JD Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Arkadaşım akşam gazetesinin sitesinden bir link attıda enteresan bi yazı geldi yani bilmiyorum geyik mi yapıyor yoksa ciddi düşünceleri bunlarmı ama valla saçmalık gibi geldi said: Serdar Turgut Bir sürü yeni metrobüs yolları açılıyor ya; bunları gören insanlar büyük takdirle filan karşılıyor. Ama ben o yeni yollara baktığımda sadece İstanbul’u bekleyen ve yaklaşan büyük bir ‘sosyal facia’nın izlerini görüyorum o kadar... Bu yollar İstanbul’da bir yerden başka bir yere gitmenin süresini çok kısaltıp hem de çabuklaştıracakmış. Bu genelde iyi bir şey olabilir gayet tabii ki ama tarihimize baktığınızda Türklerin kavim olarak bir yerden başka bir yere toplu halde ve çabuk olarak seyahat etmelerinin sonuçları hiçbir zaman iyi olmamış. Bu seyahatler yüzünden ya bir büyük medeniyet tamamen çökmüş ya da anlamını yitirmiş (son Avrupa örneğinde görüldüğü gibi). Şimdi ise durum daha vahim. Çünkü modern zamanların Türkleri biraz garip. Öncelikle çoğunun ne dediği hiç anlaşılmıyor. Bunların önemli bir bölümü konuşunca böğürür gibi sesler çıkarıyor. Kavmin erkek nüfusunun çoğunluğu bu durumda. Kadınları ise ayrı bir âlem. R harfiyle bitirilmesi gereken cümlelerde R harfini katiyen kullanmadan konuşuyorlar. Bunlar bir arada çok tuhaf bir güruh oluyor. Bir gün cesaretimi toplayıp muhakkak bir metrobüsün içine binip bunların birbirleri arasındaki konuşmalarını kayda alacağım ve çözebilirsem analiz edeceğim. Bu konuşmayı bilmeyen insanlar, bir de üstüne üstlük sürekli olarak cep telefonuyla konuşuyorlar. Sadece kendi aralarında kalmıyor konuşmaları. Bazen yanlış yaparak kendilerinden genetik olarak yüksek düzeyde olan insanları da arayabiliyorlar. Örneğin; ben şöyle şeyler bile yaşadım: Cep telefonum çalıyor ve açıyorum Ben: Alo ARAYAN İNSAN BENZERİ KİŞİ (aibk): Alüüü sen kimsiiiin. Ben: Ananın örekesiyim aikb: Sen bana nasıl konuşuyorsun kardeşim Ben: Senin kardeşin olabilmem mümkün değil çünkü ben insanım. Aradığın adama sen kimsin diye sorulur mu ha ayı oğlu ayı. aikb: He anladım yanlış olmuş Ben: Hene sokayım senin. Birçok akşamüstü eve döndüğümde ben bu tür insanları uzaktan görmüş olsam bile, kafamı ellerimin arasına alıp ‘Ben ne yaptım da bunlarla aynı yerde doğmak cezasını aldım, bu nasıl olabiliyor, kim bunlar, nece konuşuyorlar ve neden bu kadar çoklar’ diye dövünüp ağladığım bile oluyor. Dövündükten sonra birkaç kadeh içip onları tamamen unutmaya çalışıyorum ama bu mümkün değil çünkü haber seyretmek gibi bir kötü âdetim var. (Her haberde bunlardan mutlaka çıkıyor birkaç tane). Haberleri nece konuşulduğunu anlamadan izledikten sonra bunların eğlence programları da başlıyor. Orada da temelde hiç eğitim almamış ve büyük ihtimalle de alfabeyi bile sökememiş çirkin adamlar göbek filan atıyor. Bu programların sunucuları da genellikle R harfini ne cümle sonunda ne de ortasında hiç kullanmayan yarı çıplak taşra güzelleri oluyor ve her gece, benim ülkeyi mümkün olan en kısa zamanda terk etmeye kararlı bir biçimde yatağa girmemle bitiyor. Bu arada benim yeni bir tarih tezim var. Bizim kavmin çoğunluğu doğmak ve ölmekten oluşan yeni bir yaşam stili oluşturmuş durumda. Aradaki gelişme evresini tamamen atlayıp direkt olarak sonuca gidiyorlar. Sadece arada bir de ek olarak AKP’ye oy atıyorlar, bu mutlaka yapılıyor. Şimdi durum böyleyken bazı bölgelerden başka bölgelere hızla toplu insan sevkıyatı sosyal felaketin habercisidir. Örneğin; Topkapı’dan şimdilik Zincirlikuyu’ya insanların hızla ve kısa sürede gidebilmesi yanlıştır. Ben her sabah bu bölgeden zorunlu olarak geçerken “Acaba yanlışlıkla ‘Maymunlar Cehennemi’ adlı filmin içine mi düştüm ki” diye düşünüyorum. Çoğu da hayli ürkütücü bir görüntüdeler. Tabii ki zevksizler de... Eve dönüşte de görüyorum bunları. Çoğu sabahtan beri aynı yerde duruyormuşlar gibi geliyor bana. Sonra başka bir gözlemim daha var; bölgede yer alan şirketlerin çoğunda personel seçim kriterleri de çevreye hızla uyum sağlamak amacıyla olsa gerek yerel koşullara göre düzenlenmiş. Örneğin; ben AKŞAM’a ancak yerel koşullara uygun olduğum için, çirkinlik kontenjanından transfer olabildim. Bu bölgeden insanların toplu halde ilk önce Zincirlikuyu’ya gidebilmelerini kolaylaştırma çabasını benim mantıken anlayabilmem mümkün değil. Biraz daha cüretlenirlerse belki yakında imkânsızı da yapmaya girişip toplu taşımacılığı Nişantaşı’na kadar bile götürebilirler. Düşünsenize; Nişantaşı’ndan kalkıp kimse buralara gelmeyeceğine göre bu tek yönlü bir metrobüs hattı olacak ve Nişantaşı’ndaki son durakta insanlar metrobüsten birden sokağa döküldüklerinde ya iç savaş çıkacak ya da oraların yerel ahalisi toplu intiharı tercih edecektir. (Bilimsel not: ABD’nin başkenti Washington DC’de metro hatlarının bazı bölgelere kadar uzanması bölge halkının direnmesi nedeniyle engellenmiştir. Örneğin; zengin insanların yaşadığı Georgetown bölgesinin merkezine uzanan bir metro istasyonu yapılmaz. Çünkü orada halk, uç bölgelerden bazı tiplerin elini kolunu sallayarak ucuz ve çabuk biçimde Georgetown’a gelmesini istememektedir. Şimdi aynı tipler Obama’yı başkan seçebilmek için sulu gözlerle politika filan yapıyor. Gerçeği bilmesem, içyüzlerini tanımasam kıçımla gülmezdim bunlara...)
Slat Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Bu yazının ayık bir kafayla yazıldığını sanmıyorum ama ilginç bir yazı olmuş.
Xenocide Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 yazının tamamını okumadım biraz atlayarak gittim ama bana saçmalamış gibi geldi. "Yok artık ali sami" dedim resmen metrobüs hattı türkiyenin çökmesinemi sebebiyet vercekmiş yani nası bağlantıdır bu
nileppezdel Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Saçma bi bağlantı gelmek isteyen bi yolunu bulur gelir. Ha ama cadeyi apaçilerin doldurmasını istemem o konuda doğru bi noktaya parmak basmış.
Rewendor Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Yahu kimmiş bu angut merak ettim. Böyle bir elitistçilik, böyle bir sınıfçılık olur mu? Ha tamam, ülkede çok fazla "ayı" var o ayrı da, böyle toplu sınıflandırmacılık falan nedir? Direk yaşadığı yere ya da kullandığı toplu taşıma aracına göre ayrımcılık nerede var? "Topkapıda yaşayan şöledir zincirlikuyuda yaşayan böyledir" falan ne ya? Şımarık zengin piçi edasıyla elitist yazıların da prim yaptığını da görmüş olduk.
dasaaa Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 abi önceden serdar turgut okumadınız mı hiç?
fede Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 *bakayım nasıl yazıymış* *hmm serdar tu...* *hehehe*
Rewendor Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 İyi ki okumamışım. Ülkedeki ayılar ayrı bir konudur, hatta toplu bi şekilde kurtulmak da lazım o da doğru. Her gün trafiğe çıktığınızda toplu taşımaya bindiğinizde araba kullanırken devlet dairesinde sokakta yolda görüyosunuz zaten. Ama tutup da bunu böyle insana değil de sosyal statü farklılaştırılması ya da oturduğu yere göre ayrımcılık olarak genelleyen adam bir de kalkmış kendisini insan olarak lanse etmiş bakın ben elitim diye reklamını yapmış falan? Yani gereksiz adammış, daha okumam bi daha zaten :)
dasaaa Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 adam garip yaw.. okusaydınız seneler öncesinden şimdiki yılmaz özdil hedelemelerini (köşe yazısı değil onlar, enter enter bişiler) uzun uzun bi şekilde çıkartan adamlardandır. son derece salakça şeyler de yazdı. son 4-5senedir sanırım bi cozuttu, tozuttu.. garip oldu. ahanda 4eylül'de yazdığı CERN büyük deneyi ile ilgili yazı. Şimdi demek istediğimi anlayacaksınız.. SAvulun kopyalıyorum: said: Cern Laboratuvarı’nda Fransa-İsviçre sınırı boyunca yer altında kurulmuş tünellerde altı gün sonra büyük bir deney gerçekleştirilecek. Halkın ortalama zekâsına hitap eden ve üçüncü sayfalarında çıplak kadın fotoğrafları basan gazetelere göre bu deneyde evrenin doğuşuna neden olan büyük patlama koşulları yeniden canlanacakmış. Big bang öncesinde evren kara delikten ibaret olduğundan bu deneyde de bazı kara delikler yaratılacağı ve bunun dünyanın sonunu getireceği bazı çılgınlar tarafından söyleniyor. Bu yaratılacağı söylenen kara delik, ilk önce Fransa’yı yutacağından deneyin sosyal açıdan yararlı yanlarının da olduğu söylenebilir. Eğer denilenler doğruysa kalan altı günde yapmamız gereken son işlerin bir listesini yapmak gerekiyor. İşte 10 Eylül’den önce yapılması gereken bazı işlerin listesi: 1- Rana’ya karşı gelinecek. 2- Ayın 11’i itibarıyla Digiturk üyeliği iptal edilecek. 3- Ayın onuna kadar sürekli olarak pepperoni piza yenilecek. 4- Türkiye’ye gelecek olan Charlize Theron’a tecavüz edilecek. 5- Dünyanın sonunu iyi seyredebilmek için deneyin yapıldığı yerin İsviçre tarafından VIP locasından koltuk alınacak. Şaraplar Fransa tarafından getirtilecek. 6- Stephen Hawking ‘Bütün bunların sorumlusu sensin gerzek’ diye bağırırken boğularak öldürülecek. Ama öldürülmeden önce bana o halde nasıl sevişmiş olduğunu anlatması istenecek. Çünkü bunu anlamadan önce dünyanın sonunun gelmesini istemem. 7- Kan testi sonuçları doktorun gözü önünde paramparça edilip küllükte yakılacak ve bu arada doktora doğru ‘İlgilenmiyorum ne yapacaksın bakalım şimdi’ diye bağırılacak. 8- Bana Kama Sutra’nın 64 pozisyonunun hepsini öğretecek bir fahişe ile anlaşma yapılacak ve ayın 10’una kadar mümkün olduğunca çok pozisyon denenecek. 9- Gerçekten istediğim türde bir gazete hazırlanacak ve buna birisinin itiraz etmesi beklenecek. 10- İlkokula başlayan oğluma ‘Okul tamamen tatil hem de sonsuza kadar’ müjdesi verilecek. 11- Turkcell’den kara delik içinden dünyayı çeken hat istenecek. Dünyanın sonu Rana’yı etkilemeyeceğinden o beni olaydan sonra mutlaka arayacaktır. Çünkü önemli bir iş yaparken beni mutlaka arar. Kimleydin diye sorar. Örneğin şu an bile beni dünyanın sonundan ziyade bu soruya muhatap olma olasılığının yarattığı tedirginlik yoruyor. 12- Deney günü kuantum fiziğinin dedikleri doğruysa bizim şu anda 11 paralel evrene sahip olduğumuz ortaya çıkacak. Bilim adamlarına rica edip Rana ile beni aynı evrenin içinde tutmak için yöntem geliştirmelerini istemeyi unutmamalıyım. Çünkü o ve ben paralel evrenlerde yer alırsak asıl o zaman dünyanın sonu gerçekten gelebilir. O bana paralel evrenden seslendiği takdirde bilim âlemi gerçek büyük patlamayı ve kara deliği o gün görecektir, buna inanın lütfen. Ben geçmişte bizim evde bazı durumlarda mini minnacık kara deliklerin dolaştığını görmüştüm. Bir kedimizi onlardan bir tanesi yuttu. 13- AKP hakkında gerçek fikirlerimi açıklayan bir başyazı yazılacak, sonra hükümetin bizi tehdit etmesi beklenecek. Hükümetin çeşitli üyelerine Kasımpaşa’ya kadar denilecek ve ayın 10’unda dünyanın sonunun gerçekten geliyor olmasına sevinilecek. 14- ‘Chateau Margaux 2005 mi tabii alırım canım hem de bir kasa isterim. Ödemeyi ayın 11’inde yaparım ancak o şartla’ diyen mektup gönderilecek. 15- Coen kardeşlerin son filmi mutlaka ayın 10’undan önce seyredilmeli. Çünkü bunu seyretmeden gidersem gözüm arkada kalır. 16- Acaba İstanbul Borsası dünyanın sona ermesinden nasıl etkilenecek? Bu soruyu arkadaşlara sormalıyım. 17- Dört günde hızlandırılmış dindar olmanın mümkün olup olmadığı araştırılacak. 18- Acaba kalan sürede biraz para kazanmak için ‘Dünyanın sonu diyeti-yedi günde 20 kilo verin’ diye bir şey icat edebilir miyim? Üstelik başarısız olunduğunda paraları geri ödeme garantisini de rahatlıkla verebilirim. 19- Cambridge Üniversitesi’nin teorik fizik departmanı tümden havaya uçurulacak. Bunu oraya gidip canlı bomba olarak yapmayı planlıyorum. Çünkü başımıza gelecek her olayda onların sorumluluğu var. edit: rana eşi bu arada.. bu yazıda bahsetmemiş olabilir. ama illaki bi yazıda göreceksinizdir tipsizliğinden dem vuran biri paso.. hafif şaşıydı galiba bi de..
forgiver Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 bari bir kere metrobüse binip öyle yazsaymış arada bir normal bir yazı yazar
dasaaa Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 doğrudur arada bir normal yazar. aslında normal yazarsa güzel de yazar. ama yazmaz nedese.. bugünkü yazısını da koyup bitiriyorum. yine çok saçma, yine çok absürd.. said: Dertlere derman amcanız [email protected] Rumuz: Aile Soru: Serdar amcacığım. Ben artık başka çaresi kalmadığından görücü usulüyle evlenme kararı almış bir adamım. İlişikte fotoğrafımı da gönderiyorum. Sizce benim görücü usulüyle iyi bir evlilik yapma şansım var mı? Cevap: Sevgili Aile. Fotoğrafını uzun süre inceledim. Diyeceğim şu ki; görücü usulüyle başarılı bir evlilik yapabilmen için seninle evlenecek kızın Beyaz Baston Körler Derneği üyesi olması gerekiyor. Bu koşul yerine getirildiğinde hemen evlenebilirsin. Bir de şuna da dikkat etmelisin; bazen körlerin dokunma hisleri çok duyarlı hale gelebilir. Evlenebileceğin kızın, göremediği suratına fazla dokunmasına izin verme lütfen. Çünkü çok ama çok çirkinsin evladım. Sana bu cevabı yazarken Yaman adlı köpeğim evde dolaşıyor. Vallahi o senden çok güzel, üstelik kız arkadaşa bile sahip. Sana başarılar diliyorum Aile. Fotoğrafın için yine de teşekkür ederim. Diyet yapmaya çalışıyorum, bana istemeden de olsa yardımcı oldun. Bir görünüşte iştah kesen türsün sen. * * * Rumuz: Vajina Soru: Yaşım geçiyor, evde kalıyorum diye korkan annem ve arkadaşları beni üfürükçüye götürdüler amcacığım. Üfürükçü benimle biraz konuştuktan sonra vajinama biraz rakı koyacağını ve bunun da benim kısa sürede evlenmeme yol açacağını söyledi. Tavsiyen nedir amcacığım? Cevap: Kızım sen ‘rakı şişesinde balık olsam’ dizesine yepyeni anlamlar kattın. Şimdi o cümleyi ‘vajinada balık olsam’ diye yazmak zorunda kalacağız. Tavsiyem; üfürükçüye Sarı Zeybek ya da Siyah Efe marka rakı koyması için ısrar et. Hayatına biraz kalite kat. * * * Rumuz: Kırsal Soru: Serdar amcacığım bizim köyde hiç prezervatif satılmıyor. Köyün erkekleri arasında bir fikir oluştu. Çocukların oynadığı balonları prezervatif olarak kullanma düşüncesi ortaya atıldı. Ne dersin amcacığım?.. Cevap: Evladım ilk önce senin rumuzunu okuduğumda aklıma bizim Yaman geldi, bunu bilmen lazım. İkinci olarak kırsal kesimlerde fikir ve düşünce oluşturulmaması gerektiğini düşünürüm ben. Senin sorunun da bunu destekledi. İster balon ister çorap kullanın, o sizin anlamsız hayatınızı ilgilendirir. Bu konuda benim verebileceğim tek tavsiye şudur: Dikkat edin, kullanacağınız balon uçan balon türü olmasın. Niye diye sorarsanız; bunu da anlatayım... Kırsal kesimde olduğunuz için bütün gün mutlaka sigara da içiyorsunuzdur, değil mi? Size bir haberim olacak, uçan balonlar ateşle bir araya geldikleri an yanarlar. Şimdi başta ben olmak üzere kimse, kırsal kesimde etrafta penisleri ateş almış durumda koşmakta olan absürd insanlar görmek istemiyor, tamam mı çocuğum?.. Beni anladıysan yüksek sesle ‘He anladıydım’ diye bağır da arkadaşların da duysun. * * * Rumuz: Cilve Soru: Bırak şimdi soruyu filan sevgili amcacım. Ben 19 yaşında ateşli bir kızım. Foto da ekte, gel tanış, korkuyon mu? Cevap: Canım cilve. Sana samimi olarak söylüyorum, mektubunun girişini okuyup resmine bakarken az daha geliyordum ama mektubunun ‘korkuyon mu? bölümüne geldiğimde gelmek fikrinden tamamen vazgeçtim. Bir daha ömür boyu gelmeyebilirim bile. Yon diye yazanı bırakın, böyle konuşan bir kadından ben çay servisi bile alamam, annuyon mu? * * * Rumuz: Evde seks Soru: 22 yaşında bir kadınım. Üç yıldır evliyim. Kocam benimle hiç sevişmedi. Galiba sertleşme sorunları yaşıyor. Ne yapmalıyım? Cevap: Sevgili kızım. Hemen öldür onu. Bu tavsiyemin nedenini açıklamadan önce senin sorunu okurken ‘Galiba’ kavramına yepyeni boyutlar eklemiş olduğunu gördüm. Kesinliği bu kadar teyit edilmiş bir konuda bile kuşku ifadesi içeren ‘galiba’ kelimesini kullanabilmek gerçek bir felsefi başarıdır. Bunun yanında ‘öldür onu’ tavsiyesini şu nedenle verdim; kızım bazen aniden ölen insanlar ‘rigor mortis’ durumuna düşebilirler. Ani ölüm durumunda sertleşme olduğu da görülmüştür. Öyle bir şey olduğu takdirde ceset kokuncaya kadar üç yılın öcünü çıkarabilirsin. Hatta soğutuculu bir ortamda süre de uzayabilir. Kokmaya başlayınca da çöpe at gitsin. Seks sorununu bu şekilde çözdük işte ama sen kadın olduğun ve bu açıdan hafif sakat sayılabileceğinden şimdi de ‘seks tamam da ama aşk ne olacak?’ filan diye abuk sorular da soracaksındır’. Adamı aniden öldürdükten sonra seks yap, sonra adamı mumyalat ve içini doldur. Gece masayı hazırla, iyi bir şarap aç, cesedi karşına koy. Şarabını yudumlarken romantik anlar geçir, konuş, ona hayatın anlamını anlat. Emin ol ki; bu deneyin, yaşayan erkeklerle geçirilen geceden bir farkı olması mümkün değildir. Çünkü hiçbir erkek seks sonrası yapılan konuşmaları katiyen dinlemez. O nedenle ha yaşayan ha da ölü, no problem tamam mı? ben ortaokulda iken falan hürriyette yazıyordu galba
nileppezdel Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 nileppezdel said: Saçma bi bağlantı gelmek isteyen bi yolunu bulur gelir. Ha ama cadeyi apaçilerin doldurmasını istemem o konuda doğru bi noktaya parmak basmış.[/quote Bu arada adam fena saçmalamış o ayrı, istemeyeceğim doğru yani ama "şurda oturanlar apaçidir" diye bişey de yok. O baya ayrımcılık yapmış :S fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 eskiden tamamen mizah yazardı.zencilerle,pakistanlılarla filan dalga geçerdi.hatta pakistan da bunu öldürmeye yeminli birileri filan vardı zamanında :P . beyin kanaması geçirdikten sonra eski tadını yakalayamadı. "political correctness" takmadan yazan ender adamlardandır. "bu ne abi? adam elitist, böyle yazı mı olur" filan diyen arkadaşlar aman stephen colbert filan izlemesinler :P lol eskisi kadar komik değil artık veya ben büyüdüm bilemiyorum... edit:evet biz ortaokuldayken hürriyette yazardı.hem de baya bi köşeleri vardı.gurmelik filanda yapıyodu.özkök e giydirip dururdu. özkök de bunun için "tembel herifin tekidir.bütün gün bilim kurgu romanları okur." gibi bişey demişti. dasaaa Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 said: eskisi kadar komik değil artık veya ben büyüdüm bilemiyorum... ben orta okuldayken çok eğlenceliydi yazdıkları.. şimdi hafif deli saçması gibi sanki. bilemiyorum.. Rewendor Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Abicim mizah değildir bu ama. Mizah böyle olmaz. fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 olur çok da güzel olur.bu yazı o kadar komik değil ayrı. Syn Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Alo der, Allloo der, Alü der, sırf şu lafla insan yadırgıyorlar, sınıflandırıyorlar, ayıp ya. Aksan denen birşey var, ağız denen birşey var. adamınbiri Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 bu serdarın tüm arkadaşı nişantaşında takılıyo buda onlara yaranmak istiyo herhalde fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 hayır washington ve new york da. :P forgiver Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 editör olarak yazı yazıyor sanırım köşe yazısı filan 2si bir arada olunca bayıyor ondan böyle oluyor bir kere güzel bir tespitini okumuştum, bir komedyen için en kötü şey, söylediği şey için hiçbir tepki verilmemesidir, yuhalanması bile ondan iyidir bu yüzden yazılarını 2. kategoride yazıyor, böyle komik olmaz deyip beğenmiyoruz fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 sanmam baydığını, eskiden daha da çok yazardı.belki yaşlanmıştır gerçi...çocuklardan nefret ederdi çocuğu oldu, NY da yaşamak isterdi istanbul da kalmak zorunda kaldı filan...değişti tabi :P bu arada bu yazısı eski yazılarının yanında bişey değil tepki alma bakımından. axedice Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Slat said: Ama gelin görün ki ayaktakımı bayılıyor bu adama! Tayyip TVlerde esip gürledikçe alkış tutuyorlar, hoşlarına gidiyor.. Primitif canlılardan tutarlı bir muhakeme yeteneği beklemek de haksızlık olur gerçi.. İşte bu yüzden benim oyumla bu adama oy veren zavallının oyunun eşit olması ironik.. Slat ve onun gibi düşünenlerle dalga geçiyor aklınca. Da işte bu kadar gözüne gözüne olunca bi espirisi kalmıyor. _ILuVaTaR_ Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 öeh saçmalık ötesi nası bağlamış axedice Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Bişey sorucam. Siz şimdi bu yazıyı ciddiye mi alıyorsunuz? Yani sizce serdar turgut gerçekten böyle mi düşünüyor? Önceki 1 2 3 Sonraki 1.sayfa (Toplam 3 sayfa) Paylaş https://forum.paticik.com/topic/3548004-ystanbula-yakla%25c3%25bean-sosyal-felaket/ Daha fazla paylaşım seçeneği… Takipçiler 0
fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 eskiden tamamen mizah yazardı.zencilerle,pakistanlılarla filan dalga geçerdi.hatta pakistan da bunu öldürmeye yeminli birileri filan vardı zamanında :P . beyin kanaması geçirdikten sonra eski tadını yakalayamadı. "political correctness" takmadan yazan ender adamlardandır. "bu ne abi? adam elitist, böyle yazı mı olur" filan diyen arkadaşlar aman stephen colbert filan izlemesinler :P lol eskisi kadar komik değil artık veya ben büyüdüm bilemiyorum... edit:evet biz ortaokuldayken hürriyette yazardı.hem de baya bi köşeleri vardı.gurmelik filanda yapıyodu.özkök e giydirip dururdu. özkök de bunun için "tembel herifin tekidir.bütün gün bilim kurgu romanları okur." gibi bişey demişti.
dasaaa Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 said: eskisi kadar komik değil artık veya ben büyüdüm bilemiyorum... ben orta okuldayken çok eğlenceliydi yazdıkları.. şimdi hafif deli saçması gibi sanki. bilemiyorum..
Rewendor Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Abicim mizah değildir bu ama. Mizah böyle olmaz.
fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 olur çok da güzel olur.bu yazı o kadar komik değil ayrı.
Syn Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Alo der, Allloo der, Alü der, sırf şu lafla insan yadırgıyorlar, sınıflandırıyorlar, ayıp ya. Aksan denen birşey var, ağız denen birşey var.
adamınbiri Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 bu serdarın tüm arkadaşı nişantaşında takılıyo buda onlara yaranmak istiyo herhalde
forgiver Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 editör olarak yazı yazıyor sanırım köşe yazısı filan 2si bir arada olunca bayıyor ondan böyle oluyor bir kere güzel bir tespitini okumuştum, bir komedyen için en kötü şey, söylediği şey için hiçbir tepki verilmemesidir, yuhalanması bile ondan iyidir bu yüzden yazılarını 2. kategoride yazıyor, böyle komik olmaz deyip beğenmiyoruz
fenris Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 sanmam baydığını, eskiden daha da çok yazardı.belki yaşlanmıştır gerçi...çocuklardan nefret ederdi çocuğu oldu, NY da yaşamak isterdi istanbul da kalmak zorunda kaldı filan...değişti tabi :P bu arada bu yazısı eski yazılarının yanında bişey değil tepki alma bakımından.
axedice Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Slat said: Ama gelin görün ki ayaktakımı bayılıyor bu adama! Tayyip TVlerde esip gürledikçe alkış tutuyorlar, hoşlarına gidiyor.. Primitif canlılardan tutarlı bir muhakeme yeteneği beklemek de haksızlık olur gerçi.. İşte bu yüzden benim oyumla bu adama oy veren zavallının oyunun eşit olması ironik.. Slat ve onun gibi düşünenlerle dalga geçiyor aklınca. Da işte bu kadar gözüne gözüne olunca bi espirisi kalmıyor.
axedice Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2008 Bişey sorucam. Siz şimdi bu yazıyı ciddiye mi alıyorsunuz? Yani sizce serdar turgut gerçekten böyle mi düşünüyor?
Öne çıkan mesajlar