Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Milan Baros Galatasaray'da


Cantona

Öne çıkan mesajlar

Euro 2004'ün en gözde oyuncusuydu. Bu yüzden isim olarak gerçekten çok önemli bi transfer. Fakat Euro 2004 sonrası hayal kırıklığı yaşattı. Zaten bu yaşında 5.5 milyon Euro gibi ufak bi paraya Galatasaray'a satılıyorsa, lütfen Guiza ile hiçbi büyük klüp ilgilenmedi adamlar anlıyo diyen arkadaşlar buna süper transfer falan demesinler.

Süper Ligde ve UEFA kupasında başarılı olabilir diye düşünüyorum. Galatasaray geçmiş yıllara kıyasla iyi transferler yaptı bu sene.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nileppezdel said:
Yalnız anladığım kadarıyla o parayla kulüp ve şirketler falan birleşecek ve zarar gidecek. Edeceğimiz kar büyüyecek ve elde edeceğimiz para Goldman Sachs'a her sene ödememiz gereken taksitten fazla olacak. Doğru kullanırlarsa şişirme falan değil gayet güzel bir hareket.

Yok artık. Boyacıdan boya alırsın, finans şirketinden borç. Garanti bankası da verir sana aynı krediyi. Bunlar tamamen göz boyama haraketleri uyanın.
Kaynak
Şirketler borçlu olduğu için birleşmeye izin verilmemiş haliyle. Çağırmışlar Goldman'ı, temizlemişler borçları. Birleştiriyorlar şirketleri. Oh kafa rahat. Gelecek yönetim düşünsün golman'a yapılacak ödemeleri.

Galiba 7m vermişler Baros'a da. Onu da taksitle mi almışlar ne. Bir Haci olması dileğiyle geldi. Lincoln gibi yatmaz inşallah. Amin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Milan Baros hakkındaki çok değerli görüşlerime gelince;

İlk olarak şunu söylemeliyim ki, bence Milan Baros ortanın üstünde, hatta gayet iyi bir transferdir, fakat Galatasaray'a ilaç gibi gelecek "muhteşem" bir transfer değildir. Bir çok kişi Milan Baros'un son senelerdeki formsuzluğundan ve kişisel problemlerinden dem vurmuş. Zaten Baros gibi ismi büyük olan bir futbolcunun, Galatasaray'a gelip Türkiye'de futbol hayatına devam etmesinin başka nedeni pek de olmaz. Ama zaten bu, iyi olabilecek bir şeye ufak bir meblağ vermek aslında. Maddi durumun yeterli değilse, "olmuş" bir oyuncuya yüksek miktarda para vermek yerine "olma ihtimali bulunan, ve olursa çok yararlı olacak" oyuncuya daha az miktarda para vermek daha mantıklı ki, hiç bir oyuncunun bir takıma geldiğinde başarılı olacağı kesin değil. Koskoca Shevschenko bile Chelsea'de hiç iş yapamadı mesela, ki transfer olduğu anda bence dünyadaki en iyi 3 santrafordan biriydi. O yüzden her takım aslında her transferde bu kumarı oynuyor. Doğru transfer politikası ise oynanan bu kumarların uzun vadede takıma faydalı olmasını sağlıyor.

Ayrıyeten Milan Baros gibi yetenekli ve sadece istediği zaman oynayan, keyfine düşkün oyuncuların oynayıp oynamaması psikolojilerine çok bağlı oluyor. Mutlu olması, kendine değer verildiğini hissetmesi falan gerekiyor ve bu noktada; uzun süre takım arkadaşlığı yaptığı, beraber Şampiyonlar Ligi Kupası kaldırdığı Harry Kewell'ın Galatasaray'da olması, bence Milan Baros'un performansını en çok etkileyecek faktördür. Hayatında daha önce hiç beraber olmadığı insanlarla, tahminen 2. veya 3. defa ayak bastığı, hem de türkiye gibi alışılagelmedik bir ülkede, kendinden çok şey beklenerek sıfırdan futbol oynamaya başlamasıyla, beraber uğruna ter döktüğü yakın bir arkadaşının burada bulunması arasında psikolojik olarak dağlar kadar fark var. Zaten duyduğum ve okuduğum kadarıyla, Baros'un Galatasaray'a gelmeyi kabul etmesinde Kewell'ın büyük payı varmış. Bu yüzden Baros'un performansının beklenenden yüksek olacağını düşünüyorum.

Bir de oynadığı maçlara göre gol ortalamasının düşük olmasından bahsediyor herkes. Ama şöyle bir şey var, Milan Baros hiç bir zaman çok fazla gol atan, gol makinesi olarak tabir edebileceğimiz bir forvet tipi değildi ki. Ostrava'dan Liverpool'a giderken bile 76 maçta sadece 23 golü vardı. Liverpool gibi bir takım, Çek liginde 76 maçta 23 gol atan bir forveti takımına alıp ilk 11 oynatır mı sizce? Adamın özelliği zaten rakip defansı hırpalayarak arkadaşlarına gol fırsatları yaratması. Bu yüzden gol/maç istatistiğini kriter olarak bile değerlendirmeye gerek görmüyorum.

En çok korktuğum şey ise Türkiye'de bu tarz yıldızlara verilen fazla değerden dolayı aşırı şımarıp tüm vaktini eğlence ile geçirmesi ki Lincoln'de bunu gördük. Adam kendini takım için paha biçilmez olarak gördüğünden dolayı istediği şımarıklığı yapabiliyor(du). Buna izin verilmemesi gerekir, zira Baros da bu tarz bir futbolcu maalesef. Hem işini yapmasının sağlanması hem de moralinin yüksek tutulması gerekiyor sürekli olarak.

İşin bence en çekici yanı, Baros'un daha 27 yaşını bile bitirmemiş olması ve 3 yıllık sözleşme imzalamış olması. Olur da kimyası bir tutarsa, 2. ve 3. yılında takıma katkısı inanılmaz yüksek olur. Zira 3. yılında 29-30 yaşında olacak ki bir santrafor için hâlen çok verimli bir yaş.

Güiza ve Holosko konusuna gelince. İsim olarak Baros'un ikisinden de büyük olduğu kesin. Fakat takımlarına katkılarını zaman gösterecek ve açıkcası üçü de bence takımlarına fazlasıyla katkılı olacaktır. Daha 2 maç oynamış Güiza ve hiç maç oynamamış Baros'u karşılaştırmanın hiç bir anlamı yok.

Uzun lafın kısası; Baros bence çok iyi bir transferdir, ama bu demek değildir ki illa iyi oynayacak. Eğer takımla kimyası uyuşur, moralini yüksek tutar ve gerçekten futbol oynamak isterse Galatasaray'ın hücumuna derece atlatabilecek ve gelecek için de Galatasaray'ın vazgeçilmezlerinden olabilecek bir futbolcu. Yok kimyası tutmazsa, "paramı alıp yatayım, reinaya gidip coşayım" mentalitesine girerse, kısfmet der önümüzdeki maçlara bakarız...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...