Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ekşi Sözlük'te Peygambere hakaret


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

Apache said:
paramecium said:

O zaman tıpda da herşey Türkçe olsun ki doktorun söylediğini anlayalım.


bi mantık kurmaya calıstın ama farketmisindir cok mantıksız oldu.simdi doktor diyoki supozituar yollarında sorun var ante cibumdan once iki kere alın boyle diince cok hos bence.ama deseki deli gibi kabız olmusun al su fitili yemekten sonra kötüne sokarsın bu bence cok sacma sonucta prospektüs diye bisey var ama arapcanın prospektüsü yok.


Bir de doktor hastasına bu şekilde anlatmıyor zaten, supozituar olmuşsun beybaba demiyor, Apache gibi uç şekilde de soylemıyor, duzgun anlatıyor, reçeteye de eczacının anlayacağı dilde yazıyor. Sen kabız olduğunu anladın mı? Anladın, Eczacı hangi ilacı vereceğini anladı mı? Anladı. Dokto konuşması o kadar uç bir örnek ki tebrik etmek lazım, hele Cure örneği başlı başına bir olay. Ezan Türkçe olmalı, Tek merkezden aynı anda okunmalı, ve sesi de kısık olmalı. Zaten saatleri belli adam ezan okumadığında müslümanlar namaz kılmayacak mı? Adamlar kahvede boş boş otururken aa ezan hadi namaza gidelim mi diyor? Namaz saatleri belli, ha illakı ezan olmalıysa Türkçe olmalı. Dualarda Türkçe okunmalı. İslam evrensel ise, ingilizce Kuran var ise, Türkçe'de de çevirisi var ise neden Arapça? Din bilginleri çıkıyor televizyonlara önce Türkçesini söylüyor, sonra da başlıyor arapçasına "en alemhay khoselaheya ibn ül zaaiirimin" diye bir şeyler söylüyor. Türkçe söyledin bir daha Arapça niye söylüyorsun ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,
Snefru said:
paramecium said:
O kişi hangi ülkeye giderse gitsin, ortak dil sayesinde ibadetine devam edebilecek.


Hadi ya avrupadaki hristiyanlıkta ortak bir dil neden yok peki?Adamlar bunu düşünememiş mi :)


Bana ne soruyorsun, çevir bir hristiyan ona sor :) Hac için Türkiye'ye geldiklerinde veya Kudüs'e gittikleri ne yapıyorlarmış sor. Ben de öğrenirim ama müslümanlık için bu geçerli. Hacca gittiklerinde 6-7 dilde ezan mı okunacak veya namaz mı kılınacak?

Saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Saygı konusunda özellikle şu 2 yazıyı çok beğendim:

Sufi said:
bakın arkadaşlar, laik sistemler fiili durumlara, de facto'ya gözlerini kapatmazlar. eğer toplumda "çekirgenin yaratıcı olduğuna inanç" bir durum haline gelirse laik sistem -yasalar çerçevesinde kalmak şartıyla- bu inanca sahip vatandaşların yaşam biçimlerini kolaylaştırmanın gereğini yapar ve yapmalıdır. laik sistemin görevi inancın tutarlılığını sorgulamak değildir.

ineğin kutsallığına saygı meselesi... çok karıştırdınız konuyu. ineğin kutsallığı inancına saygı göstermek demek inek kesip yememek demek değildir. hindu'nun "ineği kutsal saymasına" saygı göstermen gerekir yalnızca. gidip "zuhahahah lan salak inek bu mal mısın, nesi kutsal bunun lan malak" diyemezsin. tıpkı içki içmenin kötü eylem olduğuna inanan kişinin başkasının içki içmesiyle alay etmemesi veya içki içen kişinin içkiyi kötü olarak gören kişiyle alay etmemesi gerektiği gibi. herkes inandığı veya inanmadığı şeylerin gereğini yapar ancak birbirlerinin inandıklarını inanıyor oluşlarına saygı gösterir.

uzunbinik said:

kuşkusuz ki dikkatle bakmasını bilenler, hz. muhammed'e saldıranların hemen hemen hepsinin aslında din üzerinden siyaset yapan, insana hayatı dar eden zihniyete olan öfkelerini bu peygambere yönelttiklerini görecektir. açık ve net bir şekilde bugün türkiye'de islam ve islamın peygamberi bu denli ağızlara sakız ediliyorsa, bu denli öfke ile eleştiriliyorsa, bunun nedeni fetullah gülenler, necmettin erbakanlar, recep tayyip erdoğanlar ve bunların arkaik modelleridir. yani dini kendi siyasi ya da iktisadi amaçları uğruna kullanan, içini boşaltan, çıkardıkları cevherin yerine de bir avuç pislik dolduran bu adamlar, dillerinden düşürmedikleri, arkalarını yasladıkları ve kirlettikleri inançla anılır oldular. bunun sonucunda "dincilerin ahlaksız olması", "dincilerin iki yüzlü olması" gibi birbirinden garabet genellemeler yüzyıllardır bu topraklarda kollektif bilincimize yerleştiyse bunun nedeni de yukarıda adını saydığımız güncel isimler ve onların ataları konumundaki bazı başka isimlerdir. ve tabii bu isimlerin müritleri, cemaatleri, tetikçileri...

yoksa naif naif "ergenlik rüzgarları ile ilgi çekme peşinde bunlar", "islama inan kişi sayısı 3 olsa böyle yapmazlardı" gibi çıkarımlar yapmak yerine, olana doğru düzgün bakmaya çalışmak yeterli. bugün burada yazılanların herhangi birini sokakta dillendirmeye kalksak, en iyi ihtimalle öldüresiye döverler adamı. sırf ilgi çekmek için insan kendini böyle bir ateşe atmaz.

ha bu arada eleştirmek başka şey, terbiyesizlik, seviyesizlik bambaşka bir şey. cehalet zevzevklikle birleşince senin kimlerden olduğun hiç farketmiyor. ha dincisin ha kemalist ha budist. mustafa kemal başlığı altına saçmalayanla, hz. muhammed başlığına küfreden adam benim nazarımda aynı adamdır. ikisi de değersizdir.


2. yazıda dinleri eleştiren bir kişi olarak katılmadığım kısımlar olsa da, çok doğru tesbitler olduğunu düşünüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,
Snefru said:
Haca gittiklerinde 6-7 dilde okunmayacak hac nerdeyse o ülkenin dilinde okunacak niye o ülkenin dili diğer tüm 6-7 dile sahip ülkede geçerli olsun mantıklı bir sebep söyleyin lütfen.


Çünkü tüm dünyada evrensel olarak müslümanlar tüm dua ve ezan gibi ihtiyaçlarını arapça olarak yapıyorlar. Hiç bir ülke bunu değiştirmediğine göre beni aşan bir bildikleri vardır.

Türkiye'de ezan ve sela türkçe olacak, oraya gidince arapça dinleyecek. Bence mantıksız. Sence de şuanki hali mantıksız. O halde, bir bilene sormak lâzım :)

aquatik, tespitlerin çok doğru :

Saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@paramecium

(üstünden zaman geçmiş ama şimdi görebildim)

Birisine hakaret edilmesi ile kendi fikrinizi söylemek arasında bir fark olduğunu söylemişsiniz, ki oldukça haklısınız.

Ben maalesef sizin bu farkı (biliyor olmanıza rağmen) nedense dini konulara uygulayamadığınızı düşünüyorum.

Bana şunu açık ve net olarak söyleyin, bir insanın "Ben Allah'a ve peygamberlerine inanmıyorum" demesi sizin için hakaret midir?

Değildir dediğinizi varsayarak devam ediyorum, Hz. Muhammed'in peygamber olduğuna inanmayan bir insan Kuran'ın Allah tarafından gönderildiğine inanabilir mi?

Bu insan doğal olarak ya Hz. Muhammed'in yalan söylediğini düşünüyordur ya da bir zihinsel hastalığı olduğunu, aklınıza başka açıklama geliyorsa lütfen söyleyin.

Nasıl ki siz, doğal olarak, fikrinizi detaylarıyla dile getiriyorsanız, bir ateist de aynı şeyi yapacaktır. Yani bir ateistin Hz. Muhammed bir best seller yazardır(yani kitabı kendi yazmıştır) demesinde bir beis göremiyorum.
İyi bir şairdir(yine, kitabın kurgusal olduğunu belirtiyor) demekte de bir sorun göremiyorum.

Bunlar insanların fikirleridir ve bu insanlar kendi nüktedan üsluplarıyla bunu dile getirmeyi tercih etmişlerdir.

Bu insanların dedikleriyle "Ben Allah'a inanmıyorum" demek arasında bir fark yoktur. Sadece biraz daha espirili bir dille ifade edilmiştir.

Dediğiniz gibi birisine salak demek bir hakarettir. Ama bir dine inanmıyorum, bu dinin kurucusu bu kitabı kendisi yazmıştır, Allah'ın sözü değildir demek kesinlikle hakaret değildir. Bu ifade özgürlüğüdür.

Bu arada TCK'yı alıntısından kimsenin-nedense-okumaya zahmet etmediği bir bölümü ben tekrar alıntılıyorum:

Madde 216:
...
Öte yandan çağdaş dünyada, gelişmenin temel dinamiği olarak düşün­ceyi açıklama ve yayma hürriyeti kabul edilmektedir. Bu bağlamda; kişilerin düşündüklerini hür bir ortamda söyleyebilmeleri, demokratik toplumun var­lığı için zaruri sayılan unsurlardandır. Söz konusu suç tanımı, bu düşünceler dikkate alınarak yapılmıştır.
Suçu oluşturan “tahrik”, soyut saygısızlık ve reddin ötesinde, bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür ta­vırları pekiştirmeye objektif olarak elverişli olmalıdır. Fail sübjektif olarak da bu amacı gütmeli, halk kesimini kin ve nefrete tahrik etmelidir. Bu kap­samda salt yüz çevirme, soyut bir ret veya saygısızlık ifade eden bir davra­nışta bulunma veya bu yönde sözler sarfetme, suçun gerçekleşmesi bakı­mından yeterli değildir. Fiilin suç teşkil etmesi için bunların ötesinde, ağır ve yoğun bir tarzda kin ve düşmanlığa tahrikin var olması gerekir. Failin fiili, adet ve şahıs olarak muayyen olmayan toplum kesimi üzerinde kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların pekişmesine etkide bulunmalıdır.

...

Söz konusu suçun oluşması için, kamu güvenliğinin bozulması tehli­kesinin somut olgulara dayalı olarak varlığı gereklidir. Bu tehlike, somut bir tehlikedir. Bu somut tehlikenin gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlerken fai­lin söz ve davranışlarının neden olduğu tehlike neticesinin gerçekleşmesi gerekir. Hâkim, kullanılan ifadeler dolayısıyla bu tehlikenin gerçekleşip gerçekleşmediğini, dayanak noktalarını göstermek suretiyle belirleyecektir. Bu kapsamda, kişinin söz ve davranışlarının kamu güvenliğini bozma açı­sından yakın bir tehlike oluşturduğunun tespit edilmesi gerekir. Kişinin söz ve davranışlarının, halkın bir kesimi üzerinde tahrik konusu fiillerin işlene­ceği hususunda duyulan endişeyi haklı kılacak bir etki oluşturması gerekir. İfade özgürlüğü ile bu tip tehlike suçları arasında “açık ve mevcut tehlike” kriterinin var olması gerekir. Buna göre, yapılan konuşma veya öne sürülen düşünceler toplum açısından açık ve mevcut bir tehlike oluşturduğu takdirde yasaklanabilmekte, keza böyle bir tehlikenin varlığı somut olarak, açıkça tespit edilmedikçe söz konusu suçtan dolayı cezalandırma yoluna gidilemez.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...