açılımı şeklinde de ifade edilebilir ama bunun tam ifadesini bilenden almak gerekli :) Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
canola Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 21, 2008 Wispy said: Peygamberi bir lise/üniversitede hoca olarak düşünürsek, Kuran ders kitabı, hadisler de onun ders anlatışı sırasında kitapta olmayıp da hocanın yararlı görerek eklediği öğrencilerin de yazdığı detaylara benzetirsek zındık olur muyuz ? hacı sınavın kitabın başındanmıymış? off yaaa. not filan bulalım bari birilerinden D: Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arlooax Mesaj tarihi: Ekim 22, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 22, 2008 Penthesilea said: Matematiksel olarak hadisler degismeden gelmis olsa bile neden din disi oldugunu aciklayayim. 1- Kur'an Allah'in insanlara iletmek istedigi her seyi icerir. 2- Hz. Muhammed Allah'in elcisidir, normal bir insandir bunun haricinde. Allah'in sozlerini aktarmistir. 3- Islam'da Allah'la kul arasina kimse giremez, kullar Allah'a hesap verir sadece. Say that hadislerin dini degeri var. Hadisler (1) sebebiyle Allah'in sozu olamazlar, bu sebeple eger Hz. Muhammed'in agzindan ciktilar ise onun kendi sozleridir. Bunu ve (2) yi goz onunde bulundurursak ve (3)'e gecersek => contradiction Sonuc: Allah + sevap puani kazandiracak seyler varsa onlari da iletmesi gereken her seyin bulundugu Kur'an'da iletirdi. Cok guzel aciklamis olayi Penthesilea. Bir iki sey de ben ekleyeyim. 1) Kuran'i Kerimde acik ve net olarak Hadis denilen seyin zirva oldugu, ve hala bir kisim arkadaslarin israrla zirva okumakta inat ettigi, zamani gelince bu sorunun (doomsday olayi) bizzat bu israrci arkadaslara sorulacagi gecer. 2) Kuran'i Kerimde Hz. Muhammed bile birden cok defa uyarilir. Bisiler anlatmaya calisirken, sure iner ve kisaca der ki "bisiler ogretmek, aciklamak sana dusmez, sen elcisin, bana duser, ogretmen benim, bir daha aciklama yapma, sadece ben ne veriyorsam onu ilet". Bunun icin mesaj Universal'dir zaten, aksi takdirde Universal olmaz, peygamber zamanina gore yorumlar ve o yorumlar zaman icinde void olur. 3) Hadis denilen moklar, ilk defa HZ Muhammed'in olumunden 250 yil sonra toplanmistir Buhari tarafindan. Dusun artik nerden ne toplamis. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, Kuran nasıl abdest alınacağını da anlatmaz. Bunu bize detaylandıran Peygamberdir. Açıklayıcı bir metin Günümüzde müslüman denilince,dünyadaki hemen herkes Hz.Muhammed(A.S.M.) Efendimize bağlı kişiyi anlıyor.Oysa ki, Kuran'da Müslüman tanımının ''Allah'ın varlığına ve birliğine inanan'' kişi olduğunu görüyoruz.Bu nedenle de yazımızda Muhammedi İslam terimi kullanıyoruz. Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah(C.C.)'ın en son gönderdiği Peygamber, Hz.Muhammed(A.S.M.) Efendimizdir.Yüce Allah(C.C.)'ın en son vahyettiği Kutsal Kitap da Kuran'dır. Tarih içinde Muhammedi İslam'a baktığımızda, Asr-ı Saadet'den hemen sonra,İslam anlayışı ve uygulanışında farklılıklar olduğunu,giderek de arttığını görüyoruz.Bundaki en büyük temelin de ''kaynak sorunu'' olduğunu görüyoruz. Muhammedi İslam'ın birinci ve biricik kaynağı Kuran'dır.Kuran, koruma altında olan, değişmemiş,değiştirilememiş ve değiştirilemeyecek olan Kutsal Kitap'tır. Geçmişden günümüze Muhammedi İslam Toplumlarının en büyük kanayan yaralarından birisi ''Hadis'' ile ilgili yanlışlıklardır.Hadis,söz demektir.Muhammedi İslam'da ise ''hadis'' denilince, Peygamber Efendimizin söz ve davranışları anlaşılır.Hadisle ilgili tarihi inceleme yapıldığında, Dört Halife döneminde hadis toplanmasının yasaklandığı, hatta elinde toplanmış hadis bulunan Sahabelerden bile bu topladıkları hadislerin yakılmasının istendiği gibi uygulamalar görülür. Emeviler'in başlangıcı ile birlikte,hadis toplanmasının giderek arttığı, sonraki dönemlerde değişik hadis toplamalarının ortaya çıktığı ve nihayet Kütüb-ü Sitte olarak bilinen, Buhari,Müslim gibi bugün de en temel Hadis kaynakları olarak kabul edilen kitapların ortaya çıktığı görülür. Gerek tarihte ve gerekse de günümüzde yapılan yanlışlıklardan biri, bir söz, 'hadis' olarak sunulduğunda, bunun gerçekten Peygamber Efendimize ait olup olmadığı düşünülüp-araştırılmadan, hemen kabul edilmesidir.Aslında, bu kabuldeki niyet temizdir, çünkü kabul eden, Peygamber Efendimiz hürmetine kabul etmektedir, ancak,en güvenilir hadis kaynaklarında dahi,gerek tahrif-tahrip olmuş ve gerçek anlamını yitirmiş, gerekse de hurafe ve bidat ve uydurulmuş hadisler bulunmaktadır.Bunların yanında elbette ki, sahih olan ve sıhhatini koruyarak günümüze kadar da ulaşan hadisler mevcuttur.Dolayısı ile,günümüzde ilk yapılacak işlerden birisi, Hadis kaynaklarını arındırmak olmalıdır. Hadis kaynaklarını arındırmanın ölçüsü de elimizdedir.Peygamber Efendimizin sözleri,davranışları ve hayatı Kuran'dır.Kuran'a uymayan hiçbirsöz veya davranış Peygamber Efendimize atfedilemez, isterse Buhari'de yazsın, ister ise ravi zinciri en sağlam olsun. Kuran'a uygunluk yönünden,hadisleri nasıl ele almalıyız?Bir kaç örnekle açıklayalım. ''İlim(Bilim) öğrenmek, kadın-erkek her müslümana farzdır'' ''İlim(Bilim) Çin'de dahi olsa gidip alınız'' Bu Hadisler,mesela, ''Yaratan Rabbinin Adıyla oku'' (Alak-1) ayetine uyar. ''Peygamber Efendimiz hayatının son zamanlarında ''SübhanAllahi ve Bihamdihi Estağfirullah ve Etübü İleyh'' zikrini çok okumuşlardır'' .Bu Hadis, ''Fesebbih bihamdi Rabbike vestağfirh, innehu kane tevvaba'' (Nasr-3) ayetine uyar. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ancak,dikkat edilmesi gereken en temel unsur, Kuran'a uygunluktur. Peygamber Efendimize atfen günümüze kadar gelen ve sünnet/hadis olarak bilinenler: 1-)Sahih olan ve her devirde aynen uygulanabilecek olanlar. Örneğin, yemeğe başlarken besmele çekmek, cenaze evine yemek göndermek. 2-)Sahih olan ve yaşanılan devre göre yorumlanarak uygulanacak olanlar. Örneğin, Peygamber Efendimiz yemeği eliyle yemiştir.Çünkü o devirde çatal,kaşık,bıçak yoktu.Bu sünnetin bu devirdeki yorumu çatal-kaşık-bıçaktır. 3-)Tahrif-tahrip olmuş,uydurulmuş,bidat ve hurafeler. Bunları zaten Peygamber Efendimiz söylememiştir,yapmamıştır.Örneğin,bilime-buluşlara karşı olmak,başka bir şehre gittiğinde önce soğan yemek gibi. En temel ölçü Kuran'a uygunluktur.Sonraki ölçü ise, günümüzde doğru anlaşılıp-yorumlanıp-uygulanmasıdır. İslam'ın birinci ve biricik kaynağı olan Kuran'ın bile doğru anlaşılmadığını görüyoruz.Ayet ile ilgili Peygamber Efendimizin sözleri-açıklamaları ve davranışları, Nüzül sebebi olarak bilinen elimizdeki veriler, Dört Halifenin ve Sahabeyi Kiram Efendilerimizin ve tarih içindeki İslam Bilginlerinin açıklama ve uygulamaları araçtır.Amaç, bizlerin, yaşadığımız zaman ve koşullarda ayeti en doğru anlayıp-yorumlayıp uygulamamızdır. Bir ayetle ilgili olarak,ayeti tek bir sebebe bağlamak(nüzül sebebi), bu ayet o günün koşullarına göre düşünülür gibi yorumlar yapmak yanlıştır.Nüzül sebebi veya o günün koşulları ve uygulamaları gibi veriler araçtır.Amaç,ayetin yaşadığımız zaman ve koşullarda en doğru olarak anlaşılıp-yorumlanıp uygulanmasıdır.Çünkü Kuran'ın hükmü bakidir.Dün olduğu gibi bugün de geçerlidir ve gelecekte de geçerli olacaktır. Bu noktada bazı kimseler,Kuran haricindeki tüm kaynakları yok sayıp sadece Kuran ile hareket edilebileceğini iddia etmektedirler.Bu da yanlıştır.Çünkü, Yüce Allah istese idi,Kuran'ı bir mağaraya veya bir ağaç kavuğuna indirir veya bir dikilitaşa yazabilirdi.Haşa-Peygambere de ihtiyaç olmazdı.Durum böyle olmadığına göre,Kuran haricindeki tüm kaynakları yok saymak da yanlıştır.Ancak, Muhammedi İslam kaynaklarının Kuran'a uymayan verilerden arındırılması da gereklidir.Çünkü, Muhammedi İslam Kaynaklarında, Kuran'a uymayan pek çok veri de vardır. Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Arlooax said: Cok guzel aciklamis olayi Penthesilea. Bir iki sey de ben ekleyeyim. 1) Kuran'i Kerimde acik ve net olarak Hadis denilen seyin zirva oldugu, ve hala bir kisim arkadaslarin israrla zirva okumakta inat ettigi, zamani gelince bu sorunun (doomsday olayi) bizzat bu israrci arkadaslara sorulacagi gecer. 2) Kuran'i Kerimde Hz. Muhammed bile birden cok defa uyarilir. Bisiler anlatmaya calisirken, sure iner ve kisaca der ki "bisiler ogretmek, aciklamak sana dusmez, sen elcisin, bana duser, ogretmen benim, bir daha aciklama yapma, sadece ben ne veriyorsam onu ilet". Bunun icin mesaj Universal'dir zaten, aksi takdirde Universal olmaz, peygamber zamanina gore yorumlar ve o yorumlar zaman icinde void olur. 3) Hadis denilen moklar, ilk defa HZ Muhammed'in olumunden 250 yil sonra toplanmistir Buhari tarafindan. Dusun artik nerden ne toplamis. Bu konular hakkında bilip bilmeden konuşmak hoş değil. Paramecium'un dediği gibi Kuran pek çok şeyde ne yapılması gerektiğini anlatır ama nasıl yapılması gerektiği peyggamberin sözleri ve yaptıkarlıyla gösterilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
misanthrope Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 insanları istedikleri şekilde yönlendirmek için kuran yeterli kalmayınca uydurulmuş sözlerdir hadis, bir nevi kuran'a "patch"ler gibi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paramecium Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 23, 2008 Selam, :] Saygılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar